|  | Leyla ile Mecnun |  | 
|  06-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Leyla ile MecnunLEYLA İLE MECNUN Leylâ ile Mecnun Arap efsanesine dayanan klasik aşk hikâyesidir  Nizami başta olmak üzere birçok kişi tarafından işlenmiş olan konuyu Fuzulî,1535 yılında mesnevî türünde kaleme almıştır     Eser hala çok kıymetlidir  Mesnevî tarzına ve Türk diline yenilik getirmiştir  Bu hikâyenin konusu kısaca şöyledir: Leyla ve Kays(Mecnun’un asıl adı) ilkokul yıllarında birbirlerine âşık olmuşlardır  Kısa zamanda her yere yayılan bu aşkı duyan annesi Leyla’yı okuldan alır ve Kays’la görüşmesini yasaklar  Ayrılık ıstırabıyla mahvolan Kays halk arasında Mecnun diye anılmaya başlar  Bu sevda yüzünden çöllere düşen Mecnun’a bir çok kişi Leyla’yı unutmasını söyler; ancak onun için kainat artık Leyla’dan ibarettir ve hiçbir şekilde bu aşktan vazgeçmez  Hatta dedesi onu bu dertten kurtulmak üzere Allah’a yakarması için Kabe’ye götürür; ama o tam tersine derdinin artması için dua eder  Hem Leyla’nın hem Mecnun’un halleri gittikçe perişanlaşmaktadır  Başkasıyla nikahlandırılan Leyla, kocasından kendisini uzak tutmak için bir hikâye uydurur ve bir süre sonra adam ölür  Bu sırada Mecnun çöldedir ve aşkın bin bir türlü cefasıyla yoğrulmaktadır  Dünyayla bütün bağlantısı kesilir ve sadece ruhuyla yaşar hale gelir  Leyla’nın vücudu da dahil olmak üzere bütün maddi varlıklarla ilişkisi bitmiştir  Birgün Leyla çölde onu bulur ama Mecnun onu tanımaz ve “Leyla benim içimdedir, sen kimsin?” der  Leyla, Mecnunun ulaştığı mertebeyi anlar ve evine geri döner ve üzerinden fazla zaman geçmeden Leyla hayata gözlerini yumar   Mecnun, onun mezarına uzanır ve canından can gitmiş gibi hıçkıra hıçkıra ağlar  Yaradana feryat figan dualar ederek canını almasını, kendisini Leyla'sına kavuşturmasını ister  Duası kabul olur  Bu hikâyenin sonunda; seven ve sevilen bir olmuşlardır  Âşık kendini madde dünyasından tamamen soyutlamayı başarmış ve sevdiğine ulaşmıştır   Bu noktadan sonra seven ve sevilen diye iki farklı kişiden bahsetmekte yanlıştır; ruhlar ilahi visal(ilahi kavuşmaya)e ulaşmışlardır  Bu yüzden artık Mecnun sevdiğini kendinden dışarıda aramamaktadır, bu dünyayı onun yeri kabul etmemektedir  Bu mesnevide Fuzuli, dünyevi aşkı bir basamak olarak kullanıp onun üstünden maddeden ayrılıp tamamen ruha ait olan ilahi aşkı anlatır   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |