08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tüm Zaferler Senindir Artık
Belki de ölümün gizli provasıdır ayrılık 
Aldığın her nefes yalnızlığın zabtına geçmiştir
Gülümsemelerin solduğu yüz çukurlarından savruluyor
Aşkın imla hataları;
Virgüllerin beli kırılır satır ortalarında,
Ve noktasız,
Sorusuz, işaretsiz
Hatta ünlemsiz satır sonları 
Gidenden sadece " hatıralar " kalır
Boylu boyunca pişmanlıklar uzanır
Gözyaşlarınla deştiğin yastık kenarlarına 
Zaman durmuş gibi gelir sana 
Herşey bitmiş gibi,
Sona yaklamış gibi susakalırsın kapı diblerinde
Giden, gider velhasıl  
Perdelerimden taşınır güneş
Varlığında konuşmayan duvarlar,
Cümleleri sırtına yüklenip
Kirpiklerinde oyalanır kuru ayazlar
Giden, daha gitmeden gömer seni
Ve sen,
Sesini yitirmiş bir rüzgar gibi kalakalırsın
Mevsimlerin ayak ucunda
Sonra konuşmak,
Deli haykırmak istersin 
Ama beceremezsin 
Sonra ömür boyu susmak
Ya da delice ağlamak istersin 
Onu da beceremezsin 
Saklasan da içindeki yalnızlığı,
Seni ele verir ıslak kirpiklerin  
Akşamın karanlığı düşer ayak uçlarına
İcinde birikmiş özlemi anlatacak birisini ararsın
Ya da sıcak bir omuz
Ama bulamazsın 
Kimsesizliğin sert rüzgarı yalpalar yüzünü 
Ve sonunda pes edersin
Yenilirsin 
Sonra da esaretin başlar
Gri gökyüzünün altında  
Gün gelir ölümü arar olursun 
Yenilgiyi kabul etmiş bir asker gibi
Diz çökersin mağlubiyetin iki yüzlü gölgelerine 
Ve beklerken ölümün saatsiz sırasını,
Gözetlerken Azrail'in gececeği tozlu yolları,
Kelimelerinle yalnızlığın kıyısına kusarsın çığlıklarını
Gözyaşın akmaz sanırsın;
Oysa iç cebinde biriktirdiklerin ayrılığın tek şahididir
Baktığın her kadın,
Gideni hatırlatıyorsa;
Dudaklarında yüreğin yavaş yavaş soluyorsa
Susmaya mecbursun
Yalnızlığın ayak dibine düşmüşsen bir kere
Kalkmak için bir el arama etrafında
Ve boşa çabalama
Artık yenilmişsindir 
Tüm zaferler senin eserindir artık 
Hayata cezalar kesercesine
Hala sol yanım içten ice kanamakta 
Hala cerahatı bitmemiş bir ayrılığın narkozunda yüreğim
Ve soğuk parmak uçlarım,
Israrla onun adını gökyüzüne karalamakta 
Sensiz ölmeyi göze alıp ölemiyorsam
Uzaklarda senin saçlarına değil de
Başkasının saçlarında dolaşan ellerini hala özlüyorsam
Hala sevilmektesin 
Hala bendesin 
Hala yüreğimde " aşka " demlenmektesin 
Bir zamanlar elele dolaştığımız sokaklarda
Anılarımızı ve gül kokunu hala arıyorsam
Saatleri duvarları mıhlayıp,
Hep aynı şarkıyı dinleyip
Rüzgarın kovalandığı caddelerde sana arkası dönük olanları
Hep " sen " zannedip
Senin olmadığını anladığımda
Yüreğimi topuklarımda eziyorsam
Demek ki hala ben de yaşamaktasın  
Hala ben de nefes almakta,
Hala ben de " dua dua " kanamaktasın 
Belki de yaşadıklarım acıdır
Ama aşk her acıya göğüs gerip gideni hala sevebilmektir 
Aşk;
Belki de imkansızlığın dudaklarına mıhlanmış tek kelimedir
Ya da cümlelerin namlusundan
Yüreğine saplanan kanlı bir gözyaşıdır
" Belki de sensiz aşk;
Ayrılığına göğüs gerip
Bir yudum gülüşünle hiç gitmemecesine seni yaşayabilmektir  "
" Belki de sensiz hayat;
Ölümün önsüzünde birkaç cümlelik olsa da
Mutluluğa senin adını yazabilmektir    "
|
|
|