Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kuvayı, milliye

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




Kuva-yı Milliye

a) Kuva-yı Milliye Birliklerinin Özellikleri:

İlk kez Yunan işgaline karşı Batı Anadolu'da kurulmuştur

Kuva-yı Milliye bölgesel olarak kurulmuş, bulundukları bölgeleri kurtarmayı amaçlamışlardır

Kuva-yı Milliye’de “Türklük” duygusu hakim olmuştur

Kuva-yı Milliye, ulusal bilincin uyandırılmasında etkili olmuştur

Kuva-yı Milliye, TBMM'ye karşı çıkan bazı ayaklanmaları bastırmıştır

Kuva-yı Milliye daha sonra kaldırılarak Düzenli Ordu kurulmuştur (8 Ekim 1920)



b) Kuva-yı Milliye'nin Kaldırılmasının Nedenleri:

Askerlik tekniğini yeteri kadar iyi bilmemeleri, dağınık, düzensiz olarak mücadele etmeleri

Düzenli düşman ordularını durduracak güçten yoksun olmaları

Halktan zorla para ve malzeme toplamaları

Suçlu buldukları kimseleri yargılamaları

TBMM'nin aldığı bazı kararlara karşı gelmeleri



AMİRAL BRISTOL RAPORU (13 Ekim 1919)



Yunan işgaline karşı direniş cemiyetlerinin kurulması İtilaf Devletleri tarafından hayretlikle karşılanmıştır

Avrupa basınında Türkler lehine yazılar yazılmaya başlanmıştır

İtilaf Devletleri durumu incelemek için işgal bölgesine bir komisyon göndermiştir



Amerika Delegesi Amiral Bristol aşağıdaki raporu hazırlamıştır:

İzmir ve çevresindeki hristiyan halka işkence yapıldığına dair Paris Konferansı’na yanlış bilgi verilmiştir Bu bilgiyi veren devletler ve kişiler sorumludur

İşgalden sonra Batı Anadolu’da yapılan katliamlardan Yunanlar sorumludur

Yunan askerleri geri çekilmeli ve yerlerine İtilaf devletlerinin kuvvetleri gönderilmelidir

İzmir ve çevresinde Türk halkının nüfusu fazladır Bu nedenle burasının Yunanlar’a verilmesi sözkonusu olamaz



Amiral Bristol Raporu’nun Önemi:

Türkler’in katliam yaptığı haberleri tarafsız bir devlet tarafından yalanlanmıştır

Rumlar’ın Ege Bölgesi’nde çoğunlukta olduğu iddiasının yalan olduğu ispatlanmıştır

İşgalin haksız olduğu dünya kamuoyuna bildirilmiştir

Ege Bölgesi’ndeki Türkler’in Yunanistan’a katılmayı kabul etmeyeceği belirtilmiştir


KURTULUŞ SAVAŞI (Hazırlık Dönemi)



Mustafa Kemal'in Karakteri



Vatanseverdir, mantıklıdır, idealisttir, gerçeği arama gücüne sahiptir, çok yönlüdür, yöneticidir, ileri görüşlüdür, gurura ve ümitsizliğe yer vermez



Mustafa Kemal'in Yaptığı Görevler



MKemal 1905 yılında Kurmay Yüzbaşı olmuştur

Trablusgarp Savaşı’nda gönüllü olarak savaşmış, bu savaştan sonra Binbaşı olmuştur

Balkan Savaşları sırasında Çanakkale Boğazı’nı koruyan kuvvetlerin Şube Müdürlüğü görevini üstlenmiştir

Balkan Savaşları’ndan sonra Sofya Ateşeliği’ne getirilmiştir

IDünya Savaşı’nda Tekirdağ’da 19Tümen Komutanlığı görevine atanmıştır

Çanakkale Cephesi’nde; Anafartalar, Conkbayırı ve Kocaçimen’de başarılar elde etmiştir

Çanakkale Savaşı’nda albaylığa savaştan sonra da generalliğe (paşalığa) yükselmiştir

Kafkas Cephesi’nde Muş ve Bitlis’i Ruslar’dan geri almıştır

Güney (Suriye) Cephesi’ne 7Ordu Komutanı olarak atanmıştır

Filistin Cephesi’nde Yıldırım Orduları Komutanlığı’na atanmıştır (1918)

Samsun ve çevresindeki Türk halkı ile Rum çeteleri arasındaki olayları incelemek için 9Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gönderilmiştir (16 Mayıs 1919)




Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




Mustafa Kemal'in İstanbul'a Gelişi



MKemal’in Mondros Antlaşması’nın hükümlerine karşı çıkması üzerine İstanbul Hükümeti, Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı kaldırarak MKemal’i İstanbul’a çağırmıştır

MKemal, İstanbul’da işgalci devletlerin donanmasını görünce; “Geldikleri gibi giderler”, diyerek, kurtuluşa olan inancını belirtmiştir

MKemal, Ahmet İzzet Paşa’nın Kabinesi’nde Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) olmak için gayret gösterdiyse de bunda başarılı olamamıştır

MKemal, Sultan Vahdettin’e de düşüncelerini anlatmak istemiş, fakat Padişah’ın bir şey yapamayacağını anlamıştır

MKemal İstanbul’da kaldığı süre içerisinde arkadaşlarına Mondros’un hükümlerine uymamalarını söylemiştir

MKemal İstanbul’da yapılabilecek bir şey olmayınca Anadolu’ya geçmenin yollarını aramıştır



Mustafa Kemal'in Samsun'a Çıkışı



Samsun ve çevresinde Pontus Rum çeteleri Türkler’e saldırmıştır

İngilizler Avrupa kamuoyunu yanıltarak, saldırıların Türkler tarafından gerçekleştirildiğini bildirmiştir

İngiltere, Samsun ve çevresinin silahsızlandırılmasını, yoksa, bu bölgeyi işgal edeceğini söylemiştir

İngilizler’in baskıları sonucu Damat Ferit Paşa sadrazam olmuştur

MKemal Padişah iradesiyle 9Ordu Müfettişliği’ne atanmıştır (30 Nisan 1919)

MKemal, sivil yöneticilere de emir verme yetkisini istemiş ve bu yetkiyi almıştır

MKemal 16 Mayıs 1919’da yanındaki 17 kişi ile birlikte Samsun’a deniz yoluyla hareket etmiş ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşmıştır

MKemal, bölgede huzuru bozanların Rumlar olduğunu, İngilizler’in antlaşma hükümlerine uymadıklarını İstanbul Hükümeti’ne bir telgrafla bildirmiştir

MKemal, İstanbul Hükümeti’nin bir şey yapmaması üzerine millet ve orduyu bilinçlendirmek için daha güvenli olan Havza’ya geçmiştir (25 Mayıs 1919)



MKemal’in 9Ordu Müfettişliği’ne Atanmasını Sağlayan Etkenler



MKemal’in İttihat ve Terakki karşıtı olması

MKemal’in, Türk ordusunun Almanlar’ın kontrolüne verilmesine karşı çıkması

Padişah'ın veliahtlık döneminden itibaren MKemal’i yakından tanıyor olması

MKemal’in daha önceki başarıları



MKemal’in Samsun’daki Görevleri



Bölgede güvenliğin sağlanması

Asayişsizliğin çıkış nedenlerinin saptanması

Bölgedeki silah ve cephanenin toplanması

Halka silah dağıtan kuruluşların ortadan kaldırılması



MKemal Samsun’a Çıktığında Ülkeyi Kurtarmak İsteyenlerin Üç Gruba Ayrıldığını Görmüştür:



1 İngiliz mandasını isteyenler

2 Amerikan mandasını isteyenler

3 Bölgesel kurtuluş yollarını arayan cemiyetler

Not: MKemal’in Samsun'a çıkarken kurtuluş için düşündüğü tek çare; Milli egemenliğe dayalı, kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmaktır



KURTULUŞ SAVAŞI (Hazırlık Dönemi)

GENELGELER


Havza Genelgesi (28-29 Mayıs 1919)

MKemal Havza’da hazırladığı bir genelgeyi ülkenin askeri ve mülki amirlerine bildirmek için telgraflar çekmiştir

Genelgenin içeriği şunlardır:

1 Büyük ve heyecanlı mitingler düzenlenecek ve işgaller protesto edilecek

2 İstanbul Hükümeti’ne protesto telgrafları çekilecek

3 Büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları çekilecek

4 Mitinglerde hristiyan halka zarar verilmeyecek

Havza Genelgesi'nin Önemi:

Havza Genelgesi ile halkın milli mücadele için bilinçlenmesi sağlanmaya çalışılmıştır

Ülkenin pek çok yerinde işgalleri protesto mitingleri düzenlenmiştir

İtilaf Devletleri’nin baskısıyla Harbiye Nezareti MKemal’i İstanbul’a çağırmıştır (8 Haziran 1919)

MKemal çağrıya cevap vermemiş, ve Amasya’ya geçmiştir (12 Haziran 1919)



Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)



MKemal bazı arkadaşlarını gizli olarak Amasya’ya çağırmış ve işgaller hakkında görüşmüştür

Rauf Bey, Refet Paşa, Ali Fuat Paşa, Cemal Paşa ve Kazım Karabekir’in de onayıyla Amasya Genelgesi yayınlanmıştır



Genelgenin içeriği şunlardır:

1 Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir (Gerekçe)

2 İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir Bu durum milletimizi yok durumuna düşürmektedir

3 Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır (Amaç ve yöntem)

4 Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır (Temsil Kurulu)

5 Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun için de her bölgeden üç delege Sivas’ta olacak şekilde yola çıkmalıdır

6 Delegelerin seçimlerini Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri ve belediyeler yapacaktır

7 Doğu illeri için 10 Temmuz’da Erzurum’da bir kongre toplanacaktır

8 Mevcut askeri ve milli örgütler kesinlikle dağıtılmayacak, komuta bırakılmayacak ve başkalarına teslim edilmeyecek

9 Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler



Amasya Genelgesi'nin Önemi:

Türk İnkılabı’nın İhtilal Safhası başlamıştır

Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir

İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir (3madde)

İstanbul Hükümeti ilk kez yok sayılmıştır (3madde)

Türk milleti hem İstanbul Hükümeti’ne hem de işgalci güçlere karşı mücadeleye çağrılmıştır

Kurtarıcı olarak görülen Padişah,Hilafet, manda ve himaye düşüncesinin yerini millet ve milliyetçilik düşünceleri almıştır

Üstü kapalı olarak Temsil Kurulu oluşturulmasından bahsedilmiştir (4madde)

MKemal, kendisine verilen yetkiyi aşmıştır



Amasya Genelgesi'nin Sonuçları:

Genelge yayınlandıktan sonra İngilizler’in baskısı sonucu İstanbul Hükümeti MKemal’i görevinden alarak İstanbul’a çağırmıştır

MKemal kendisinin “padişahın iradesiyle” atandığını bildirerek zaman kazanmaya çalışmıştır



Erzurum Kongresi (22 Temmuz-7 Ağustos 1919)



Padişah, MKemal’in görevden alındığına dair buyruk çıkarmıştır ( 8 Temmuz 1919 )

MKemal, İstanbul’a aynı gün, resmi görevinden ve askerlik mesleğinden istifa ettiğini bildirmiştir

Hiçbir yetkisi kalmayan MKemal’e Kazım Karabekir, Kolordusu ile emrinde olduğunu bildirmiştir

Doğuda Ermeniler’e karşı Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti mücadele veriyordu

Ermeni tehlikesine karşı nasıl hareket edileceği konusunu belirlemek için Erzurum’da Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından Erzurum Kongresi düzenlenmiştir

Kongrede Alınan Kararlar:

1 Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz

2 İstanbul Hükümeti, vatanın bağımsızlığını koruyamadığı takdirde, geçici bir hükümet kurulacaktır

3 Manda ve himaye kabul edilemez

4 Azınlıklara egemenliğimize engel olabilecek ayrıcalıklar verilemez

5 Kuva-yı Millî’yi etkili ve milli iradeyi hakim kılmak esastır

6 Mebusan Meclisi derhal toplanmalı ve hükümetin çalışmaları meclis tarafından kontrol edilmelidir

Erzurum Kongresi’nin Önemi:

Kongre bölgesel yapılmasına karşılık, alınan kararlar yönüyle ulusal bir kongre özelliğine sahip olmuştur

Kongrenin 1maddesi, Misak-ı Millî’de de yer alan maddedir

Heyet-i Temsiliye (Temsil Kurulu) 9 kişiden oluşmuştur Başkanı MKemal olmuştur

Manda ve himaye ilk kez reddedilmiştir (İngiliz mandası)

İlk kez bir hükümet kurma fikrinden bahsedilmiştir

Doğu Anadolu’da kurulan milli cemiyetler, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısında birleştirildi

Kongrede alınan kararlar Milli Mücadele’nin temelini oluşturmuştur



Erzurum Kongresi’nin Sonuçları:

Kongrenin kararları tüm yurtta sevinçle karşılanmıştır

İstanbul Hükümeti kongrenin meşru olmadığını ilan etmiştir

İşgalci güçler, olayı geçici bir isyan hareketi olarak değerlendirmişlerdir



Birinci (28 Haziran 1919) ve İkinci Balıkesir Kongreleri ( 26-31 Temmuz 1919)



Batı Cephesi’nde Yunanlar’a karşı mücadele eden Kuva-yı Milliye’nin örgütlenmesi, sevk ve idaresi ile ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yapılmıştır

Kongre, Hareket-i Milliye Redd-i İlhak adı altında toplanmıştır



Kongrede Alınan Kararlar:

1 Yunanlar’ın işgali devam ettikçe seferberlik sürecektir

2 Herkes askerlik göreviyle yükümlüdür

3 Askerden kaçanlar yakalanınca ya yurt dışına sürgüne gönderilecek ya da Yunanistan’a teslim edilecektir

4 Hareketi tek elden yönetmek için Merkez Heyeti kurulacaktır



Balıkesir Kongrelerinin Önemi:

Balıkesir Kongresi’nde işgalci güçlere telgraflar çekilmiştir

Kongre, padişaha bağlılığını bildirmiştir

Kongre, Sivas’a delege göndermekte çekingen davranmıştır

Kongre bağımsız hareket etmiştir



Alaşehir Kongresi (16-25 Ağustos 1919)
Balıkesir Kongresi kararlarını pekiştirmek, düzenli askeri örgütü geliştirmek amacıyla toplanmıştır



Kongrede Alınan Kararlar:

1 Yunanlar’a karşı mücadele devam edecektir

2 Asker ve silah ihtiyacı karşılanacaktır

3 Yunanlar’a karşı gerekirse İtilaf Devletleri’nden yardım istenecektir



Alaşehir Kongresi’nin Önemi:

Kongre, İstanbul Hükümeti’ne karşı çıkmıştır

Kongre, Sivas’a sembolik olarak katılma kararı almıştır

Kongre bağımsız hareket etmiştir

Balıkesir ve Alaşehir kongreleri Sivas Kongresi’nde örgütlenmeyi kolaylaştırmıştır



Sivas Kongresi ( 4-11 Eylül 1919)



İstanbul Hükümeti bu kongreyi engellemek için Galip Bey’i görevlendirmiş fakat başarılı olamamıştır

Sivas Kongresi 38 delegenin katılımı ile toplanmıştır

Kongrede MKemal başkan seçilmiştir

Kongrede Alınan Kararlar:

1 Erzurum Kongresi kararları aynen kabul edilmiştir

2 Tüm milli cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir

3 Manda ve himaye fikri kesin olarak reddedilmiştir (ABD mandası)

4 Temsil Kurulu’nun yetkileri tüm yurdu temsil edecek şekilde genişletilmiştir

5 Devletin ve milletin bağımsızlığı zedelenmemek şartıyla borç alınabileceği kabul edilmiştir

6 Mebusan Meclisi’nin açılması için çalışmaların devam etmesi kararlaştırılmıştır

7 İrade-i Milliye adlı bir gazete çıkarılmasına karar verilmiştir



Sivas Kongresi’nin Önemi:

Her yönüyle ulusal bir kongredir

Sivas Kongresi, seçimle gelen delegelerden oluşmuştur

En çok tartışılan konu manda ve himaye olmuş, fakat kesin olarak reddedilmiştir

Misak-i Milli’nin esasları belirlenmiştir

Yürütme yetkisi Temsil Kurulu’na verilmiştir Ali Fuat Paşa Batı Anadolu’ya Kuva-yı Milliye Kumandanı olarak atanmıştır

Temsil Kurulu üye sayısı 15 olmuştur

Milli Mücadele, teşkilatını ve liderini bulmuştur


Sivas Kongresi’nin Sonuçları:

Temsil Kurulu, İstanbul Hükümeti ile posta ve telgraf haberleşmelerinin kesildiğini bildirmiştir

İstanbul yanlısı idareciler İstanbul’a geri gönderilmiştir

Damat Ferit Hükümeti baskılara dayanamayarak istifa etmiş, Ali Rıza Paşa Hükümeti kurulmuştur

Not : Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin istifa etmesi, milli hareketin başarısının bir sonucudur





Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




Temsil Kurulu'nun Ankara Gelişi (27 Aralık 1919)



MKemal, Temsil Kurulu ile birlikte Ankara’ya gelmiştir

Ankara ili, Erzurum ve Sivas’tan sonra Milli Mücadele’nin yeni merkezi olmuştur


Ankara’nın Merkez Seçilmesi’nin Nedenleri:

Ülkenin doğusunun ve batısının Ankara’dan kontrol edilebilir olması

Düşman tehlikesinden uzak bulunması

Asıl savaşın olduğu Batı Cephesi’ne yakın olması

Demiryolu ulaşımı ve haberleşmenin elverişli olması

İstanbul’daki gelişmeleri daha yakından izleme imkanının bulunması

Ankara’nın Ali Fuat Paşa’nın ( solda ) kontrolü altında olması



Not 1: MKemal, mecliste alınacak kararların metnini kendisi hazırlamıştır

Not 2: MKemal meclise toplantıya gitmese bile kendisinin Mebusan Meclisi’ne başkan seçilmesini istemiştir

Not 3: Ankara’da Hakimiyet-i Milliye adlı gazete yayınlanmaya başlamıştır



Son Osmanlı Mebusan Meclisinin Toplanması (12 Ocak 1920)





MKemal, Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu oluşturarak kendi fikirlerinin Mebusan Meclisi’nde kabul edilmesini ve meclise başkan seçilmeyi istemiştir

Mebusan Meclisi Müdafaa-i Hukuk Grubu’nu tanımamış, bunun yerine Felah-ı Vatan Grubu oluşturulmuştur

Meclis MKemal’i başkan seçmemiştir

Mebusan Meclisi padişaha bağlı gibi hareket etmiştir

Mebusan Meclisi, esaslarını MKemal’in belirlediği Misak-ı Milli kararlarını kabul etmiştir (28 Ocak 1920)



Misak-ı Milli (28 Ocak 1920)



1 Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz

2 Arap topraklarının geleceği için halkın oyuna başvurulacaktır

3 Batı Trakya halkının geleceğini halk kendi oyuyla belirleyecektir

4 Elviye-i Selase’nin (Üç il; Kars, Ardahan ve Batum) geleceği için halk oyuna başvurulacaktır

5 İstanbul ve Marmara Denizi güvenlik altına alınmalıdır

6 Boğazlar konusunda diğer devletlerle yapılacak anlaşmalarla alınan kararlar uygulanacaktır

7 Azınlıklara, komşu ülkelerdeki müslüman azınlıklara verilen haklardan daha fazla hak verilemez

8 Kapitülasyonlar kesinlikle kabul edilemez

9 Bağımsızlığımızı ve ekonomik gelişmemizi engelleyecek hiçbir sınırlandırma kabul edilemez



Misak-ı Milli’nin Önemi:

Misak-ı Milli ile milli ve bölünmez Türk vatanının sınırları çizilmiştir

Bağımsızlık yolunda önemli bir adım atılmıştır

Erzurum ve Sivas kongreleri kararları Mebusan Meclisi tarafından da kabul edilmiştir

Türk Ulusu bağımsızlık bilincine ulaşmıştır

Misak-ı Milli ile belirlenen sınırlar, Lozan Barış Antlaşması ve sonrasında bugünkü sınırlarımız oluşturulmuştur

Misak-ı Milli’nin kabul edilmesi ile İtilaf Devletleri İstanbul’u işgal etmiş ve Mebusan Meclisi basılmıştır (16 Mart 1920)

Mebusan Meclisi’nin kapatılması TBMM’nin açılmasının zeminini hazırlamıştır



İstanbul’un İşgali (16 Mart 1920)



İtilaf Devletleri Mebusan Meclis’inin kapatılması ile Milli Mücadele’nin sona ereceğine inanmıştır

Baskılar sonucu Ali Rıza Paşa görevinden istifa etmiş (3 Mart 1920), yerine Salih Paşa sadrazam olmuştur (8 Mart 1920)

Adana çevresinde Ermeniler’in katledildiği yolunda yalan haberler yayılmıştır

İtilaf Devletleri sözde katliamdan İstanbul Hükümeti’ni sorumlu tutmuş ve İstanbul’u işgal etmişlerdir




İstanbul’u İşgal Eden İtilaf Devletlerinin Yayınladığı Genelge:

1 İşgal geçicidir

2 İtilaf Devletleri’nin amacı işgal değil, Osmanlı Devleti’nin nüfuzunu arttırmaktır

3 Anadolu’da isyan çıkarsa ya da Türkler katliam yaparsa İstanbul Türkler’den alınacaktır

4 Herkes saltanatın merkezi olan İstanbul’un emirlerine uymak zorundadır



MKemal'in İstanbul'un İşgali Üzerine İtilaf Devletleri’ni Protesto Edişi ve Aldığı Önlemler:

1 İstanbul ile telefon ve telgraf görüşmeleri kesilmiştir

2 İstanbul’da yapılan tutuklamalara misilleme olarak Anadolu’daki İtilaf Devletleri’nin görevli subayları tutuklanmıştır

3 İstanbul ve Adana’dan düşman askerinin ulaşımını önlemek için Niğde Ulukışla’da ve İzmit Geyve çevresindeki demiryolları tahrip edilmiştir

4 Eskişehir ve Afyon çevresindeki İngiliz kuvvetlerinin bölgeden çıkarılması ya da silahsızlandırılması kararlaştırılmıştır

5 Anadolu’da bulunan resmi ya da özel bütün mali kuruluşların para ve değerli eşyaları belirlenerek İstanbul’a gönderilmesi yasaklanmıştır


İstanbul’un İşgali’nin Sonuçları:

İtilaf Devletleri Salih Paşa’ya Misak-ı Milli’ye karşı olduğunu ilan etmesini istemişlerdir

Salih Paşa baskılara dayanamayarak istifa etmiş, yerine yeniden Damat Ferit Paşa sadrazam atanmıştır (5 Nisan 1920)

Padişah meclisi feshetmiştir (11 Nisan 1920)

İtilaf Devletleri meclisi dağıtmıştır

Milletvekillerinin bir kısmı sürgün olarak Malta’ya gönderilmiştir

Kaçabilen milletvekilleri Ankara’ya gelmiştir

Damat Ferit Paşa Şeyhülislam’a Kuva-yı Milliye aleyhine bir fetva yazdırarak fetvayı ülkenin her yanına dağıtmıştır



TBMM'NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)



İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u işgal etmesi ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine MKemal, bir genelge yayınlayarak Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını bildirmiştir

Genelgede seçim yapılarak her sancaktan 5 delegenin 15 gün içinde Ankara'ya gelmesini istemiştir

Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis 23 Nisan 1920'de açılmıştır



Meclis üç gruptan oluşmuştur:

1 Seçimle belirlenenler,

2 Kapatılan Mebusan Meclisi'nden gelenler,

3 Sürgünden dönen 14 milletvekili




Not : Meclis 120 milletvekili ile toplanmıştır Milletvekili sayısı zamanla 390'a çıkmıştır Üyeler çok çeşitli mesleklerden oluşmuştur



Mustafa Kemal'in Önergesi (24 Nisan 1920):



1 Hükümet kurmak gereklidir

2 Geçici kaydıyla bir hükümet reisi tanımak veya padişah vekili atamak doğru değildir

3 TBMM'nin üstünde güç yoktur

4 TBMM, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir

5 Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür

6 Meclis başkanı, hükümetin de başkanıdır

7 Padişah ve halifenin durumu, bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra Meclis tarafından görüşülecek ve durumları belirlenecektir



Önemi:

TBMM'nin açılması ile yeni Türk Devleti kurulmuştur

"Geçici bir hükümet reisi tanımak doğru değildir" denerek meclisin bağımsızlığı ve devamlılığı belirtilmiştir (2madde)

TBMM'nin üstünde güç olmadığı belirtilerek İstanbul Hükümeti yok sayılmıştır (3madde)

İlk TBMM'de "güçler birliği ilkesi" ve "Meclis Hükümeti Sistemi" kabul edilmiştir (4madde)

Bu önerge 20 Ocak 1921 Anayasası kabul edilinceye kadar Meclisin çalışma esaslarını belirlemiştir

"Türkiye Büyük Millet Meclisi" adının kullanılması; kurulan yeni devletin milliyetçi düşünceler taşıdığını ve Türk milletine dayandığını ortaya koymaktadır

TBMM 23 Nisan 1920'de
MUSTAFA KEMAL'in konuşması ile açıldı



ITBMM'nin Özellikleri



TBMM'nin açılması ile Temsil Kurulu sona ermiştir

TBMM, Meclis Hükümeti Sistemi ile çalışmıştır

TBMM, kurucu meclistir Ancak ulusal birliğin dağılmaması için "Olağanüstü Yetkilere Sahip Meclis" adı kullanılmıştır

"Milli Egemenlik" ilkesi gerçekleşmiştir

İlk meclis, çok farklı görüş ve mesleğe sahip kişilerden oluşmuştur Bu kadar farklı görüşe sahip insanları bir arada tutan düşünce "yurdun bağımsızlığını" kurtarma düşüncesidir

TBMM, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlamıştır Zor koşullar altında yıpranan meclisin 1 Nisan 1923'te yenilenme kararı alınmış, 11 Ağustos 1923 tarihinde IITBMM açılmıştır



ITBMM’nin Gerçekleştirdiği Çalışmalar



TBMM açılmıştır (23 Nisan 1920)

Hıyanet-i vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920)

İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920)

TBMM ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye’yi kabul etmiştir (20 Ocak 1921)

İstiklal Marşı kabul edilmiştir (12 Mart 1921)

Saltanat kaldırılmıştır (1 Kasım 1922)

İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve Misak-ı İktisadi kabul edilmiştir (18 Şubat-4 Mart 1923)

Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır (24 Temmuz 1923)

Aynı gün yapılan seçimde TBMM
Başkanı oldu




Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




Teşkilat-ı Esasiye (1921 Anayasası - 20 Ocak 1921)



Yunan ilerleyişi devam ettiğinden bir anayasa çıkarılması zorlaşmıştır

Iİnönü Savaşı'nın kazanılması üzerine MKemal bir önerge yayınlamıştır (13 Eylül 1920)

Teşkilat-ı Esasiye adındaki bu önerge Türk Devleti'nin ilk anayasası olmuştur (20 Ocak 1921)

23 esas ve bir ek maddeden oluşmuştur

Kanun-i Esasi’nin Teşkilat-ı Esasiye ile çelişmeyen bölümleri yürürlükte kalmıştır

Türkiye Devleti’nin ilk anayasasıdır



1921 Anayasası'nın Maddeleri



1 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir

2 Kanun yapmak (yasama) ve yürütme yetkisini kullanmak milletin tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM'ye aittir

3 Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümet "TBMM Hükümeti" adını alır

4 TBMM, iller halkınca seçilen üyelerden oluşur

5 TBMM'de seçim iki yılda bir yapılır

6 TBMM, hükümeti seçtiği vekillerle (bakanlarla) yönetilir

7 Şer’i hükümlerin uygulanması TBMM’ye aittir

8 Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır



Önemi:

Yeni Türk Devleti'nin kuruluşunun siyasi ve hukuki belgesidir

Güçler Birliği İlkesi kabul edilmiştir

Türk tarihinde ilk kez egemenlik ulusa verilmiştir

Meclis içinde İstiklal Mahkemeleri kurulmuş ve yargı gücü de kullanılmıştır

Ulusal birliğin bozulmaması için devletin rejimi belirtilmemiştir

TBMM, yaptığı anayasa ile Kurucu Meclis özelliğini göstermiştir

Meclis Hükümeti sistemi kabul edilmiştir

Şer'i hükümlerin TBMM tarafından yerine getirilmesi kabul edildiğinden 1921 Anayasası laik bir anayasa değildir

1921 Anayasası, 1924 Anayasası'nın ilanına kadar yürürlükte kalmıştır



1921 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler



Devletin rejiminin cumhuriyet olduğu belirtilmiştir (1923)

Cumhuriyetin ilanı ile Meclis Hükümeti Sistemi sona ermiş Kabine Sistemi’ne geçilmiştir




İsyanlar
Nedenleri:

İstanbul Hükümeti'nin TBMM aleyhine yayınladığı fetva

MKemal ve arkadaşlarının gıyabî olarak idam istemiyle yargılanmaları

İstanbul Hükümeti'nin Anadolu üzerinde otorite kurmak istemesi

İstanbul Hükümeti'nin Milli Mücadele'yi İttihatçı ve Bolşevik olarak nitelendirmesi

İtilaf Devletleri'nin Milli Mücadele'nin Padişah ve Halifeye karşı yapıldığı şeklindeki propagandaları

İngilizler'in boğazların iki tarafında da tampon bölge oluşturmak istemeleri

Asker kaçaklarının otorite boşluğundan yararlanmak istemeleri

Bazı kişilerin manda ve himaye istemesi

Azınlıkların işgallerden yararlanarak bağımsız devlet kurma çabaları

Kuva-yı Milliye birliklerinin disiplinsiz hareketleri

Bazı Kuva-yı Milliye birliklerinin Düzenli Ordu'ya katılmak istememeleri



A)İstanbul Hükümeti'nin Neden Olduğu Ayaklanmalar


1) Anzavur Ayaklanması

Jandarma emeklisi Binbaşı Ahmet Anzavur tarafından çıkarılmıştır

Balıkesir, Biga, Gönen, Manyas ve Susurluk çevresinde yayılmıştır

Ayaklanmayı Çerkez Ethem bastırmıştır

2) Kuva-yı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) Ayaklanması

Kuva-yı Milliye'ye karşı İngilizler'in yardımları ile kurulmuştur

İzmit ve Geyve çevresinde etkili olmuştur

Ayaklanma Ali Fuat Paşa tarafından bastırılmıştır

Kuva-yı İnzibatiye birliklerinin bir kısmı Kuva-yı Milliye'ye katılmıştır



B)İstanbul Hükümeti ve İşgalci Devletlerin Kışkırtmaları İle Çıkarılan Ayaklanmalar Ayaklanmalar



1) Bolu, Düzce, Hendek ve Adapazarı Ayaklanmaları

Boğazların kontrolünü sağlamak için İngilizler'in desteği ile çıkarılmıştır

Ayaklanma, Çerkez Ethem’in yardımları ile Ali Fuat Paşa ve Refet Bey tarafından bastırılmıştır

2) Yozgat Yenihan Ayaklanması

Osmanlı Hanedanı'na bağlı ayanlardan olan Çapanoğulları Yozgat'ta, Aynacıoğulları ise Zile'de ayaklanmışlardır

Çerkez Ethem ayaklanmayı bastırmaya çalışmış, ancak Yunan ilerleyişi başladığından Batı Cephesi'ne geri çağrılmıştır

Yıl sonunda ayaklanma merkezden gönderilen güçler tarafından bastırılmıştır

3) Afyon Ayaklanması

Yunanlar'ın kışkırtması sonucu Çopur Musa Afyon'da "Din elden gidiyor" diyerek ayaklanmıştır

Kuva-yı Milliye güçleri ayaklanmayı bastırmıştır

4) Konya Ayaklanması

Delibaş Mehmet, hükümet binasını basmış ve binaya el koymuştur

Milli güçler tarafından ayaklanma bastırılmıştır (22 Kasım 1920)

5) Milli Aşiret Ayaklanması

Urfa Viranşehir'de Fransızlar'ın kışkırtmaları sonucu ayaklanmışlardır

Ayaklanma Kuva-yı Milliye tarafından bastırılmıştır

6) Ali Batı Ayaklanması : Midyat ve Nusaybin çevresinde çıkmıştır

7) Şeyh Eşref Ayaklanması : Bayburt'ta çıkmıştır

8) Koçkiri Ayaklanması : Erzincan, Zara ve Koçkiri çevresinde çıkmıştır

9) Cemil Çeto Ayaklanması : Garzan ve çevresinde çıkmıştır



C)Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar



1) Rum Ayaklanmaları

Rumlar, Trabzon'da Pontus Rum Devleti'ni kurma düşüncesiyle ayaklanmışlardır

İngilizler tarafından desteklenmiştir

Kurtuluş Savaşı boyunca en uzun süren ayaklanma, Pontus Rum ayaklanmasıdır

Ayaklanma Şubat 1923'te bastırılabilmiştir

2) Ermeni Ayaklanmaları

Fransızlar'ın desteği ile Ermeni İntikam Alayı Adana ve çevresinde katliamlar yapmıştır

Ayaklanma Güneydoğu Anadolu'ya yayılmıştır

Milli Mücadele'nin kazanılması ile ayaklanmalar bastırılmıştır



D)Kuva-yı Milliye Taraftarı Olup Sonradan Ayaklananlar



1) Demirci Mehmet Efe Ayaklanması

Denizli, Burdur, Dinar ve Çal çevresinde çıkmıştır

Ayaklanmayı Iİnönü savaşından önce Refet Bey bastırmıştır (30 Aralık 1920)

2) Çerkez Ethem Ayaklanması

Kütahya, Gediz ve Demirci çevresinde çıkmıştır

Çerkez Ethem, Iİnönü Savaşı sırasında Düzenli Ordu'ya saldırmıştır

Iİnönü Savaşı'ndan sonra ayaklanma bastırılmıştır (24 Ocak 1921)





TBMM'NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER

Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştır (29 Nisan 1920)

İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920)

İstanbul Hükümeti ile tüm ilişkiler kesilmiş, İstanbul'dan gelen evraklar geri gönderilmiş, İstanbul Hükümeti'nin yaptığı her türlü iş yok sayılmıştır

Düzenli Ordu kurularak Kuva-yı Milliye birlikleri kaldırılmıştır

İstanbul Hükümeti'nin çıkardığı fetvaya karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi tarafından karşı fetva yazılarak Milli Mücadele'nin haklılığı halka duyurulmuştur



Ayaklanmaların Sonuçları:



Kurtuluş Savaşı uzamıştır

Milli Mücadele'nin kazanılması gecikmiştir

Yunanlar, Anadolu'da ilerleme fırsatı bulmuştur

Boş yere kardeş kanı dökülmüştür

TBMM gücünü, ayaklanmaları bastırmak için kullanmıştır

TBMM, tüm ayaklanmaları bastırarak Anadolu'da otoriteye hakim olmuştur



Not : Hıyanet-i Vataniye Kanunu ve Şeyh Said İsyanı olayıyla ilgili çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu, amaç bakımından birbirine benzer



İSTİKLÂL MAHKEMELERİ (11 Eylül 1920)



Kuruluş Nedeni:

TBMM'ye karşı ayaklanmaların çıkması

Anadolu'da eşkıyaların çoğalması ve iç güvenliği tehdit etmeleri

Kuva-yı Milliye birliklerinin düzensiz hareket etmeleri

Askerden firar edenlerin artması

TBMM'nin tüm yurtta otoriteyi eline almak istemesi



Hıyânet-i Vataniye Kanunu kabul edilmiştir (29 Nisan 1920)

İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur (11 Eylül 1920)



İstiklâl Mahkemeleri'nin Özellikleri:

Mahkeme kararlarında temyiz hakkı yoktur

Mahkeme üyeleri TBMM üyeleri arasından seçilmiştir



İstiklâl Mahkemeleri'nin Yararları:

Asker kaçakları orduya geri dönmüştür

Ayaklanmalar bastırılmıştır

İç güvenlik sağlanmıştır

Devlet organları işlemeye başlamıştır

Vergi ve asker alımları kolaylaşmıştır



Not 1: İstiklal Mahkemeleri ilk kez TBMM'ye karşı ayaklanmalar sırasında kurulmuştur

Not 2: Tekalif-i Milliye Emirleri'ne karşı çıkmalar başlayınca İstiklal Mahkemeleri yeniden devreye girmiştir

Not 3: Şeyh Said İsyanı sırasında İstiklal Mahkemeleri yine işlevini yerine getirmiştir


SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)

Antlaşmanın metni İtilaf Devletleri tarafından Paris Barış Konferansı'nda hazırlanmıştır (18 Ocak 1919)

Yunanlar İngilizler'in desteği ile kısa sürede Balıkesir, Nazilli, Karamürsel, Mudanya'yı ele geçirmiş ve Bursa-Uşak çizgisinin doğusuna kadar ilerlemişlerdir

Yunanlar bundan cesaret alarak Doğu Trakya'da da ilerlemişler ve İstanbul'a yaklaşmışlardır

Başkenti bile kaybetme korkusuna kapılan Osmanlı, ümitsizlik içerisinde Sevr Antlaşması'nı imzalamıştır

Mebusan Meclisi dağıtıldığından dolayı antlaşmayı Dar-ı Şura-yı Saltanat imzalamıştır



