![]() |
Ermeni Sorunu(tüm Detaylarıyla) |
![]() |
![]() |
#1 |
ysnkrks
|
![]() Ermeni Sorunu(tüm Detaylarıyla)ERMENİ MESELESİ “Ermeni meselesi denilen ve Ermeni milletinin gerçek çıkarlarından ziyade dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilmek istenen mesele, Kars Antlaşması'yla en doğru çözüm şeklini buldu ![]() ![]() Mustafa Kemal Atatürk OSMANLI DEVLETİ’NDE ERMENİLER Milletler tarihi; bir mücadeleler tarihi olmakla birlikte, aynı zamanda bilinmeyen karanlık noktalar veya görülmek istenmeyen gerçekler yığınıdır ![]() tarihin bir bölümü ya görülmek istenmez ya da gizlenilmek istenir veya tek yönlü araştırmalardan yola çıkılarak gerçekler reddedilir ![]() Bunlara verilecek en çarpıcı örneklerden biri hiç şüphesiz Türk-Ermeni ilişkileridir ![]() Yaklaşık bin yıllık bu sürecin başlarında; Romalılar, Persler, Bizanslılar tarafından Anadolu'nun bir yerinden diğer yerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez, üçüncü sınıf bir vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu'ya girişlerini takiben; bir yandan Türklüğün adil, insani töresinden, diğer yandan da İslamiyet'in hoşgörülü, birleştirici siyasetinden yararlanmışlardır ![]() olan 19ncu Yüzyıl’ın sonlarına kadar süren devir ise, Ermenilerin altın çağı olmuştur ![]() Osmanlıda gayrimüslimler içinde en çok faydalananlar Ermeniler olmuştur ![]() Askerlikten, kısmen de vergiden muaf tutulurken, ticarette, zanaatta, çiftçilikte ve idari işlerde yükselme fırsatını elde etmişler ve devlete bağlı, milletle kaynaşmış ve anlaşmış olduklarından dolayı haklı olarak "milleti sadıkâ”, "tebaı sadıkâ” olarak kabul edilmişlerdir ![]() eklenmek suretiyle elde ettikleri imtiyazlar sayesinde Ermeniler, hem yazılı hem de fiili hukukta, Müslümanlar ve hatta Müslüman olmayan uluslara karşı bile ayrıcalıklı bir cemaat haline gelmişlerdir ![]() 19 ncu yüzyılın son çeyreğine kadar Osmanlılar'ın bir Ermeni sorunu olmadığı gibi, Ermenilerin Türk yöneticileriyle halledemedikleri bir mesele mevcut değildir ![]() Ancak, Osmanlı Devleti'nin zayıflamaya başladığı dönemde, hemen her konuda Avrupâ'nın müdahalesi baş gösterince Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma, kötüleşme devri başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İtilaf Devletleri'nin de tahrik ve vaatleriyle Ermeniler, bin yıl refah içinde yaşadıkları ülkeyi parçalamaya başlamışlardır ![]() Anadolu dışında kurulan Hınçak (1887), Taşnaksudvun (1890) Ramgavar, Hınçak İhtilal Komitesi, Silahlılar Cemiyeti (1880), Genç Ermenistan Cemiyeti, İttihat ve Halas Cemiyeti (1872) ve Karahaç Cemiyeti (1882) gibi halkı silahlı ayaklanmaya sevk eden örgütlenmeler meydana getirilmiştir ![]() Şu telgraf metni tarihin en utanç verici manzaralarından birini gözler önüne sermektedir: "Şimdiye kadar Erzurum'da 2127 İslam cesedi defnedilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş halinde olmasına rağmen ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet'ten, Sultan II ![]() Ermeni Patriği Nerses 1876 yılında Vatandaşlık Meclisi Şurası'na sunduğu mektubunda "Şayet günümüze kadar Ermeni milleti, millet olarak muhafaza edildiyse ve inancını, kilisesini , dilini, tarihi ve kültürel değerlerini muhafaza ediyorsa, tüm bunlar Türk Hükümeti'nin Ermeni milletine gösterdiği himaye, yardım ve hayırseverlik sayesindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Sorunun Ortaya Çıkışı Osmanlı devleti zayıflamaya başlayıp, misyoner okulları kurulup, hemen her konuda Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınca, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır ![]() ![]() Özellikle Avrupa'nın bazı büyük devletleri "ıslahat" adı altında bir yandan Osmanlı devletinin iç işlerine karışırken, bir yandan da Ermenileri Osmanlı yönetimine karşı teşkilatlandırmışlardır ![]() Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliselerinin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başlamıştır ![]() Türklerin iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle işbirliğine girmek suretiyle Türklerle mücadeleye başlayan Ermeniler, Batının desteğini alabilmek için kendilerini "ezilen bir toplum" olarak göstermeye ve "Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türklerin gasp ettiği" iddiasını dile getirmeye başlamışlardır ![]() Islahat Fermanı ile müslümanlar ve gayr-i müslimler hukuk önünde eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda Rusya'dan, "işgal ettiği Doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını" istemişlerdir ![]() ![]() ![]() İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni Sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı devletini yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır ![]() ![]() ![]() AYASTEFANOS VE BERLİN ANLAŞMALARI 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından imzalanan Ayastefanos Anlaşması'nın Osmanlı Devleti'nce kabullenilmek zorunda kalınan 16 ![]() "Ermenistan'dan Rusya askerinin istilası altında bulunup Osmanlı Devleti'ne verilmesi gereken yerlerin boşaltılması, oralarda iki devletin dostane ilişkilerinde zararlı karışıklıklara yol açabileceğinden, Osmanlı Devleti Ermenilerin barındığı eyaletlerde mahalli menfaatlerin gerektirdiği ıslahat ve düzenlemeyi vakit kaybetmeksizin yapmayı ve Ermenilerin Kürtlere ve Çerkezlere karşı güvenliklerini sağlamayı garanti eder" ![]() Anlaşmanın bu hükmü esas itibariyle bağımsızlık kazanmak isteyen Ermenileri tam anlamıyla tatmin etmemiş olsa dahi " Ermeni sorunu"nun tarihte ilk kez bir uluslararası belgeye yansıması ve "Ermenistan" diye bir bölgenin varlığından söz etmesi yönlerinden büyük önem taşımaktaydı ![]() ![]() ![]() "Osmanlı Hükümeti halkı Ermeni olan eyaletlerde mahalli ihtiyaçların gerektirdiği ıslahatı yapmayı ve Ermenilerin Çerkez ve Kürtlere karşı huzur ve güvenliklerini garanti etmeyi taahhüt eder ve bu konuda alınacak tedbirleri devletlere bildireceğinden, bu devletler söz konusu tedbirlerin uygulanmasını gözeteceklerdir" ![]() Berlin Antlaşması'nın bu hükmü ile Türk – Ermeni ilişkilerine yabancı güçlerin müdahale edebilme hakkı tanınmış olmaktadır ![]() Ermeni İsyan ve Katliamları Berlin Antlaşması'nın imzalanmasını izleyen dönemde Ermeni sorunu iki yönde gelişmiştir ![]() ![]() İlk kışkırtmalar Rusya'dan gelmeye başlamış, Rusların bu tutumu İngiliz ve Fransızları Ermenilerle daha çok ilgilenmeye sevk etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Ermenilerini içeride kurulan komiteler yoluyla devlete karşı harekete geçirmek mümkün olmayınca, bu kez Rus Ermenilerine Osmanlı toprakları dışında komiteler kurdurulması yoluna gidilmiştir ![]() ![]() ![]() İstanbul'da örgütlenen ve Avrupa devletlerinin dikkatlerini Ermeni meselesine çekerek Osmanlı Ermenilerini kışkırtmayı hedefleyen Hınçakların başlattığı ayaklanma girişimlerini, aralarında siyasi mücadele başlayan Taşnaklarınki izlemiştir ![]() ![]() İlk isyan 1890'daki Erzurum'da gerçekleşmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsyanların Osmanlı kuvvetlerince bastırılması, dünya kamuoyuna propaganda maksatlı olarak "Müslümanlar Hıristiyanları katlediyor" mesajıyla yansıtılmış ve Ermeni sorunu giderek uluslararası bir sorun niteliği kazanmıştır ![]() ![]() Öte yandan sömürgeci devletlerin diplomatik temsilcilikleri Anadolu'ya dağılmış Hıristiyan misyonerler ile birlikte Ermeni propagandasının Batı kamuoyuna iletilmesinde ve benimsetilmesinde büyük rol oynamışlardır ![]() Ermeniler, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarla vermişlerdir ![]() ![]() Daha seferberliğin başlangıcında, Türk birliklerine karşı saldırıya geçen Ermeni çeteleri, büyük katliamlara girişmiş, Türk köylerine baskınlar düzenlemek suretiyle sivil halka büyük zararlar vermişlerdir ![]() ![]() TEHCİR KANUNU , UYGULAMASI VE SÖZDE ERMENİ SOYKIRIM İDDİASI Osmanlı Hükümeti’nin bütün iyi niyetine rağmen, Birçok Ermenilerden kaynaklanan nedenlerden dolayı Bu maksatla, 24 Nisan 1915'de Ermeni komiteleri kapatılmış ve yöneticilerinden 235 kişi, "devlet aleyhine faaliyette bulunmak" suçundan tutuklanmıştır ![]() ![]() Komitelerin kapatılması, ele başlarının ve bazı teröristlerin tutuklanması, olayları yatıştıracağına daha da şiddetlendirmiştir ![]() ![]() En fazla 700 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde “Sözde Ermeni Soykırım İddiası” tamamen uydurma olup, hiç bir belge ve kanıta dayanmayan, hukuki zeminden yoksun olan ve Türk düşmanlığı üzerine bina edilen, gerçek dışı, bir hayal ürünüdür ![]() Nitekim ABD'li Ermeni profesör Hovannaısian, 1982 yılında Münih'te yapılmış olan “Dünya Ermenilerinin Problemleri Kongresi”nde bu gerçeği, "Ermeni soykırımı ispatlanamamıştır ![]() ![]() Ayrıca, 1998 Haziran ayı içerisinde İngiliz Hükümeti, Lordlar Kamarası’nda Ermeni soykırımına ilişkin sorulara maruz kalmış ve bunlara yazılı olarak, "Türk Hükümeti'nin Ermeni tebasını yok etmeye dair bir kararının mevcudiyetine ilişkin bir kanıt bulunamadığından, İngiliz Hükümeti, 1915 olaylarını soykırım olarak tanımamıştır" yanıtını vermiştir ![]() ABD'li Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PATRİK ZAVEN EFENDİ’NİN ÇALIŞMALARI Mondros Mütarekesi, Ermenistan’ın kurulması için önemli bir adım idi ![]() ![]() Yoğun bir propaganda ve siyasi faaliyet içinde bulunan Ermeniler, bir Ermenistan kurulması yolundaki isteklerinin müttefiklerince (İngiltere - Fransa) kabul göreceğini düşünüyorlardı ![]() ![]() MİLLİ MÜCADELE , SEVR (1920) VE ANKARA ANTLAŞMASI (1921) Milli Mücadele döneminde , Patrik Zaven Efendi, Rum Patriği ile birlikte 3 Temmuz 1919 tarihinde, İngiliz Yüksek Komiserliği’ne verdiği dilekçede, “Türkiye’de… Milli savunma bahanesi altında Hıristiyanlara saldırıları için çeteler ile milisler teşkilatlandırılmıştır…Asayişsizlikten esas itibari ile Türk Hükümeti mesuldur ![]() ![]() ![]() Bu dönemde, Avrupa ülkeleri tarafından yapılan, Ermenilerin pek çok zulüm gördüğüne dair propagandalara, Amerikalı General James G ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet İngiltere’nin gayretleri ile Sevr Antlaşması 10 Ağutos 1920 tarihinde Osmanlı Devleti’ne imzalatıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sevr Antlaşması, Doğu’da bir “Ermenistan” kurduğu gibi, “Kürdistan’a” da otonomi vermekte ve böylece Doğu Anadolu’yu parçalamakta idi ![]() Nihayet, 29 Eylül 1920 tarihinde Sevr Antlaşması’nın tanıdığı haklara dayanarak Türk topraklarına saldıran ve almaya kalkışan Ermeni Cumhuriyeti, askeri harekata girişmiş ise de Kazım Karabekir Paşa’nın komutasındakı 15nci Kolordu bunların üzerine yürümüş ve 30 Ekim 1920 tarihinde Kars'ı kurtardıktan sonra, Taşnaklar’ı 2\3 Aralık 1920’de Gümrü (Alexandropol) Antlaşması’nı imzalamaya zorlamıştır ![]() ![]() Kuvay-ı Milliye’nin şanlı mücadelesi sonucu emperyalist işgal yönetimi Güney Cephesi’nde de tutunamamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() LOZAN BARIS ANTLASMASI’NDA AZINLIKLAR STATÜSÜ VE ERMENİLER Yunanlıların denize dökülmesiyle sonuçlanan büyük Türk hücumundan sonra, 11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi yapıldı ve Türkiye Hükümeti İtilaf Devletleri tarafından 28 Ekim 1922’de Lozan’da yapılacak konferansa davet edildi ![]() ![]() Lozan Antlaţması 20 Kasım 1922’de başlamış ve sekiz ay sürerek 24 Temmuz 1923’te sona ermiştir ![]() ![]() ![]() Azınlıklar Meselesi, Lozan Konferansı'nı uzun zaman uğraştıran konulardan biri idi ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet, bütün propagandalar ve çalışmalar, İsmet (İnönü) Paşa başkanlığındaki heyet tarafından sonuçsuz bırakılmış ve 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nda Türk tezi tabul edilerek Ermeni vatandaşlarımızın hiçbir ayrıcalık gözetilmeden Türkiye`nin ayrılmaz bir parçası şeklinde yaşamaları, tam bir vatandaşlık hukuku içerisinde mutlu olmaları sağlanmıştır ![]() Böylece, Lozan Antlaşması'nın imzalanması ile Millî Mücadele’de akıtılan kanların bedeli alınıyor, Türk topraklarının bütünlüğü ve Türk Devleti'nin kayıtsız ve şartsız istiklâli bütün dünyaca tanınmış oluyordu ![]() LOZAN’DAN GÜNÜMÜZE BİR GAYRİMÜSLİM AZINLIK OLARAK ERMENİLER Uzun yıllardan Ermenilere çeşitli konularda söz veren, vaadlerde bulunan devletlerin, Ermenileri desteklemekte bir çıkarları olmayacağını anlamaları üzerine, onları Lozan Barış Konferansı’nda yüzüstü bırakıp çekilmişlerdir ![]() ![]() Bu programı uygulamak ve Avrupa’da yaşayan Ermenilerin katkılarını sağlayabilmek için bir örgüt kurulması düşünüldü ![]() ![]() ![]() Ermeni sorununda Taşnaksutyun Komitesi’nin kılavuzluğundan söz edilirken, Ermeni yazar Kaçaznuni, yazısından özetle şöyle deniliyordu Ermeni yazar Kaçaznuni’nin yazısında, Ermeni komitecilerin yabancı devletlerin Ermeni işlerine karışmalarını sağlamak için bir çok eylemlerin istenerek ve planlanarak yapıldığının belirtilmesi önemli bir belgedir ![]() İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDAKİ YENİ ERMENİ İSTEKLERİ Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Sovyet Rusya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 17 Aralık 1925 tarihinde bir saldırmazlık paktı yapılmıştı ![]() ![]() Sovyet Rusya yöneticileri, İkinci Dünya Harbi sona erince yeni bir politika izlemeye başladılar ![]() ![]() Bu amaçla yoğun bir propaganda başlatıldı ![]() ![]() Bunun için yabancı ülkelerde yaşayan Ermenileri aldatmak bu davaya katılmalarını sağlamak için oralara ajanlar gönderilmekte, Ermeni dernekleri kurulmakta; Ermeni davasının bir insanlık ve adalet sorunu olduğu ileri sürülerek büyük devletlerin bu konuda aracı olmaları istenmekteydi ![]() BİTMEYEN YALANLAR VE SÖZDE KATLİAM ANITLARI İkinci Dünya Harbi sırasındaki sonucu olamayan Ermeni iddiaları, yirmi yıl sonra 1965’lerde bu defa dini-siyasi-kültürel bir havaya bürünerek tekrar gündeme getirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunları “ölümsüzleştirmek için ise Ermenilerin bulundukları ülkelere anıtlar dikmek gerekiyordu ![]() • Beyrut’taki eski Katliam Anıtı, • Ermenistan’da 1915 ölüler Anıtı, • Amerika Birleşik Devletleri’nin Montebello şehrinde Katliam Anıtı, • Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin İskenderiye şehrindeki Katliam Anıtı, • Fransa’nın Marsiya şehrindeki Katliam Anıtı, • Fransa’nın Paris şehrindeki Ermeni Anıtı, • Brezilyanın Sao Paulo şehrindeki Katliam Anıtı, • Bulgaristan’ın Filibe şehrindeki Ölüler Anıtı, • İtalyanın Venedik şehrindeki Katliam Dikilitaşı yapılmıştır ![]() ERMENİSTAN CUMHURİYETİ’NDE PKK’YA VERİLEN DESTEK PKK İLE İŞBİRLİĞİ Terör örgütü PKK'nın 21-28 Nisan 1980 tarihini Kızıl hafta olarak ilan etmesi ile Ermenilerin 24 Nisan tarihini sözde Ermenilerin katledilme günü olarak anması ve toplantılar yapması, herkes tarafından bilinmektedir ![]() 08 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teröristbaşı A ![]() ![]() Ermeni Halk hareketinin bünyesinde terör örgütü PKK'nın bir çok Avrupa ülkesinde yaptırdığı gibi Kürdistan Komitesi oluşturmuştur ![]() 04 Haziran 1993 tarihinde Ermeni Hınçak Partisi, ASALA ve PKK terör örgütü mensuplarının katılımıyla Batı Beyrut'ta bulunan PKK terör örgütü Merkezinde bir toplantı yapılmıştır ![]() PKK – ASALA TERÖR ÖRGÜTÜ İLİŞKİLERİ PKK İLE ERMENİLER ARASINDA 1987 YILINDA YAPILAN ANLAŞMA Yapılan anlaţmaya göre; 1 ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() Yapılan bu anlaşmanın akabinde örgüt içerisinde Ermenilerin sivrilmeleri üzerine, PKK-ASALA ilişkilerinden sorumlu Hermez Samurouyan adlı şahısla birlikte 18 ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() ![]() TÜRKİYE’DEKİ ERMENİLER VE TÜRK HOŞGÖRÜSÜ Selçuklular, Beylikler ve Osmanlılar devrinde Türk hoşgörüsünden yararlanan Ermeniler, Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında hem Türklerin yararlandıkları haklardan, hem de ayrıca kendilerine bahşedilen imtiyazlardan istifade ettikleri için Türklerden daha rahat durumdaydılar ![]() ![]() Böyle olmasına ve ordusu cephelerdeyken bir milyondan fazla sivil insanı bu uğurda kaybetmesine rağmen Osmanlı Devleti, dünyanın her tarafında uygulandığı gibi,hainleri ölüme çarptırmamış ve Dünya tarihinde bir örneği dahi bulunmayan bir uygulamayla, Sevk ve İskan veya Tehcir Kanunu’yla, onları zararlı bölgelerden zararsız bölgelere göç ettirmiş, yedirmiş,içirmiş,barındırmış ve elinden geldiğince emniyetlerini bile sağlamıştır ![]() Savaş bitince de, Türklerin öç almasından korkan Ermeniler, kendilerini savaşa sokan İtilaf Devletleri’nin ülkelerine sığınmışlar ve onlardan ve onlardan yaptıkları işbirliğine karşılık merhamet dilenmişlerdir ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise, kendi milletine yapılanları görmemezlikten gelircesine, yine tarihindeki eski toleranslarını göstermiş ülkesine dönen Ermenileri bağrına basmış, genel af ilan etmiş, onlara yer-yurt vermiştir ki, bu da dünya tarihinde bir örneği daha bulunmayan insani bir davranıştır ![]() Bugün hala devam ettirilmeye çalışılan tahriklere, karalamalara rağmen, Türkiye’de bulunan 60 bin civarındaki Ermeni, yine Dünya’nın hiçbir yerinde elde edemedikleri, elde edemeyecekleri bir tolerans ve refah içinde yaşamaktadırlar ![]() ERMENİ TALEPLERİ VE PROPAGANDASI Ermenilerin ülkemizden talepleri, sözde ermeni katliamının ya da soykırımının tanınması, buna karşılık tazminat ödenmesi ve toprak verilmesi olarak özetlenebilir ![]() -Türkler Ermenistan'ı işgal ederek Ermenilerin topraklarını ellerinden almışlardır ![]() -Türkler 1877-78 savaşından itibaren Ermenileri sistemli olarak katliama tabi tutmuşlardır; -Türkler 1915 yılından itibaren Ermenileri planlı şekilde soykırıma tabi tutmuşlardır; -Talat Paşa'nın Ermenilerin soykırıma tabi tutulması konusunda gizli emirleri vardır; Soykırımda hayatlarını kaybeden Ermenilerin sayısı 1,5 milyondur; Bu iddiaların hepsi de objektif bir inceleme karşısında dayanaksız kalmaktadır ![]() ![]() 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Ermenilerin çıkarttıkları isyanlara ve giriştikleri katliama da yukarıda yer verilmiştir ![]() ![]() Talat Paşa'nın Ermenilerin soykırıma tabi tutulması yolunda gizli emirleri bulunduğuna ilişkin olarak ilk kez Andonyan adlı Ermeni tarafından ileri sürülen ve yıllar boyunca Ermeni iddialarının geçerliliğinin temel kanıtı addedilen "belgeler" in tümüyle bir sahtecilik eseri olduğu, son olarak iki Türk tarihçi tarafından yapılan incelemeler sonucunda hiçbir kuşku veya tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konmuştur ![]() Ölen Ermenilerin sayısının 1,5 milyon olduğu iddiası da hiçbir geçerli temele dayanmamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taşnak yayın organı Hairenik de 28 Haziranı 1918 tarihli nüshasında şunları yazmıştır: "Rusya'nın Türkiye'ye karşı güttüğü düşmanca politika Kafkasya Ermenilerini de cesaretlendiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ilginç beyanlardan şu sonuçları çıkarmamız mümkündür: a) Ermeni meselesi kapanmıştır ![]() b) Olaylardan Türkler değil, Ruslar ve Ermeniler sorumludur ![]() c) Bir haksızlık varsa, buna uğrayan Türklerdir ![]() Görüldüğü gibi, bizim bugün söylediklerimizin doğru olduğu bundan 64 yıl önce, 1918'de Taşnaklar tarafından itiraf edilmiştir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Ermeni Sorunu(tüm Detaylarıyla) |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Ermeni Sorunu(tüm Detaylarıyla)![]() ![]() Özellikle Avrupa’nın bazı büyük devletleri “ıslahat” adı altında bir yandan Osmanlı devleti’nin iç işlerine karışırken, bir yandan da Ermeniler’i, Osmanlı yönetimi’ne karşı teşkilatlandırmışlardır ![]() Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliseleri’nin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türkler’den uzaklaşmaya başlamıştır ![]() Türkler’in iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle ittifak etmek suretiyle Türkler’le mücadeleye başlayan Ermeniler, batı’nın desteğini alabilmek için kendilerini “ezilen bir toplum” olarak göstermeye ve “Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türkler’in gasp ettiği”ni dile getirmeye başlamışlardır ![]() Islahat fermanı ile müslümanlar ve gayri müslimler eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler, 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı sonunda, Rusya’dan “işgal ettiği doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını” talep etmişlerdir ![]() ![]() Ermeniler, bu kez Ruslar ve İngilizler tarafından kullanılmaya başlanmış ve ingiltere’nin elinde, Rus yayılmacılığına karşı bir ileri karakol vazifesi görmüşlerdir ![]() ![]() 24 Nisan 1915 Rus ve İngiliz kışkırtmaları sonucunda meydana gelen isyan ve katliamlar karşısında Osmanlı hükümeti, herhangi bir önleme başvurmadan önce Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine “Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını” bildirmekle yetinmiştir ![]() ![]() Bu maksatla, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır ![]() ![]() ![]() Başpiskopos Kevork’un telgrafını, Rusya’nın Washington Büyükelçisi’nin ABD’deki temasları izlemiştir ![]() ![]() Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde “Ermeni soykırımının yıldönümü” diye andıkları 24 Nisan, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir ![]() ![]() Ermeni Kimliği Ve Tarihte Türk-Ermeni İlişkileri Tarihte, “Ermenistan neresidir? nerede başlar? ve nerede biter?” sorularına cevap vermek çok güçtür ![]() ![]() Ermeni tarihçilerin bir kısmı, M ![]() ![]() ![]() ![]() Görülüyor ki, Ermeni tarihçileri bile kökenleri konusunda fikir birliği içinde değildir ![]() ![]() ![]() Tarihsel olarak bakıldığında, Ermenilerin sırasıyla, Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap ve Türkler’in hakimiyeti altında yaşadıkları görülür ![]() ![]() 1071′de Türk hakimiyetine giren Ermeniler’i, Bizans’ın zulüm idaresinden kurtaran ve onlara insanca yaşama hakkını bahşeden, Selçuklu Türkleri olmuştur ![]() ![]() Ermeni patriği, kendi yetkisiyle ruhani reisleri azlediyor, dini ayinleri yasaklıyor, kendi adamlarından haraç toplayabiliyor, nikah işlerini yürütebiliyor ve hapis cezaları verebiliyordu ![]() Ermeniler, 19 uncu yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı idaresinde, Türk insanının hoşgörüsünden de yararlanarak, adeta altın çağlarını yaşamışlardır ![]() ![]() ![]() Bu nedenle 19 ncu yüzyılın son çeyreğine kadar Osmanlılar’ın bir Ermeni sorunu olmadığı gibi, Ermeni tebaa’nın da Türk yöneticileriyle halledemedikleri bir mesele mevcut değildir ![]() Selçuklular Döneminda Türk-Ermeni İlişkileri VII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans İmparatoru Vasil II, hayatının son yıllarında Kafkaslar’da faaliyet göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans İmparatorluğu, Ermenilerin yaşadıkları yerleri kendine katmakla kalmamış, aynı zamanda Ermeni tarihçi Urfalı Mateos’un da belirttiği gibi “Ermeni milletinin kumandanlarını kendi ev ve eyaletlerinden çıkarıp götürmüşler”dir ![]() 1047-1048 yılında Selçuklu Veliahdı Hasan, Van Gölü bölgesine akınlara başlamıştır ![]() ![]() Ölen Bizans İmparatoru Konstantin Dukas’ın (Mayıs 1067) yerine geçen karısı ile evlenerek iktidarı ele geçiren Romanos VI ![]() ![]() Bizans İmparatoru Malazgirt’e doğru yola çıkmadan önce, harpten dönünce Ermeni mezhebini ortadan kaldıracağına yemin etmiştir ![]() ![]() ![]() Uzun yıllar Bizans hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere Bizanslıların nasıl davrandıkları konusunu, o dönemleri yaşayanlardan dinlemiş ve yazmış olan Urfalı Mateos şu şekilde aktarmıştır: “… Onlar (Romalılar) Katogikosu (Haçik’i), mezhebi için türlü işkencelere maruz bırakmışlardır ![]() ![]() “İki yıl sonra (993-994) büyük Roma dükü, büyük bir ordu ile beraber Ermenilere karşı yürüdü, Hıristiyanların üzerine atılıp onları kılıçtan geçirdi ve esaret altına aldı ![]() ![]() Türkler, Bizanslılarla birlikte kendilerine karşı savaşan Ermenilere nasıl davranmışlardır? Bizanslıların yaptıkları gibi onları hakir mi görmüşler, zulüm mü yapmışlar, yoksa kilise ve manastırlarını mı yakmışlardır? Ermeniler başta olmak üzere, Selçuklu yönetiminde yaşayan bütün gayrimüslim azınlığa gösterilen hoşgörüyü Urfalı Mateos şu şekilde kaydetmiştir: “539 (27 Şubat 1090-26 Şubat 1091) tarihinde Ermeni Katogikosu Barseg, cihangir sultan Melikşah’ın yanına gitti ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ifadelerden de açıkça anlaşıldığı gibi Selçuklu Türkleri, Ermenilere ve diğer gayrimüslim halka Bizanslıların göstermediği hoşgörüyü göstermiş ve onların dinlerini ve sosyal yaşantılarını korumalarını sağlamıştır ![]() ![]() ![]() Osmanlı-Ermeni İlişkileri Osmanlı devletinin ilk kuruluş yıllarında Ermeniler, genellikle Çukurova, Doğu Anadolu ile Kafkasya bölgelerinde küçük prenslikler ve beylikler halinde ve dağınık durumdaydılar ![]() ![]() Ermenilerin Osmanlılarla ilk ilişkileri, çok azınlıkta bulundukları Anadolu’nun batı bölgesinde başlamıştır ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet 1453′de İstanbul’u aldıktan sonra Ermenilerin Bursa’daki ruhani başkanı Hovakim’i İstanbul’a getirmiş ve 1461′de yayınladığı bir fermanla Ermeni Patrikliği’ni kurdurmuştur ![]() ![]() Tarihlerinde hiçbir devletten ve hükümdardan görmedikleri ilgiyi Osmanlı devletinden gören Ermeniler, Türk milletine samimi olarak bağlanmışlardır ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmet’ten Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Patriği Nerses 1876 yılında Vatandaşlık Meclisi Şurası’na sunduğu mektubunda, “Şayet günümüze kadar Ermeni milleti, millet olarak korunduysa ve inancını, kilisesini, dilini, tarihi ve kültürel değerlerini koruyorsa, tüm bunlar Türk hükümetinin Ermeni milletine gösterdiği koruma, yardım ve hayırseverlik sayesindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı devleti, Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile yapmayı vaadettiği ıslahatları ilân etmiş, ancak gayrimüslimler verilen yeni haklardan memnun kalmamışlardır ![]() ![]() ![]() Osmanlı yönetimindeki diğer gayrimüslim azınlıklar gibi Ermeniler de her zaman birinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşler; askere gitmedikleri gibi, özellikle ticari hayatta kilit noktaları ellerine geçirmek suretiyle, toplum içinde ön plana çıkmışlar, zengin olmuşlardır ![]() Devlete bağlılıkları, Türk adetlerini benimsemeleri, hatta iyi Türkçe konuşmaları, Ermenilerin devlete ait resmi veya özel işlere atanmalarına sebep olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeniler iddia edildiği gibi soykırıma uğrayan bir topluluk değil, devletin her kademesinde, her meslekte önemli yerler edinmiş bir grup olmuştur ![]() Osmanlı-Ermeni ilişkileri açısından en çarpıcı açıklamalar, bizzat Türkiye’deki Ermeni cemaatinin önderlerinden gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan hayatına, kişisel hak ve özgürlüklere saygı, adil ve her türlü şiddetten uzak bir dünya hepimizin ortak özlemi ![]() Önümüzdeki bu dönüm noktası yalnızca eşsiz bir fırsat değil, aynı zamanda çetin bir sınav sunuyor bizlere ![]() ![]() ![]() Yine de geride bıraktıklarımız arasında hep saygıyla yad edeceğimiz, önümüzdeki binyıllarda da sevinçle kutlayacağımız nice olaylar yok değil ![]() Tıpkı bugün kutladığımız gibi ![]() İstanbul Ermeni Patrikliği’nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır ![]() ![]() Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih’ten önce, ne de sonra görüldü ![]() ![]() İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet’i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461′deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim’den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz ![]() ![]() ![]() Ermeni Sorununun Ortaya Çıkışı Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesine maruz kalınca, Türk – Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Türklerin iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle ittifak etmek suretiyle Türklerle mücadeleye başlayan Ermeniler, Batının desteğini alabilmek için kendilerini “ezilen bir toplum” olarak göstermeye ve “Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türklerin gasp ettiği” iddiasını dile getirmeye başlamışlardır ![]() Islahat Fermanı ile Müslümanlar ve Gayr-i Müslimler eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda, Rusya’dan “işgal ettiği Doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını” talep etmişlerdir ![]() ![]() 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından imzalanan Ayastefanos Anlaşması’nın Osmanlı Devleti’nce kabullenilmek zorunda kalınan 16 ![]() “Ermenistan’dan Rusya askerinin istilası altında bulunup Osmanlı Devleti’ne verilmesi gereken yerlerin boşaltılması oralarda iki devletin dostane ilişkilerinde zararlı karışıklıklara yol açabileceğinden, Osmanlı Devleti Ermenilerin barındığı eyaletlerde mahalli menfaatlerin gerektirdiği ıslahat ve düzenlemeyi vakit kaybetmeksizin yapmayı ve Ermenilerin Kürtlere ve Çerkezlere karşı güvenliklerini sağlamayı garanti eder” ![]() Anlaşmanın bu hükmü, esas itibariyle bağımsızlık kazanmak isteyen Ermenileri tam anlamıyla tatmin etmemiş olsa dahi “Ermeni Sorunu”nun tarihte ilk kez bir uluslararası belgeye yansıması ve “Ermenistan” diye bir bölgenin varlığından söz edilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır ![]() 1878 yılında toplanan Berlin Kongresi sonucunda imzalanan Berlin Antlaşması’nın 61 ![]() ![]() ![]() Berlin Antlaşması’nın bu hükmü ile Türk-Ermeni ilişkilerine yabancı güçlerin müdahale edebilmesi hakkı tanınmış olmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tehcir Kanunu, Uygulaması Ve Sözde Ermeni Soykırım İddiası Osmanlı Hükümeti’nin bütün iyi niyetine rağmen, ülkede Ermeni olaylarının giderek yoğunluşması, savunmasız kalan Türk kadın ve çocuklarına Ermeni saldırılarının artması ve ordunun bir çok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle mahalli isyanların topyekün bir ihanete dönüşmemesi için, cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur ![]() Bu maksatla, 24 Nisan 1915′de Ermeni komiteleri kapatılmış ve yöneticilerinden 2345 kişi, “devlet aleyhine faaliyette bulunmak” suçundan tutuklanmıştır ![]() ![]() Komitelerin kapatılması, ele başlarının ve bazı teröristlerin tutuklanması, olayları yatıştıracağına daha da şiddetlendirmiştir ![]() ![]() Göçe tabi tutulanlar, imparatorluk sınırları içinde Ordu-Kastamonu, Ankara-Niğde, Malatya-Maraş, Diyarbakır-Urfa-Adana ve Suriye-Irak bölgelerine gönderilmiş olup, 1916 Ekim sonuna kadar toplam 702 ![]() ![]() 1914 yılı resmi verilerine göre Osmanlı Devleti’nde 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre en fazla 700 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O halde sözde Ermeni soykırım iddiası tamamen uydurma olup, hiç bir belge ve kanıta dayanmayan, hukuki zeminden yoksun olan ve Türk düşmanlığı üzerine bina edilen, gerçek dışı, bir hayal ürünüdür ![]() Asoghik ve Mateos’dan Voltaire, Lamartine, Claide Farrere, Pierre Loti, Nogueres, İlone Caetani, Philip Mashall Brown, Michelet, Sir Charles Wilson, Politis, Arnold, Bronsart, Roux, Grousset, Edgar Granville, Garnier, Toynbee, Price, Bombaci’ya kadar uzanan ve bazılarına hiç de Türk dostu damgası vurulmayacak pek çok tarihçi ve yazar Türklerin bu konudaki hakkını teslim etmişlerdir ![]() Nitekim ABD’li Ermeni profesör Hovannısıan, 1982 yılında Münih’te yapılmış olan “dünya Ermenilerinin problemleri kongresi’nde bu gerçeği, “Ermeni soykırımı ispatlanamamıştır ![]() ![]() Ayrıca, 1998 Haziran ayı içerisinde İngiliz Hükümeti, lordlar kamarasında Ermeni soykırımına ilişkin sorulara maruz kalmış ve bunlara yazılı olarak, “Türk Hükümeti’nin Ermeni tebasını yok etmeye dair bir kararının mevcudiyetine ilişkin bir kanıt bulunamadığından, İngiliz Hükümeti, 1915 olaylarını soykırım olarak tanımamıştır” yanıtını vermiştir ![]() ABD’li Prof ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünkü Durum Ve Sonuç SSCB’nin dağılmasından sonra, 23 Eylül 1991′de bağımsızlığını ilan eden Ermenistan Cumhuriyeti, Türkiye’ye yönelik “sözde soykırım” iddialarını bir devlet politikası haline getirmiştir ![]() ![]() Böylece soykırım iddiaların kabulü ve tesciline bağlı olarak, Türkiye’den yüklü bir tazminat almak ve son aşamada ise Türkiye sınırları içerisinde bulunduğunu iddia ettikleri sözde Ermeni topraklarının iadesini sağlayarak büyük Ermenistan’ı kurmak yönünde bir siyaset izlemektedirler ![]() ![]() Sözde soykırımın tanınmasını hedefleyen girişimler, özellikle Belçika, Fransa, Avustralya, Yunanistan, Lübnan, Kanada, Rusya, ABD ve Arjantin’de yoğunlaşmış ve bu ülkelerde ardı ardına soykırım anıtları dikilmeye başlanmış, hatta bazılarının okullarında sözde soykırım ders olarak okutulmaya başlanmıştır ![]() ![]() Ter-Petrosyan yönetiminin nispeten ılımlı tutumundan sonra, Nisan 1998′de Koçaryan’ın cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte, aşırı milliyetçi hareketler serbest bırakılmış, ve Ermenistan Türkiye ile ilişkilerinde sertlik yanlısı bir politika izlemeye başlamıştır ![]() Bunun yanı sıra Koçaryan, yapmış olduğu resmi bir açıklamada; “soykırımı hiçbir zaman unutmayacaklarını, dünyaya bu trajediyi hatırlatmak durumunda olduklarını, soykırımın cezasız kaldığını ve uluslar arası tanıma ile kınamanın layık olduğu şekilde gerçekleşmediğini” ifade etmiş, birleşmiş milletler genel kurulu’nun 53 ![]() ![]() Günümüzde sözde Ermeni soykırımı adı ile bütünleşmiş olarak görünen Ermeni sorununun; Türkiye’den tazminat almak ve ardından toprak talep etmek, PKK terör örgütüne örtülü de olsa destek vermek ve Türkiye’ye dost olmayan çevre ülkelerle ittifak kurmak suretiyle ülkemiz aleyhine faaliyetlerde bulunmak ve Yukarı Karabağ ile Azerbaycan konusunda uzlaşmaz bir tutum içerisinde olmak gibi boyutları bulunmaktadır ![]() Sonuç olarak Ermeni sorunu, Osmanlı döneminde bu imparatorluğu parçalayarak çıkarlarına ulaşmayı amaçlayan ülkelerce ortaya çıkarılmış, bu gün ise isimleri değişmekle birlikte aynı çıkar çevrelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek istemeleri ve bölgede güçlü bir Türkiye arzu etmemelerinden dolayı, çeşitli yönleriyle birlikte sıcak tutulan sun’i bir sorundur ![]() Basında Ermeni Sorunu 29 Ekim 2000 – Askerin Soykırım Cevabı (R ![]() İsimleri değiştiren aynı çıkar çevreleri, güçlü bir Türkiye arzu etmiyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genelkurmay Başkanlığı, sözde Ermeni soykırım iddialarını, “sun’i bir sorun” olarak nitelendirdi ve sert bir dille eleştirdi ![]() ![]() Genelkurmay, internetteki sitesi aracılığıyla Türkçe ve İngilizce olarak, “Ermeni Sorunu” başlığı altında sözde soykırım iddialarını bütün boyutları ile değerlendiren bir açıklama yayınladı ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Depremler sırasında pek dost olduğumuz ve bu dostluğun sonsuza dek süreceğine inandığımız Yunanistan, Türkiye’de ekonomik kriz başladığında gazetelerinden bas bas bağırıyordu; “Artık onlardan korkmaya gerek kalmadı, güçlü Türkiye çöküyor” diye ![]() ![]() ![]() Her ne kadar biz Ermeni Soykırım iddiasının Amerikan eyaletlerinde arka arkaya kabulüne pek de önem vermiyor, halâ bütün kaybımıza rağmen Bush hükümetine karşı bu konuda istikrarlı şekilde belli bir politika izlemiyor, ABD’de konferanslarla, TV programlarıyla gerçeği anlatma yoluna gitmiyorsak da Ermeniler “Eyaletlerin Kabulü”nü uluslararası baskı için kullanmaya başladılar bile ![]() Yunan gazetelerinde “Gerçeği bilin ki, gerçek sizi özgürleştirsin” başlığıyla ve İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerin etkin isimlerinin desteğiyle çıkan haberlerde Fransa, İtalya, Belçika, Rusya, İsveç ve 26 Amerikan Eyaletinin kabul ettiği soykırımı insan hakları çerçevesinde Türkiye’nin de kabul etmesi için Amerika ve İngiltere’nin Türkiye’ye baskı yapması isteniyor ![]() “Soykırımı kabul ediverelim ne olacak” diyen Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ABD’de Türk akademisyenler, 1915 olayları ve tarih konusunda uzman bütün akademisyenlere, insanlık adına gerçeği belgelerle birlikte ortaya koymak üzere çağrıda bulundular ![]() ![]() ![]() Turkish Forum her gün İnternet’te olayları anlatıyor, gelişmeleri açıklıyor, dakika dakika izliyor… Bugün halâ 1985′teki akademisyenlerin söylediğini tekrarlayan ABD’li ve İngiliz ünlü profesörler var ![]() ![]() Ve biz yolsuzluk, ekonomi, polis devleti, bakanların yer değiştirmesi, koltuk kavgaları gibi konularla meşgul olduğumuz için Ermeni olayını gözardı ediyoruz ![]() ABD’li ve Avrupalı uzmanlar doğu bölgelerimize sık sık geziler düzenliyorlar ![]() ![]() Bu kez de “İnsan Hakları” diye, ABD ve Avrupa’nın kafamıza kakıp durduğu eksiğimizden yararlanma amacındalar ![]() 3 ![]() Türkiye’ye çalışmak üzere gelen ve iş izni olmadığı halde burada rahatça yaşayan ve çalışan 30 bin kadar Ermeni’nin sınır dışı edilmesinin yerinde bir karar olacağını geçen Cuma “Rencide edebiliriz” başlığıyla yazmıştım ![]() Kısa fakat mesajını net olarak veren bu yazı üzerine okurlarımızdan çok sayıda tepki geldi ![]() ![]() Bu tasarıyla bitmeyecek İşte Chicago’dan yazan Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni aşırıcıları artık hem ABD politikasını hem de ABD basınını arka ceplerine koymayı başarmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu fanatikler ayrıca birçok ABD eyaletinde kendi yorumladıkları tarih kitaplarını çıkararak saf ABD gençliğinin beynini de yıkıyorlar ![]() ![]() ![]() Biz Türk Amerikalılar her ne kadar Ermeni’nin imkânlarına sahip olmasak da mücadelemize devam edeceğiz ![]() ![]() ![]() ![]() “Ermeniler’in asıl plânları ne?” derken tabii ki sadece Dr ![]() ![]() ![]() ![]() Yazıma olumsuz tepki gösteren okurlarımız ise Türkiye’de çalışan Ermeniler’in Amerika’dakilerle ilgisi olmadığından yola çıkmışlar ![]() Oysa Amerika’daki Ermeni lobisini Ermenistan yönetiminin tahrik ettiğini hepimiz biliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() KRONOLOJİ 1022 Ermeni topraklarının İmparator II![]() ![]() 1046 Ermeni hanedanları Bizans İmparatoru IX![]() ![]() 1054 Sultan Tuğrul Bey döneminde Selçuklulara bağlanan Ermenilere özerklik verildi![]() 1098 Ermeniler Haçlılarla işbirliği yaptılar![]() 1461 Fatih Sultan Mehmed, Bursa’daki Ermeni Piskoposu Hovakim’i (Ovakim) İstanbul’a getirterek kendisine Patrik unvanını verdi ve Ermenilere birçok haklar tanıdı![]() 1567 Türk matbaasının kurulmasından 160 yıl kadar önce Venedik’te matbaacılık eğitimi görmüş olan Sivaslı Apkar adındaki bir papaza İstanbul’da bir Ermeni matbaası açması için izin verildi![]() 1790 İlk resmi Ermeni Okulu, Amira Miricanyan ve Şnork Mığırdıç tarafından Kumkapı Fıçıcı Sokak’ta kuruldu![]() 1823 Artin Bezciyan adlı Ermeni, Kumkapı’da Bezciyan Okulu’nu kurdu![]() 1824 Patrik Karabet, Ermenice gramer okutan Kumkapı Okulu’nu Patrikhane’nin himayesine aldı![]() 1853 (22 Ekim) Ermeni Maarif Komisyonu kuruldu![]() 1876 Kurulan Mecliste Ermeni milletvekilleri de katıldı![]() 1877 (7 Aralık) Ermeni Milli Meclisi, Ermeni halkının askere yazılarak savaşa katılma kararını aldı![]() 1878 (13 Nisan) İstanbul Ermeni Patriği Nerses, İngiltere Dışişleri Bakanı Salisbury’ye gönderdiği muhtırada, Türklerle beraber yaşayamayacaklarını bildirdi![]() ![]() ![]() ![]() (3 Ağustos) İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Salisbury, İstanbul Büyükelçisi Layard’a gönderdiği talimatta, Osmanlı Hükümeti’nin Doğu’da reformlara başlaması gerektiğini bildirdi ![]() 1890 (20 Haziran) Erzurum İsyanı (Temmuz) Kumkapı NümayişiBirinci Sason İsyanı 1892 – 1893 Merzifon, Kayseri, Yozgat isyanları 1895 (30 Eylül) Babıâli olayı Kasım ayında, Ermenilerin Maraş’ta isyan teşebbüsü1896 30 Ekim İstanbul’da Ermeni eylemi (1 Haziran) I![]() (26 Ağustos) Osmanlı Bankası Olayı 1902 Ermeni dilcilerden H![]() ![]() 1904 İkinci Sason isyanı 1905 (21 Temmuz) Yıldız Camii’nde, Osmanlı Padişahı II![]() ![]() 1908 Ermenilerin Jamanak adlı gazetesi yayın hayatına başladı![]() ![]() 1909 (14 Nisan) Adana’da Ermeni isyanı 1915 (15 Nisan) II![]() ![]() ![]() (3 Mayıs) Ermeniler Van’da büyük bir katliama giriştiler ![]() (27 Mayıs) Yer Değiştirme (Tehcir) Kanunu çıkarıldı ![]() 1918 (1 Şubat) Ermeni komitacı Arşak, Bayburt’ta katliam yaptı![]() ![]() (1 Mayıs) Ermeni komitacılar, Kars’ta, aralarında çocukların da bulunduğu 60 Müslüman’ı katletti ![]() 1919 (20 Kasım) Osmanlı bürokrasisinde üst düzeyde görev yapan Bogos Nubar Paşa ve Şerif Paşa, Ermeni-Kürt bağımsızlık belgesini imzaladılar![]() 1920 (12 Ocak) 450 kişilik Ermeni süvari birliği, Antep’in Arapdar köyünde Müslümanlar’a işkence yaptı![]() ![]() 1921 (15 Mart) Talat Paşa, Berlin’de Ermeniler tarafından katledildi![]() (16 Mart) Moskova Anlaşması imzalandı ![]() (18 Mart) Ermeni Misak Torlakyan, Azerbaycan İçişleri Bakanı Cevanşir Han’ı, Tepebaşı’ndaki Pera Palas Oteli önünde öldürdü ![]() (13 Ekim) Kars Anlaşması imzalandı ![]() 1922 (22 Temmuz) Cemal Paşa, Tiflis’te Ermeniler tarafından katledildi![]() 1923 Ermeni asıllı Münib Boya, Van milletvekili olarak meclise girdi![]() ![]() 1934 Franz Werfel’in, “Musa Dağ’da Kırk Gün” adlı romanı, ABD’de İngilizce yayımlandı![]() 1935 (15 Aralık) Pangaltı Ermeni Kilisesi’nde toplanan bir grup Ermeni, Franz Werfel’in, “Musa Dağ’da Kırk Gün” adlı eserini “Türk milleti hakkında iftiralarla dolu olduğu” gerekçesiyle yaktı![]() 1936 Franz Werfel’in, “Musa Dağ’da Kırk Gün” adlı eserinin Fransa’da yayımlanması, Türk basınının tepkisini çekti![]() 1937 Cevat Rıfat Atilhan, “Musa Dağı” adında kitap yazarak, Franz Werfel’in eserinin gerçekleri yansıtmadığını bildirdi![]() ![]() 1943 Ermeni asıllı Berç Türker Keresteci, Afyonkarahisar milletvekili oldu![]() 1957 Mığırdıç Şellefyan, 27 Ekim seçimlerinde, Demokrat Parti listesinden İstanbul milletvekili seçildi![]() 1964 (24 Aralık) Kıbrıs Dışişleri Bakanı Kipriyanu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde “Ermeni Meselesini” ortaya atarak Türkiye aleyhine karar çıkarmaya çalıştı![]() 1965 (24 Nisan) Brezilya’nın Sao Paulo kentinde, Ermeniler tarafından Türkiye aleyhine gösteri düzenlendi![]() 1969 (24 Nisan) Londra’da, Türk Elçiliği önünde Ermeniler tarafından gösteri yürüyüşü tertip edildi![]() 1973 (27 Ocak) Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir, Mığırdıç Yanıkyan adlı Ermeni tarafından katledildi![]() 1975 (20 Ocak) ASALA (Gizli Ermeni Kurtuluş Ordusu) örgütü kuruldu![]() ![]() (24 Ekim) Paris’te, Büyükelçi İsmail Erez ile polis Talip Yener katledildi ![]() 1976 (16 Şubat) Beyrut Büyükelçiliği Birinci Kâtibi Oktay Cerit katledildi![]() ![]() ![]() 1977 (29 Mayıs) İstanbul Yeşilköy Havaalanı’na ve Sirkeci garına patlayıcı madde atıldı, saldırıda 4 kişi öldü ve 31 kişi yaralandı![]() ![]() ![]() 1978 (3 Ocak) Brüksel Büyükelçiliği’ne patlayıcı madde atıldı![]() ![]() ![]() ![]() (2 Haziran) Madrit’te, Büyükelçi Zeki Kunaralp’ın eşi Necla Kunaralp ve emekli Büyükelçi Beşir Balcıoğlu katledildi ![]() (8 Temmuz) Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşeliği ve Türkiye Turizm Bürosuna patlayıcı maddeler atıldı ![]() ![]() (6 Aralık) Cenevre Başkonsolosluğu’na patlayıcı madde atıldı ![]() ![]() (17 Aralık) THY Cenevre Bürosuna patlayıcı madde atıldı ![]() ![]() 1979 (15 Nisan) Yunan Hükümeti, Atina’nın Nea Simirna meydanında “‘Ermeni İntikam Anıtı”nın dikilmesine izin verdi![]() ![]() ![]() ![]() (27 Ağustos) THY Frankfurt Bürosuna patlayıcı madde atıldı ![]() ![]() (4 Ekim) THY Kopenhag Bürosuna patlayıcı madde atıldı ![]() ![]() (12 Ekim) Lahey’de, Amsterdam Büyükelçisi Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler katledildi ![]() (22 Aralık) Paris’te Turizm Müşaviri Yılmaz Çopan katledildi ![]() 1980 (10 Ocak) ASALA, THY Tahran Bürosuna bombalı saldırıda bulundu![]() ![]() (10 Mart) Ermeni teröristler THY’nın Roma Bürosunu bombaladılar ![]() ![]() (8 Nisan) ASALA, Sayda toplantısında, Kürtlerle Ermeniler arasında benzerlik olduğunu iddia ederek Kürtleri kan kardeşi olarak ilân etti ![]() (17 Nisan) Vatikan Büyükelçisi Vecdi Türel silahlı saldırıya uğradı ![]() ![]() (19 Nisan) ASALA, Marsilya Türk Konsolosluğu’na roketatarlı saldırı düzenledi ![]() (31 Temmuz) Atina İdari Ateşemiz Galip Özmen ve kızı Neslihan Özmen acımasızca katledildi ![]() (5 Ağustos) Lyon’da, Ermeniler tarafından konsolosluğun basılması sonucu Kadir Atılgan, Ramazan Sefer, Kavas Bozdağ ve Hüseyin Toprak adlı vatandaşlar yaralandı ![]() (26 Eylül) Paris’te, Basın Ataşemiz Selçuk Bakkalbaşı silahlı saldırıya uğradı ve ağır yaralandı ![]() (10 Kasım) ASALA örgütü, Strasburg Türk Konsolosluğu’na bir saldırı düzenledi ![]() (17 Aralık) Sidney Başkonsolosu Şarık Arıkyan ile koruma polisi Engin Sever katledildi ![]() 1981 (13 Ocak) Paris Büyükelçiliği Maliye Müşaviri Ahmet Erbeyli’nin arabasına bomba konuldu; Erbeyli ölümden döndü![]() ![]() (3 Nisan) Kopenhag’da, Çalışma Müşaviri Cavit Demir, evine giderken Ermeni teröristlerce kurşunlandı ve ağır şekilde yaralandı ![]() (9 Haziran) Cenevre’de, sözleşmeli sekreter olarak görev yapan Mehmet S ![]() ![]() ![]() (24 Eylül) Paris Başkonsolosluğu’nu basan Ermeniler, güvenlik görevlisi Cemal Özen’i acımasızca katlettiler ![]() (3 Ekim) Roma Büyükelçiliği 2 ![]() ![]() (27 Kasım) Avrupa’da bulunan “Ermeni Öğrenciler Birliği” ile “‘Kürt Öğrenci Derneği”, Londra’da ortak bildiri yayınladılar ![]() 1982 (28 Ocak) Los Angeles’da, Başkonsolos Kemal Arıkan, Harry Sasunyan ve Kirkor Saliba tarafından katledildi![]() ![]() (5 Mayıs) ABD’nin Boston Bölgesi Fahri Konsolosu Okan Gündüz katledildi ![]() (7 Haziran) Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi Erkut Akbay katledildi ![]() ![]() ![]() (7 Ağustos) 3 Ermeni terörist, Ankara Esenboğa Havalanına silahlı, bombalı saldırı düzenlediler ve katliam yaptılar ![]() ![]() ![]() ![]() 1983 (29 Ocak) Levon Ekmekçiyan, 1982 yılı Esenboğa baskını nedeniyle Ankara’da idam edildi![]() ![]() (15 Temmuz) ASALA mensubu teröristler, Paris Orly Havalimanı THY Bürosuna bombalı saldırı düzenledi ![]() ![]() ![]() (27 Temmuz) Türkiye’nin Lizbon Büyükelçiliği’ni basan 5 Ermeni ölü olarak ele geçirildi ![]() 1985 (12 Mart) Ottowa Büyükelçiliği, silahlı, bombalı 3 Ermeni terörist tarafından basıldı![]() ![]() ![]() 1991 (21 Ocak) Ermeniler, Hacılar kentine bombalı saldırı düzenledi![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (23 Nisan) Suşa kasabasına bağlı Azeri köyleri, Ermeni köylerinden açılan top ve makineli tüfek ateşine maruz kaldı ![]() ![]() (26 Nisan) Karabağ bölgesinde 4 Azeri güvenlik görevlisi öldürüldü ![]() ![]() (23 Eylül) Ermenistan bağımsızlığını ilan etti ![]() ![]() ![]() 1996 Levon Ter-Petrosyan, ikinci defa Ermenistan Devlet Başkanı seçildi ![]() 1997 (20 Mart) Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, Ermenistan Başbakanı oldu![]() ![]() ![]() Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 1997 Sedat Simavi Ödülü’nü gazetecilik dalında Garbis Özatay’a verdi ![]() 1998 Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Jamanak gazetesinin 90![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Şubat) Petrosyan’ın istifasını değerlendiren Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı Elçibey, Koçaryan’ın geçmişte Rusları arkasına alarak Karabağ’da Azerbaycan’a karşı ayaklandığını bildirdi ![]() (30 Mart) Koçaryan, Ermenistan Devlet Başkanlığı’na seçildi ![]() (Temmuz) Bölücü örgüt PKK’nın başı Abdullah Öcalan, Ermenistan yönetiminden, örgüte özel köy tahsis edilmesini istedi ![]() (14 Ekim) Mesrob Mutafyan, Türkiye Ermenileri 84 ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|