Deyimler Sözlüğü-Ç- | 
     
| 
	
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Deyimler Sözlüğü-Ç-Çaba göstermek: Bir işi başarmak için uğraşmak   kuvvet harcamak "Çaba göstermeden amacına ulaşamazsın "eyimler Sözlüğü-Ç-[/url]Çabalama kaptan ben gidemem: "Zorlamanın hiç faydası yok   ben bu işi yapacak güçte değilim; boşuna uğraşıyorsun  yapamam  gitmem " anlamında kullanılır![]() Çağ açmak: Yeni bir gidişin   tutumun öncüsü olmak; evrensel bir gidişe yol açmak "İstanbul` un fethiyle yeni bir çağ açıldı "Çakar almaz: İşe yarar gibi görünse de aslında yararsız   bozuk olan "Çakar almaz bir tabancayla bizi korkutacağını sanmıştı "Çakı gibi: Canlı ve atik   çevik "Çakı gibi delikanlı olmuş "Çalımından geçilmemek: Çok kibirli   kurumlu olmak; büyüklük taslamak  gösteriş yapmak "Adamın çalımından geçilmiyor  ona laf anlatmak çok zor "Çalım satmak (caka satmak): Büyüklük taslamak   kurularak davranmak![]() Çalıp çırpmak: Eline ne geçerse (az ve çok) çalmak   bu yolla kazanç sağlamak "Yoksul kalınca çalıp çırpmaya başladı "Çam devirmek: Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek   davranışta bulunmak "Onun da çam devirmede üstüne yok hani "Çam yarması: İri gövdeli insan ![]() Çanak tutmak (açmak): 1   Söz ve davranışlarıyla kavgaya  kargaşaya yol açmak  2  Dilenmek "Onun bu işe çanak tutmasına fırsat vermeyeceğim "Çanak yalayıcı: Dalkavuk   çıkarı için dalkavukluk eden "Çanak yalayıcılar gün geçtikçe artıyor "Çan çan etmek: Gerekli gereksiz sürekli konuşmak   yüksek sesle devamlı gevezelik etmek "Başımda ne çan çan edip duruyorsun  kes artık şu sesini "Çanına ot tıkamak: Bir daha sesini çıkaramayacak   kötülük edemeyecek bir duruma sokmak "Elbet sizin de çanınıza ot tıkayacağım gün gelecek "Çantada (torbada) keklik: "Ele geçirilmesi o kadar kesin ki elde edilmiş sayılır" anlamında kullanılır  "Beni çantada keklik sanıyor ama yanılıyor "Çaptan düşmek: Önceleri iyi olan durumu sonradan bozulmuş olmak; çalışma gücü   verimi tükenmiş olmak "Adamın bir ayda çaptan düşeceğini sandılar "Çar çur etmek: Gereksiz   lüzumsuz yere harcayıp tüketmek "Paranı sakın çarçur edeyim deme "Çarıklı erkânıharp: Daha ziyade öğrenimi olmayan ama kafası çalışan   kurnaz ve uyanık köylüler için şaka yollu kullanılır![]() Çark etmek: Dönmek   geri dönmek "Birkaç adım sonra çark ediniz "Çarkına okumak: Bozmak   çalışamaz hâle getirmek  zarar vermek; birine büyük kötülük yapmak "Eline alır almaz saatin çarkına okudu "Çarşamba pazarı: Her şeyi açıkta olan   karmakarışık yer "Etrafı çarşamba pazarı gibi yapmış çocuklar "Çarçaf gibi: Dalgasız   dümdüz ve durgun "Deniz çarşaf gibiydi "Çat kapı: Aniden   beklenmedik bir anda "Oturuyorduk  çat kapı çıkageldiler "Çat pat: 1   Ara sıra  2  Yarım yamalak  biraz  3  Vakitli vakitsiz  uygunsuz zamanlarda "Çat pat okuması var diye mektubu ona uzattılar "Çayı görmeden paçaları sıvamak: Ham hayaller kurmak; henüz zamanı gelmediği hâlde yapılacak bir iş   meydana gelebilecek bir olay için hazırlıklara girişmek "Durun bakalım hele  çayı görmeden paçaları sıvamayın  bir haber ulaşsın önce "Çehre züğürdü: Çirkin   suratsız  yüzü yakışıksız "Oğlanı çehre züğürdü bir kızla evlenmek zorunda bıraktılar "Çekeceği olmak: Çok acı çekeceği   sıkıntıya gireceği bir iş ya da durumla karşılaşacağı sezilir olmak "Öyle anlaşılıyor ki bu çavuştan çekeceğimiz var "Çekidüzen vermek: Karışıklığı   dağınıklığı  başıbozukluğu gidermek "Kendine bir çeki düzen vermelisin artık "Çekip çevirmek: Yönetmek   düzene sokmak  hâle yola koymak  çalışmasını sağlamak "Tek başıma bu işi çekip çeviremem ki!"