A) Sevr Antlaşması'nda Sınırlar

Yunanistan'a; Trakya ve Batı Anadolu

Fransa'ya; Sivas, Malatya, Adana, Urfa, Antep, Maraş ve Suriye

İngiltere'ye; Musul dahil Irak ve Arabistan

İtalya'ya; Güneybatı Anadolu verilecek

Osmanlı'ya; Giresun, Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop Çorum, Kayseri'nin doğusu, Çankırı, Ankara, Eskişehir, Bolu, Zonguldak ve Bilecik Osmanlı Devleti'nde kalacak

Adalar'dan: İtalya'ya; Rodos ve Oniki Ada,

Yunanistan'a; Diğer adalar bırakılacak

Doğu Anadolu'da: Bir Ermeni Devleti, bir de Kürt Devleti kurulacak


B) Siyasi Hükümler

Boğazlar ve İstanbul: İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti olacak Osmanlı, azınlıkların haklarını koruyamazsa İstanbul Osmanlı'nın elinden alınacak

Boğazlar, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak

Boğazlar, Boğazlar Komisyonu tarafından yönetilecek, komisyonun ayrı bir bayrağı ve bütçesi olacak

Azınlıklar: Azınlıklara her milletten ve Türkler'den fazla hak verilecek

C) Askeri Hükümler

Mecburi askerlik kaldırılacak

Asker sayısı 50,700'ü geçmeyecek

Orduda ağır silah bulunmayacak

Deniz gücü 13 küçük gemiyi geçmeyecek

D) Ekonomik Hükümler

Osmanlı Maliyesi, İtilaf Devletleri'nin kontrolünde bulunacak

Bütçeyi İngiliz, Fransız, İtalyan ve Türkler'den oluşan bir komisyon belirleyecek Osmanlı üyeleri bu komisyonda yalnızca danışman olarak bulunacak

Osmanlı Devleti savaş tazminatı ödeyecek

Kapitülasyonlar yeniden yürürlüğe girecek ve bütün devletler yararlanacak





Sevr Antlaşması'nın Önemi:

Sevr Antlaşması ile Osmanlı yok sayılmıştır

Osmanlı Devleti Sevr ile başka devletlerin yönetimine bırakılmıştır

Galip Devletler Osmanlı'yı aralarında paylaşmışlardır

Azınlıklara geniş haklar verilmiş, Türkler'in kendi vatanındaki hakları kısıtlanmıştır

Mebusan Meclisi dağıtıldığından antlaşma onaylanmamış ve uygulanamamıştır Bu yönüyle Sevr, 1878 Yeşilköy (Ayastefanos) Antlaşması'na benzer

Yunanlar antlaşmayı onaylatmak için Batı Anadolu'da ve Trakya'da ilerleyişe geçmişlerdir

İngilizler Bandırma ve Mudanya'ya asker çıkarmıştır

Sevr'in imzalanması, milletin Milli Mücadele'ye olan inancını arttırmıştır




Not : TBMM, Sevr'i imzalayanları vatan haini ilan etmiştir TBMM Sevr'in yerine Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamıştır



KURTULUŞ SAVAŞI

(Cepheler) (24 Eylül 1920 - 11 Ekim 1922)



A) DOĞU CEPHESİ

a) Ermeni Meselesi

Fatih zamanında İstanbul’da Ermeni Patrikliği kurulmuştur

Osmanlı’da Ermeniler, Millet-i Sadıka diye anılmıştır

Ermeni Meselesi ilk kez Berlin Antlaşması’nda ortaya çıkmıştır (1878)

Ermeniler amaçlarına ulaşabilmek için Taşnak ve Hınçak cemiyetlerini kurmuşlardır

Ermeniler 19yy sonlarında Van, Erzurum, Bitlis ve Sason civarında ayaklanmışlardır

Ermeniler, IIAbdülhamid’e suikast düzenlemişler, fakat başarılı olamamışlardır (1905)

1915’te Ermeniler Van ve Sivas’ta katliam yapmışlardır

1915’te Tehcir Kanunu çıkarılmış ve Ermeniler Suriye’ye göç ettirilmiştir

General Harbord, Doğu Anadolu ile ilgili bir rapor hazırlamış, raporda Ermeniler’in yaşadıkları Osmanlı topraklarında Türk nüfusundan fazla olmadığı açıklanmıştır

24 Eylül 1920’de Ermeniler saldırıya geçmiş, Türk Ordusu Misak-ı Milli sınırlarına kadar ilerlemiş ve Kars Zaferi kazanılmıştır


Doğu Cephesi
Kumandanı Kazım
Karabekir Paşa




Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920)



Ermeniler’in isteği üzerine Gümrü Antlaşması imzalanmıştır Antlaşmaya göre:

1 Kars, Sarıkamış, Iğdır, Kağızman Türk Devleti’ne verilecek

2 Doğu sınırı, Aras Nehri ve Çıldır Gölü’ne kadar uzanacak

3 Ermenistan Hükümeti, Sevr Barış Antlaşması’nı tanımayacak

4 Ermenistan, TBMM’nin aleyhine çalışmayacak

5 Türkler’e saldırıda bulunan Ermeniler dışındakiler isterlerse 6 ay içinde Türkiye’ye dönebilecekler



Önemi:



Ermenistan TBMM’yi tanıyan ilk devlettir

Türk Devleti’nin ilk siyasi başarısıdır

Türk ordusu ilk başarısını Doğu’da Ermeniler’e karşı kazanmıştır

Kurtuluş Savaşı’nda kurtarılan ilk yer Kars’tır

Mondros’taki sınırlar ilk kez aşılmıştır

Batı ve Güney Cephesi güç kazanmıştır

Rusya’nın 5 Aralık 1920’de Ermenistan’ı işgal etmesiyle Gümrü Antlaşması uygulanamamıştır



b) Gürcistan'la İlişkiler



Gürcistan’la Batum Antlaşması imzalanmıştır (23 Şubat 1921) Buna göre;

Batum, Artvin, Ardahan Türk Devleti’ne bırakılmıştır



Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




B) GÜNEY CEPHESİ


a) İtalya İle İlişkiler
İtalyanlar İzmir’in Yunanistan’a verilmesi nedeniyle kırgındı, bundan dolayı Kuva-yı Milliye’yi desteklemişler ve bölge halkına iyi davranmışlardır IIİnönü Savaşı’ndan sonra işgal ettikleri yerleri boşaltmışlardır (5 Temmuz 1921)


b) Fransa İle İlişkiler
Fransızlar Mondros’tan sonra Adana, Osmaniye ve Mersin’i işgal etmiştir (Ocak 1919)
Paris Barış Konferansı’nda Suriye, Lübnan, Antep ve Maraş Fransızlar’a bırakılmıştır
Antep, Maraş ve Urfa Fransızlar tarafından işgal edilmiş ve Ermeniler Türkler üzerine kışkırtılmıştır
Sivas Kongresi’nde, Güneydoğu’da da Kuva-yı Milliye birlikleri kurulmasına karar verilmiştir
Kuva-yı Milliye’nin kurulmasıyla birlikt"e Fransızlar’a karşı mücadele başlamıştır
Fransızlar’la şu savunmalar yapılmıştır:
Maraş Savunması : 20 Ocak-11 Şubat 1920
Urfa Savunması : 9 Şubat-10 Nisan 1920
Antep Savunması : 1 Nisan 1920-9 Şubat 1921
Adana Savunması : 21 Ocak 1920-20 Ekim 1921
Fransızlar’la 30 Mayıs 1920’de ateşkes yapılmıştır
Fransa Moskova Antlaşması ile endişeye düşmüş, Eskişehir ve Kütahya Savaşları ile beklemeye geçen Fransa’nın, Sakarya Zaferi ile endişesi sona ermiş ve TBMM ile Ankara Antlaşması’nı imzalanmıştır

Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921)
İki taraf arasında savaş sona erecek
İki ay içinde Türk ordusu belirlenen hattın kuzeyine, Fransızlar ise güneyine çekilecek
İki taraf da kendilerine kalan topraklarda genel af ilan edecek
Hatay ve İskenderun için özel idare rejimi uygulanacak

Önemi:
İlk kez İtilaf Devletleri’nden biri, TBMM ile bir antlaşma yapmıştır
Fransa TBMM'yi ve Misak-ı Milli'yi tanıyan ilk İtilaf Devleti olmuştur
Hatay hariç Suriye sınırımız belli olmuştur Hatay'da özel bir yönetim kurulmuş ve burada yaşayan Türkler'e geniş haklar tanınmıştır
Doğu Cephesi’nden sonra Güney Cephesi de Batı’ya kaydırılmıştır
Fransa, özel idare rejimi olmasına rağmen Hatay ve İskenderun’un Türk Devleti’nin bir parçası olduğunu kabul etti
İtilaf Devletleri bloğu parçalanmıştır
Dünya kamuoyu Millî Mücâdele’nin Türkler’in başarısı ile sonuçlanacağını anlamıştır

Not 1: Kurtuluş Savaşı'nda ilk silahlı mücadele Güney Cephesi'nde başlamıştır
Not 2: Güney Cephesi’nde yalnız Kuva-yı Milliye Birlikleri mücadele etmiştir Düzenli Ordu mücadele etmemiştir
Not 3: TBMM 1973'te Maraş'a "Kahraman", Antep'e "Gazi", 1984'te ise Urfa'ya "Şanlı" ünvanını vermiştir



Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




BATI CEPHESİ

a) Düzenli Ordunun Kurulması



Yunan işgaline karşılık Ayvalık, Denizli ve Salihli'ye bölgesinde Kuva-yı Milliye Cephesi oluşturulmuştur
Kuva-yı Milliye, Kurtuluş Savaşı'nın ilk savunma kuruluşudur
Kuva-yı Milliye'yi örgütlemek için Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri yapılmıştır
Fransız işgaline karşı Adana, Urfa, Antep ve Maraş civarında da Kuva-yı Milliye kurulmuştur
MKemal Paşa Sivas Kongresi'nde, Ali Fuat Paşa'yı Batı Cephesi Komutanlığı'na getirilmiştir
Ali Fuat Paşa, Gediz Taarruzu'nda başarılı olamamış ve Yunan orduları Dumlupınar'a kadar ilerlemiştir
Çerkez Ethem'in baskıları ve Ali Fuat Paşa'nın etkisiz olması nedeniyle Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliği'ne atanmıştır Batı Cephesi ikiye ayrılmıştır

Albay İsmet Bey Batı Bölümü'ne,
Albay Refet Bey ise Güney Bölümü'ne atanmıştır

Yunan taarruzu karşısında Kuva-yı Milliye başarılı olamamıştır
Ordudan firarlar başlamış, İstiklal Mahkemeleri’nin çalışmaları ile firarlar sona erdirilmiştir
Düzenli ordunun kurulması ile Kuva-yı Milliye tamamen ortadan kaldırılmıştır (8 Ekim 1920)
Düzenli orduya geçildiği sırada bazı Kuva-yı Milliyeciler isyan etmiştir (Çerkez Ethem ve Demirci Efe)
Demirci Mehmet Efe İsyanı Iİnönü Savaşı'ndan önce, Çerkez Ethem İsyanı ise Iİnönü Savaşı'ndan sonra bastırılmıştır




b) Iİnönü Savaşı (6-10 Ocak 1921)
Nedenleri:

Yunanistan'ın; taarruzu devam ettirerek İngiliz Hükümeti’nden yardım sağlamayı,
Çerkez Ethem Ayaklanması'ndan faydalanmayı,
Eskişehir'i alarak demiryollarının önemli noktalarını kontrol altına almayı,
Sevr Barış Anlaşması'nı TBMM'ye kabul ettirmeyi istemesi

Gelişimi:
Yunanlar, Çerkez Ethem'in isyanından faydalanarak Eskişehir'e ilerlemeye başlamıştır
İsmet Bey, ordusunu Çerkez Ethem'in karşısından çekerek Yunanlar'la çarpışmaya başlamıştır
Yunanistan geri çekilmek zorunda kalmıştır


İsmet İnönü



Sonuçları:
Düzenli Ordu’nun ilk zaferidir
Halkın Düzenli Ordu’ya güveni artmıştır
Milletin zafere olan inancı güç kazanmıştır
İsmet Paşa generalliğe yükselmiştir
Çerkez Ethem İsyanı bastırılmıştır
Zafer sonrası Afganistan Hükümeti ile Dostluk ve Yardımlaşma, Rusya ile de Moskova Antlaşması imzalanmıştır
İlk anayasa olan Teşkilât-ı Esâsiye kabul edilmiştir (20 Ocak 1921)
İstiklâl Marşı kabul edilmiştir (12 Mart 1921)
İtilaf Devletleri yenilgi karşısında, durumu görüşmek üzere Londra'da bir konferans düzenlemişlerdir

Londra Konferansı (23 Şubat-12 Mart 1921)
Nedenleri:
1İngilizler'in, Rusya’nın TBMM ile Moskova’daki görüşmelerinden rahatsız olmaları
2İngilizler'in Musul ve Kerkük'te direnişle karşılaşması
3İngilizler'e karşı Revandiz'de ayaklanma çıkması
4Iİnönü Savaşı sonucunun İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığına neden olması
5Fransızlar'ın Güney Doğu Anadolu'da büyük bir direnişle karşılaşması
6İtalyanlar'ın işgal planlarından memnun olmaması

Gelişimi:



İtilaf Devletleri İstanbul Hükümeti'ni konferansa davet etmiştir
MKemal veya onun gönderdiği birinin İstanbul Hükümeti’nin yanında gelmesini istemişlerdir
İtilaf Devletleri Bu hareketleriyle, TBMM'yi tanımadıklarını göstermişlerdir
İstanbul ve Ankara anlaşamadıklarından Londra Konferansı'na iki ayrı delege göndermişlerdir:
İstanbul Hükümeti adına Sadrazam Tevfik Paşa,
Ankara Hükümeti adına Bekir Sami Bey Londra'ya gönderilmiştir
Londra Konferansı; İstanbul Hükümeti, TBMM Hükümeti, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan arasında gerçekleşmiştir
İstanbul Hükümeti'ni temsil eden Tevfik Paşa, söz hakkını TBMM temsilcisine bırakmıştır



İtilaf Devletleri şunları teklif etmiştir:
İzmir Türk Devleti’ne iade edilecek, ancak şehirde Yunan güçleri bulunacak
İzmir'in valisi Hristiyan olacak ve Milletler Cemiyeti tarafından tayin edilecek
Doğu Trakya Yunanlar'a kalacak
Doğu Anadolu'da Ermenistan kurulacak
Ordunun sayısı arttırılacak, fakat kapitülasyonlar devam edecek

Sonuçları:
1İtilaf Devletleri TBMM'yi hukuken tanımıştır
2Avrupa'da “Türkler barışa yanaşmıyorlar” türünde çıkan propagandalara engel olunmuştur
3Sevr Barış Antlaşması'ndaki bazı maddeler tartışma konusu olmuştur
4Konferans sonunda TBMM temsilcisi İngiltere, Fransa, İtalya ile ikili anlaşmalar yapmıştır
5Konferansın başarısız olması nedeniyle Yunan saldırısı yeniden başlamış, IIİnönü Savaşı gerçekleşmiştir

TBMM-Afganistan Dostluk ve Yardımlaşma Antlaşması
(1 Mart 1921)
Afganistan ile TBMM arasında imzalanmıştır Antlaşmaya göre:
TBMM Afganistan’ın bağımsızlığını tanıyacak
İki taraf da birine saldırı yapıldığında kendine saldırı yapılmış sayacak
TBMM, Afganistan’a subay ve öğretmen gönderecek
Önemi :
İlk kez bir İslam devleti TBMM'yi tanımıştır

Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
Rusya'da 1917 Bolşevik İhtilali çıkmıştır
Rusya, imzaladığı Brest-Litowsk Antlaşması ile IDünya Savaşı'ndan çekilmiş ve gizli antlaşmaları açıklamıştır
İtilaf Devletleri Rusya'ya karşı birlik olmuştur
TBMM ile Rusya birbirine yakınlaşmıştır

Antlaşmaya göre:
Sovyet Rusya, Misâk-ı Millî'yi tanıyacak
İki taraftan birinin tanımadığı devletlerarası bir anlaşmayı diğeri de tanımayacak
Sovyet Rusya, kapitülasyonların kaldırıldığını kabul edecek
Batum, Gürcistan'a iade edilecek
İki ülkenin ekonomisini geliştirmek için yeni iktisadî anlaşmalar yapılacak
Karadeniz'e kıyısı olan devletler ile Boğazlar'ın ticaret gemilerine açık kalması için konferans düzenlenecek

Önemi:
Sovyet Rusya, Misâk-ı Millî'yi ve TBMM’yi tanıyan ilk Avrupa devleti olmuştur
İlk kez büyük bir devlet TBMM'yi tanımıştır
Sovyet Rusya, Sevr Barış Anlaşması'nı tanımadığını açıklamıştır
Yeni Türk Devleti'nin diplomasi sahasında kazandığı büyük bir zaferdir
Her iki ülke de kendilerinden önce imzalanan antlaşmaları geçersiz saymıştır
Batum Gürcistan'a, Kars ve çevresi de Türk Devleti'ne ait olmuştur
Doğu sınırımız büyük ölçüde belirlenmiş ve doğu sınırının güvenliği sağlanmıştır
Sakarya Savaşı’ndan sonra Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması imzalanmış ve doğu sınırı kesinlik kazanmıştır (13 Ekim 1921)


Not :Batum, Misâk-ı Millî'den verilen ilk tavizdir



Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




IIİnönü Savaşı (23-31 Mart 1921)

Nedenleri:
Londra Konferansı tekliflerinin TBMM tarafından kabul edilmemesi
İngilizler'in Yunanlar'ı kışkırtması
Sevr Barış Antlaşması'nın TBMM'ye kabul ettirilmek istenmesi
Yunanlar'ın düzenli ordunun teşkilatlanmasına fırsat vermeden Ankara üzerine yürüyerek TBMM'yi dağıtmak istemesi


Gelişimi:
Yunan ordusu İnönü mevkiinde durdurulmuştur
Türk ordusu Aslıhan ve Dumlupınar'da çarpışmış, birliklerin aşırı yorulması ve fazla kayıp verilmesi ile istenilen sonuç tam olarak alınamamıştır
Bu durum Türk ordusunun tam olarak taarruz gücüne ulaşamadığını göstermiştir


İsmet İnönü




Sonuçları:
Düşman oyalanmış ve Kurtuluş Savaşı için zaman kazanılmıştır
Yunanlar Türk ordusunun gücünü kabul etmiştir
Halkın TBMM'ye olan güveni artmıştır
İtilaf Devletleri'nin İstanbul'daki yüksek komiserleri TBMM ile Yunanistan arasında taraf olmadıklarını açıklamışlardır
İtalyanlar, işgal ettikleri toprakları boşaltmışlardır (5 Temmuz 1921)
MKemal, zafer sonunda İsmet Paşa'ya; "Siz yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de (ters alınyazısını da) yendiniz" diye telgraf çekmiştir



d) Eskişehir Ve Kütahya Savaşları
(10-24 Temmuz 1921)

