|  | Sevgi Dostluk Ve Kardeşlik İle İlgili Hikayeler |  | 
|  07-28-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Sevgi Dostluk Ve Kardeşlik İle İlgili Hikayelersevgi dostluk kardeslik ile ilgili oyku bir varmis bir yokmus gokyuzu toprak iken yeryuzu yaprak iken kafdaginin ustunde yildizlarin ortasinda bir orman varmis  bu ormanin adi sevgi ormaniymis  bu ormanda bir tane muhabbet cinari varmis  dallari yedi kat goge kokleri yedi kay yere uzanirmis sanki  bir firtina kopsa siddetli bir yagmur yagsa butun agaclarinin dallarini altina alirmis  onlari sogukta dondurmaz sicakta yazdirmazmis  aslinda diger agaclarda yardimlasma konusunda ondan geri kalmazlarmis  dostluk sogudu zorda kalanlarin yardimina kosar vefa mesesi her turlu zorluga karsi gogus gerirmis  butun bu guzel agaclarin arasinda birde kardeslik pinari varmis  yazin soguk kisin ilik akarmis  gece-gunduz ihtiyaclarini karsilarmis butun agaclarin  sevgi ormaninda nese gunes isiklari kadar cokmutluluk hava kadar bolmus  sanki hepsi ayni ailenin ferdi bir agacin derdi,butun agaclarin derdiymis  birisinin dalimi kirildi baska birini kurmu kemiriyor…hemen herkes seferder olurmus  kardeslik pinarinin suyuyla yara iyice temizlenir vefa mesesi ve dostluk sogudunun oz sularindan merhem yapilir muhabbet cinarinin yapraklariyla sarilirmis  ve bsr haftaya kalmaz iyilesirmis yara  yalnoz bu ormanda bir kuskus agaci varmis  yapraklari kucucuk dikenleri kocamanmis  oda obur agaclari severmis ama ne sevmee   uzun dikenli dallariyla diger agaclarin govdelerine sarilirmis  onlar canlarinin acidigini soyleyince:siz beni sevmiyosunuz buralardan gideyimde hem siz kurtulun hemde ben kurtulayim   diye kizarmis  ve bir gun dedigini yapmis  almis basini gitmis kayalarin taslarin oldugu bir yere  ne ekersen onu bicersin  kuskus agacinin yaptigi ayni seyi taslar ve kayalar ona yapmislar  seni cok seviyoruz diye kokunu govdesini sikistirmislar  yillarin hincini cikarircasina ruzgarda buuv   buv diye esmeye simsekler nefesini kesmeye baslamis  kuskus agaci gun gectikce sararip soluyormus  bu arada firsattan istifade kucucuk bir kurt icine giresinmi?kirt kiirt   kirt kirt…diye ozunu yemeye icini oymaya baslamis  kuskus agaci bir sagina bir soluna bakmis caresizce  ne vefa mesesini ne dostluk sogudunu neden kardeslik pinarini gormus   gunleri inleye inleye   kucucuk kurdun kirt seslerini dinleye dinleye gecip durmus  butun bunlara ragmen geri donmeyi bir turlu kendine yediremiyormus  muhebbet cinari onun haline aciyip dallariyla gelmis yapraklariyla el etmis  ama kuskus agaci inadim inat adim kel murat   deyip geri donmemis  gokten 3 tane mavi kus gelmis  biri sevgi ormanina biri kardeslik pinarina biride bu masali okuyanlarin penceresine konmus   !! dostluk agaci bir varmis bir yokmus  belki dedemin, belki dedemin dedesinin zamaninda efsaneler cokmus… anlatacagim hikaye munzur daginin eteklerinde yuksek vadilerin ve caglayanlarin arasinda erzincan’in caferli koyunde gectigi bilinir ve oyle anlatilir… kimseye ait olmayan bir arazide kocaman mi? kocaman bir agac varmis… cocuklar o agacin adini ozgurluk agaci; koymuslar  dostluk ve sevgi yemisi verirmis her yil bu ulu agac  her bahar bembeyaz ciceklerle suslenen dallarini, renk renk baris kuslari doldururmus… her yil sevgi ve mutlulukla beslenirmis bu ozgurluk agaci  sevgi, dostluk ve mutluluktan saglarmis gereksinimini  bu agacin sevgiden olusan sevgi meyvesi, diger tum agaclardan ayri bir ozellik katarmis ona  yapraklari daha canli, golgesi daha serin, govdesi daha gucluymus  ona “dostluk ve sevgi agaci” denilmesinin nedeni tum canlilari barindirirmis dallarinin altinda ve ustunde  soguktan yagmurdan kardan tutunda tum kotuluklerden korur ve meyvesiyle beslermis onlari  golgesinde barinan hayvanlarin sevgisi, dallarinda otusen kuslarin nesesi, altinda serinlenen yaslilarin, cocuklarini emziren annelerin  mutlulugu ozgurluk agacini sevindirirmis  tum varliklar bu agacin onunde saygiyla egilir ruzgar bile selam dururmus  ozgurluk agaci her gun biraz daha yoredeki canli cansiz varliklara sevgisini paylasirken tum hayvanlari ve insanlari da yemisiyle doyururmus  yillar yili hayvanlar ve bu yore halki baris, dostluk, mutluluk ve guzellik icinde yasayip gitmisler  caliskan basarili, sevecen,durust insanlarmis bunlar  ozgurluk agacinin bereketli yemisi o yoredeki butun kuslara, hayvanlara, insanlara ve cocuklara yeter de artarmis, butun canlilar faydalanirmis yemisinden  her yaz sanki bereketlenir bitmek nedir bilmezmis, artan yemisler de saklanir butun kis mevsimi yenirmis  koyde istemiyerek iki kisi arasinda bir anlasmazlik ciksa  koyun cafer agasi hemen devreye girer, bu iki dargin insana dostluk ve sevgi yemisi sunarak baris serbetinden icirip olay hemen tatliya baglarmis  tum gucunu ve hakseverligini ozgurluk agacindan alan cafer aga “dur” dedi mi sular dururmus, ‘yuru” dedimi daglar yururmus o zamanlar  o nedenle koyde kimse dargin, kirgin durmazmis, sevgi ve dostluk icinde yasayip gitmisler yillar yili  kimse kimsenin malina goz dikmez, kimse, kimsenin hakkini yemez, her tarafta baris, dostluk, sevgi, durustluk ve kardeslik hukum surermis… bu toplumu kiskanip cekemeyen komsu koylerin agalari ise bu koyun huzur ve mutlulugunu bozmak icin cesitli planlar yapip, tuzaklar kurar dururlarmis  amaclari  ise bu koyun birlik ve duzenini bozup goz diktikleri verimli arazilerini ve dostluk agacini ellerinden alip isgal etmekmis  hemen ise koyulmuslar tabi  araya casuslar koyup cafer aganin sirrini anlamaya calismislar ve avuclar dolusu altin vaat etmisler bu sirri cozeceklere  bu koydeki hikmetin o ozgurluk agaci oldugunu ogrenen cevre koylerin agalari bir plan hazirlayayarak bir gece gizlice gelip butun dallarini kesip goturmusler ozgurluk agacinin… artik meyve vermez, kuslara, cocuklara gulmez olmus ozgurluk agaci, altinda cocuklar oynamayan, kuslar konmayan ozgurluk agaci uzulmus, uzutusunden hastalanmis aglamaya baslamis kokleri  “ozledim” demis onlari, “dallarima konan rengarenk kuslari ozledim, altimda oynarken cocuklar civil civildilar nese bulurdum onlarla, dallarimi kestiklerinden bu yana golgeme yasli nineler, dedeler de gelmez oldu  anneler o guzelim cocuklarini emzirmez oldu dallarimin altinda” deyip derinden derine ic gecirirmis… derken koyluler bir bakmiski, ozgurluk agaci kurumus, cansiz, bir odun parcasindan farki kalmamis… koyluler toplanip aglamis, adaklar adamis, agitlar yakmislar, dualar  etmisler ama fayda etmemis, ozgurluk agaci yesermemis bir daha  bir daha dostluk ve sevgi yemisi yenmemis o koyde, baris serbeti icilmemis  kisa bir zaman sonra bu mutlu toplulukta isyanlar ve kavgalar baslamis  bunu firsat bilen diger koyun agalari ise hemen savas acmislar  kendi ic kargasalari yetmezmis gibi bir de diger koylulerle yillarca savasip iyice yilan bu insanlar, degisik kentlere goc etmeye karar vermisler… o gunden sonra herkes biribiriyle kus ve kavgali olmus, o gun bu gundur ne baris, ne huzur, ne de bereket kalmis o koyde … mutluluk ve huzur da orda yasayan insanlar gibi terkedip gitmis buralari…  ve diger kiskanc cevre koylerin de o yil butun ekinleri, agaclari kurumus onlarinda cogunlugu gocup gitmis uzaklara… | 
|   | 
|  | 
|  |