Çekip gitmek: Savuşmak   bırakıp gitmek  kimseye danışmadan ayrılmak "Aradığını bulamayınca çekip gitti "Çekirdekten yetişme: Bir işi küçük yaştan   çıraklıktan başlayarak öğrenme ve o işte ustalaşma "Ali  çekirdekten yetişmiş bir marangozdu "
 | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
Deyimler Sözlüğü-Ç- | 
     
| 
	
			
			 | 
		#2 | 
| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Deyimler Sözlüğü-Ç-Çekişe çekişe pazarlık (etmek): Bir malı ucuza almak   ya da pahalıya satmak için titizce uzun süre yapılan pazarlık "Babam çok istediği atı alabilmek için  atın sahibiyle çekişe çekişe pazarlık etmeye başladı "Çelme takmak: 1   Ayağını bacağına geçirerek yıkmaya çalışmak  2  Bir işin gelişmesini engellemek veya bir kimsenin iyi yürüyen işini bozmak "Sakin sakin giden arkadaşını çelmek takarak yere düşürdü "Çene çalmak: Gevezelik ederek   çok konuşarak vakit geçirmek "Komşu kadınları çene çalmaya bayılırlar "Çenesi düşük: Geveze   çok konuşan  gereksiz şeyler söyleyen "Senin kadar çenesi düşük bir adam daha görmedim "Çenesi kuvvetli: Söylemekten yorulmayan   söylediği sözlerle kendisini dinletmesini bilen "İyi hatip  acaba çenesi kuvvetli hatip midir?"Çene yarıştırmak: Karşılıklı gevezelik etmek   boş konuşmak "Sizinle çene yarıştırılmaz doğrusu "Çetele tutmak: Hesap tutmak amacı ile bir yere çizgiler çekmek  "Ahmet amca  veresiye verdiği mallar için çetele tutmaktan usanmıştı "Çetin ceviz: 1   Kırılması zor  kabuğu sert ceviz cinsi  2  Yola getirilmesi  yenilmesi zor rakip; başarılması güç iş "Şimdi anlıyordu rakibinin ne deneli çetin ceviz olduğunu "Çevir kaz (ı) yanmasın: Karşısındakini kıracak bir söz söylediğini fark edip de çevirmeye kalkışanlara şaka yollu söylenir ![]() Çıban başı: 1   Çıbanın patlamak üzere olan tepe noktası  2  Kötü sonuçların  uygunsuzlukların ana sebebi "Bu işte çıban başı mı olmak istersin?"Çıfıt çarşısı: Türlü kötülüklerin   hile ve düzenlerin karmakarışık bir durumda bulunduğu yer "Daireyi çıfıt çarşısına çevirenler tek tek bulunmalıdır "Çığır açmak: Bir alanda yeni bir yol açmak; yeni bir tutum   izlenecek yöntem bulmak "Bilim adamları kanserle mücadelede çığır açmak için kolları sıvadılar "Çığırından çıkmak: Yoldan sapmak   doğru ve uygun gidişten ayrılmak  artık düzelemez hâle gelmek "İşler çığırından çıkmadan önlem almalıyız "Çıkar yol: Çare   en tutarlı çözüm yolu "Sınıf geçebilmek için tek çıkar yol ders çalışmaktır "Çıkış yapmak: Bir tartışma esnasında etkili söz ve sert davranışlarla düşüncelerini belirtmek  "Ani bir çıkış yaparak herkesi şaşırttı "Çıkmaza girmek: Çözümlenemeyecek   içinden çıkılamayacak bir duruma düşmek "İşler  hiç ummadıkları bir anda çıkmaza girdi "Çıngar çıkarmak: Gürültü patırtı   karışıklık ve kavga çıkarmak "Çıngar çıkarmadan oturtun şu kadını "Çıt çıkarmamak: Çok sessiz olmak   hiç ses çıkarmamak  gürültü yapmamak "Çocuklar korkudan çıt çıkarmıyorlardı "Çiçeği burnunda: Çok taze   yeni koparılmış "Çiçeği burnunda bir haber getirmek için yarışa girdi muhabirler "Çifte kumrular: Birbirini çok seven ve birbirinden ayrılmayan kimseler  "İşte çifte kumrular geliyorlar "Çiğlik etmek: İnsana yakışmayan; olgunluğa   yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor "Çiğ süt etmiş olmak: Soysuz ve namussuz olmak  "Bu yürek yakıcı işi yapmak için çiğ süt emmiş olmak gerek "Çiğ yemedim ki karnım ağrısın: "Herhangi bir suç işlemedim ki korku duyayım   işi eksik yapmadım ki olumsuz sonuçtan kaygılanayım" anlamında kullanılır![]() Çile çekmek: Üzüntü   eziyet  acı ve sıkıntı içinde yaşamak "Annen seni büyütünceye kadar ne çileler çekti biliyor musun?"Çile çıkarmak: 1   Sıkıntılı bir işin veya durumun sona ermesini beklemek  2  Tasavvufta bir müridin belli bir eğitim safhasından geçmesi "Çile çıkarmayan mürit olgunlaşamaz "Çileden çıkmak: 1   Çok öfkelenmek  olan bitenler karşısında dayanıklılığı kalmayıp taşkınlık göstermek  2  Çile süresini bitirmek "Ben çileden çıkmadan çabuk terk edin burayı "Çil yavrusu gibi dağılmak: Toplu hâlde bulunan insanların her biri   herhangi bir sebeple bir yana dağılmak "Silâh sesini duyunca çil yavrusu gibi dağılmaya başladılar "Çirkefe taş atmak: Edepsiz   geçimsiz  kaba saba kimsenin tepkisine yol açacak davranışlarda bulunmak "Şu çirkefe taş atıp da başını belâya sokmadan gir içeri!"Çivi kesmek: Çok üşümek   donmak "Çocuklar soğuktan çivi kesmişlerdi "Çizmeden yukarı çıkmak: Bilmediği   aklının kesmediği  yetkisinin dışında bir işe kalkışmak; haddini bilmemek "Kes artık  çizmeden yukarı çıkmaya başladın "Çocuk oyuncağı: Önem verilecek değerde olmayan   kolay iş "Dereyi geçmek mi? Çocuk oyuncağı benim için "Çocuk oyuncağı hâline getirmek: Bir işi sık sık değiştirip verilmesi gereken önemde ele almamak   küçümsenir duruma getirip değerinden düşürmek "Ne biçim adamlarsınız siz  bu güzel işi çocuk oyuncağı hâline getirdiniz!"Çoğu gitti azı kaldı: İşin en güç   en önemli  en büyük kısmı bitti  kalanı önemsizdir "Ha gayret çocuklar  çoğu gitti azı kaldı "Çok görmek: 1   Esirgemek  bir kimseyi o şeye değer bulmamak  2  Bir kimsenin yaptığını  davranışını yadırgamak "Gel  çok görme bana bu işi "Çoluk çocuk elinde kalmak: Genç   tecrübesiz  çocuk denecek kişilerin yönetimi altında yaşar durumda olmak "Ülke çoluk çocuk elinde mi kalacak?  korusun!"Çoluk çocuğa karışmak: Evlenip   çocukları dünyaya gelip  onlarla uğraşır olmak "Vay canına! Daha dünkü çocuktu  bugün çoluk çocuğa karışmış! Zaman ne çabuk da geçiyor "Çorap söküğü gibi gitmek: Başlayan bir işin birbirine bağlı diğer bölümlerinin kolaylıkla halledilmesi  "Hele bir başla sen  bak nasıl çorap söküğü gibi gidecek iş "Çorbada tuzu bulunmak: Yapılan bir iş ya da hizmette az da olsa çabası   emeği bulunmak "Haydi durmayın  çorbada sizin de tuzunuz bulunsun!"Çömlek hesabı: Güvenilmez   yanlış hesap "Senin yaptığın çömlek hesabı  bir muhasebeciye havale et işi "Çuval gibi: Kaba ve seyrek   bol ve ütüsüz "Pantolonun çuval gibi olmuş "Çürüğe çıkmak: 1   İşe yaramaz olduğu  sağlam olmadığı anlaşılarak bir yana atılmak  2  Sağlığı el vermediği için askerlik görevine alınmamak "Çürüğe çıkmak için can atanlar da yok değil bugün "Çürük tahtaya basmak: Tedbirsiz hareket edip   kötü sonuçlanacak bir işe girişmek " kimseyi çürük tahtaya bastırmasın "
 | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
| 
		 |