Nedeni :
Yunanistan'ın, IIİnönü Savaşı'nın yorgunluğu içinde olan Türk ordusunun toparlanmasına fırsat vermeden saldırıya geçmesi
Yunanistan'ın, IIİnönü Savaşı'nın yorgunluğu içinde olan Türk ordusunun toparlanmasına fırsat vermeden saldırıya geçmesi

Gelişimi:
Yunanistan İnönü'den Afyon'a kadar geniş bir saha üzerinde saldırıya geçmiştir
MKemal, İsmet Paşa'ya, Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmesini söylemiştir
Afyon, Eskişehir ve Kütahya Yunanlar'ın eline geçmiştir

Sonuçları :
TBMM'de bazı kişiler başarısızlığın suçunu MKemal'e yüklemek istemiştir
MKemal başarılı olabilmek için olağanüstü yetkiler istemiştir

Önemi :
Kurtuluş Savaşı’nda kaybedilen ilk ve tek savaş Eskişehir-Kütahya Savaşı’dır

MKemal'e Başkomutanlık Yetkisinin Verilmesi :
TBMM, MKemal’e üç ay süreyle Başkomutanlık yetkisini veren kanunu kabul etmiştir (5 Ağustos 1921)
Böylece:
MKemal, yasama ve yürütme yetkisini doğrudan kullanmaya başlamıştır
MKemal, İstiklal Mahkemeleri'nin de kendisine bağlanmasıyla yargı gücünü de kullanmıştır
Erzurum Kongresi'nde askerlik görevinden istifa eden MKemal, milli irade ile başkomutan olmuştur
20 Temmuz 1922'de Başkomutanlık Kanunu sınırsız uzatılmış, MKemal'in cumhurbaşkanı seçilmesine kadar kanun, geçerliliğini sürdürdü
Tekâlif-i Milliye Emirleri
(7-8 Ağustos 1921)
Ordunun ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı'na hazırlanmak için MKemal, Tekalif-i Milliye Emirleri'ni yayınlanmıştır
1 Her ilçede bir tane Tekalif-i Milliye Komisyonu kurulacak
2 Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek
3 Her aile bir askeri giydirecek
4 Yiyecek ve giyecek maddelerinin %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek
5 Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının %40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek
6 Her türlü makineli aracın %40'ına el konacak
7 Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının %20'sine el konacak
8 Sahipsiz bütün mallara el konacak
9 Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrinde çalışacak
10 Halkın elindeki araçlar aylık 100 km askeri ulaşım yapacaklar
Not : Çıkacak problemleri gidermek için beş ayrı yerde İstiklâl Mahkemeleri işleve sokulmuştur




Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




e) Sakarya Meydan Savaşı
(23 Ağustos-12 Eylül 1921)




Yunan ordusu Sakarya Nehri’ni geçmiştir (22 Ağustos 1921)
Türk ordusu savaşın başında geri çekilme taktiğini uygulamıştır
Yunan ordusu Ankara’ya 50 km (Polatlı) yaklaşmıştır
MKemal; “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır O satıh bütün bir vatandır”, demiştir
22 gün (gece ve gündüz) süren savaş Türk ordusunun zaferi ile sonuçlanmıştır (13 Eylül 1921)

Zaferin Önemi:
Türk ordusunun IIViyana bozgunu ile başlayan gerileyişi sona ermiştir
Türk ordusu savunmadan taarruza geçti
Yunanlar ordusu savunmaya çekilmiştir
Meclisin Kayseri’ye taşınma meselesi sona ermiştir
Yunan ordusu taarruz gücünü kaybetmiş, elindeki toprakları korumaya çalışmışlardır
Yunanlar Doğu Trakya’dan İstanbul’a doğru düşündükleri ilerleyişten vazgeçmişlerdir
MKemal’e TBMM tarafından Gazilik ve Mareşallik rütbesi verilmiştir (19 Eylül 1921)
Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı’nda en büyük kaybı bu savaşta olmuştur (3288 kişi)
TBMM ve Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması imzalanmıştır (13 Ekim 1921)
Fransızlar’la Ankara Antlaşması imzalanmıştır (20 Ekim 1921)
İtilaf Devletleri TBMM’ye ateşkes ve barış teklifinde bulunmuştur
İngilizler’in Yunanistan’a verdiği destek sona ermiştir


Kars Antlaşması (13 Ekim 1921)
Rusya’nın gözetiminde Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile TBMM arasında Kars Antlaşması imzalanmıştır Antlaşmaya göre:

Önemi :
Türk Devleti’nin doğu sınırı kesinlik kazanmıştır

TBMM-Ukrayna Antlaşması (2 Ocak 1922)
Moskova Antlaşması’nın içeriğini tekrarlayan bir antlaşmadır



SAVUNMA SAVAŞLARI SIRASINDA
DİĞER DEVLETLERİN İZLEDİĞİ SİYASET


ABD :
Türk çoğunluğunun olduğu yerlerde bir Türk Devleti’nin kurulmasını kabul etmiştir Doğu Anadolu’da Ermeni nüfusunun azlığı nedeniyle doğuda bir Ermeni Devleti kurulması fikrinden vazgeçmiştir ABD'de iç sorunlar başladığından ABD savaştan çekilmiştir Monreo Doktrini’ni uygulanmıştır

İngiltere :
İngiltere Yunanistan’ı desteklemiş, halifenin kendi kontrolü altına girmesi için uğraşmıştır

Yunanistan :
Yunanistan eski Hellen Uygarlığı’nı canlandırmayı hayal etti Türkler’in taarruza geçebileceğini hiç tahmin etmedi

Fransa :
Fransa Moskova Antlaşması ile endişeye düşmüş, Eskişehir ve Kütahya Savaşları ile beklemeye geçen Fransa’nın, Sakarya Zaferi ile endişesi sona ermiş ve TBMM ile Ankara Antlaşması’nı imzalanmıştır (20 Ekim 1921)

İtalya :
İtalya’ya gizli antlaşmalarla İzmir verilmişti Ancak Paris Barış Konferansı’nda İzmir’in Yunanlar’a verilmesinden dolayı küskündü Bu nedenle, Güneybatı Anadolu’yu işgal eden İtalyanlar, halka iyi davranmışlardır IIİnönü Savaiı’ndan sonra İtalyanlar Anadolu’yu terk etmişlerdir (5 Temmuz 1921) Bazı ayrıcalıklar isteseler de TBMM bunları kabul etmemiştir İtalyanlar çekilirken silah ve cephanelerini Türk ordusuna bırakmıştır

SSCB :
SSCB, TBMM ile yakınlaşmış, Moskova Antlaşması’nı imzalamıştır (16 Mart 1921) TBMM, SSCB’den yardım alma imkanı sağlamıştır Rusya’nın gözetiminde Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile Kars Antlaşması imzalanmıştır (13 Ekim 1921)

Afganistan :
Afganistan ve TBMM arasında Dostluk ve Yardımlaşma Antlaşması imzalanmıştır (1 Mart 1921)





Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




İTİLAF DEVLETLERİN BARIŞ İSTEKLERİ
Nedeni :
Sakarya Savaşı’nı TBMM’nin kazanması


İtilaf Devletleri 22 Mart 1922’de üç ay süre ile ateşkes istemişler ve isteklerini TBMM’ye sunmuşlardır:
Doğu’da bir Ermeni Devleti kurulacak
Edirne, Kırklareli ve Babaeski Yunanlar’a, İzmir ve Tekirdağ ise Türkler’e bırakılacak
TBMM mecburi askerliği kaldıracak ve asker sayısı 85 bine çıkarılacak
Anlaşma yapıldıktan sonra İtilaf Devletleri İstanbul’u terk edecek
Sevr Barış Antlaşması’nın adlî, mâlî ve ekonomik maddeleri TBMM lehine değiştirilecek

Önemi :
İtilaf Devletleri’nin istekleri Sevr’in yumuşatılmış halinden başka bir şey değildir
TBMM bu teklifleri kabul etmeyerek Büyük Taarruz hazırlıklarına başlamıştır



BÜYÜK TAARRUZ
(20 Ağustos-18 Eylül 1922)


Taarruz İçin Yapılan Hazırlıklar :
Doğu ve Güney cepheleri Batı’ya kaydırılmıştır
Ordunun ihtiyaçları toplanmıştır
Taarruz eğitimi yapılmıştır
6 Mayıs 1922’de MKemal’in Başkomutanlık görevi üç ay daha uzatılmıştır 20 Temmuz 1922’de ise MKemal’in Başkomutanlık görevi süresiz olarak uzatılmıştır


Ve Büyük Taarruz
Yunanlar Eskişehir-Afyon çizgisinde savunma hattı oluşturmuşlardır
Söke ve Kuşadası da Yunanlar tarafından işgal edilmiştir
MKemal Temmuz 1922’de barış görüşmeleri ile sonuca ulaşabilmek için Fethi Bey’i Avrupa’ya göndermiş, ancak olumlu sonuç alınamamıştır
MKemal, 20 Ağustos 1922’de Akşehir’de taarruz emrini vermiştir
Taarruzun Afyon yönünde olacağı belirlenmiştir





Dört gün devam eden muharebeler sonunda


30 Ağustos'taki bizzat yönettiği Başkomutan


( Dumlupınar ) Meydan Muharebesi ile Yunan


ordusu sarılarak imha edildi



26 Ağustos 1922’de taarruz başlamış, bir gün sonra Yunanlar geri çekilmeye başlamıştır
Aslıhanlar bölgesinde Dumlupınar Meydan Savaşı gerçekleşmiştir (27 Ağustos 1922)
Bizzat MKemal’in komutanlık ettiği Başkomutanlık Meydan Savaşı yapılmıştır (30 Ağustos 1922)
MKemal orduya; “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini vermiştir
Yunan ordusu kaçmaya başlamışlardır
Türk ordusu 1922 yılında;

6 Eylül’de Balıkesir’e
8 Eylül’de Manisa’ya
9 Eylül’de İzmir’e
17 Eylül’de Bandırma’ya girmiştir
18 Eylül 1922’de Anadolu Yunan kuvvetlerinin işgalinden tamamen temizlenmiştir



Büyük Taarruz’un Sonuçları:
Milli Mücadele'nin silahlı mücadele kısmı zaferle sonuçlanmıştır
Yunan işgali sona ermiştir
İtilaf Devletleri ateşkes teklifinde bulunmuştur
Türk ordusu Çanakkale ve İzmir civarında İngiliz kuvvetleri ile karşı karşıya gelmiştir
Yurt içinde birlik ve beraberlik sağlanmıştır

Önemi :
Malazgirt Savaşı ile Anadolu'nun kapıları Türkler'e açılmıştır,
Miryakefalon savaşı ile Anadolu'nun, Türk yurdu olduğu belgelenmiştir,
Başkomutanlık Meydan Savaşı ile Anadolu'nun sonsuza dek Türk yurdu olarak kalacağı tüm dünyaya gösterilmiştir



Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




MUDANYA ATEŞKES ANTLAŞMASI
(11 Ekim 1922)

İngilizler, Türk ordusu ile karşılaşınca müttefiklerinden yardım istemiş, fakat yardım alamamışlardır
Fransız ve İtalyanlar’ın baskıları sonucu İngilizler, TBMM ile Mudanya’da ateşkes görüşmelerine başlamışlardır (3 Ekim 1922)
Görüşmelere TBMM, İngiltere, Fransa ve İtalya katılmıştır
Görüşmelere Yunanistan katılmamış, Yunanistan’ı İngiltere temsil etmiştir
TBMM adına görüşmelere İsmet Paşa gitmiştir



İsmet Paşa Mudanya Ateşkes Antlaşması heyetleriyle

Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Maddeleri :
1 Türk-Yunan kuvvetleri arasındaki savaş sona erecek
2 Yunanlar, Meriç Nehri’ne kadar olan Doğu Trakya’yı 15 gün içinde boşaltacaklar
3 Doğu Trakya TBMM’nin jandarma kuvvetlerine bırakılacak
4 Türkler’in Doğu Trakya’daki askerleri barış antlaşması imzalanıncaya kadar 8000’i geçmeyecek
5 İstanbul, Boğazlar ve çevresi TBMM Hükümeti’ne bırakılacak
6 İtilaf Devletleri'nin askerleri, barış antlaşması yapılıncaya kadar İstanbul’da bulunacak
7 Barış yapılıncaya kadar Türk kuvvetleri Çanakkale ve İzmit Yarımadası’nda belirlenen sınırlardan ileriye geçemeyecekler



Mudanya Ateşkes Antlaşması'nı imzalayan


heyet başkanları



Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Sonuçları :
Kurtuluş Savaşı'nın askeri başarısı, diplomatik başarı ile tamamlanmış ve Türk Kurtuluş Savaşı sona ermiştir
Kurtuluş Savaşı'nın diplomatik safhası başlamıştır
Doğu Trakya ve İstanbul savaş yapılmadan kurtarılmıştır
İngilizler Türk başarısını kabul etmiştir
İngiltere’de Loyd George Hükümeti istifa etmiştir
İtilaf Devletleri tarafından TBMM’ye, Lozan Barış Konferansı için teklif yapılmıştır
Türk Devleti anlaşmalarda mağlup değil eşit devlet olarak kabul edilmiştir
Doğu Trakya TBMM yönetimine girmiştir




11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya


Mütarekesi ile yıllardır süregelen


savaş sona erdi Mütarekede Lozan'da


bir barış konferansının yapılmasına


karar verildi



Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Önemi :
Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul’un ve Boğazlar’ın TBMM’ye bırakılması ile Osmanlı Devleti hukuken sona ermiştir



Alıntı Yaparak Cevapla

Kuva-yı Milliye

Eski 06-27-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuva-yı Milliye




LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
(24 Temmuz 1923)


MKemal görüşme için İzmir’i teklif etmiştir
Uluslararası antlaşmalara göre barış antlaşmaları tarafsız bir ülkede yapılması gerektiğinden bu isteğini İtilaf Devletleri kabul etmemiş ve Lozan görüşme yeri olarak kararlaştırılmıştır
Görüşmelere TBMM, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya ve Japonya katılmıştır
Türk Devleti’ni temsilen İsmet Paşa gitmiştir
Boğazlarla ilgili görüşmelere SSCB ve Bulgaristan da dahil olmuş, ABD ise gözlemci olarak katılmıştır
Görüşmeler 20 Kasım 1922’de başlamıştır



İsmet Paşa Lozan


Anlaşmasını imzalarken


TBMM, iki konuda kesinlikle taviz verilmemesini istemiştir; Kapitülasyonlar ve Ermeni yurdu
4 Şubat 1923’te görüşmeler kesilmiştir Buna neden olan anlaşmazlıklar şunlardır:

1Boğazlar Sorunu
2Kapitülasyonlar (en çok tartışılan konudur)
3Musul-Kerkük
4Osmanlı Devleti’nin Borçları
Hayim Naum Efendi’nin arabuluculuk faaliyetleri sonucu karşılıklı verilen tavizler sonucu 23 Nisan 1923’te görüşmeler tekrar başlamıştır
24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır


Lozan Barış Antlaşması'nın Maddeleri:
Suriye Sınırı; 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edilmiştir
Irak Sınırı; Irak sınırının ileride İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verilmiştir
Yunanistan Sınırı; Mudanya Antlaşması’nda olduğu gibi kabul edilmiş, ancak savaş tazminatı olarak Yunanistan Karaağaç’ı Türkiye’ye bırakmıştır
Sovyet Sınırı; Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kalmıştır
Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçilmiştir
Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır



Lozan Anlaşması imza töreni




Adalar’dan;
Bozcaada ve Gökçeada Türk Devleti’ne,
Oniki Adalar İtalyanlar’a,
Diğer adalar ise Yunanistan’a bırakılmıştırTürk Devleti’nin sınırları içindeki Yabancı Okullar Türk kanunlarına uyacaklar, okulların öğrenimini Türk Devleti düzenleyecektir
Fener Rum Patrikhanesi’nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartı ile Türkiye’de kalması kabul edilmiştir




Azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırılmış, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmiştir İstanbul’daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumlar’ın Yunanistan’a gönderilmesine, Batı Trakya hariç diğer yerlerdeki Türkler’in de Türkiye’ye gönderilmesine karar verilmiştir

Boğazlar Sorunu ise şu şekilde halledilmiştir



1Boğazların idaresi başkanlığını Türkler’in yapacağı bir komisyona bırakılmıştır

2Boğazların iki tarafında da 20 km’lik alanın askerden arındırılması kararlaştırılmış, buna rağmen olağanüstü bir durum olduğunda Türk tarafının boğazlara asker sokabilmesine izin verilmiştir

3Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilecektir

4İşgal güçleri İstanbul’u bir buçuk ay içinde boşaltacaklardır


Borçlar şu şekilde halledilmiştir:
1Duyûn-u Umûmiye İdaresi kaldırılmıştır
2Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletlere Osmanlı borçlarından hisse verilmiştir
3Osmanlı borçlarının büyük bir bölümünü TBMM ödemeyi kabul etmiştir
4Borçların Türk Lirası ve taksitler halinde ödenmesi karara bağlanmıştır

Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi:
Yeni Türk Devleti ve Misâk-ı Millî, düşmanlarımız tarafından resmen kabul edilmiştir
Askerî zaferler siyâsi zaferle sonuçlanmıştır
Türkiye savaş tazminatı ödememiştir
Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır
Ülke sınırları Irak sınırı hariç belli olmuştur
Türkiye açısından IDünya Savaşı sona ermiştir
Azınlıkların Türk vatandaşı sayılması ile dış güçlerin içişlerimize karışması önlenmiştir
Millî Mücadele hareketi, bağımsızlık için uğraşan diğer milletlere de bir örnek olmuştur
Antlaşma, ITBMM tarafından imzalanmış, IITBMM tarafından onaylanmıştır




22 Kasım 1922'de Lozan'da


çalışmalarına başlayan Lozan Barış


Konferansı arada bir kesinti ile


devam ederek 24 Temmuz 1923'te


Bağımsız Türkiye Devleti'nin


tanınması ile sona erdi



Lozan Antlaşması'ndan Kalan Problemler:
Boğazlar Komisyonu milli egemenliğimizi kısıtlayan bir unsur olmuştur Boğazlar Komisyonu Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile kaldırılmıştır
Musul alınamamış ve Irak sınır kesinlik kazanmamıştır Musul, Ankara Antlaşması ile Irak’a bırakılmıştır (5 Haziran 1926)
Ege Adaları ve Batı Trakya sorunu halledilmiş, fakat daha sonraki yıllarda yine sorun haline dönüşmüştür







Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.