|  | Bıyıkaydın, Balışeyh |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Bıyıkaydın, BalışeyhBıyıkaydın, Türkiye Kırıkkale Bilgiler Nüfus 226 (2000) Koordinatlar Posta Kodu 71520 Alan Kodu 0318 Yönetim Coğrafi Bölge İç Anadolu Bölgesi İl Kırıkkale İlçe Balışeyh Web Sitesi Bıyıkaydın, Kırıkkale ilinin Balışeyh ilçesine bağlı bir köydür  TÜRKLERDEN ÖNCE Dosya:Http://bademler  net/images/koy1  jpg Yöremizin çok eski bir tarihi bulunmaktadır  Kırıkkale il sınırları içerisinde bulunan bazı tarihi kalıntılar, ören yerleri ve höyüklerin varlığı ile bazı araştırma ve incelemelerin Milattan önceki yıllara ait arkeolojik buluntulara rastlanması bölgemizin ne kadar eski bir yerleşim olduğuna somut kanıtlar sunmaktadır  Dosya:Http://bademler  net/images/desti  jpg Bölgemiz K*****itik Çağı, Eski Tunç Çağı, Orta Tunç çağlarını gecirmiş, Asurlar, Hititler, Frigler, Romalılar, Galatlar, Bizanslılar yaşamış, bölgemizdeki irili ufaklı 22 adet höyüktende anlıyoruz Yine Ankara Medeniyetler Müzesinde sergilenen, Sulakyurt İlçesinde bulunan tarihi sikke ve paralar çıkan çanak çömlek ve bulguların bölgemizin ne kadar eski uygarlıklara ev sahipliği yaptığının ispatıdır  Her dönemi ayrı ayrı incelenmeyi hak etmektedir  TÜRKLERDEN SONRA Yüzlerce sene süren Moğol istilası (MS 8  yy-MS  16  yy) Oğuz boylarının Anadolu'ya zorunlu göçünü doğurmuştur  Türk aşiret ve boyları, Anadolu topraklarını yurt yapmaya çalışmışlardır  Bu aşiret boyları Anadolu'da çeşitli bölgelere yerleşmişlerdir  Oğuz Boyları Üçoklar ve Bozoklar olarak iki ana guruba ayrılıyorlar  Aşağıdaki şema daha ayrıntılı bilgi sunmaktadır  Bu tabloda bahsedilen ayrışmalar toplulukların ihtiyaçları ve yaşam tarzları üzerinden şekillenirken saf bir boy kalmadığını söylemek mümkündür  Çünkü Anadolu da tüm boylar ihtiyaçları, ekonomik şartları ve güvenlik gerekçeleri nedenleriyle diğer boylarla iç içe geçmişlerdir  İşte tamda bu yüzden saf bir boydan bahsetmek mümkün değildir  Ama resmi tarih kitaplarında ve ne yazık ki köy sitelerinde anlatılan tarih algılayışı yanlıştır  Bu boyların ortaklaştıkları ve birlikte ürettikleri bir kavramla karşılaşıyoruz  Anadoluluk  Zaman içerisinde Beylikler devletler kurmuşlar, Anadoluya geldiklerinde 11  yy da Müslümanlıkla tanışmışlar  Devlet ve beyliklerin üst yapısını oluşturan oymaklar, Sunni mezhebini oluştururken, üst yapıda olmayan oymaklar ise Alevilik mezhebini kabul etmişlerdir  (KAYNAK: Direnen Türkler  Müslüm Ulusoy, Doğan Avcıoğlu Türklerin Tarihi 5  bölüm , Osmanlı İmp  Beydili Aşireti  Prof Dr  Faruk Sümer ) 17  yüzyıla gelindiğinde (Kulaksız, Selamlı, Ulaklı, Bıyıkaydın, Battalobası, Kösedurak, Aydınşeyh, Karakısık, Uzunlar, Kırlangıç, İzzettin,Yenili, Işıklar, Karalı, Kargın, Kılevli, Dikmen, Eldelek, Hıdırşeyh, Beyobası, Beşbıçak,) bu köylerin hiçbirinde yerleşkeye rastlanmadığı Osmanlı arşiv belgeleri ve Cumhuriyet Arşiv belgelerinde de görülmektedir  Bu yerleşkeler 18  yy da ortaya çıkmaktadır  Anadolu Selçuklu döneminde (13  yy) ortaya çıkan Balı Bey (Balışeyh) ve Ballı baba adına yapılan cami ve türbe, bu bölgede bir yerleşke olduğunu göstermektedir  Ayrıca