08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gizemli Geceler Dolusu Hasret İçtik
Bu geceydi zaman, hatırlıyorum
bardağımda sen vardın
sıcacıktı zaman geçmesine rağmen fincanım
ve her zamanaynı kalp atışı vardı yüreğimde
Gizemli geceler dolusu hasret içtik bu gece
Hüznümüz yüzümüzden yansıyordu, penceremizden ise ışık 
Sonbahar yağmurlarına aldırmadan yürür oldum deli gibi sokaklarda
Arkadaşım hasta olacaksın diyor, ben aldırmıyorum
Yürümek hoşuma gidiyor “sensiz ”
Islanmak da Ve belki, sensiz hasta olmak da hoşuma gidiyor
Ne yapsam bilemiyorum bazen
Uyuyamıyorum
yazıyorum sana her gece 
Yazmak hoşuma gidiyor sana 
Hasret vardı ya, işte o gitmiş 
Bitmiş dediler,
inanmadım Ta ki gelmeyene kadar 
Yüreğimden seni silemeyene kadar 
Kapıyı o kadar araladım, gelmedin Belki gelir diye hep ben umutlandım
yazılar yazdım sana gece boyunca,
gelince sana okumak isteyeceğim 
Bir kerece baktı geçti bana,
bakışı canımı yaktı Öldüm de dirildim sanki
her gece ağlar oldum 
Bulutlar küstü bana, benim kadar ağlayamadıkları için 
Dün gece ise çok ilginçti 
Ben ağladım, bulut ağladı 
Ağlaşıp durduk, yanışıp durduk dün gece 
Sabaha bir tek bulut göremedim gök yüzünde 
Küstüler bana, belki de bu acıya dayanamayıp intihar ettiler
kim bilir…
Sıcak çayım gibi soğuk anlarımda içimi ısıtan bir sevdan vardı 
Bana ters düz bakan ve ilginç gülümseyen bir yüzün 
Sonra saatler süren telefon konuşmamız,
ben sana şarkılar söylerdim,
sen ağlardın
Sonra ben susardım, ağlardım 
ama ağladığımı sen duymazdın
Taş kalplisin derdin,
ben içime atardım 
Duygusuz derdin,
ben içime atardım
Gözyaşlarım kalbimde dolup taşardı
ama sen görmezdin 
Hissetmezdin 
şimdi apayrı dünyalardayız
ne senden haber alabiliyorum,
ne de seni doyasıya görebiliyorum 
hani o aldırmadan geçişin varya yanımdan,
beni hiç mi sevmedi diye düşünür oluyorum 
Gizemli geceler dolusu asret içiyorum bende;
müslüm baba eşliğinde hemde 
Bir umutsuz kar tanesi gibi oluveriyorum
nereye gideceğimi bilmeden,
deli dolu iniyorum gökyüzünden aşağı
kim bilir hangi mevsimsiz iklimlere can olacaktım 
Derin hisler döşedim can damarlarıma
Belki gelirsin diye; özgür dağlara kazıdım adını 
Hoşçakal birtanem
Gelince ben olmayabilirim
|
|
|