Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
araştırması, çernobil, günlüğü, kızın

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Dikkat - Bu Yazılı Belgesel Gezgin Bir Kızın Notlarından Yola Çıkılarak Hazırlanmıştır Yıllar Öncesinde Yaşanan Büyük Kazanın Yol Açtığı Yıkım Açıkça AnlatılmaktadırBu Belgeseli Okuyarak Çernobille İlgili Daha Çok Bilgiye Şahit Olacaksınız

Yazar - Elena Filatova
Websitesi - http://wwwelenafilatovacom
Çeviri Kendisi Tarafından Yapılmıştır
Resimler yazarın websitesinden alınmıştır bazıları tarafımdan seçilerek düzenlenmiştir




Hayalet Kasaba - Takdim
Adım Elena Bu sitenin sahibiyim, ve satacak hiçbir şeyim yok Sahip olduğum tek şey, motosikletim ve içimdeki merak ve hız canavarının beni götüreceği her yere gidecek mutlak özgürlük Yazarı tarafından bu sitenin bakımı yapılmaktadır, ama internet trafiği yoğun olduğunda site ara sıra açılmayabilir



Motosikletle Gezmek
Hayatım boyunca motosiklet kullandım ve yıllar içinde birkaç farklı motosiklete sahip oldum Mükemmel bir motosiklet arayışım bir Kawasaki Ninja'yla bitti; 147 beygir gücünde, bir kurşun kadar hızlı ve uzun yolculuklar için konforlu bir motosiklet
Çok seyahat ederim ve favori güzergâhım Kiev'in kuzeyine, evimden 130km uzakta olan Çernobil'in 'Ölü Bölge'sine doğrudur Neden mi favorim? Çünkü orada boş yollarda uzun gezintilere çıkabiliyorsunuz
Oradaki tüm insanlar bölgeyi terk etmiş ve doğa çiçek açmış Güzel ormanlar ve göller var
Kamyonlar veya ordu araçları tarafından kullanılmadığı yerlerde yollar hâlâ yirmi yıl öncesinde oldukları gibi duruyor, tabi nadiren de olsa filizlenecek bir çatlak bulan otlar hariç Zaman yollara zarar vermiyor, yani tekrar normal trafiğe açılana kadar oldukları gibi kalabilirler Birkaç yüzyıl sonra



Röntgen
Yolcuğuluğumuza başlarken, radyasyon hakkında birkaç ufak şey öğrenmeliyiz Oldukça kolay, radyasyon seviyesini ölçtüğümüz aletin adı Geiger sayacı Sayacı Kiev'de açarsanız saatte 12-16 mikroröntgen civarı ölçecektir Rusya ve Amerika'nın tipik bir şehrinde 10-12 mikroröntgen ölçecektir Çoğu Avrupa şehrinin ortasında ise saatte 20 mikroröntgen ölçer
1000 mikroröntgen 1 miliröntgene eşittir ve 1000 miliröntgen 1 röntgene eşittir Yani 1 röntgen tipik bir şehirdeki ortalama radyasyon seviyesinin 100000 katıdır 5 saatlik bir süreçte 500 röntgenlik bir doz insanlar için ölümcüldür İlginçtir ki, bu dozun ancak iki buçuk katı bir tavuğu öldürebilir ve yüz katından fazlası da bir hamamböceğini
Bu tür bir radyasyon seviyesi artık Çernobil'de bulunmuyor Patlamadan sonraki ilk günlerde, reaktörün etrafındaki bazı yerlerden saatte 3000'le 30000 röntgen arası bir değer yayılıyordu Reaktördeki yangını söndürmek için gönderilen itfaiyeciler bölgedeki gama radyasyonundan dolayı kızarmıştı Reaktörden kalanlar çelik ve betondan dev bir lahde gömüldü Bu yüzden bölge seyahat etmek için nispeten güvenli sayılır, tabii yoldan ayrılmadığınız ve yanlış yerlere gitmediğiniz sürece
Yukarıdaki harita ölü bölgedeki yolculuğumuzu gösteriyor Radyasyon toprağa karışmış; elmalarda, mantarlarda duruyor Asfalt tarafındansa tutulmuyor, bu da bölgede yolculuk yapmayı mümkün kılıyor
Kontrol noktalarındaki dosimetreli(alınan radyasyonu ölçen alet) adamlarla hiç problem yaşamadım Onlar konunun uzmanları, ve aracınızda radyasyon bulurlarsa, aracınıza kimyasal bir yıkama uyguluyorlar Tabii radyasyonla alakası olmadığı halde, 'uzmanların' bana kimyasal yıkama uygulamak için mazeret uydurdukları birkaç seferi saymıyorum
25 Nisan 1986 Cuma akşamı, Çernobil-4'teki reaktör ekibi, ertesi gün için, elektrik enerjisi kesildiğinde, türbinlerin daha ne kadar süre dönerek güç üretebileceğini öğrenmek için bir test hazırladılar Bu tehlikeli bir testti, ancak daha önce de yapılmıştı Hazırlıkların bir aşaması olarak, otomatik kapatma güvenlik mekanizmaları dahil bazı kritik kontrol sistemlerini devre dışı bıraktılar
Kısa süre sonra, 26 Nisan gecesi saat 1:00'da, soğutucu suyun akışı yavaşladı ve güç yükselmeye başladı
1:23'te, öperatör reaktörü kapatmak için harekete geçti ancak önceki hataların birbirini tetikleyen etkileri keskin bir güç yükselmesine neden oldu, bu da 1000 tonluk reaktör kapağını havaya uçuran büyük buhar patlamalarına
211 adet kontrol çubuğundan(reaktörde uranyum ve plütonyumun kendini fisyonlarayarak kontrolden çıkmasını önlemek için nötronları yakalayan cihaz) bazıları eridi Ardından sebebi hâlâ uzmanlar arasında bir tartışma konusu olan ikinci bir patlama yanan radyoaktif yakıt merkezinin(nükleer tepkimenin gerçekleştiği reaktör kısmı) parçalarını fırlattı ve içeri hava girmesine sebep oldu İçeri giren hava içerideki birkaç tonluk grafit izolasyon bloklarını tutuşturdu
Grafit bir kez yanmaya başladığında söndürmek neredeyse imkansızdır Söndürme işlemi 9 gün sürdü ve helikopterlerden 5000 ton kum, bor, dolomit, kil ve kurşun atıldı Radyasyon o kadar şiddetliydi ki o cesur pilotların çoğu hayatını kaybetti
Radyasyonun çoğunu atmosfere yayan şey grafit ateşiydi Atmosferdeki bu radyasyon binlerce mil uzaktan bile ölçülebiliyordu
Bunlar affedilemez tasarım hatalarıydı
Kazanın sebepleri insan hatası ve kusurlu teknolojinin vahim bir bileşimi olarak tanımlandı Andrei Sakharov şöyle diyor, "Çernobil'deki kaza, sistemimizin modern teknolojiyi yönetemediğini göstermiştir"
Sovyet adalet geleneği doğrultusunda kazanın olduğu vardiyada çalışan birkaç kişi suçları ayırdedilmeksizin hapsedildi Vardiyadan 25 kişi öldü
Radyasyon Çernobil Bölgesi'nde 10000 yıl boyunca kalacak, ancak insanlar 600 yıl sonra -300 yıl daha fazla ya da az olabilir- bölgeye yeniden yerleşebilir Uzmanlar o vakte kadar en tehlikeli elementlerin yeteri kadar kaybolacağını -ya da tüm dünyanın havasına, suyuna, toprağına karışacağını- öngörüyorlar Eğer hükümetimiz bir şekilde gerekli araştırmayı yapacak parayı ve siyasi iradeyi bulabilirse, belki de kirliliği daha erken etkisizleştirecek ya da temizleyecek bir yol bulunabilir Aksi takdirde, bizden sonraki kuşaklar radyasyonun tolere edilebilir bir seviyeye düşmesini beklemek zorunda kalacak En düşük bilimsel tahmin bile 300 yıl öngörüyor, bazı bilim adamlarıysa sürenin 900 yıl kadar uzun olacağını söylüyor
Ben 300 olacağını düşünüyorum ama insanlar benim bu tahminimi genellikle iyimser buluyor


Eğer bitkiler konuşabilseydi, bu ağaç, hikayesini dinlemek istediğim biri olurdu İkinci Dünya Savaşı sırasında bu bir darağacıydı Naziler bu ağacı partizanları(Müttefik kuvvetlere destek için gerilla savaşı veren silahlı halk gücü üyeleri) asmakta kullanmıştı Sonraları partizanlar hainleri bu ağaçta astı Adaletsizliklerin bir anıtı olarak ayakta kalmıştı Kazadan sonra iki olayın anıtı ve Çernobil trajedisinin sembolü haline geldi Daha sonra ağaç yıkıldı ve yerine parlak alüminyum bir ağaç konuldu Belki de ölmeyen şeylere adanmış bir mabet olarak, kitlesel aptallık gibi
Hatırlıyorum
Ukrayna dilinde Çernobil bir çiçeğin adıdır, pelin çiçeği Bu kelime buranın insanlarını korkutur Belki de bunun sebebi İncil'in Vahiy bölümünde Pelin çiçeğinden kıyamet alameti olarak bahsetmesidir
8:10 Üçüncü melek borazanını çaldı Gökten, meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü
8:11 Bu yıldızın adı Pelin'dir Suların üçte biri pelin gibi acılaştı Acılaşan sulardan içen birçok insan öldü
Ayrıca, Ukrayna dilinde sözcüğü bölerseniz, "chorno" siyah, 'byl' acı demek Birine Çerni'ye gittiğimi söylediğimde aldığım en iyi cevap, 'Delirdin mi? oluyor
Babam insanların göremedikleri, hissedemedikleri, koklayamadıkları ölümcül bir şeyden korktuğunu söylerdi Belki bu, o sözcüklerin, ölümün kendisinin iyi bir tarifi olduğundandır
Babam nükleer fizikçi ve beni birçok konuda eğitti Gittiğim yerden çok, motosikletimin hızı konusunda endişeli
Çernobil'e yolculuklarım bir parkta yürüyüşe çıkmak gibi olmasa da, risk kontrol altında tutulabilir Bazen tek başıma geziyorum, bazen de motosikletimin arkasına bir yolcu alıyorum Ama asla başka bir araçla birlikte gitmiyorum çünkü başka bir aracın önümden gidip toz kaldırmasını istemem
1986'da hâlâ okula giden bir kızdım ve radyasyon seviyesi Kiev'de yükselmeye başladığında babam bizi bir trene bindirip büyükannemin evine yolladı Büyükannem 800km uzakta yaşıyordu, ancak buna rağmen babam bunun bizi eriyen nükleer santralin etkilerinden koruyacak kadar uzak olduğundan emin değildi
Gücü elinde bulunduran komünist hükümet kaza hakkında sessiz kaldı Hükümet Kiev'de halkı kıymetli işçi bayramlarının kutlamalarına katılmaya zorladı ve bu sırada insanlar yabancı radyolardan ve kazada ölenlerin yakınlarından kazanın haberlerini almaya başladılar Gerçek panik kazadan 7-10 gün sonra başladı İlk on gün boyunca, konu hala bir devlet sırrıyken, korunmasız olarak çok yüksek seviyedeki radyasyona maruz kalanlar ve bölgenin hiçbir şeyden kuşkulanmamış ziyaretçileri ya öldüler, ya da ciddi sağlık problemleri yaşadılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..





Kuzeye Doğru
Yola çıkma zamanı geldi Bu kullanacağımız yol Yollarda fazla araba olmayacak Buranın kötü bir ünü var ve insanlar burada yaşamıyor İlerledikçe arazi ucuzlaşıyor, insanlar azalıyor, ve doğa güzelleşiyor Dünyada başka herhangi bir yerde olduğunun tam tersi, ve göreceklerimizin bir öncülü gibi


86 kilometreyi geçerken, bildiğimiz anlamda medeniyetin bitip, Çernobil turunun başladığını belirten dev bir yumurtayla karşılaşıyoruz
Birileri bu yumurtayı Almanya'dan getirmiş Bilinmeyenin sert kabuğunu kırıp dışarı çıkan hayatı temsil ediyor Bu sembolizmin yüreklendirici olup olmadığından emin değilim İki şekilde de, insanlara ve bize bunun yenebilir yemek, içilebilir su ve kirlenmemiş yakıt stoklamak için son şans olduğunu düşündürüyor Bu noktadan sonra yolculuğumuz yavaş yavaş terkedilmiş kasabaların, boş köylerin ve ölü tarlaların bir resmine dönüşüyor

Radyasyon yere düzensiz çökmüş Bir satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi, bazı yerleri sağ bırakırken, bazı yerleri öldürmüş Periler diyarının nerede başladığını kestirmek zor
Bence bu köprünün arkasında Bu ölü köy reaktörün 60km batısında yer alıyor
Etrafta Gezinmek
Kimsenin yaşamadığı yerlere giden yollar kapalı

Yollar arabalar için kapalı, ama motosikletler için değil İyi kızlar cennete gider, kötü kızlar cehenneme Ama hızlı motosikletleri üzerindekiler istedikleri yere gidebilirler


Bu 4500 nüfuslu verimli bir köyden geride kalanlar Sıfır noktasının -reaktörün- 50km güneyinde yer alıyor

Bu yaşlı adam Çernobil bölgesinde yaşıyor O, 1986'daki kazadan sonra bölgeyi terketmeyi reddeden, ya da köylerine geri dönen 3500 kişiden biri Bu insanları takdir ediyorum, çünkü hepsi kendi düşüncelerinde bir filozof Korkup korkmadıklarını sorduğunuzda, tanımadıkları bir yerde evlerini özleyerek ölmektense, burada, evlerinde radyasyondan ölmeyi tercih ettiklerini söylüyorlar Kendi bahçelerinde yetiştirdiklerini yiyorlar, kendi ineklerinin sütünü içiyorlar ve sağlıklı olduklarını iddia ediyorlar Ama bu yaşlı adam, bu kadar uzun süre hayatta kalan sadece 400 kişiden biri Yakında o da evleri olan bu topraklarda sonsuz uykuda olan 3100 komşusuna katılacak Görünüşe göre burada en cesur insanlar en önce ölüyor, başka herhangi bir yerde olduğu gibi


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Kontrol Noktası
Burada, Çernobil bölgesine giriyoruz Yakıt stoğumu ve lastik tamir kitimi kontrol ediyorum Bu nükleer çölün ortasında kalmak istemem

Deponuz dolu olmalı, çünkü bölgedeki tüm benzin istasyonları bu halde

Bu, ölü bölgeye giderken karşılaşacağımız son belge kontrol noktası Ayrı tutulan bölgeye girmek için özel izin gerekiyor

Burası dikkatsiz ya da şansız ziyaretçilere kimyasal yıkama uyguladıkları yer

Bu bölgeden her geçtiğimde, sanki gerçek olmayan bir dünyaya girmişim gibi hissederim Ölü bölgede, köylerin, yolların, ormanların sessizliği sanki bana bir şeyler söylemeye çalışıyor gibi gelir, duymakta zorlandığım bir şeyler, aynı zamanda beni hem iten, hem çeken bir şeyler Korkunç, Salvador Dali'nin akan saatler olan resmine adım atmak gibi bir şey bu
Tükenmiş Topraklar

Radyoaktif mezarlar uygarlığımızın bir izi Bunlardan birkaç yüz tanesi, bu çöllerde radyasyonu hâlâ röntgenlerle ölçülebilir kılıyor
Bunlar, radyoaktif araçlar Bir çeşit askeri amaçlı kamyon Bu araçların çoğu o günlerde askerlerle doluydu

Radyasyondan kaç kişi öldü? Bunu kimse bilmiyor, tahmini bir değer bile yok Resmi makamlar hâlâ sayının 30 civarında olduğunu söylese de, resmi olmayan kaynaklar 300000 bazen de 400000'in üzerinde bir sayı bildiriyor
Son ölü sayısı ne bizim ömrümüzde, ne de çocuklarımızkinde bilinmeyecek

Maddi kayıpları hesaplamak daha kolay Kaza bölge için belki de hiç düzelmeyecek sonuçları olan bir ekonomik felaketti

Radyoaktif araçların videosu için



Videoyu Göremeyenler Tıklayınız











burayı tıklayın
Tükenmiş toprakların bir videosu için



Videoyu Göremeyenler Tıklayınız











burayı tıklayın

Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..




Likidatörler
Çernobil gecesi anıtı Üzerinde 'Ölenler ve doğmayanlar için' yazıyor

Ne bu itfaiye arabaları, ne de onların taşıdığı itfaiyeciler evlerine geri dönebildi Olay yerine ilk varan onlardı ve karşılaştıkları şeyin normal bir yangın olduğunu düşünüyorlardı Gerçekte neyle karşı karşıya olduklarını bilmiyorlardı

Likidatörler kazanın yarattığı radyoaktif kirliliği temizlemek için görevlendirilmiş ya da bunu yapmaya zorlanmış askerlerdi
Totaliter bir hükümet idaresindeki Sovyetler Birliği, Çernobil kazasının temizlik çalışmalarına katılmaları için bir çok genç asker tedarik etti, ancak çoğuna yeterli koruyucu kıyafetler sağlamadı ya da ne tür bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarına dair bir açıklamada bulunmadı
İlk yıl, 650000'in üzerinde likidatör felaketin yarattığı kirliliği temizleme çalışmalarına katıldı Bu gruba yerle bir olan 4 reaktörü içinde tutan, Lahit adıyla bilinen yapıyı yapanlar da dahil
Resimde: Çernobil yolundaki likidatörler

Ünite 3'ün üzerinde askerler ölümcül radyoaktif grafit parçalarını toplayıp yıkılmış olan reaktör kalbinin kazanına atıyorlar
Önce robotlar kullanmayı denediler, ama araçlar ya yüksek radyasyon yüzünden devre dışı kaldı ya da yıkıntılara takıldı, sonra da binlerce askeri -biyorobotu- görevlendirdiler

Çatıdaki iş belki de hepsi içinde en kısa süreniydi, sadece iki dakika Bir çok askere ordudan emekli olabilmeleri için gereken süreyi dolduracak iki seçenek sunulmuştu Biri cehennemvari bir kurşun, roket ve bomba yağmurunda, Afganistan'da iki yıldı; diğeri ise sakin, sessiz ve görünmez bir gama ışını yağmurunda, Ünite 3'ün çatısında iki dakika

Reaktör 4'ün Yıkıntıları

Bu cehennem vahşi hayvanlar için bir cennete dönüştü, en azından yüzeydekiler için Onları avlayan insanlar olmadığından, sayıları hızla artmış Ancak kimse nükleer zehrin onların genetik yapısını nasıl değiştirdiğini, göçlerle nasıl yayıldıklarını, yakınlarındaki güvenli bölgelerle olan ilişkilerini tam anlamış değil Garip mutasyonlar bildirilmiş olsa da, resmi bilim otoriteleri bunları yalanlıyor
Kurtların ve vahşi domuzların sayısı hızla artıyor Terkedilmiş evlerde ve kulübelerde yaşıyorlar İlginç şekilde, hiç de saldırgan değiller Belki de bunun sebebi, kirlenmiş de olsa insan dışındaki tüm canlılar için yemek kaynaklarının bereketli olmasıdır Yoldan geçen bir kurt, bir tilki, bir vahşi domuz ya da geyik görmek burada az rastlanan bir şey değil


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..




Bunlar 'Prejevalsky' atları Birileri birkaç yıl önce Asya'dan bir çift getirmiş, burayı sevmiş olmalılar, şu an Çernobil bölgesinde bu atlardan 3 sürü var Güçlü bir türler ve sürekli hareket halindeler Tarih öncesi bir görünüşleri var Dörtnala koşarak yanınızdan geçtiklerinde, göreceğiniz bir sonraki şeyin Eohippus sürüsü olacağını hissediyorsunuz Zoologlar ayrıca buraya bir çift Amerikan bizonu getirmişler ancak, onları burada çoğaltma fikri pek işe yaramamış Erkek bizon kaçmış Radyasyondan mı yoksa eşinden mi kaçtı bilinmez, ama en son batıya doğru giderken Beyaz Rusya'da görülmüş Belki de Amerika'ya dönmeye karar vermiştir

Ve Çernobil Kasabası

Geiger burada, nerede durduğuma bağlı olarak, 20-80 mikroröntgen arası bir değer gösteriyor Burası zombi kasaba dediğim yer Tüm yerli halk 1986 Mayıs'ında bölgeyi terketmek zorunda bırakılmış O zamandan beri kasaba temizlenmiş ve nükleer elektrik santralinin merkezi olmuş
Nükleer bir sızıntı olduğunda, rüzgârın etkisi büyük bir faktördür Rastgele bazı yerlere ölüm saçarken, bazı yerlere de merhamet gösterebilir Çernobil Kasabası mesafe havadan katedilirse, reaktörün 12km güneyinde kalıyor Kazadan sonraki ilk günlerde, burada radyasyon seviyesi yüksek değildi Ancak bu arada, Çernobil'den açığa çıkan radyasyon, Kuzey Avrupa'yı vurmuştu bile Olay hâlâ bir sırdı, ve İsveç'te insanlar kendi nükleer elektrik santrallerinde bir sızıntı aramaya başlamışlardı Rüzgâr 1 Mayıs'ta yön değiştirdi ve burada saatte 24 miliröntgenlik bir değer okunuyordu Radyoaktif bulutlar buradan geçti ve ünlü İşçi Bayramı miliröntgen geçit törenimizde yer almak için Kiev'e gitti

Geçip gidiyoruz

Bu, köyün seçim evi

Sadece bir adayın olduğu bir seçime katılmak oldukça sıkıcıydı, bu yüzden katılım da oldukça azdı Tabii bu, yerel yetkililerin oy verene ücretsiz içki verme fikrini bulmalarına kadardı Bu fikir, seçmenlerin politika konusundaki ilgilerini oldukça arttırmıştı

Sağdaki oda, ücretsiz içecek odası; soldakiyse sandığın bulunduğu oda Yetkililerin seçimde sonraki günü oy verenlerin ayılması için tatil yapıp yapmadıkları bilmiyorum Bana bu öyküyü anlatan yaşlı adam bu kısmı hatırlayamıyor

Nükleer Enerji Satrali
Genellikle yolculuğun bu ayağında, bipleyen bir geiger sayacı yüksek bir viteste bölgeden hızla geçmeniz konusunda sizi uyarır Önümdeki ağaçlık bölgenin adı kızıl ya da 'sihirli' koru Bu koru, 1986'da radyasyonun etkisiyle kızıl bir parıltı saçıyordu Daha sonra tüm ağaçlar kesildi ve yerin bir metre altına gömüldü
Asfalttan okunan değer durduğunuz yere göre 500'le 3000 mikroröntgen arası değişiyor Bu da normal çevrenin 50 ila 300 kat daha fazlası bir radyasyon demek Eğer on metre ileri yürüyecek olursam, radyasyon geiger sayacının ölçeği dışına çıkar Reaktöre doğru birkaç yüz metre yürüyecek olursam, radyasyon saatte 3 röntgen olur, yani normalin tam 300000 katı Ve eğer yürümeye devam edersem, karanlıkta parlayacak kadar radyasyon alırım Belki de bundan dolayı adına sihirli koru demişlerdir Motosiklet kullanırken giydiğiniz kıyafetlerle girip parlak zırhıyla bir şövalye gibi çıkıyorsunuz

Burası nükleer reaktör bölgesi Geiger sayacında okunan değer saatte 500-3000 mikroröntgen


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Santral 2000 yılında tamamen kapatıldı Yakında yeni bir lahit yapmak zorunda kalacaklar, çünkü ilk yapılan aceleyle inşa edilmiş ve şu anda yıkılıyor
Şimdiye kadar içerideki radyasyonun çok küçük bir bölümü dışarı çıkabildi Bilim adamlarının çoğu %90'ınından fazlasının hâlâ lahdin altında olduğuna inanıyor İçeride kalan radyoaktif yakıtın adı farklı şeklinden dolayı 'Fil Ayağı' Yaklaşık 190 ton uranyum ve 1 ton gerçekten tehlikeli olan plütonyum hâlâ içeride, ve eğer bu büyük, kötü radyoaktif fil dışarı adım atacak olursa, başımız gerçekten belâda olur

Bu son kontrol noktası Bu noktadan ileri gidebilmek için, koruyucu radyasyon kıyafetleri ve özel bir izin gerekiyor Sanırım o kadar da meraklı değilim
Piramitlerimiz
Lahit 100000 yıl radyoaktif kalacak Mısır'daki piramitlerin yaşı 5000'le 6000 arasında Her kültürel devir insanlığa bir şeyler bırakıyor, ölümsüz bir şeyler; Musevi devrin bıraktığı İncil, Yunan kültürünün bıraktığı felsefe, Romalıların bıraktığı yasalar gibi Ve biz Lahdi bırakıyoruz Çağımızın her şeyinden daha çok yaşayacak, ve piramitlerden bile daha uzun süre ayakta kalacak bir yapı

4 kilometrelik bir sıçrayışla, Hayalet Kasaba'nın kapılarına varıyoruz 1970'te kurulmuş, ve reaktörün 4 kilometre kuzeyinde yer alıyor Burada yaşayan ve kasabalarını seven 48000 kişi vardı 1986'da burası modern, yeşil ve rahat bir yerdi
Hayalet Kasaba - Pripyat

Sessizlik
Bu kasaba turistler için çekici bir yer olabilir Bazı tur şirketleri bu kasabaya turlar düzenlemeye çalışıyor, ama ilk turist kafilesi buradaki sessizliği rahatsız edici ve korkunç bulmuş Ve öyle de İki saatlik bir gezinti için 1200 grivna(Ukrayna para birimi) ödediler, ve 15 dakika sonra, dış dünyaya kaçmak istediler Burada sessizlik insanı sağır ediyor


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Bu kasaba nöbetçisinin kaldığı yer

İlk bakışta Hayalet Kasaba normal bir kasaba gibi görünebilir Bir taksi durağı, bir manav, balkona asılmış çamaşırlar ve açık camlar var Ama sonra bir binanın üzerinde bir slogan görüyorum, "Lenin'in Partisi Bizi Komünizmin Zaferine Taşıyacak" Ve anlıyorum ki, o camlar 1986 Nisanı'nın bahar havasına açılmış

Yapısal olarak sağlam olmadığından ya da yoğun radyasyon içerdiğinden gidilecek kadar güvenli olmayan yerler var Hiç kimsenin gitmeye cesaret edemediği yerler var Kızıl Koru ve Hayalet Kasaba Mezarlığı gibi yerler Oraya gömülen insanların yakınları onları ziyarete gelemiyorlar çünkü insanlara ek olarak, reaktör merkezindeki radyoaktif grafitin de büyük bir kısmı buraya gömülmüş Burası dünyadaki en zehirli yerlerden bir tanesi

Motosiklet Mağazası
Belki de buranın ziyaret etmek isteyeceğim ilk yerlerden biri olacağını tahmin etmek zor değil
Bu motosiklet sürücülerinde olan bir şey

Hiç bir motosiklet mağazası böyle bir yıkıma dayanamaz

Bu satış etiketi bir Chezet'in; 26hp, 343ccFiyat: 1050 ruble Chezet! Sovyetler Birliği'ndeki her genç motorcunun hayaliydi Hala okula giden bir kızken, bir grup serserinin arasından motosiklet mağazasının ön camından bakıp, 26 beygir gücünde bir motosikletle neler yapılabileceğini hayal ettiğimi hatırlıyorum, çünkü dedemin sakat dinozoru sadece 15 'midilli' gücündeydi Ama nasıl alabilirdik ki bu motosikleti? O zamanlar ortalama maaş sadece 180 rubleydi
Pazar sabahı sirenler çalmaya başladığında, herkes panikledi Polis herkesi bölgeden uzaklaştırmaya çalışırken, bankalar ve kuyumcular dikkatten kaçmıştı, ama bu mağaza bir saat içinde boşaltılmıştı Tefeci dükkanlarında radyoaktif televizyon setleri görünmeye başlayınca, polis mayıs ayında yağmacıları vurmaya başladı

Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Otel
Polissia Oteli
Polissia Çernobil'in üzerinde bulunduğu bölgenin adı

Aklımda 'Hotel California'nın sözleriyle, Hayalet Kasaba'daki en büyük otelin resepsiyonundayım

Bu taş zeminden ağaçların yeşerdiği oda

Burası yemek salonu Düğünler, doğum günü kutlamaları, ofis partileri için kullanılmış Burada Hayalet Kasaba'nın herhangi bir yerine göre daha fazla hayat belirtisi var

Evler
Hayalet Kasaba'da açık havada durmak güvenli Gerçek tehlike evlerin içinde yatıyor
Özel radyasyon tespit cihazları olmadan böyle bir yürüyüşe çıkmak, botlarla bir mayın tarlasında gezmek gibi olurdu

Tüm kapılar açık İçeride, eskiden burada hayatın nasıl olduğuna dair uzak yankılar var





Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..




Yeni Bir Başlangıç
Çocuklar en sevdikleri oyuncaklarından ayrılmak zorunda kaldı İnsanlar her şeylerini geride bıraktı, evlerinde besledikleri hayvanlardan, fotoğraflarına, arabalarına kadar İnsanların evleri, garajları, arabaları, paraları, akrabaları, kedileri, köpekleri vardı Tüm bu insanların hayatları vardı Her şey olması gerektiği gibiydi Ve birkaç saat içinde, tüm dünyaları paramparça oldu
Bir ordu aracında birkaç saatlik yolculuğun ardından, kendilerini radyasyondan kurtulmak için kimyasal duşun altında buldularSonra yeni bir hayata adım attılar; şüphelerle dolu bir gelecekle kendilerini evsiz, arkadaşsız ve parasız bir halde buldular

Tahliye sırasında çekilmiş bir fotoğraf 1986 baharı
Bunlar 1985'teki geçitte yer alan motosikletliler Garip Sovyet motosikletleri kullanıyorlar 1985'ten beri çok şey değişti, bunlardan biri de teknoloji Koca Ninjam muhtemelen hepsinin toplamından daha fazla beygir gücü üretiyor
En sevdiğim şeylerden biri de, motora yüklenip yaralı bir dinozorun kükremesine benzeyen gürültüyle boş kasabanın sessizliğini bozmak, sonra da motoru kapatıp hayaletlerin bu büyük dört silindirli motora lanet etmesini dinlemek

Bayrakları hâlâ oradaydı

Tüm bu mutlu saçmalık, 1 Mayıs İşçi Bayramı içindi





Videoyu Göremeyenler Tıklayınız











"Hayalet Kasaba" videosu
Posta Ofisi İşçi Bayramı için süslenmişti

1 Mayıs bu kasabaya hiç gelmeseymiş keşke 27 Nisan'da, tüm nüfus tahliye edildi, ve bu sokak o zamandan beri hiç bir geçiş töreni görmedi ve muhtemelen bir daha hiç görmeyecek

Hayalet Kafe "Pripyat"

Sovyetler zamanına geri dönüş
Bu kasabanın 1980'lerin başındaki hâliydi


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Bu da şimdiki hâli Park kasabanın en radyoaktif kısmı, çünkü reaktörün direkt önündeydi Anlatılanlara göre, insanlar bir yandan canlarını kurtarmak için koşarken bir yandan da nükleer dumanın içinde çocuklarını arıyorlarmış Anlatılanlar doğru mudur bilemiyorum ama, bildiğim bir şey var ki, 27 Nisan'da, yani insanlar kasabayı boşaltırken kasabadaki ortalama radyasyon seviyesi 1 röntgendi!

Hayalet Kasaba Pompei'nin modern hali Sovyet dönemi burada olduğu gibi korunmuş, onca yıl radyasyonun içinde
Küçük arabalara doğru atılan her adım geiger sayacıma 100 mikroröntgen ekliyor



Rusçada dönme dolaba şeytan tekerleği denir Evet, bu gerçekten de öyle görünüyor

Atlıkarıncada 103mikroröntgen değeri okunuyor Bu yer gerçekte burada ne olduğunun sembolü gibi

Bu kasabadaki en yüksek bina Felaket gününde, burada bir çok insan nükleer santralin üstündeki parlak bulutu izlemek için toplanmıştı

Tırmanış
Bu binanın çatısına tırmanıyoruz

Asansörün kapıları sonsuza dek açık kalacak

Birileri mektubunu almamış Birkaç kağıt ve bir 'Balıkçılık ve Avcılık' dergisiBelki de kasaba dışındaydılar Sonuçta hiç geri dönemediler

Bu duvara duygular kazınmış; Vovik+Tanya=aşk İnsan yaşayıp yaşamadıklarını merak ediyor Eğer yaşıyorlarsa, nerededirler şimdi? Belki bu siteyi bulurlar ve bu resmi görüp mutlu bir günü hatırlarlar

Bu adam gazetesini almadı Haberler bir anda önemsiz hale geldi Takvim 26 Nisan Cumartesi'nin özel bir gün olduğunu gösteriyor Kapıda bıraktıklarına bakılırsa, balık tutmayı seviyormuş Pazarlar ve yeni yıl kırmızıyla yazılıymış ve solmuşlar

Belki de balık tutmaya gitmişti ve bir daha hiç dönmedi Nasıl hissettiğini merak ediyorum Sanki hayatın iki parçaya ayrılmış gibi Birinde hala yatağının altındaki terliklerin, pianonun üstünde ilk aşkının fotoğrafları; diğerinde kendin, anıların ve bir balık oltası var

Çatıdayız
"Çatıda olan, evindeki eşyalarını almak için aşağı inmesin Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline!"
(Matta 24:17-18-19)

Acaba Matta'nın bahsettiği çatı bu muydu Buradan reaktörün üstünde parlayan bulut güzel bir manzara olmuş olmalı

Kasabadaki en yüksek binanın çatısında durmak insana dünyada tek başınaymış gibi hissettiriyor, aynı tüm kasaba gibi

Buraya zamanın durduğu kasaba diyorlar Belki de bunun sebebi burada saatlerin zamanı değil radyasyon seviyesini göstermesidir

Telefon çalışmıyorlar Cep telefonları da

Kazadan sonraki gün, bu köprü patlamalarla çatlamış olan nükleer reaktör duvarının manzarasını izlemek için güzel bir yerdi Birçok insan bakmak için buraya geldi ve reaktör merkezinden fışkıran ölümcül x-ışını seline maruz kaldı


Azure yüzme havuzundan geriye kalanlar

Beethoven'ın Ayışığı Sonatı çiğnenmiş halde yerde duruyor

Anaokulu
Kasaba anaokulunun resimlerinin yorumlarıma ihtiyacı yok Hayalet kasabanın hikayesini hiç bir sözcüğün anlatamayacağı bir şekilde anlatıyorlar Yüzlerce küçük gaz maskesi, bir öğretmen günlüğü ve cumartesi günkü gezinin tahmin edilmeyen bir sebepten iptal edildiğini söyleyen son bir not var











