![]() |
Bayar, Mahmut Celal (1883-1986)
Bayar, Mahmut Celal (1883-1986) Türkiye'nin önde gelen siyaset ve devlet adamlarından ve Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı olan Celal Bayar, Bursa'ya bağlı Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Gemlik ve Umurbey'de başöğretmenlik ve müftülük yapan babasının yanında tamamladı. Çeşitli memurluklarda bulunduğu sırada Bursa'da bir Fransız okulunun kurslarına giderek Fransızca öğrendi. Genç yaşta siyasete atilan Celal Bayar, 1908'de İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Bursa örgütüne girdi. Cemiyetin güvenini kazanması sonucunda, önce Bursa, daha sonra da İzmir İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin genel sekreterliğine getirildi. i. Dünya Savaşı yıllarını cemiyetin önde gelen kişilerinden İzmir Valisi Rahmi Bey'in yanında örgüt çalışmalanyla geçirdi. Bu sırada İttihat ve Terakki'nin görüşlerini yansıtan Halka Doğru dergisinin yönetmenliğini üstlendi ve dergide "Turgut Alp" takma adıyla yazılar yazdı. Celal Bayar, i. Dünya Savaşı'nın bitiminde Osmanlı İmparatorluğu'nun çok güç koşullar içinde kalması üzerine, ülke sorunları üstünde daha etkin çalışmalarda bulunmak amacıyla 1918'de Müdafaai Hukuki Osmaniye Cemiyeti'ne girdi. İzmir'in işgal olasılığı belirince önce zeybek, sonra köy imamı kılığına girerek yöredeki köyleri "Galip Hoca" takma adıyla dolaşmaya başladı ve işgale karşı halkı uyardı. İşgali izleyen günlerde de silahlı direnişe katıldı. Balıkesir Kongresi karanyla Akhisar cephesi alay komutanlığına getirildi. Bayar, 1920'de topların son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne Saruhan (Manisa) milletvekili olarak girdi. Meclis'te Kuvayı Milliye'yi öven konuşmalar yapan Bayar 16 Mart 1920'de İstanbul işgal edilince gizlice Ankara'ya geçti. Bursa milletvekili olarak girdiği Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde eski İttihatçilann çevresine girmedi; Mustafa Kemal'in yakın çevresinde yer aldı. Bundan sonra sürekli biçimde siyasal yaşamın çeşitli alanlarında önde gelen görevler üstlendi. 1920'de bir süre iktisat vekilliğini vekâleten yürüten Bayar, Mustafa Kemal'in buyruğu ile Yeşil Ordu ve resmi Türkiye Komünist Fırkası'nın (Partisi) yöneticileri arasına girdi. 192122 yılları arasında iktisat vekili olarak görev yaptı. 1922'de Lozan Konferansı'na gönderilen ilk heyete danışman olarak katıldı. Aynı yıl bir süre Dışişleri Bakanlığı'na vekâlet eden Bayar 1924'te Mübadele (Değişim), İmar ve İskân bakanı oldu. Bu sırada Mustafa Kemal, Hint Müslümanları'nın gönderdiği paranın 250 bin lirası ile iktisadi yaşama yararlı bir şirket kurmak istiyordu. Görüşüne başvurduğu Celal Bayar 250 bin liranın da anaparaya katılarak memur, subay, çiftçi herkesin ortağı olabileceği bir ulusal banka kurulmasını önerdi. Bu öneriyi olumlu karşılayan Mustafa Kemal ulusal bir bankanın kurulmasına karar verdi. Böylece Celal Bayar bakanlıktan ayrılarak bankanın kuruluş çalışmalanna başladı. İş Bankası adıyla kuruları bankanın genel müdürü oldu. 192432 yılları arasında yürüttüğü bu görevi sırasında ülkenin ekonomik yaşamında etkili bir yeri oldu. 1932'de iktisat bakanı olması ekonomi üzerindeki etkisini daha da artırdı. 1937'ye kadar süren bakanlığı döneminde bir yandan, devlet yardımı ile özel girişimin geliştirilmesine ağırlık verirken; öte yandan, Sümerbank, Etibank, Halk Bankası gibi çeşitli devlet işletmelerinin kurulmasına öncülük etti. 1937 Ekim'inde başbakanlıktan istifa eden İsmet İnönü'nün yerine Atatürk tarafından başbakanlığa getirilen Celal Bayar, Atatürk'ün ölümünden sonra cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi. Ocak 1939'da bu görevinden ayrıldı. Bayar, II. Dünya Savaşı yıllarını yönetimde önemli bir görev almadan, milletvekili olarak geçirdi. İsmet İnönü'nün 1945 başlarında çok partili bir sisteme geçileceğini açıklaması üzerine Celal Bayar, daha sonra Demokrat Parti' nin kurucuları olacak Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi içinde bir muhalefet hareketi başlattı. Ardından 7 Ocak 1946'da partisinden ve milletvekilliğinden istifa ederek üç arkadaşı ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu ve başkanlığına getirildi. 1946 seçimlerinde 61 milletvekili arkadaşıyla meclise girdi. Cumhuriyet Halk Partisi'ne zaman zaman sertleşen, yoğun eleştiriler yöneltti. 1950 Mayıs'mda yapilan seçimlerde, Demokrat Parti ezici bir çoğunluk sağlayarak tek başına iktidara geldi. 22 Mayıs 1950'de Celal Bayar meclis tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi. Celal Bayar, Demokrat Parti'nin 1954 ve 1957 seçimlerini de kazanıp iktidarını sürdürmesi sonucunda 10 yıl boyunca cumhurbaşkanlığı görevinde kaldı. 27 Mayıs 1960'ta ordu tarafından gerçekleştirilen darbeyle cumhurbaşkanı, bakanlar, Demokrat Parti yönetici ve milletvekillerinin çoğu tutuklarıdı. Celal Bayar ve arkadaşları, anayasaya aykırı davranmak ve yasadışı işler yapmakla suçlarıdılar. Yassıada'da hapsedilen Celal Bayar ve arkadaşları 1961'de Yüksek Adalet Divanı tarafından yargilandı. Yassıada Mahkemeleri diye de bilinen bu yargılamanın sonucunda idama mahkûm edildi. Ama o sırada 77 yaşında olan Celal Bayar'ın yaşlılığı göz önününde tutularak idam cezası affedildi ve Kayseri Cezaevi'ne gönderildi. 1964'te rahatsızlığı nedeniyle buradan da salıverildi. Celal Bayar bundan sonraki yıllarını siyasal hakları ellerinden alınmış olan Demokrat Partililer'in bu haklarının geri verilmesi çalışmasına adadı. Bir dönem, Demokrat Parti' nin devamı niteliğinde kurulmuş olan Adalet Partisi'ni destekleyen Celal Bayar bu partiyle olan anlaşmazlığı sonucunda Demokratik Parti'nin yanında yer aldı. Ne var ki Demokratik Parti'nin ülkenin siyasal yaşamında önemli bir etkisi olmayınca yeniden Adalet Partisi'ni destekledi. Ömrünün son yıllarını Türkiye'deki sağ partilerin bir simgesi ve başvuruları, danışilan, deneyimli siyaset adamı olarak geçirdi. 22 Ağustos 1986'da 103 yaşındayken İstanbul'da öldü ve doğduğu köy olan Umurbey'de gömüldü. Yaşamını Ben de Yazdım (8 cilt, 196572) adlı kitabında anlatmıştır. |
Cevap : Bayar, Mahmut Celal (1883-1986)
1 Eklenti(ler)
BAYAR (Mahmut Celal), türk siyaset ve devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin üçüncü cumhurbaşkanı (Umurbey, Gemlik, Bursa, 1883 - istanbul 1986). Plevne göçmenlerinden öğretmen Abdullah Fehmi Efendi'nin (öl. 1918) üçüncü oğlu (ağabeyleri Behzat ve Asım). Abdullah Fehmi Efendi, 1877 Osmanlı-Rus savaşı'ndakı Balkan bozgunu sonunda, Gemlik yakınlarındaki Umurbey köyüne göçtü. Buradaki okulda öğretmenlik yaptı. Mahmut Celal, ilk ve ortaöğrenimini babasının yanında gördü.. Bursa'da açılan Ziraat bankası veznedarlığı sınavını kazandı. Bankada veznedar olarak çalışırken, fransız papazlar yönetimindeki College de L'as-somptıon'un fransızca kurslarına devam etti. İpekböcekçiliği eğitimi veren Darüllâlim-ı Harir kurslarını izledi. İnegöl-lü Refet Bey'in kızı Reşide Hanım ile (öl. 1964) evlendi. Üç çocukları oldu: Refii Bayar (1904-1941), Turgut Bayar (1911), Nilüfer Gürsoy (1921). Gemlik Mahkeme kalemi ve Reji idaresinde stajyer memur olarak çalıştı Mahmut Celal Bey, siyaset hayatına Bursa'da, gizli İttihat ve Terakki cemiye-ti'ne girerek atıldı. 1908 Meşrutiyeti'nin ilanından sonra bu cemiyetin Bursa'daki şubesinin önce rehber muavini, sonra da rehberi oldu. Bu arada, Ziraat bankası'n-dan Osmanlı bankası'na geçti. 31 Mart ayaklanması başlayınca (1909) Hareket ordusu'na katılmak üzere, Bursalı ittihatçılardan bir gönüllü bölüğü oluşturdu. Mudanya'ya kadar gittiyse de, ayaklanma bastırıldığından İstanbul'a gitmesine gerek kalmadı. İttihat ve Terakki cemiye: ti'nin fırka (parti) konumunu alması üzerine. Bursa kâtibi mesulü oldu. Daha sonra izmir kâtibi mesullüğüne atandı (1911). Ekonomik ve sosyal konularla eğitim sorunlarına eğildi. Partisinin öncülüğünde, izmir Kız lisesi'nin açılmasına ön ayak oldu (1912). Basmahane'de Şimendifer meslek okulu'nun açılmasına yardım etti (1914). Yörenin ekonomisine egemen olan azınlıkların yanı sıra, türk halkının da ekonomik etkinliğinin artırılması çabalarına girişti, "Halka doğru" cemiyetini kurdu, "Halka doğru" adıyla bu derneğin yayın organı bir dergi çıkardı; Turgut Alp takma adıyla ekonomik konularda yazılar yazdı, kooperatifçiliği yaygınlaştırmaya çalıştı. İzmir'de bir Milli kütüphane kurdurdu. Birinci Dünya savaşı, Osmanlı impa-ratorluğu'nun yenilgisiyle son bulup ittihat ve Terakki iktidardan uzaklaştırılıp, bu partinin yöneticilerine karşı soruşturma ve suçlamalar başlayınca, savaş suçlusu olarak izmir sıkıyönetim mahkemesi'nde yargılandı, aklandı, istanbul'da itilafçı hükümetler iş başına geçtiğinde, adı bir kez daha tutuklanacaklar listesine girince, arkadaşı jandarma yüzbaşısı Sarı Edip Bey (Sarı Edip Efe) ile birlikte İzmir'den kaçıp dağlara çekildi. Gökçen Efe'ye sığındı. (Daha İzmir'de iken ye izmir'in işgali söz-konusu olduğunda, izmir Reddi ilhak ce-miyeti'nin ve Müdafaai hukuki Osmaniye'nin kuruluşuna katılmıştı.) Söke yöresindeki ulusal direnişçiler ile işbirliği yaptı. Direnişçiler safında yunan işgaline karşı Aydın'ın geri alınması savaşlarına katıldı. Denizli cephesinde Demirci Mehmet Efe' ye danışman oldu. Balıkesir kongresi kararıyla, Akhisar'da Milli alay komutanlığına atandı. Son Osmanlı meclisi mebusanı'na Sa-ruhan (Manisa) milletvekili olarak girdi (1920). istanbul'daki bu mecliste, Kuva-yı milliye'yi öven ve Saray'ın Ulusal kurtuluş savaşı konusundaki ilgisizliğini yeren konuşmasıyla dikkati çekti. İstanbul Meclisi'nin ingilizler'ce basılması üzerine Anadolu'ya geçip ilk TBMM'ye katıldı; iktisat encümeni raportörlüğü, iktisat bakan vekilliği (1920) yaptı. Çerkez Ethem ile TBMM arasında arabuluculuk yapmakla görevlendirilen kurula üye seçildi, Ethem ile görüşmeler yaptı. Mustafa Kemal Pa-şa'nın buyruğu ile kurulan Türkiye Komünist fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı (1920). iktisat vekili oldu (1921). Dışişleri bakanına vekâlet etti, Lozan barış görüşmelerine giden ilk delegasyonda danışman olarak görev yaptı. İkinci TBMM seçimlerinde, Anadolu ve Rumeli Müda-fai hukuk grubu adayı olarak izmir millet- vekili seçildi (1923). Mübadele, imar ve iskân vekili oldu (1924). Aynı yıl, iş ban-kası'nı kurmakla görevlendirildi. Bakanlıktan ayrıldı; iş bankası'nın ilk genel müdürü olarak, 1932 yılına kadar bu bankanın başında kaldı. Yeniden İktisat bakanı oldu (1932-1937). ismet İnönü'nün sağlık nedeni gerekçesiyle izin alması üzerine önce başbakan vekili, 1 kasım 1937' de de, Cumhuriyetin dokuzuncu icra vekilleri heyeti başkanı(başbakan)oldu. Atatürk un ölümü ve ismet inönü'nün cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra istifasını verdi, İnönü tarafından yeni bakanlar kurulunu oluşturması istenince de, 25. -1. 1939 tarihine kadar görev başında kalacak ikinci Bayar hükümetini kurdu. 1939-1946 yılları arasında CHP İzmir milletvekilliği yaptı. Türkiye'de çok partili döneme geçme çalışmaları sırasında üç arkadaşıyla birlikte (Fuat Köprülü, Adnan Menderes, Refik Koraltan), türk demokrasi tarihinde "Dörtlü takrir" adını alan "Parti tüzüğü ve bazı kanunlarda tadilat" isteyen önergesini grup başkanlığına verdi (12 haziran 1945). Önerge, CHP grubunda, imza sahiplerinin dışındaki üyelerce oybirliğiyle reddedildi. Bayar dışında kalan önergeciler de CHP üyeliğinden çıkarıldı. Bunun üzerine Bayar, önce milletvekilliğinden (26 eylül 1945), ardından da CHP üyeliğinden (3 aralık 1945) ayrıldı. Üçü CHP'den çıkartılan (Köprülü, Menderes, Koraltan) ama milletvekillikleri süren, biri de (Bayar) bu partiden ve milletvekilliğinden istifa eden Dörtlü takrir sahipleri, 7 ocak 1946 tarihinde, Demokrat parti'yi kurdular. Bayar, genel başkan oldu. DP, 1946 genel seçimlerinde Bayar yönetiminde 61 milletvekiliyle Meclis'e girdi. Celal Bayar da bu kez istanbul milletvekili seçildi. 1946-1950 yılları arasında, ana muhalefet partisi lideri olarak eski partisi CHP'ye karşı sert bir muhalefet yürüttü. DP 14 mayıs 1950'de yapılan seçimlerde oyların yüzde 53.36'sını alıp Meclisle büyük bir çoğunluk sağlayarak iktidar oldu. Bayar DP genel başkanlığından istifa ederek, cumhurbaşkanı seçildi (22 mayıs 1950). Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk ve İnönü'den sonra üçüncü cumhurbaşkanı olarak 1954 ve 1957 seçimleri sonunda da yeniden cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet tarihinin, askerlikten gelmeyen ilk sivil cumhurbaşkanı olarak 27 mayıs 1960 tarihine kadar bu görevini sürdürdü. Ordunun giriştiği darbe sonucu, 27 mayıs 1960'ta tutuklandı. Yas-sıada'da kurulan Yüksek adalet divanı tarafından yapılan yargılaması sonucu ölüme mahkûm edildi (15 eylül 1961). Hüküm verildiği zaman 78 yaşındaydı. Ölüm cezası Milli birlik komitesi tarafından, süresiz hapse çevrildi. Yassıada'dan Kayseri cezaevi ne gönderildi.Dört yıla yaklaşan tutukluluğundan sonra hasta olduğu gerekçesiyle salıverildi (7 kasım 1964). Salıverildikten sonra, Ben de yazdım adlı 8 ciltlik anılarını yayımladı. "Bizim ev" adıyla bir kulüp oluşturup, kendisi gibi siyasal haklarını yitirmiş DP'Iİ politikacıların haklarını geri alabilmek için çalışmalar yaptı. Siyasal hasmı ismet İnönü'nün yardımlarıyla eski DP'lilerle birlikte Anayasa' da yapılan değişiklikle bu hakları geri verildi (1969). Anayasa mahkemesi'nin bu yoldaki değişikliği iptal etmesi üzerine, Adalet partisi'ni desteklemekten vazgeçip, bu partiden kopan senatör ve milletvekillerinin kurduğu Demokratik parti'yi destekledi. Bu partinin seçim kampanyalarına katıldı. Kızı Nilüfer Gürsoy'un da AP'den ayrılıp Demokratik parti'ye katılmasını teşvik etti. Ancak daha sonra Demokratik partililerden büyükçe bir grubun AP'ye dönmesi üzerine, Bayar da 1975 senato kısmı seçimlerinde yeniden Adalet partisi'ni destekledi. Bursa'da yapılan AP mitinginde, Süleyman Demirel ile birlikte kürsüye çıkarak konuştu. Cezaları bağışlanan Bayar, 1961 Ana-yasası'na göre, eski cumhurbaşkanı olarak, Cumhuriyet Senatosu'nun doğal üyesi sayılıyordu. AP'Iİ senato başkanının, Senato'ya katılması yolundaki çağrısını, doğal üyeliğe karşı olduğu savıyla geri çevirdi (1974). 12 eylül 1980 sonrası yönetimini ve 1982 Anayasası 'nı destekledi. Uzunca süren bir yaşlılık hastalığından sonr 103 yaşında istanbul'da öldüğünde kendisine devlet töreni yapılmak üzere naaşı Ankara'ya götürüldü ve sonra gene devlet töreni ile doğum yeri olan Bursa Umurbey'de toprağa verildi (23 ağustos 1986). Yapıtları: Ben de yazdım (1965-1972 arasında 8 cilt). Başvekilim Adnan Menderes (1969, derleyen ismet Bozdağ). |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.