![]() |
Aziz-Şan Züleyha-Baht'a Yakıştı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Aziz-Şan Züleyha-Baht'a Yakıştı![]() Aziz-şan Züleyha-Baht'a Yakıştı Elif Bilge CEYLAN Arap âlimlerinden Aziz-Şan adında genç yaşına rağmen irfanı ve firaseti ile tanınan zamanının yegânesi bir zat vardı ![]() gibi müstesna yaratılışlı, güzel ahlâklı, son derece edepli, teslimiyet sahibi bir insan ve çok hayırlı bir evlattı ![]() ağartmış ve onların rızasını Hakk’ın rızasına açılan bir kapı olarak kabûl etmişti ![]() anne babasının şimdi tek dilekleri vardı; biricik evlatlarının mürüvvetini görmek ![]() kendilerinin de tanıyıp uyuşabileceği munis, yumuşak huylu kendi hâlinde bir gelincik şeçmişlerdi ![]() Fakat Aziz çocukluğundan itibaren kendine bir söz vermişti ![]() yüksek seviyede anlayacak kadar akıllı ve bütün meziyetlerine rağmen kendini insanların en kusurlusu görebilecek kadar kibirsiz, olgun, mütevazı, olduğu gibi görünen gerçek ihlâs sahibi bir insanla evlenecekti ![]() ![]() ![]() Anne babasının rızası dışında bir karara doğru yürümek onu çok hüzünlendiriyordu ![]() Uzun uzun onlara derdini anlatabileceği en güzel üslûbu düşündü durdu; bu vefâkâr insanlara içi titreyerek baktı ve “Can anacığım, babacığım! dedi ![]() Muhammed Mustafa gibi 25 yaşında ve Hatice validemiz gibi Allâh katında seçilmiş yüce ruhlu bir eş ile evlenmektir ![]() , gölgesinde gölgelenilecek yiğit bir Hak dostu, bir Rabia arıyorum ![]() yoldaş, Rabbime sırdaş gözlüyorum ![]() dilekçesini ezelde Rabbim mühürlemiştir ![]() kurumuştur ![]() tek isteğimdir ![]() Söz, Nur Muhammed’in ismine gelip bağlanınca söylenecekler de tükenmiştir ![]() helâlleşerek ezel eşini bulmak üzere vadesini ve sonunu Rabbinin bildiği bir yolculuğa çıkar ![]() Yolculuğunun bir kısmında kendisine bir adam yoldaş olur ![]() yoldaş olmak isteyen kişi, sen mi beni arkana yüklenirsin, yoksa ben mi seni? Adam: Ey cahil kişi, binici olan binici olanı yüklenir mi hiç? der ve onu susturur ![]() Sonra beraber bir ekin tarlasına gelirler ![]() - Ne dersin bu ekinler yendi mi, yoksa yenmedi mi ? der ![]() kişi, görmüyor musun, ekin başağında duruyor, der ve sözü durdurur ![]() Sonra bir cenaze ile karşılaşırlar ![]() emin tavrıyla bu sefer de arkadaşına: - Ne dersin, bu cenazenin sahibi diri midir, yoksa ölü müdür? diye sorar ![]() ![]() Görmüyor musun, onu kabristana götürüyorlar ![]() Elbette o ölüdür, der ![]() Adamın yolculuğu bitmiş ve evine varmıştır ![]() benzemeyen garip yol arkadaşını evine misafir eder ![]() başından alacak güzellikte, sözü elmas gibi tartıp anlayan ve söyleyen akıllı, sabırlı ve çok eli açık bir kızı vardı ![]() hocasıydı ![]() bu garip hâlli güvenilir kişinin acayip sözlerini anlattı ![]() Firasetli kız dinlediği sözlerdeki ince mânâları hemen çözüverdi ve babasına: - O, doğru söylemiş, dedi ![]() olan şeyleri sorup öğrenmek istemiş: Beni sırtına alır mısın, yoksa ben mi seni sırtıma yükleneyim sözünün mânâsı, “sen mi bana konuşur, nasihat edersin, ben mi sana konuşayım?” demektir ![]() Ekin yendi mi, yoksa yenmedi mi, demesinin mânâsı, “Onun parasını helâl yolda kullandılar mı, yoksa kullanmadılar mı?” demektir ![]() Cenaze hakkındaki sözüyle ise “Arkasında ismini ve hatırasını devam ettirecek birisini bıraktı mı?” demek istemiştir ![]() Kızın babası Aziz-Şan’ın yanına çıktığı vakit, ona kızının aralarında geçen konuşmayı nasıl tefsir ettiği anlattı ![]() Aziz, henüz görmediği bu insanın ince zekâsı ve anlayış kuvvetine hayran kaldı ve onu kendisine aile yapmayı arzuladı ve kızı babasından istedi ![]() razı olup güzellikte ve firasette birbirine benzeyen bu iki insanı birbirine nikâhladı ![]() memleketine döndü ![]() herkes gıpta ve hayranlıkla “Aziz-Şan Züleyhâ-baht’a yakıştı ![]() mesel olarak kaldı ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|