08-29-2012
|
#3
|
Şengül Şirin
|
Diyalektik Maddecilik

DİYALEKTİK MADDECİLİK
Doğada ve tarihte belirleyici olan süreçlerin,kendi içlerindeki karşıtlık ilişkileri yoluyla oluştuğunu ve bütün olayların bu maddi temelli ilişkilerle açıklanması gerektiğini savunan felsefe görüşü Tarihsel maddecilik ile birlikte Marksist dünya ve tarih görüşünü oluşturur Marx ve Engels"e göre maddecilik ,duyularla algılanabilen maddi dünyanın zihin ya da ruhtan bağımsız nesnel bir gerçeklik olarak ele alınmasına dayanır Marx ve Engels zihinsel ya da ruhsal süreçlerin varlığını reddetmişler,ama düşüncelerin temelde maddi koşulların ürünleri ya da yansımaları olduğunu savunmuşlardır Maddeyi zihin ya da ruha bağımlı olarak ele alan,zihin ya da ruhun maddeden bağımsız olarak var olabileceğini savunan bütün kuramları ise,maddeciliğin karşıtı olarak gördükleri idealizm altında toplanmışlardır Onlara göre ,maddeci ve idealist görüşler felsefenin tarihsel gelişimi boyunca uzlaşmaz bir karşıtlık içinde olmuştur Bu nedenle maddecilik ve idealizmi birleştirmeye ya da uzlaştırmaya yönelik bütün çabaların kaçınılmaz olarak karışıklık ve tutarsızlığa yol açacağını savunan tam bir maddeci yaklaşımı benimsemişlerdir
Marx ve Engels kendi diyalektik anlayışlarını büyük ölçüde Hegel"in görüşlerinden yola çıkarak geliştirmişlerdir Hegelci diyalektik,nesneleri soyutlayarak her birini kendi başına ve değişmez özellikleri olan birimler olarak gören "metafizik"düşünce biçiminin tersine,nesneleri hareket ve değişimleri,karşılıklı ilişkileri ve etkileşimleri içinde ele alır Her şey sürekli bir oluş ve yok oluş süreci içindedir Bu süreç içinde hiçbir şey sürekli değildir her şey değişir ve yerini beşka bir şeye bırakır Bütün şeyler çelişkili yanlar ya da yönler içerir Bu yönler arasındaki çatışma değişimin itici gücüdür ve sonunda şeylerin dönüşüme uğramasına ya da ortadan kalkmasına yol açar Hegel değişme ve gelişmeyi doğada ve toplumda somutlaşan Mutlak Tin"in ya da idea"nın bir dışavurumu olarak görürken,Marx ve Engels değişimi ve gelişimi maddi dünyanın doğasında var olan bir özellik olarak görürler Bu nedenle Hegel"in yaptığı gibi ilkelirinden çıkarsanamayacağını,ilkelerin olaylardan çıkarılması gerektiğini savunurlar
Marx ve Engels"in bilgi kuramının çıkış noktası,bütün bilgilerin duyular yoluyla elde edildiği biçimindeki maddeci öncüldür Ama bilgiyi yalnızca verili duyu izlenimlerine dayandıran mekanik görüşün tersine bu kuram,pratik çalışma sürecinde toplumsal olarak elde edilen insan bilgisinin diyalektik gelişimini vurgular İnsanlar nesnelere ilişkin bilgileri yalnızca bu nesnelerle pratik düşüncelerini biçimlendirerek edinirler Düşüncelerin gerçekliğe uygunluğunun ,yani doğruluğunun sınanmasını sağlayan tek araç toplumsal pratiktir Bu bilgi kuramı,kendinde şeylerin yanıltıcılığından dolayı insanların yalnızca duyumlanabilir görüntüleri bilebileceğini öne süren öznel idealizme duyularüstü gerçekliğin duyulardan bağımsız saf sezgi ya da düşünce ile bilinebileceğini öne süren nesnel idealizme aynı ölçüde karşı çıkar
Marx ve Engels"in yapıtlarında diyalektik maddeciliğin bütünsel sistematik bir açıklaması yoktur Özellikle Marx"ın yapıtlarında diyalektik maddecilik daha çok siyasal iktisat ve tarih bilimlerinin yeniden kuruluşunda somutlaşmış yöntemsel ve felsefi ilkelerin örtük bütünü olarak,özümsenmiş biçimde yer alır Engels"in diyalektik maddeciliği doğa bilimleriyle ilişkilendirdiği polemik ağırlıklı bazı yapıtlarındaki açımlamalarda bu bilimlerin o dönemdeki doğalcı yorumunun izlerini taşımaktadır
Diyalektik maddeciliğe sistematik bir anlatım kazandırma çabaları 20 yüzyılda başlıca iki kanaldan gelişmiştir Bunlardan birincisi,diyalektik maddeciliğin komünist partilerinin programlarınının felsefi temeli,"bilimsel bir ideoloji" olarak şemalaştırılmasıdır Bu şemalaştırmanın ürünü,diyalektiğin doğanın ve toplumun evrensel gelişme "yasaları" olarak tanımlanan birkaç kategoriye indirgenmesi maddeciliğin de doğalcılık ve olguculukla özdeşleşmesi olmuştur Bu eğilimin karşısındaysa Antonio Gramsci"nin ,gençlik döneminde György Lukacs"ın ve daha sonra Franfurt okulu düşünürlerinin yapıtlarında diyalektik maddeciliğin kurucu öğelerini insanın gerçekliği ve kendisini dönüştürücü tarihsel etkinliğinde temellendiren ve Marksizmin Hegelci diyalektikten köktenci bir kopuşun ürünü olduğunu böylece ideolojinin de yerini bilimin aldığını savunan Louis ci diyalektiğin yapısalcı ( bak yapısalcılık) bir yorumunu ortaya atmıştır Ayrıca bak tarihsel maddecilik
Kaynak;AnaBritannica cilt 10 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|