Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
belçikaavrupanın, dil, dönembağımsızlıkbir, kavşak, noktasıparlak, ülke

Belçika-Avrupa'nın Kavşak Noktası-Parlak Dönem-Bağımsızlık-Bir ülke, Iki Dil

Eski 06-25-2010   #1
Şengül Şirin
Icon7

Belçika-Avrupa'nın Kavşak Noktası-Parlak Dönem-Bağımsızlık-Bir ülke, Iki Dil



Belçika-Avrupa'nın kavşak noktası-Parlak dönem-Bağımsızlık-Bir ülke, iki dil



Belçika, Batı Avrupa'da bulunan, Avrupa Birliği ve NATO üyesi bir ülkedirBelçika federal bir devlet yapısına sahip

Belçika, ancak 1831'de bağımsızlığına kavuşmuştur Ama başlıca şehirleri, parlak bir geçmişe dayanan uzun bir tarihe sahiptir * Avrupa'nın en küçük devletlerinden biridir Gene de nüfusu, dünyanın en yüksek yoğunluklarından birini oluşturur: kilometre kareye 316 kişi düşer ki bu, * Fransa nüfus yoğunluğunun üç buçuk katı, Türkiye nüfus yoğunluğunun ise altı katı demektir

Bütün Kuzey Avrupa, güneye doğru dağlık bir yükseltiyle kesilmiş geniş bir düzlüktür Akdeniz ülkelerinden ye Fransa'dan buraya kolaylıkla gidebilmek için bir tek geçit vardır: Arden Tepeleri'yle Kuzey Denizi arasında kalan «düz bölge Avrupa'nın kavşak noktası
Bu nedenle Belçika, öteden beri bir geçit bölgesi olmuştur XV yy da, Anvers Lirriam, dünya ticaretinin beşle ikisini sağlıyordu, günümüzde, Belçika'daki kanallar ve demiryolu ağı, dünyanın en yoğun şebekelerindendir

Merkezdeki *Brüksel, Londra, Paris ve Frankfurt'a aşağı yukarı eşit uzaklıktadır ve İngiltere, Fransa ve Almanya'nın en zengin bölgelerinin buluşma noktasındadır
Bunun için Avrupa dengesi, bu ülkenin ticaret özgürlüğünü öngörür Buna karşılık, kıtaya her türlü egemenlik iddiası ve girişimi de", Belçika şehirlerinin kontrol altına alınmasını gerektirir Yüzyıllar boyu "Romalılar, *Franklar, Burgonyalılar, sonra İspanyollar, Avusturyalılar, Fransızlar ve Felemenkler böyle yapmış, 1830 yılına kadar, birbiri ardından, Brüksel'e egemen olmuşlardır

1830'da, büyük devletler, Belçika'nın hem bağımsızlığını, hem tarafsızlığını tanıdılar Brüksel bugün ''Ortak Pazar'ın merkezi olmakla, doğal birlikten yoksun olan bu ülkenin Avrupa'ya bağlılığını kanıtlamış bulunuyor



Parlak dönem


Ortaçağ'dan başlayarak Kuzey Denizi kıyıları büyük bir servete kavuştu: derebeyleri güçlüydü, şehirler zengindi Soylu sınıfı, *Haçh Seferleri'ne girişmediği zamanlar (Haçlıların önderlerinden biri, 106l'e doğru Belçika'da doğmuş olan Godefroi de Bouillon'du) görkemli saraylarda, kahramanlık destanlarını, şövalyelik öykülerini dinleyerek eğleniyordu
Hemen bütün şehirlerin uzman olduğu birer konusu vardı: dünyanın birinci banka merkezi Brugge yün ticaretiyle uğraşırdı; Gand buğday ticareti yapıyordu; Liege demir işler ve Dinant da bakırcılıkla uğraşırdı

Kentsoylu sınıfı, yaptırdığı anıtlarda zenginliğini sergiliyor; katedraller, hal ve pazarlar, kuleli belediye sarayları inşa ettiriyordu Zanaatçılar altını ve fildişini işliyorlardı
Fransız-Belçika Müzik Okulu, Guillaume Dufay (1400-1474), Gilles Binchois (1400-1460) ve özellikle, bir yüzyıl sonra, Roland de Lassus (1531-1594) ile, çoksesli müziğin ilk büyük Avrupa temsilcilerini yetiştirdi Resim sanatı, Van Eyck, Memling (1433-1494) ve Brugge ve Gand ressam loncaları (git) sayesinde, parlayıp yükseldi

Gerileme (XVI-XVIII yy)


1500'de Gand'da doğan *Karl V (Şarlken), bütün Flaman limanlarını Belçika otoritesi altında birleştirdi Anın bu birlik kısa zamanda ülkeyi yeniden ikiye bölen Protestan *Reformu ile bozuldu 1572'de Protestanlığı benimseyen Felemenk, Kari V'in oğlu katolik Philippe II'den, bağımsızlığım kopartıp aldı ye Escaut Irmağı'nın ağzının kapatılmasını zorunlu kıldı Bu olay Anvers'in ve Belçika'nın mahvolması demekti Kalvinciliğin ilerlemesiyle savaşan katolik kilisesi, her türlü fikir hareketini, büyük bir sertlikle gözetim altında tutuyordu

Bununla birlikte Anvers dolaylarında son bir sanat canlanması görüldü Hıristiyanlıklan çok, dinsizlikten esinlenen ressamlar, İspanyol asıllı din adamları sınıfının katılığına karşılık, Flaman balkının içtenliğini ve canlılığını ortaya koydular ve *barok sanatın temelinde yatan o renk ve hareket zevkini ifade ettiler İhtiyar *Bruegel, X yya egemen oldu Ertesi yüzyıl, Flaman resim sanatı, *Rubens, Van Dyck ve Jordaens'in eserleriyle, eşsiz bir görkemle parladı

1659'dan başlayarak Belçika, bir savaş alanına dönüştü Louis XIV ile Louis XV'in Fransa'sı burada, İspanya ve Avusturya ile çatıştı Napolyon I tarafından imparatorluğa katılan ülke, eski Birleşik Eyaletler ile birlikte Hollanda Krallığı'nı oluşturdu (16mart 1815)




Bağımsızlık


Bu yeni birlik ancak on beş yıl sürdü 1830'da, dokuz Belçika eyaleti bağımsızlığına kavuştu; tarafsızlık onlara, uzun bir barış dönemi sağladı Ülke yeni bir ekonomik kalkınmaya sahne oldu, bu kalkınma, her şeyden önce Valon Kömür Havzası'nın işletilmesine ve Kongo'daki madenlerin zenginliğine dayanıyordu
Cesar Franck ile müzik, Emile Verhaeren ile şiir vc Maurice Maeterlinck ile tiyatro, bir sanat uyanışına tanık oldu Flandre Bölgesi'nin dil ve toplum açısından dirilişi, Hollanda dil ve edebiyatında da bir kalkınmaya yol açtı

1914 ve 1939'daki iki *dünya savaşıyla çetin bir sınavdan geçen ve çok acı çeken Belçika, 1945'ten sonra, 1960'ta Kongo'daki sömürgelerini yitirmesine rağmen yeniden kalkındı
Tarım, çok yüksek verimine rağmen, pek yoğun nüfusun ihtiyaçlarını karşılamağa yeterli değildir Sanayi, kömürün azalmasından doğan çok büyük güçlüklere karşılık gene de güçlü kalmıştır

Ekonomik gücünü arttırmak için Belçika, 1948'de, Hollanda ve Lüksemburg ile bir gümrük birliği gerçekleştirdi: Benelux (BElçika, NEderland, LUXembourg) Bugün, Ortak Pazar içinde faal bir politika gütmektedir

Bir ülke, iki dil


Belçika'da, Fransızca konuşan 3,5 milyon Valon ile Flamanca konuşan 5 milyon Flaman yaşar Bunlara, çoğunluğu Fransızca konuşan bir milyon Brüksel'li de eklenir İdarî yön den iki dil eşittir

Bağımsızlıktan beri ülkeye egemen olan Valon Bölgesi, 1945'ten sonra üs tünlüğünü yitirdi Ekonomi ve nüfus artışı alanında pek canlı olan Fland re, günümüzdeki kuvvet dengesinde!' memnun değildir Belçika bugün yö netilmesi oldukça güç bir devlettir çünkü en ufak bir reform hareketi bile, iki dil grubunun anlaşmazlığıyla karşılaşmaktadır




XX yyda Belçika sanat ve edebiyatı


Resim: James Ensor, Rene Mag¬ride, Paul üelvaux Tiyatro: Fernand Croınelyııck, Michel de Ghelderode Roman: Georges Simenon Bale: Maurice Bejart Hafif müzik: Jacques Biel

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.