08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Çıkmaz Sokaktayım
Ben girdiğimde güneşli bir bahar sabahıydı burada, cam önlerinde saksılarda sardunyalar vardı hatta, bahçedeki kamelyadan hanımelinin kokusu geliyordu, böyle güzel bir sokağın sonu mutlaka güzel bir yer olmalıydı  
Kendimi kaybettim sayende,
Bir Çıkmaz Sokaktayım
Kendim kendimi tanıyamaz oldum
Artık nerdeyim, hangi noktadayım,
Başındamıyım yolun, yoksa çoktan sonuna mı geldim  bilmiyorum  
Ne istiyorum hayattan, yaşamak istediklerim bunlar mı?
Artık sorgulayamaz halde beynim, doldu  
Öylesine doldurdun ki, yeni bir soruya yer kalmadı
Eskilere de cevap aramıyorum artık zaten
Yaşadığımı sorgulayamaz oldum

İçim öyle acıdı ki;
Ummak ve Yanılmakla,
Hep aynı hatayı hep aynı yerde yapmakla
Bunu bilmek nasıl da daha fazla acıtıyor
Bu sokağın bir çıkışı olmalıydı,

Ben girdiğimde güneşli bir bahar sabahıydı burada, cam önlerinde saksılarda sardunyalar vardı hatta, bahçedeki kamelyadan hanımelinin kokusu geliyordu, böyle güzel bir sokağın sonu mutlaka güzel bir yer olmalıydı  
Nereden bilebilirdim ki, yürüdüm inançla her şeye rağmen yine de umutla  
O yolun sonundayım şimdi  
Karşımda buz gibi soğuk bir duvar duruyor
Bütün yollar kapalı artık, çıkmaz sokakmış  döndüm arkama bir an şaşkınlıkla, arkamda bıraktığım o yol yürüdüğüm yol değil artık  bütün evler virane, çiçek kokuları da yok, hava sisli ve puslu, is çökmüş heryere, karanlık bir sonbahar akşamı  
Geri dönsem karanlık  
Önümde gidecek yol yok  
Şaşkınlıkla öyle hızlı çarpmışım ki duvara  her yerim kanıyor şimdi  
Filizkıran fırtınasında açan tomurcuk gibi kırılıyorum  kanıyorum
|
|
|