Videoyu Göremeyenler Tıklayınız











"Hayalet Kasaba" videosu
Prometheus Ateşi
Bu heykel kasabanın ortasındaymış, kazadan sonra nükleer santrale taşınmış Tanrılardan ateşi çalıp insanlara veren Prometheus

Aralık 2003

Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Kurtların Toprakları

Güle güle, Hayalet Kasaba

Ayrılma zamanı geldi Kuzeye, Beyaz Rusya sınırına yöneliyoruz

Beyaz Rusya ayrı bir ülke Dikkatinizi çekerim; Beyaz Rusya, kazadan kazanın olduğu ülkeden daha çok etkilenmiştir Radyasyonun uluslararası bir doğası var ve seyahat etmek için davetlere, vizelere ihtiyaç duymuyor Kötü, kara rüzgâr Çernobil'in ağır radyasyonun %70'ini komşu ülke Beyaz Rusya'ya taşıdı
Kuzeye doğru ilerledikçe, zehirlenen ve 2525 yılında bile hâlâ zehirli olacak toplam alanın uçsuz bucaksız olduğunu kavramaya başlıyoruz
Pelin Çiçeği
Yolculukta kullandığımız yol bu Bazı yerler iyi durumda

Bazı yerler değil

Bazen devrilmiş bir direk yolumuzu kesiyor

Kurtların topraklarından geçerken, sadece ölü köylerin, yıkık çiftliklerin gölgelerini görüyoruz ve yolun kenarında büyüyen bu bitkiyi görüyoruz Adına Çernobil deriz, yani pelin Acı bir tadı vardır

Doğa topraklarını geri almakta acımasız davranıyor Birkaç yüzyıl sonra burada insanlığa dair hiçbir iz kalmayacak Ama radyasyon yine de burada olacak

Sonbaharda buraya gelirseniz, bu meyve ağaçları yere doğru bükülüp, size büyük elmalar ve armutlarla keyfimize bakmamızı söyler, ama onları yemeye cesaret edemiyoruz

Vahiy Kitabı büyük yıldız Pelin(Çernobil)'in ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştüğünü ve onları acılaştırdığını söylüyor
Bu yüzden bu kaynaktan da su içmiyoruz

Pek dindar biri olmadığımdan, günahlarım konusunda pek kaygılı değilimdir; çünkü günahlarımızın bedelini öbür dünyada çekeceğiz Ama bedelini bu dünyada ödemek zorunda olduğumuz hatalar konusunda çok endişelenirim Bardağın yarısını dolu gören bir iyimser ya da bardağın yarısını boş gören bir karamsar değilimdir Bardağı olduğu gibi gören bir realistim ve burada İncil'in yazarlarının bir şekilde Çernobil felaketini tahmin ettiklerini görüyorum
Yeni Ahid'in ilk yazıldığı dil olan Yunanca'da, "Gökten, meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve su pınarlarının üzerine düştü" ayetinde, düşmek sözcüğü 'havada asılı durmak, bekler durmak, yerleşmek' anlamına gelir Yıldız sözcüğü de 'gökte saçılmış gibi' anlamına gelir ve zamanla 'bir halı gibi yayılan' anlamındaki bir Yunanca sözcükten türemiştir, radyasyon bulutunun bir bölgeye yayılmasına uygun bir tanım En ilginci de, meşale sözcüğünün karşılığı olan sözcük Yunanca 'radiate(ışık saçmak)' fiilinden gelmiştir Bu fiilden isim türettiğiniz zamansa 'radiation(radyasyon)' sözcüğünü elde ediyorsunuz
11 ayette bir yerin adı olarak yıldızın adı büyük harflerle yazılmış Ayetteki üçte biri sözcüğü ise, ilk yüzyıllarda Yunanca'da büyük miktarları anlatmada kullanılırmış Çernobil, gelecek tüm Çernobil'ler için bir topluluk adı olabilir 'Büyük Yıldız' nereye düşerse düşsün, oranın geleceği de aynı olacak; radyasyon ve -unutuluşun çiçeği- pelin
İlginç bir ayrıntı daha; pelin çiçeğinin eş anlamlısı olan 'Çernobil' sözcüğü sözlüklerimizden gizemli bir şekilde kayboldu Bir hükümet politikası Cehennemvari havayı dağıtmak ve yeni reaktörler kurabilmek için bu sözcüğü sözlüklerimizden kaldırdılar Bu olayı hafızalarımızdan kazıyabileceklerini sanmıyorum, sözcük hâlâ günlük konuşmalarda kullanılıyor ve hepimiz biliyoruz ki ne tüm dünya hükümetlerinin gücü, ne de kudretli nükleer endüstrinin zengin patronlarının gücü İncil'den ayetler çıkarmaya yetmez



Ekmek Sepeti
Ukrayna'daki Çiftlikler
Ukrayna'nın Fransa'ya yakın bir yüzölçümü var ve tarih kitaplarında Avrupa'nın ekmek sepeti olarak isimlendirilirdi

Bunun sebebi ise, Ukrayna'nın dünyadaki kara toprakların %40'ına sahip olması

Burada toprak çok verimli Toprağa bir dal saplayın, büyüyecektir

Şimdilerde bu ekmek sepetine pelin çiçeğinin acı aroması karıştığından, Ukrayna'da yetişmiş ürünlerle yapılan gıda ürünlerini satın almak isteyen çok kimse çıkmıyor

En azından yaban domuzları burada rahatlar Radyoaktif olduklarından kimse onları avlamıyor
Vilcha Vilcha'da bir tren istasyonundayız Buradan son yolcu 18 yıl önce geçti O zamandan beri buradan sadece reaktörden gelen yük trenleri geçiyor

Vilcha Çernobil bölgesindeki en büyük 4 yerdi Ukrayna ve Beyaz Rusya sınırında yer alıyor Çevresindeki bölgeden daha yüksek radyasyon düzeyi olan yerlere 'sıcak nokta' deniyor Burada, sezyumun radyoaktif izotopları kilometrekare başına 60küri olarak ölçülüyor, bu da bize sıcak noktada olduğumuzu gösteriyor Kasaba radyoaktif ve 1986'dan beri burada kimse yaşamıyor

Ninjam boş bir okulun camından içeri bakıyor

Bu terkedilmiş yerde geceleri seyahat ederken, motosikletinizin farları tüm kasabayı aydınlatan tek şey oluyor Işık çerçevesiz kapılardan ve pencerelerden X ışını gibi geçiyor Geceleri gündüz vakti gördüklerinizden fazlasını görüyorsunuz
İyi geceler Çerni

Ölü kasabalar ve köyler sadece gündüz uyuyorlar Gece hepsi uyanıyor Hepsi kıpırdamaya, hışırdamaya başlıyor; kurbağalar vraklıyor

Bu bir kasap olsa gerek, tabelada 'ET' yazıyor

Alfa, Beta, Gama
Bir baykuş gibiyimdir ve gece gezilerimde bana eşlik edecek birini bulamıyorum Ne zaman birini buraya getirsem, bana rahat bir kafede bir şeyler içmek yerine neden burada kurbağa ezdiğimizi soruyorlar Ben de onlara bir kafede iki paket sigara içmenin sağlığa Vilcha'da gezmekten daha çok zararlı olabileceğini söylüyorum Çoğunlukla buradan kaçıp gitmek istiyorlar İnsanlar buranın lanetli olduğunu düşünüyor
Ben mutant ve Çernobil Kardanadamı hikayelerine inanmıyorum Bence burası ilginç bir yer

Vilcha'nın dış mahallelerinde yeni nesil el geiger sayacım 109mR/saat gösteriyor Kasaba reaktörden 45 kilometre uzakta, radyoaktif bulutların ilk uğradığı yerde bulunuyor Sayaç dostum insanlığın bildiği her tür radyasyonu ölçebiliyor Şimdi radyasyon türleriyle ilgili birkaç ufak şey öğrenme zamanı
İçimizden geçebilen türe gama radyasyonu deniliyor Birikebiliyor, yani vücudumuza verdiği zararı hesaplayabiliriz Gama ışınları X ışınlarıyla neredeyse özdeştir X ışınları insan yapımıdır, ama gama ışınları doğada bulunur Kozmik radyasyon olarak da bilinir Yüksek irtifada uçan her uçak, 25mR/saatlik bir kozmik radyasyona maruz kalır Gama hızlı bir şekilde problemler yaratacak kadar güçlüdür Gama bir dalgadır Sizi saatler içinde öldüren türden görünmez kurşunlar gibidir Ama alfa ve beta saatli bomba gibi çalışan taneciklerdir Radyoaktif tozların solunması yoluyla insan bedenine girip orada kalırlar ve birkaç yıl içinde kanser hücrelerin oluşmasına sebep olurlar Alfa tanecikleri üçü içinde en ağır olanlarıdır, betalar ise oldukça hafiftir, gamaların ise kütlesi yoktur Alfa tanecikleri genellikle 4'le 12 santim arası bir mesafe katedip durur yani saf plütonyum toplarıyla bilardo oynayabilirsiniz Derimizdeki ölü hücreler de beta radyasyonunu durdurabilir, yani plütonyum toplarıyla jonglörlük bile yapabilirsiniz

100mR/saat'lik radyasyon seviyesindeki bir yerde gezersek, Kiev-Londra seferi yapan bir uçaktaki bir yolcunun birkaç saatte alacağı gama radyasyonu dozunu bir saatte alırız Londra'ya uçmadığıma göre aynı hafif dozu aldığımız Vilcha'da gezebilirim
Malesef büyük bir risk olmasına rağmen, soluyarak aldığımız alfa ve beta taneciklerini sayamıyoruz Felaketten sonraki bir yıllık süreçte radyoaktif partiküller yüzeyde kalıyor O zamanlar bu toprakların üzerinde yürümüş olsaydım, ayakkabılarıma veda etmek zorunda kalırdım Aynı şekilde, eğer geiger sayacımı radyoaktif yüzeye değdirseydim, sayacım radyasyon açısından kirlenmiş olurdu ve bozulurdu Burada açık bir araçla gezmek plütonyum topları yutmak kadar çılgınca olurdu Ama söylediğim gibi, şimdilerde radyasyon toprağa karışmış ve seviye düşmüş Bu bölgede ufak bir sağlık tehlikesiyle seyahat edebildiğimiz için iyi, ancak bölgenin temizlenmesinin zorlaşmış olmasından dolayı da kötü
Bu günlerde, radyasyon sebzelerde ve meyvelerde yaşıyor; bu sebepten manava gittiğinizde bir geiger sayacı bulundurmak, buradayken bulundurmak kadar yararlı olacaktır Büyük bir mesele de mantarlar Birçok Amerikalının tükettiğinden altı kat daha fazla mantar tüketiyoruz Mantarlardaki kimyasallar sezyum-137'den bile daha kötü(öyle ki mantarlardaki sezyum düzeyi sezyum-137'nin yarı ömrü kadar azalmamış)
Her neyse, bu kadar bilimsel şey yeterli; yolculuğumuza gün ışığında devam edelim

Haritadaki boşluk
Sınırdayız ve tabela bizi Sovyetler Birliği'nin 15 devletinin dillerinde karşılıyor Bazen Beyaz Rusya'da gezintilere çıkıyorum Yollar daha iyi ve benzin daha ucuz Bu ülke Rusya'yla iyi ilişkiler içinde ve dünyanın kalanından ayrı duruyor Beyaz Rusya yıllarca başkanları olan Lukaşenko'nun otoriter rejimi altında yaşadı Fidel Castro'ya benzer, daimi başkandır, sadece sakalı yok

Yeni haritalarda kurtların toprakları büyük bir boşluk olarak görünüyor Terkedilmiş kasabalar, köyler ve yollar silinmiş
Yetkililer çevresel olarak güvenli olmayan yolların bir haftasonu gezgini tarafından kullanılmasını istemiyor
Sınır geniş Arazi mücadele etmeye değmiyor Anayoldan ayrılır ve sınır boyunca seyahat edersek, hangi ülkeye ait olduklarını bilmeyen ölü köylerden geçeriz

Asfalt kaplı yollar bitene kadar aracımızla gidiyoruz ve sonra yürüyerek yolculuğumuza devam ediyoruz Arabanızı ya da motosikletinizi başıboş bıraktığınız için endişelenmenize gerek yok, kimse bulamayacaktır Burada birileriyle karşılaşma ihtimaliniz Antarktika'da biriyle karşılaşma ihtimaliniz kadar
Tabela bir köye olan mesafeyi gösteriyor

Bu bir kuş yuvası Sığırcıklar uçup gideli uzun zaman olmuş

Beyaz Rusya'daki ayrılmış bölgenin adı 'radyoaktif ekolojik orman rezervi' Köylerin çoğu çok uzak Birçoğunun da yolu yok Oralara gitmek için bir traktör kullanmalı ya da yürümelisiniz
Yorulursanız, oturacak bir bank mutlaka olacaktır

Ya da ayakta durup Çernobil Niagarası'nı izleyebilirsiniz Buradaki radyasyon seviyesi Kiev'dekiyle aynı Bu köprüde durmak, Venedik'teki herhangi bir köprüdeki kadar güvenli Ama unutmayın, bu Çerni; birkaç yüz metre yürüyüp kendinizi çok kötü bir yerde bulabilirsiniz Çernobil bölgesinde sekiz yüzden fazla radyoaktif hurda mezarlığı var 1986'da oluşturuldular ve şu an nerede olduklarını bilmiyoruz Güvenlik için geiger sayacı hep açık olmalı

Sonunda bir köy bulduk Adı belli değil


Hiç kimsenin olmadığı bir köye gelmenin bende yarattığı duyguları anlatmak zor Ama yine de deneyeceğim Önce sanki sağırmışsınız gibi hissediyorsunuz Sessizlik olağanüstü Cıvıldayan kuşlar yok, rüzgar yok, bu sessizliği bozacak hiçbir şey yok Köyler kasabalardan daha bir alışılagelmedik duruyor Evler, kulübeler sanki gerçek değillermiş gibi geliyor Her şey bir çizimmiş gibi, ve sanki ben bu resmin içine adım atıyorum

Smirnovka
Bu, köy kulübü İnsanları eğlenceler düzenlediği, toplandığı, film izledikleri bir yermiş

Şimdiyse eğlence bitmiş Kapılar açık ama kimse içeri girmiyor Böyle kapalı bir yerde bir yaban domuzuyla karşılaşmak pek de güvenli olmazdı

Köylerde bir deyiş vardır; evini tamir etmezsen yıkılır Görünüşe göre doğru


Bir çok yerde, tahta haçlar üzerine aceleyle kazınmış şeyler, burada yaşanmış zengin hayatlardan kalan son şey Muhtemelen haçlara bakıp sevdiklerine dua edenlerin de çoğu burada

Bu köyü birkaç yıl önce buldum, ama onu haritamda bulamadım Köy mezarlığına bakılırsa, 1800'lerin başından 1986'ya kadar bu köyde yaşayanlar Smirnov'larmış
Evliliklerin aynı aileden kişiler arasında yapıldığı bir tarikat köyü olmalı Herkesin soyadı aynı
Bu köyü haritama ekledim ve adını Smirnovka koydum Ünlü bir votkaya verdiğimiz isim Acaba burada yaşamış insanlarla Smirnoff marka votkayı yapanlar arasında bir bağ var mıdır merak ediyorum
Tabii sadece merak edebilirim, çünkü burada sorumu cevaplayacak kimse yok


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



Eski bir arı kovanı Arılar uçup gitmiş
İnsanlarla birlikte köylerden barınan kedilere, köpeklere ve diğer hayvanlara ne olduğunu merak etmişimdir Besi hayvanları katledilmiş, kediler ise doğaya geri dönmüşler

Bu köyün adı 'Beyaz Sahil' Beyaz Sahil anayola yakın ve hâlâ burada yaşayan birileri var
Bazı köylerde birileri yaşıyor dediğimde bu, orada yaşayan 2 ila 5 insan olduğu anlamına gelir Eğer bir köyde 20-30 kişi yaşıyorsa, bu Çernobil standartlarına göre bir megapol oluyor

Çernobil'de isimsiz bir köyde, Büyük Vatan Muharebesi'nin(II Dünya Savaşı Doğu Cephesi) İsimsiz Askerinin mezarı

Pluton'un Diyarı
Plütonyum binlerce yıl hüküm süreceğinden, Plütonyum-239'la diğer kimyasal elementlerin farkı sahnedeki krallarla gerçek hayattaki kralların farkı gibi oluyor Aşırı derecede zehirli ve kimyasal reaktifliği oldukça yüksek, plütonyumun yarılanma ömrü 24000 yıl

Şans eseri, Çernobil bir uranyum reaktörüydü, bölgedeki tüm plütonyum(miktarı reaktörün yaşına bağlı) uranyum ürünüydü Bazıları küçük bir miktar olacağını söylüyor, zaten fazlasına da gerçekten ihtiyacımız yok Elimizdeki bilgilere dayanarak, 1 pound(yarım kilodan az) plütonyumun dünyadaki tüm insanları öldürmeye yeteceğini söyleyebiliriz


Plütonyum atom bombalarında ve 'hızlı üretken reaktörlerde' yakıt olarak kullanılır Adını kendine yakışır şekilde, ölülerin tanrısı ve yeraltı dünyasının hükümdarı Pluto'dan alır

Amerikyum
Köylerden bazıları ağır derecede zehirlenmiş Burada radyasyon reaktör yakınlarında olduğundan bile daha yüksek