yine aynı dönemde kurulan Koçubaba türbesi (Koçubaba) bu bölgedeki önemli yerleşkelerden biridir  Diğer yerleşkelerden biri de Şam'dan ailesi ile gelen Şeyh Sami (Sulakyurt) Osmanlı hazinesinden önemli miktarda devlet yardımı alarak bu bölgenin İslamlaştırılması için özel olarak görevlendirilmiştir  13  yy da bölgemizde Balışeyh, Koçubaba ve Sulakyurt dışında yukarıdaki ismi geçen köylerin hiçbir yazılı kaydı bulunmamaktadır  (KAYNAK: Çankırı Evkaf Defteri H  932  M  156 ve 192 nolu doküman, Evliya Çelebi Seyahatnamesi) Ekonomik siyasi tarih bize göçebe toplumların yazılı ve kalıcı tarihinin olamayacağını, yerleşik düzene geçemeyen toplulukların fiziki, kalıtsal, dokümansal varlıklarının olmayacağını göstermektedir  Sadece gelenek görenek ve türkülerimizde bu bölgenin 18  yy da kurulduğuna dair önemli ipuçları barındırmaktadır  18  yy da Osmanlıda uygulanan zorunlu iskan yasası özellikle bizim bölgemizde türkülerimizde ve göreneklerimizde önemli ayrıntılar yaratmıştır  Zorunlu İskan uygulaması ile bizim bölgemizin yazılı tarihi başlamıştır  Türkülerimiz, adet ve geleneklerimiz, üretim tarzımız ve dilimiz bizim kim olduğumuzu ortaya çıkarmaktadır  Örneğin Oğuzlardan Anadoluya gelip Horosan'a yerleşen tüm boylar gibi Moğol baskıları sonucu bir tarafımız Calab ve Rakkaya (Arap Sınırı), bir tarafımız Karadeniz de Rum ve Hristiyan bölgelerine, bir tarafımız da Trakya Rumeli uç bölgelerine sürülmüştür  Barak ve Beydili oymakları (Türkmenler) Horosanda yaşarken 16  yy başında Anadolu'ya iskan edildiklerinde şu şiir onların Anadolu'ya gelişlerinin hikayesini anlatmaktadır  Kalktı sökün etti piri dedeler Çan çalar mayalar bozlaşır gider Arap ata binmiş gelinler kızlar Onlarda hup dilinden söyleşir gider Bizim beylerimiz düştüler yola Ala gözlerine ben olam köle Abasi beşiği, maafe bile Atlarda çöl deyi sızlaşır gider Mevcut konumdan daha güzel yere göç etmek bile insanda bir burukluk yaratır  Asırlardır yaşanılan yerlerden kopmak kolay değildir  Ata, dede yurdu, üzerinde unutulmaz acı tatlı olayların yaşandığı yerler hep hatırasında yaşar insanın  Zorunlu, zahmetli, meşakkatli ve sonu görülmeyen göçler kuşaktan kuşağa aktarılır, türkü olur, şiir olur öykü ve destan olur  Dosya:Http://bademler  net/images/hoyuk  jpg 17 yy  sonlarında Osmanlı Devleti yeni bir İskan (yerleşim) uygulamaya koydu  Bu İskan hareketinin temel nedeni Osmanlı devletinin sınır boylarında zora düşmesi ve gerileme devrinin başlaması  Bunun sonucu olarak Osmanlı devletinin para, asker ve ordunun temel ihtiyaçlarını karşılanması için göçerlere iskan hareketi yapılmıştır  Burada amaç konar göçer halkın ürünlerini ve hayvanlarını kayıt altına almak amacıyla bir dizi zorunlu iskan hareketine girişildi  Bu iskan hareketi ile Osmanlı devleti, boş arazileri imara açmak, devletin başına bela olan unsurları (eşkiyalık) etkisiz hale getirmek ve bölgenin ekonomik ve sosyolojik yapısını devlet politikası çerçevesinde yeniden düzenlemek amacıyla başlatmıştır  Osmanlı devleti bunu yaparken resmi tarih kitaplarının bize anlatmadığı ama Osmanlı arşiv belgelerinden anlaşıldığı gibi binlerce konar göçerin katledildiği ya da sürüldüğü görülmektedir  Dosya:Http://bademler  net/images/oguzlar  gif Baskıdan dolayı Horosan'dan gelen 84 bin çadır yani yarım milyon göçer (her çadırda 6-7 insan) ve bu göçerlerin içinde 4 bin çadır (20 bin göçer) çalgıcı diye adlandırılan abdallar bizim bölgelerimize (Bozok, Sivas, Yozgat, Denek, Kırıkkale, Keskin ve Çankırı) yerleştirilmişlerdir  Bu bölgeye yerleşmeyi kabul etmeyen göçerler Osmanlı Devletinden kaçmış, yakalananlar uç beyliklerine gönderilmişlerdir  (Kaynak)Cengiz Orhonlu Osm  imp  aşiretlerin iskanı  Osmanlı Maliye Defteri MD  nu  101,s47  Ahmet Refik Anadolu Türk Aşiretleri,s  95  1930 17 yy  bölgemizde yaşayan bir ozan (Dedemoğlu) bakın ne güzel anlatmış   Çıktık Horasan'dan sökün eyledik Düşürdüler bizi tozlu yollara Omuzlarda parlıyor uzun şelveler Aşırdılar bizi karlı bellere Bölük bölük oldu yüklendi göçler Atlıydı yaşlılar yayadı gençler Başımıza geldi olmadı işler Düşürdüler bizi görülmedik ellere Gahi konduk gahi göçtük yollardan Bilip bilmediğim yaban ellerden Kerbela çölünden ıssız dağlardan Bizden sonra bir ad kalsın dillere Oradan geçirdi sürdü Colab'a ****en dört bin hane gelmez hesaba Deve koyun insan çoktur kalaba Susuz hayvan inileşir çöllere Dedemoğlu der ki aşkın bağından Aşırdılar bizi Yozgat dağından Anadolu Sivas şehri sağından Göçtüğümüz destan olsun dillere (KAYNAK:Prof  Dr  Faruk SÜMER) 17  yy sonlarına doğru bizim köyümüz de dahil diğer köyler, obalar, oymaklar, taifeler ve cemaatler birbirlerine karıştırılarak yerleştirilmişler, yerleşik düzene uymayanlar ya sürülmüş yada cezalandırılmışlar  (Osmanlı Maliye Defteri MAD  TS  NU  343  9 - KBAS  S  100-119) (1691-1696 yılları arasında Osmanlı İmp  Aşiretlerin İskan Teşebbüsü Anahtar Harita Prof  Dr  Cengiz ORHONLU) Sonuç olarak bölgemizde yerleşime açılan bütün köylerde yaşayan insanlar, bahsettiğimiz bütün boyların özelliklerini taşımaktadır  Kesin olarak herhangi bir boyu işaret eden hiç belgeye rastlanmamaktadır  Yani biz Fazlıoğulları da Bıyıkaydın köyüne 1800'lü yıllarda zorunlu olarak yerleştirilmişiz  Yerleşkemizde üç ayrı mezarlığın olması ,başkaca her hangi bir yapının olmaması yukarıda anlatılanları desteklemektedir  Soyağacımızda bunun bir delilidir  Badem soyadı da 1934 yılında kabul edilen "Soyadı Kanunu" ile Fazlıoğulları oymağına verilmiştir  Badem soyadının nerden geldiğinin araştırılması da gençlerimize düşmektedir  Araştırmalarımız devam etmektedir  Yeni belgeler bulduğumuzda eklenecektir  NOTLAR Osmanlı da Kırıkkale'nin eski adı Dinek Keskini Orta Anadolu Sancakları: Sivas, Çorum, Amasya, Ankara, Bozok Bölgemiz de karasal iklim mevcuttur (yazları sıcak kışları soğuktur), hakim rüzgar Yıldız ve Poyrazdır  Genelde Anadolu geleneksel yaşam tarzı ve aile düzeni hakimdir  ELİMİZDE HER TÜRLÜ BELGE MEVCUT OLUP , TARİHÇEMİZ EN DOĞRU ŞEKLİ İLE BURAYA AKRATILMIŞTIR  DĞER SİTELERDEKİ GİBİ HAYALİ BİR TARİHÇE UYDURULMAMIŞTIR  GEREKLİ TÜM BELGELER İÇİN www  bademler  net ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ    Hacı Bektaş Badem Tipik Türk türkmen Kültürüdür Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |