Detlev Von Liliencron |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Detlev Von LiliencronHayatı : Asıl adı , Friedrich Adolf Axel olan Liliencron ; 3 haziran 1844'te , o zamanlar Danimarka'ya ait olan , Kiel'in , Schleswig-Holstein bölgesinde doğar Büyük babası , Amerika'da bir general ve George Washington'ın dostuydu Babası , Danimarkalı bir gümrük memurudur ve bir general kızıyla evlenmiştir Asker bir aileden gelen Liliencron , bu yüzden , askeri bir yaşama özlem duymuştur 1863 yılında , Mainz şehrine gelerek , Prusya ordusuna girer ve teğmen olarak göreve başlar Bu görevdeyken , 17 garnizonu dolaşır 1866'da , Avusturya-Prusya ve 1870-71'de de , Alman-Fransız savaşlarına katılır ve her iki savaşta da yaralanır![]() Aldığı yaralar ve biriken borçları yüzünden , 1875'te , askerdeki görevinden yüzbaşı rütbesiyle ayrılır Şansını Amerika'da denemeye karar verir Amerikan ordusuna katılmak için başvurur Ancak , kabul edilmez Bunun üzerine , her türlü işte çalışır ve birçok mesleği dener Ahır bakıcısı , badanacı , piyanist ve dil öğretmeni olarak çalışır Ancak , bu , işlerde tutunamaz ve geri dönecek parayı bile zor bulur Dönüşünde , önce Hamburg'da şan öğretmeni olarak çalışır Kendine ait bir kasayı açtığında , yazdığı ilk dizelerin bulunduğu bir defter bulur ve yazarlık yeteneğini keşfetmiş olur![]() 1878'de , Helene Von Bodenhausen ile evlenir 1882'de , Kuzey Frizya adası Pellworm'da , su bendi müfettişi olarak görev alır Ancak , borçları yüzünden , bu görevi de bırakmak zorunda kalır Daha sonra , Schleswig'in bir köyünde , bir memuriyete gelir 1885'te eşinden ayrılır ve serbest yazar olarak ; Berlin , Münih ve Altona'da çalışır![]() Münih'in sanat çevresinde , belli başlı edebiyatçılarla , özellikle de naturalist akımın üyeleriyle tanışır Bu yazarlardan biri de Bierbaum'dur Bu çevrede , adı yavaş yavaş duyulmaya başlayınca ; 30 yıl boyunca , başına dert olan borçlarından da kurtulmaya başlar Bir süre sonra Holstein'daki Kellinghusen'in yönetimine getirilir Bu görevde , 1887'ye kadar kalır 1889'da , Hamburg Ottersen'e gelir Burada ; Dehmel , Falke ve Spiero ile tanışır 1890'da , ikinci kez evlenir Aynı yıl , "Modern Yaşam Derneği" 'ni kurar![]() 1899'da 3 kez evlenir ve Hamburg yakınlarında bir yere taşınır 1901'de , imparator 2 Wilhelm , kendisine onur maaşı bağlar Yazar , bu maaşı hayatı boyunca alacaktır 1909'da , Kiel Üniversitesi ona ; "Honoris Causa" , yani "Onurlu Görev" doktoru ünvanı verir Bir süre sonra , ailesi ile birlikte , Fransa'ya gider 40 yıl sonra , yine savaş ortamına girmiştir Aynı yıl , ülkesine geri döner ve Hamburg yakınlarındaki , Alt-Rahl-Stedt'e yerleşir Yazar , burada , 22 temmuz 1909'da ölür![]() |
|
Detlev Von Liliencron |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Detlev Von LiliencronEserleri : Liliencron'un ilk eseri , 1883 yılında yazdığı , "Bir Yaverin At Gezintileri ve Diğer Şiirler" adlı kitabıdır Birkaç dizelik kıtalardan oluşan bu kısa şiirler , savaşın trajik güzelliğini ve dramatik karakterini anlatır Empresyonist bir yapıya sahip olan şair , gelenekçiliğin her türüne karşı gelir Savaşı , vatan ve yurttaşlık sevgisinin temeli olarak görür Her dört dizenin ya da her dört kıtanın içinde , şair ; savaş alanını betimler Ağaç gölgesinde yatan yaralılar , can çekişenlerin çığlıkları , uzaktan duyulan borazan sesleri , gökyüzünde bir karga sürüsünün uçuşu , bu savaş alanı betimlemelerinde yer alır![]() Kitapta yer alan , "Buğdaylar Arasında Ölüm" adlı şiir , hasat zamanı olgunlaşmış başaklar arasında , 2 gündür yaralı yatan bir askeri anlatır Asker can çekişmektedir Ancak , hasat zamanının neşesine sahiptir ve kendini bir şenlikteymiş gibi görür "Uzakta Borazan Sesleri" adlı şiirde; süvari alayı , borazan sesine göre , uygun adımlarla ilerlemektedir Sesler yavaş yavaş yok olur ve ıssız yolda , sadece bir kelebeğin sesi duyulur "Mezarlıkta" adlı şiir ise , aynı motifle başlayıp biten iki dizeden oluşur Yağmurlu bir günde ; unutulmuş mezarlar , ıslanmış haçlar , silinmeye yüz tutmuş mezar taşları betimlenmektedir Kitapta , ayrıca , denizi ve doğayı betimleyen bir dizi lirik şiir vardır![]() Liliencron , daha sonra , sırasıyla şu eserleri yazmıştır : 1885'te " Efendi Knut" , adlı bir dram , 1886'da "Randzowlar vePogwischler" adlı bir dram , "Triefel ve Palermo" adlı bir trajedi ve "Bir Yaz Savaşı" adlı bir roman yazar 1887'de "Çalışmak İnsanı Soylu Yapar" adlı bir dram ile "Bleide Hümmelsbüttel" adlı bir roman yazar "Bleide Hümmelsbüttel" , dekoratif ve canlı bir eserdir Eser , bir konunun sınırlarına sığmaz Ancak , yine de , bir destan havası verir 1888'de "Merowingeler" adlı bir trajedi ve "Dalgalanan Bayraklar Altında" adlı bir öykü kitabı yazar Liliencron'un tiyatro eserleri , özgün bir karaktere ve dramatik gelişime sahip değildir Tek tek sahneler , güçlü ve dolgun bir anlatıma sahiptir![]() Liliencron , 1889'da , "Şiirler" adlı kitabını yazar Aynı yıl , bir öykü kitabı olan , "Mesen" 'de çıkar 1890'da "Düzlüğü Aşanlar" ve "Yaprak Tacı ve Diğer Şiirler" adlı şiir kitaplarını , 1891'de ise "Savaş ve Barış" adlı öykü kitabını yazar 1893'te "Yeni Şiirler" 'i , 1895'te ise "Savaş Öyküleri" 'ni yazar![]() Liliencron , 1896'da , "Poggfred (Kurbağa Barışı) : Baş Aşağı Bir Destan" adlı bir eser yazar Bu şiirsel destanın yazım tarihi , 1879'lara kadar uzanır Eserde , stil ve formların kesintisiz oluşu , Liliencron'un başarısı sayılır 12 şarkılık destan ; ne esas bir kahramana , ne de kesintisiz devam eden bir konuya sahiptir Eserin başı ve sonu belirsizdir Yazar , eserin girişinde ; "Hem baştan , hem de sondan okuyabilirsiniz İsterseniz eserin ortasından da başlayabilirsiniz " demiştir Yazar , Richard Dehmel'e adanan bu 12 şarkılık destanı ; 1904'te , 24 ve 1908'de de , 29 şarkıya genişletmiştir![]() Poggfred , doğanın ortasında yapayalnız duran küçük ve masalsı bir saray-ev'dir Burada , fantezi ; gerçeğin izin vermediği her şeyi , düş dünyasında yaşatmaktadır Bireysel olarak yaşanmışlıklar , genel insani şeylerin yanında yer alır Kozmik olan , dünyeviliğin ; fanteziler de , nesnelliğin yanında yer alır Ağırbaşlılık , ironi ile ; coşku , grotesk ile ; derin düşünce de , banallikle karışır İsa ; Sezar ve Hannibal ile karşılaşır Dante ve Byron gibi ünlü şairlerden , alıntılar yapılır Savaş ve ölüm , sevgi ve evlilik , nefret ve öç , bir arada bulunur Doğa , baş tacı edilir Din ; Tanrı ve ölümden korku , olarak kabul edilir Yaşam ise ; acı , korku ve kavgayla dolu olarak betimlenir Liliencron , destanına , mizahi bir görünüm vermiştir Kendini , dönemini , eserlerini ve şiir formunu , satirik bir şekilde yorumlar![]() Liliencron'un , "Poggfred" 'den sonra yazdığı eserler şunlardır : 1897'de "Savaş ve Oyunlar" , 1899'da "Sol Dirsekle" adlı bir roman , 1900'de "Krallar ve Çiftçiler" ile "Çavdar ve Buğday" adlı öykü kitaplarını ve "Otobiyografik Taslak" ile "Sis ve Güneş" adlı kitaplarını yazar 1901'de "Bataklardan ve Kumullardan" adlı öykü kitabını , 1903'te "Renkli Ganimet" adlı şiir kitabını yazar 1904'te "Binbaşının Çıngırağının Maceraları" adlı öykü kitabını , 1906'da " Baladlar Kroniği" 'ni , 1908'de "Yaşam ve Yalan" adlı otobiyografisini , 1909'da ise "İyi Geceler" adlı şiir kitabıyla , "Son Hasat" adlı öykü kitabını yazar Liliencron'un ayrıca , 200'den fazla mektubu vardır![]() |
|
Detlev Von Liliencron |
|
|
#3 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Detlev Von LiliencronSanatı : Liliencron , romantik gelenekten ayrılan ilk Alman şairlerden biridir Mizah duygusuyla beslenen şiirleri , doğalcı olmaktan çok , empresyonist (İzlenimci)'tir Hareketli ve zaman zaman güç bir yaşamı olan Liliencron ; doğalcılıkla empresyonizm akımlarını belli yönleriyle şiirinde birleştirmiştir Onun empresyonizmi , saf ve doğal bir yaradılıştadır Karşısına çıkanı , olduğu gibi kabul eder ; onu duygularla çözümlemez Gündelik yaşamdan , canlı , küçük olayları şiirine katarken , doğalcılığın ayrıntılara inme yönetimine kapılmamış ; tutumlu bir dil anlayışı ve birkaç çizgi ile anı yakalayıp şiir dolu resimler oluşturmuştur Dildeki tutumu ; şiirinde yakaladığı anı , büyük bir yoğunlukla , yer yer çarpıcı bir etkiyle yansıtmasını sağlamıştır Ölçülü bir duygusallık , dilindeki sürükleyicilik , ses oyunları , nesneye ve olaylara yapaylıktan uzak yaklaşımı , onu ; döneminin , en önemli şairlerinden biri yapmıştır Onun şiirleri , natüralizm ve yeni romantizm arasındaki dönemi kapsar Modern hayatın tematize edildiği şiirleri , erken dönem empresyonistleri de etkilemiştir![]() Liliencron'un erken dönem eserleri , daha duygusaldır Modern yaşama ; farklı duyu etkilerini karıştırıp , edebi duruma getiren bir Sinestezi (Duyum İkiliği) ile tepki vermektedir İlk yayınlanmış şiirlerinde bile görülen ve Liliencron'un her zaman denediği form zenginliği ; farklı ve zor dizelerle , şiir formlarını ustalıkla kullandığını göstermektedir O , şiirlerinde , genç kuşağın yaptığı gibi , sadece hayatın kötülüklerini yansıtmamış ; tam tersine , doğayı , duyduğu ve gördüğü şekilde betimlemiştir İlk eserlerini yayınlamaya başladığı yıllarda, diğer şairlerin düştüğü yanlışlardan kaçınmış ; katıldığı savaşların ve yaşadığı serüvenlerin verdiği olgunlukla , insanın en kutsal duygularını , yetkin bir şekilde anlatmıştır![]() Şair , bütün derinliğine rağmen , materyalist bir insandır Kişiliğinin tinsel yönü , fazla gelişmemiştir Bu bakımdan , natüralist akım , gerek duygusu gerekse hayat görüşü açısından , kendisi için en uygun sanat anlatımı olmuş ; gerçekliği , tam bir bağlılıkla yansıtma olanağını kendisine vermiştir Avcı ve subay olduğu için , doğal hayatı çok iyi tanıyor ve eserlerinde , yetkin bir üslup ve şekil içinde canlandırabiliyordu Ayrıca , tinsel sorunları , felsefi yoldan çözmek yerine ; hayatı olduğu gibi yansıtmayı yeğliyordu Liliencron'un özelliği ; Münih şair çevresinin , cılız idealizmini bozguna uğratmış olmasıdır Onların , kuşaktan kuşağa geçen ve artık yürürlükten kalkmış olan sanatlarını , Liliencron ; güçlü bir empresyonizmle yenilemiştir Onun , Münih şair çevresinin öykünmeci , duygusal soğukluğunu Mörike , Lenau , Eichendorff ve Platen'den aldığı açıktır![]() Onun şiirinde , iki özellik öncelik gösterir : Doğa sevgisi ve tonlamasındaki erotik unsurları , günlük yaşamda ön plana çıkarması Lirik stil , onda ; kendi ruh durumunun , bir imitatio (Kopya)'sudur ve katı form kurallarına bağlı kalmayı gerektirmez Liliencron , "Naturalistler" adlı şiirinde , naturalist lirikten uzaklaşmasını ve şiir sanatının koşullarını ; mizah ve en zarif sanatçı eli olarak açıklar Mizah ve Heine geleneğinde ironik bir ton , onu ; hem naturalistlerden , hem de " Sanat , sanat içindir " düşüncesindeki estetikçilerden ayırır![]() Liliencron'nun şiiri , olup biten her ana ışık tutar ve ardı ardına akan , renkli imgeler ve görüntülerle yüklüdür Dizeler , canlı ve ölçülü bir sağlamlık içerir Yaşanan zamanın canlılığına yönelen Liliencron , yaşama aşkının şarkısını söyler ve yeryüzü neşesini muştular Ölüm takıntısı olarak , yer yer göze çarpan melankolinin izini sürmekten uzaktır o Uyakların ya da dizelerin gevşekliğine el atmayı düşünmez "Sicilya Kıtaları" diye adlandırılan , en zor kıtalara yönelir Ancak , sözcüklerin seçimindeki ince ve özenli hesaplama , argo kullanımının belirgin olduğu yerlerde ya da belirsiz terimlerle yansıtılan ironik kullanımlar karşısında gerilemez Bu serbest davranış , bohem görünüş , yer yer göze çarpan lirizm ve imgelerinin kabul edilemez özgünlüğü yüzünden ; Liliencron'a , pek çok kez sitem edilebilir Şair anılarının , deneyimlerinin ve çağrışımlarının gücüyle yazmaktadır Doğanın gösterileri de , Liliencron'un esinlendiği bir alandır Ve özellikle de , doğum yeri olan Holstein'ın buruk görünümü , alçakgönüllü ve yoksul insanlarının kaba saba duyarlıkları , onun şiirinin temelini oluşturur Ancak , tüm bu ögeler şairin yazımında ; derinlikli ve insancıl tablolara ve betimlemelere dönüşür![]() Liliencron'un , varolma sorunları sonucu oluşan kırgınlığı , "Açlık" şiirinde betimlenir Modern hayatın eleştirisi , birçok şiirinde ; örneğin "İstasyonda" şiirinde görülür "New York'da Broadway" adlı şiirinde ; kendini , çaresizlik ve korku içerisinde hissettiği bu dev şehri betimler Tüm çığlıklar , itişmeler ve küfürlerden kurtulmak için , düşsel bir idil'e kaçar Bu , onun tutuna bildiği tek şeydir Büyük caddelerden uzakta , romantik bir doğanın ortasında , kırılmış olan ben duygusunu ve toplum birliğini yeniden kazanmaya çalışır Liliencron , modern hayatın rahatsız ediciliğini yaşamış olduğundan ; sanatın başarabilecekleri konusundaki kuşkuları da , bu noktada başlar Liliencron'un doğa liriğinde , doğa ve görünüm ; devamlı bir kaçış ortamı işlevi görür Ancak , umut edilen uyum , hiçbir zaman sürekli olmaz "Bir Yaz Boyunca" ve "Mart Günü" şiirlerinde olduğu gibi , kısa süren bir mutluluk olarak kalır![]() Liliencron , sanatla , kendisine ait sanatsal bir karşı-dünya yaratmaya çalışmış olsa bile ; tarzının , hayatını estetik kılmakla ilgisi yoktu Şiirlerinden bazıları , Brahms ve Richard Strauss tarafından bestelenmiştir![]() Kaynakça : -Alman Edebiyatı Burhanettin Batıman Remzi Kitabevi-1945 -Dictionnaire des Litteratures Philippe van Tieghem/1984 -Dictionnaire Biographique des Auteurs Laffont-Bompiani /1964 -Le Nouveau Dictionnaire des Oeuvres Laffont-Bompiani /1994 -Kindler Neues Literatur Lexikon 1990 -Encyclopedia Britannica 1911 Baskısı -The Columbia Encyclopedia 2001 Baskısı -Ana Britannica Ana Yayıncılık / 1986 -Büyük Larousse Gelişim Yayınları / 1986 -Türk Ansiklopedisi Milli Eğitim Yayınları / 1946 -Sosyalist Kültür Ansiklopedisi May Yayınları/1979 |
|
|
|