Geiger sayacımızla yol üzerinde ve yoldaki bir bitki üzerinde ölçüm yapıp değerleri karşılaştırırsak, bitkide asfaltın 85 katı radyasyon olduğunu görürürüz, çünkü radyasyon yaşayan organizmalarda yoğunlaşıyor Bu radyasyonun kaynağı Amerikyum


Başlarda burada durum çok kötü değildi Bölge Plütonyum-241'le zehirlenmişti Plütonyumun tuhaf bir özelliği vardır; başlarda o kadar da radyoaktif değildir 144 yıl boyunca sessizce bekler ve sonra Amerikyum-241'i de içeren bileşenlerine ayrılır Amerikyum güçlü gama ışınları yayar; onu oluşturan plütonyumun yaydığı gama ışınlarıyla karşılaştırırsak, amerikyum kaynaklı ışınlar top güllesi gibiyken, plütonyum kaynaklı ışınlar ancak tüfek fişeği olabilir



O gün gösterimde olan filmler ve yakında gelecekler bu karatahtaya yazılırdı Bir sonraki gösterim 400 yıl sonra





Bu sınıfta da artık ders yok Şimdi burada öğretilen tek ders, Plütonyum-241'in kardeş izotopu olan amerikyum-241'in yarılanma süresinin 400 yıldan fazla olduğu
Bizden kuşaklar sonraki akrabalarımız bile hala bu bozunma sürecinin etkilerini görecek, kemiklerimiz toza dönüştükten çok sonra bile


Resmi olmayan kaynaklardan fotoğraflar


Kirlenmiş köyler yaşayan çiftçiler, dört boynuzlu buzağıların, aşırı büyük gözlü domuzların doğduğunu bildiriyorlar
Bu bilgi ne kadar güvenilir bilmiyorum ama, eğer o köylerden geçecek olursam, fotoğraf makinamın pillerinin dolu olduğundan emin olacağım


Bu hikayenin en trajik kısmı Çernobil çocukları
Gazetelerde ve televizyonlarda gösterilen bir çok fotoğraf var Bazıları onların böyle olmasının sebebinin Çernobil olduğunu söylese de, kimileri de bu tip çocukların kazadan önce de olduğunu, onların buralarda çok olan alkoliklerin ya da uyuşturucu kullananların çocukları olduğunu söylüyor
Ölen insanlarla ilgili bilgimiz az, yetkililer hepsini inkar ediyor Doğru bilgi eksikliği söylentiler, güvensizlik ve panik yaratıyor
Ben konunun söylentilere değil bilimsel bir araştırmalara konu olması gerektiğini düşünüyorum İki şekilde de, Çernobil'in çocukları olsalar da olmasalar da, onlar zavallı çocuklar, yaşamaya zar zor değecek bir hayat yaşıyorlar

Sessiz Kasaba Poleskoye
Yolculuğumuzu sonunda, Polissia Bölgesi'nin yönetim merkezi ve Kurtların Toprakları'nın başkenti olan bu kasabayı ziyaret edeceğiz

Bu, kasabanın Sovyet binası

Sovyet yönetimi sırasında, eğer biri ev yapmak isterse, uyması gereken sıkı standartlar vardı Sadece güçlü bağlantılar olanlar standardın dışında(daha büyük) bir ev yapabilirdi 70 yıl boyunca komünist parti tüm insanları sosyal anlamda eşitlemeye çalıştı ancak başarısız oldu Bazı evler hâlâ diğerlerinden daha büyük

Çernobil herşeyi bir günde eşitledi ve şimdi parti başkanlarıyla normal insanların evleri bir arada yanyana duruyor

Bunlar normal insanların evleriydi

Bu evden geriye sadece baca ve fırın kalmış

Poleskoye merkezi
Poleskoye şehir merkezi bir nükleer bombardımandan çıkmış gibi görünüyor, 1943 Stalingrad'ıyla 1945 Hiroşima'nın bir kesişimi gibi

Burada motosikletle gezmek asfaltta büyüyen ağaçlarla ve açık lağım kapaklarıyla bir slalom
Burası eskiden bir oyuncakçı ve çocuk giyim mağazasıymış

Bu, babam; mağazadaki radyasyon seviyesini kontrol ederken Şu an emekli ama hâlâ çevre konularında ilgili
Birçokları gibi o da insanların tekrar burada yaşayabileceğine inanıyor Poleskoye saatte 20 mikroröntgenlik radyasyon seviyesiyle diğer yerlerden daha temiz Ancak bazı yerlerde hâlâ 50mikroröntgene sıçrayabiliyor Eğer yazın seyahat edecekseniz bu değerlerin iki katını alın, çünkü yazın değerler heryerde yükseliyor
Bazen babamla bu işe yaramaz toprakları geziyorum Onun kullandığı geiger sayacı 1986'da üretilmiş Çernobil felaketinden sonra radyasyonu tespit eden cihazlar yeterli sayıda yoktu, bu sebeple yetkililer hızla sadece en fazla 100 mikroröntgen ölçebilen cihazlar ürettiler O geiger sayaçları tamamen işe yaramazdı, çünkü Çernobil'de radyasyon seviyesi bundan yüzlerce kat daha fazlaydı O günlerde, evimdeki, Kiev'deki radyasyon seviyesi saatte 1000mikroröntgendi Ancak yirmi yıl sonra bu eski cihazlar kullanılabilir hale geldi

Yetkililer burayı yaşatmaya ve kasabayı kurtarmaya çalıştılar Asfaltı kaldırıp yeni yollar yaptılar

Bazı binaları yıktılar ve yeni hastaneler, okullar yaptılar

Su borularını bile kaldırdılar ve yeni bir kilise yaptılar

Tüm bunlar radyasyon seviyesini düşürdü, ama kasabayı yeniden yaşanabilir kılmaya yetmedi
Öyle görünüyor ki kirlenen yerlerin işi tamamen bitti, er ya da geç insanlar oraları terkedecek

Poleskoye eski bir yer ve eski haritalarda Ukrayna dilinde 'mezara yakın' anlamında olan Mogilne ile belirtiliyor Bunun sebebi, Kiev Dükü Ihor'un milattan sonra 945'te öldürülüp, buraya gömülmüş olmasıdır

Kasaba birçok isimle anılmış; 13 Yüzyılda Moğol istilasından, 1933'teki büyük kıtlıktan ve 1941-1945 Büyük Vatan Muharebesi'nden sağ çıkmayı başarmış Sonraysa, 26 Nisan 1986 Çernobil gecesinde aldığı ölümcül doz yüzünden yavaş yavaş ölmüş
Kasaba sakinleri onu hayatta tutmak için çabalamış, 1991'de hâlâ burada yaşayan on iki bin insan varmış Ama 1999'da saat kulesinin saati durduğunda, son bin sakini kaldığında, o da ölüm sancılarına kapılmış
Şimdi, sonunda eski adının kaderini paylaşıyor

Çatılarda ağaçlar büyüyor Belki de bu, doğanın bize herşeyin altüst olduğunu söyleme şeklidir

Eski Yahudi mezarlığına girmenin yolu yok

Eşelenmiş toprak vahşi hayvanların burada olduğunu anlatıyor

Bu kasabayla ilgili üzücü olan bir şeyler var; binlerce yıldır insanlar burada yaşadı, büyük akıllar fikirleri, ortalama insanlar olayları, küçük akıllar diğerlerini tartıştı Şimdi burada hiç ses yok, yaban domuzları evleri gözlüyor, kurtlar terkedilmiş bölgede geziyor, insan eliyle yapılmış ve yıkılmış bu kasaba artık onların

Poleskoye'den ayrılıp evimize doğru yola çıkıyoruz Burada radyasyon, radyasyon seviyesi 50mikroröntgene kadar çıkabilen New York'taki Grand central İstasyonu'yla aynı seviyede

Burada motosikletle gezmenin heyecanı arabayla gezmeninkiyle karşılaştırılamaz Arabadayken sadece bir turistsiniz Ama motosikletle, bir vahşisiniz, vahşi hayatın bir parçasısınız
Ölü bölgeden bahsederken genellikle reaktörün 30km etrafından bahsederler
Peki ya bu köyler ve kasabalar ne oluyor? Reaktörden 60km uzaktalar
Kurtların Toprakları çoğu kimsenin düşündüğünden daha büyük ve büyümeye de devam ediyor Bu günlerde, güney-kuzey doğrultusunda 300km, doğu-batı doğrultusunda 100km'lik bir alana yayılıyor
Tabii bazı yerlerde yaşayanlar hâlâ var; ama genç, başarılı ve mutlu insanlar beklemeyin Genellikle hayatlarını memleketlerinde geçirmek isteyen yaşlılar var Bazı yerler temiz ve yaşamak için güvenli ama bölgenin altyapısı çökmüş, iş yok ve gençleri çekecek bir şey yok Bölge ölüyor

Aşağıdaki harita Çernobil'in radyasyonla zehirlediği toplam alanı gösteriyor
Kurtların topraklarının iki kanadı burada Şimdiye kadar 'Hayalet Kasaba' ve 'Kurtların Toprakları' başlıklarında, sadece Ukrayna ve Beyaz Rusya arasında kalan bölgede yer alan güney kanadını ziyaret ettik

Kuzey kanadı Beyaz Rusya ve Rusya arasında yer alıyor Çok geniş ve bunaltıcı Belki bir gün orayı da anlatırım


Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..



2007 Baharı
İyileştirici olan tek bir güç vardır, o da doğadır
(Arthur Schopenhauer)

En beğendiğim yollar yıllardır kullanılmamış olanlar Bazen buralarda benden başka yolculuk yapan kimse oluyor mu diye yolu kapatacak bir kütük bırakıyorum Bir iki yıl içinde döndüğümde kütüğün hareket etmemiş olması hâlâ beni takip eden kimsenin olmadığını gösteriyor

Çernobil çabuk unutuldu, çünkü olayı sadece biz biliyorduk Kazadan sonraki ilk yıllarda hikayemizi dünyayla paylaşmak istemedik, şimdiyse paylaşamıyoruz; çünkü olanları güçlükle hatırlıyoruz Trajik hikayeden geriye kalan her şey sadece zamanın biçimsizleştirdiği, zayıf bir anı Gelecekte insanların ilgisizliği kalan birkaç közü de sönene kadar boğacak Ondan sonra ise Çernobil nadir birkaç insanın bilgisinde ve doğanın mülkiyetinde olacak
(Günlükler, Haziran 2006)

Bu evler doğanın mülkiyetine geçmişler bile

Bu ev topraktan yapılmış ve şimdi toprağa geri dönüyor

Bir karaca yoldan geçip bahçelere atlıyor Onlar burada evlerindeler ve onlardan çok var Kendimi bir hayvanat bahçesinde gibi hissediyorum, tabii özgürce dolaştığım ve onların benim ilgimi çeken şeyler olduğu bir hayvanat bahçesi gibi değil Çünkü burada özgür olan onlar ve ben onların merakını uyandıran şeyim Başka bir deyişle, bir hayvanat bahçesindeki tüm yaratıklar bizim eğlencemiz için bir araya toplanmıştır; ancak burada, Çernobil'de, onların eğlencesi için toplananlar biz insanlarız

Buradaki en etkileyici şey bizim uygarlık dünyamızla doğanın dünyasının farkı Uygarlık dünyası fiziksel, Çerni ise metafizik bir dünya, 'öte' anlamına geliyor, Çernobil fiziğin ötesinde bir dünya Doğanın dünyası kendi içinde olan bir şey, bizden milyonlarca yıl önce nasılsa ve bizden sonra nasıl olacaksa öyle; ancak uygarlık yalnızca bir görüntü, kendiliğinden olmuş değil, kendini destekleyemiyor Yapay ve kendisini desteklemesi için mühendisliğe, sanata ve bilime ihtiyacı var Eğer uygarlığın avantajlarından yararlanmak ister ancak onu ayakta tutan şeylerle ilgilenmezsek, bittik demektir Bir anda kendimizi medeniyeti kaybetmiş halde buluruz Sadece yanlış bir düğmeye bas, ve herşey ilkel zamanlardaki haline dönsün Etrafımıza bakarız ve medeniyetin yavaşça buharlaştığını görürüz, fata morgana gibi Sanki saf doğayı örten perdeler açılmış gibi, ilkel bir orman doğal haliyle ortaya çıkar

15-20 yıl kadar önce o köylerin bazılarında hâlâ yaşayan insanlar vardı 1991'de, insanların yaşadığı yerde ölçülen en yüksek radyasyon değeri saatte 2000 mikroröntgendi O zamandan beri radyasyon seviyesi de insan sayısı da düştü
2006 yılında insanların yaşadığı bölgede ölçülen en yüksek değer saatte 250 mikroröntgendi Bu seviye Birleşmiş Milletler yetkililerine göre hafif kabul edilebilir düzeydeydi, ama yine de insanların yerleşmesine yetecek kadar güvenli değil

Bugün seviyeler normal ve normalden yüzlerce hatta binlerce kat fazlası arasında değişiyor ama bu rakamlar gerçekte olanı yansıtmıyor Geiger sayacı radyasyonun ancak silüetini, dışa dönük işaretlerini, başka bir deyişle gölgesini gösterebilir En hassas cepte taşınabilir radyasyon tespit cihazıyla bile buzdağının yüzeydeki kısmından fazlasını göremeyiz Radyasyonun kendisi ancak özel analizlerle tespit edilip araştırılabilir Bir ağacın üst dallarına bakarak kökleri hakkında ne kadar şey öğrenebilirsek, geiger sayacına bakarak da radyasyon hakkında o kadar şey öğrenebiliriz

Geiger sayaçlarından gelen veriler bize yetkililerin raporlarından daha çok şey anlatıyor, ancak doğanın kitabının anlattığından daha az Çernobil'de doğanın kitabını okumak kolay, burada gerçeklerin kendisi doğruyu açık açık anlatıyor Nereye dönersem döneyim, insan hayatının burada yasaklandığı anlatan bir gerçekle karşı karşıya geliyorum Bir cevap almak umuduyla duymaya çalışıyorum, ancak tek duyabildiğim insanlığa 'Sana ihtiyacım yok!' diye haykıran doğanın sesi oluyor

2 Dünya Savaşı anıtı

Bu da başka bir Büyük Vatan Muharebesi anıtı

Bu İç Savaş anıtı 1921'de burada Kızıl Ordu Beyaz Ordu'yu yendi Keşke bir metal dedektörü getirip bu alanda kazı yapabilseydim Malesef Çernobil'in zengin tarihi mirası arkeolojik açıdan kayıp Sonsuza kadar kayıp ve sanırım buna hep üzüleceğim

Çernobil'i merkez alan 250km yarıçaplı bölgede 2000'den fazla ölü köy ve kasaba var Her yıl bu bölgeyi ziyaret ederken gittikçe daha fazla sayıda harabeye dönmüş yerler görüyorum

Bölgede hasar görmemiş olan binalar sadece kiliseler Tüm Çernobil Bölgesi'ni geziyorum, ancak hâlâ yıkık bir kilise görmedim

Yağmacılar batıl inançları olan insanlar ve kiliseleri yağmalamaya cüret edemiyorlar Ayrıca çevredeki insanlar da birkaç yılda bir gelip bu terkedilmiş kiliseleri tamir ediyorlar, bu yüzden de bu kiliseler yıkılan binalar arasında bir ada gibi ayakta duruyor

Yakınlarından geçerken bu kiliseleri sık sık ziyaret ederim Pelin'den geçerek kapıya doğru yürürüm Kapılar kilitli değil, içeride kimse yok Papazlar yok, tütsü kokusu yok, yanan mumlar yok; sadece birkaç ucuz ikon, havlular, radyoaktif bir İncil ve duvarlarda Azizlerin resimleri var İncil'i pelin çiçeğinin zamanını anlattığı sayfasını açıp bıraktığımdan emin oluyorum Sonra orada derin düşüncelere dalıp biraz zaman geçiriyorum İsa'nın radyoaktif resmine bakarak kendime soruyorum, 'Bu kiliseler daha ne kadar burada olacak? İnsanlar olmadan yaşayabilirler mi?'
Bu soruyu gelecekte burayı ziyaret edecek bir başkası tarafından cevaplanmak üzere bırakıyorum, ve yolculuğuma devam etmek için yola çıkıyorum

Alıntı Yaparak Cevapla

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..

Eski 08-04-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çernobil Araştırması - Bir Kızın Günlüğü..




Plüton’un Diyarı

Bu "Plüton’un Diyarı" isimli fotoğraf albümü 2008 ilkbaharında Çernobil’in farklı bölümlerine seyahat eden birkaç arkadaşın çalışmalarının kombinasyonu

Gerçekten de burada binlerce yıl boyunca Plüton hüküm sürecek Son derecede zehirli ve büyük ölçüde kimyasal tepkimedeki Plütonyum-239’un yarılanma süresi 24,000 yıldan fazla Plütonyum ismi Plüton’dan geliyor, ölüler diyarının tanrısı ve yeraltının yöneticisi


Yıllar geçtikçe Çernobil’in bu uzak şehir ve kasabalarına ulaşmak daha da zorlaşıyor; yerler yabani bitkilerle kaplanmış, ağaçlar devrilmiş ve köprüler çökmüş

Pencereden görünüm

Çernobil’in ölü şehir ve kasabalarına bakmaktan hiç sıkılmıyorum Seyahat ederken görüntü değişiyor, hep aynı hikâyeyi anlatıyormuş gibi görünüyor: mahvolmuş şehirler, yıkılmış kasabalar, terk edilmiş çiftlikler… Ama değişen panorama asla aynı değil, hep farklı… Kamp ateşinin alevini ya da denizin dalgalarını izlemekten sıkılmadığım gibi bundan da hiç sıkılmayacağım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.