ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Edebiyat / Dil Bilgisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=658)
-   -   Sevgi Dostluk Ve Kardeşlik İle İlgili Hikayeler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=347841)

Prof. Dr. Sinsi 07-28-2012 02:20 PM

Sevgi Dostluk Ve Kardeşlik İle İlgili Hikayeler
 
sevgi dostluk kardeslik ile ilgili oyku

bir varmis bir yokmus gokyuzu toprak iken yeryuzu yaprak iken kafdaginin ustunde yildizlarin ortasinda bir orman varmis.bu ormanin adi sevgi ormaniymis.bu ormanda bir tane muhabbet cinari varmis.dallari yedi kat goge kokleri yedi kay yere uzanirmis sanki.bir firtina kopsa siddetli bir yagmur yagsa butun agaclarinin dallarini altina alirmis.onlari sogukta dondurmaz sicakta yazdirmazmis.aslinda diger agaclarda yardimlasma konusunda ondan geri kalmazlarmis.dostluk sogudu zorda kalanlarin yardimina kosar vefa mesesi her turlu zorluga karsi gogus gerirmis.butun bu guzel agaclarin arasinda birde kardeslik pinari varmis.yazin soguk kisin ilik akarmis.gece-gunduz ihtiyaclarini karsilarmis butun agaclarin.sevgi ormaninda nese gunes isiklari kadar cokmutluluk hava kadar bolmus.sanki hepsi ayni ailenin ferdi bir agacin derdi,butun agaclarin derdiymis.birisinin dalimi kirildi baska birini kurmu kemiriyor…hemen herkes seferder olurmus.kardeslik pinarinin suyuyla yara iyice temizlenir vefa mesesi ve dostluk sogudunun oz sularindan merhem yapilir muhabbet cinarinin yapraklariyla sarilirmis.ve bsr haftaya kalmaz iyilesirmis yara.yalnoz bu ormanda bir kuskus agaci varmis.yapraklari kucucuk dikenleri kocamanmis.oda obur agaclari severmis ama ne sevmee..uzun dikenli dallariyla diger agaclarin govdelerine sarilirmis.onlar canlarinin acidigini soyleyince:siz beni sevmiyosunuz buralardan gideyimde hem siz kurtulun hemde ben kurtulayim..diye kizarmis.ve bir gun dedigini yapmis.almis basini gitmis kayalarin taslarin oldugu bir yere.ne ekersen onu bicersin.kuskus agacinin yaptigi ayni seyi taslar ve kayalar ona yapmislar.seni cok seviyoruz diye kokunu govdesini sikistirmislar.yillarin hincini cikarircasina ruzgarda buuv..buv diye esmeye simsekler nefesini kesmeye baslamis.kuskus agaci gun gectikce sararip soluyormus.bu arada firsattan istifade kucucuk bir kurt icine giresinmi?kirt kiirt..kirt kirt…diye ozunu yemeye icini oymaya baslamis.kuskus agaci bir sagina bir soluna bakmis caresizce.ne vefa mesesini ne dostluk sogudunu neden kardeslik pinarini gormus..gunleri inleye inleye..kucucuk kurdun kirt seslerini dinleye dinleye gecip durmus.butun bunlara ragmen geri donmeyi bir turlu kendine yediremiyormus.muhebbet cinari onun haline aciyip dallariyla gelmis yapraklariyla el etmis.ama kuskus agaci inadim inat adim kel murat.. deyip geri donmemis.gokten 3 tane mavi kus gelmis.biri sevgi ormanina biri kardeslik pinarina biride bu masali okuyanlarin penceresine konmus..!!

dostluk agaci

bir varmis bir yokmus. belki dedemin, belki dedemin dedesinin zamaninda efsaneler cokmus… anlatacagim hikaye munzur daginin eteklerinde yuksek vadilerin ve caglayanlarin arasinda erzincan’in caferli koyunde gectigi bilinir ve oyle anlatilir…

kimseye ait olmayan bir arazide kocaman mi? kocaman bir agac varmis… cocuklar o agacin adini ozgurluk agaci; koymuslar. dostluk ve sevgi yemisi verirmis her yil bu ulu agac. her bahar bembeyaz ciceklerle suslenen dallarini, renk renk baris kuslari doldururmus…

her yil sevgi ve mutlulukla beslenirmis bu ozgurluk agaci. sevgi, dostluk ve mutluluktan saglarmis gereksinimini. bu agacin sevgiden olusan sevgi meyvesi, diger tum agaclardan ayri bir ozellik katarmis ona. yapraklari daha canli, golgesi daha serin, govdesi daha gucluymus. ona “dostluk ve sevgi agaci” denilmesinin nedeni tum canlilari barindirirmis dallarinin altinda ve ustunde. soguktan yagmurdan kardan tutunda tum kotuluklerden korur ve meyvesiyle beslermis onlari. golgesinde barinan hayvanlarin sevgisi, dallarinda otusen kuslarin nesesi, altinda serinlenen yaslilarin, cocuklarini emziren annelerin . mutlulugu ozgurluk agacini sevindirirmis. tum varliklar bu agacin onunde saygiyla egilir ruzgar bile selam dururmus. ozgurluk agaci her gun biraz daha yoredeki canli cansiz varliklara sevgisini paylasirken tum hayvanlari ve insanlari da yemisiyle doyururmus.

yillar yili hayvanlar ve bu yore halki baris, dostluk, mutluluk ve guzellik icinde yasayip gitmisler. caliskan basarili, sevecen,durust insanlarmis bunlar. ozgurluk agacinin bereketli yemisi o yoredeki butun kuslara, hayvanlara, insanlara ve cocuklara yeter de artarmis, butun canlilar faydalanirmis yemisinden. her yaz sanki bereketlenir bitmek nedir bilmezmis, artan yemisler de saklanir butun kis mevsimi yenirmis. koyde istemiyerek iki kisi arasinda bir anlasmazlik ciksa. koyun cafer agasi hemen devreye girer, bu iki dargin insana dostluk ve sevgi yemisi sunarak baris serbetinden icirip olay hemen tatliya baglarmis.

tum gucunu ve hakseverligini ozgurluk agacindan alan cafer aga “dur” dedi mi sular dururmus, ‘yuru” dedimi daglar yururmus o zamanlar. o nedenle koyde kimse dargin, kirgin durmazmis, sevgi ve dostluk icinde yasayip gitmisler yillar yili. kimse kimsenin malina goz dikmez, kimse, kimsenin hakkini yemez, her tarafta baris, dostluk, sevgi, durustluk ve kardeslik hukum surermis…

bu toplumu kiskanip cekemeyen komsu koylerin agalari ise bu koyun huzur ve mutlulugunu bozmak icin cesitli planlar yapip, tuzaklar kurar dururlarmis. amaclari . ise bu koyun birlik ve duzenini bozup goz diktikleri verimli arazilerini ve dostluk agacini ellerinden alip isgal etmekmis. hemen ise koyulmuslar tabi. araya casuslar koyup cafer aganin sirrini anlamaya calismislar ve avuclar dolusu altin vaat etmisler bu sirri cozeceklere. bu koydeki hikmetin o ozgurluk agaci oldugunu ogrenen cevre koylerin agalari bir plan hazirlayayarak bir gece gizlice gelip butun dallarini kesip goturmusler ozgurluk agacinin…

artik meyve vermez, kuslara, cocuklara gulmez olmus ozgurluk agaci, altinda cocuklar oynamayan, kuslar konmayan ozgurluk agaci uzulmus, uzutusunden hastalanmis aglamaya baslamis kokleri. “ozledim” demis onlari, “dallarima konan rengarenk kuslari ozledim, altimda oynarken cocuklar civil civildilar nese bulurdum onlarla, dallarimi kestiklerinden bu yana golgeme yasli nineler, dedeler de gelmez oldu. anneler o guzelim cocuklarini emzirmez oldu dallarimin altinda” deyip derinden derine ic gecirirmis… derken koyluler bir bakmiski, ozgurluk agaci kurumus, cansiz, bir odun parcasindan farki kalmamis…

koyluler toplanip aglamis, adaklar adamis, agitlar yakmislar, dualar . etmisler ama fayda etmemis, ozgurluk agaci yesermemis bir daha. bir daha dostluk ve sevgi yemisi yenmemis o koyde, baris serbeti icilmemis. kisa bir zaman sonra bu mutlu toplulukta isyanlar ve kavgalar baslamis. bunu firsat bilen diger koyun agalari ise hemen savas acmislar. kendi ic kargasalari yetmezmis gibi bir de diger koylulerle yillarca savasip iyice yilan bu insanlar, degisik kentlere goc etmeye karar vermisler…

o gunden sonra herkes biribiriyle kus ve kavgali olmus, o gun bu gundur ne baris, ne huzur, ne de bereket kalmis o koyde … mutluluk ve huzur da orda yasayan insanlar gibi terkedip gitmis buralari… .

ve diger kiskanc cevre koylerin de o yil butun ekinleri, agaclari kurumus onlarinda cogunlugu gocup gitmis uzaklara…


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.