Konu
:
Osmanlı'da Kadın Hayatı
Yalnız Mesajı Göster
Osmanlı'da Kadın Hayatı
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Osmanlı'da Kadın Hayatı
Osmanlı’da Kadın Hayatı
;
Batı’nın Osmanlı kadınına bakışı “Harem” eksenlidir
Osmanlı sarayındaki haremi bir “Mutsuz kadınlar hapishanesi” olarak algılamışlar
haremdekiler hakkında fantastik hikâyeler uydurmuşlardır
Oysa harem
yabancı yazarların hiç görmeden yazdıkları seyahatnamelerinde anlattıkları gibi
bir “mutsuz kadınlar hapishanesi” değil
öncelikle padişahların evidir
İkincisi: Kadının dikkat
liyâkat ve zekâsına göre yükseldiği bir “Kadın Üniversitesi”dir (Erkeklerinki de Enderun’dur)
Yedi-sekiz senelik mecburi bir eğitim sürecinde çeşitli sınavlardan geçtikten sonra
“çırak” çıkarılanlar (birisiyle evlenip haremden ayrılan cariyeler) yerleştikleri semtin öğretmenliğini yapar
o semtin kadınlarına ve kızlarına okuma yazma
edep-erkân
hayır-hasenat
nezaket
görgü
Kur’an-ı Kerim
biçki-dikiş
nakış
oya
dantel öğretirlerdi
“Saraylı Ana”nın konağında haftanın belirli günleri yapılan “kadın kadına” toplantılarda güzel sesli hafızlar Kur’an okuduktan sonra
çeşitli kitaplar okunur ve okunan metin üzerine ciddi tartışmalar gerçekleşirdi
Böylece “Saraylı Ana”nın konağı bir nevi “Halk Üniversitesi”ne dönüşürdü
Mahallenin kadınları ve kızları da bu “üniversite”nin öğrencileri olur
bu sayede bilgi ve görgülerini artırırlardı
Zaten kitap okumak
Osmanlı saray kadınının tutkusuydu
Padişah eşlerinin ve kızlarının özel dairelerinde
haremde bulunan genel kütüphanenin dışında mutlaka bir kitaplık bulunurdu
Çocuklarımızın doğru düzgün yetişmemesinde
sanırım kadının kitaptan kopuşunun büyük rolü var
Bilgisiz ilgi
çocukların geleceğini inşa etmiyor!
Malum “Yuvayı dişi kuş yapar
”
Atasözü deyip geçmeyin: Bilirsiniz
atasözleri hayatın içinde damıtılmış tecrübeleri yansıtır
Bu bakımdan önemsenmelidirler
Önemsediğim atasözlerinden biri de işte bu “Yuvayı dişi kuş yapar” sözüdür
Bu atasözünde
toplumun oluşumunda kadının konumu vurgulanıyor
Onu “ailenin bel kemiği” yapıyor
İsveçli Prof
Gaston Jezz bu gerçeği keşfedebilmiş nadir Avrupalılardan biridir
Şöyle diyor:
“
Ben Batılı bir âile hukuku profesörü olarak diyorum ki; Türk milletinin elinden âile nizâmını alınız
geriye hiçbir şey kalmaz
”
Bu nizamın mimari kadındır ve bunun için de baş tacıdır!
A
L
Castellan ise şöyle diyor: “
Türkler başkalarının kadınlarına azami derecede hürmet ederler ve gezinti yerlerinde tesadüf ettikleri kadınlara gözlerini dikip bakmayı haram sayarlar
”
Mareşal Moltke’nin söylediklerine de bir göz atalım:
“
İtiraf etmeliyiz ki; bizde bir genç kız
nişanlılıktan evliliğe geçince bir derece daha itibardan düşer
Çünkü şehvetperest erkeklerin âşıkane iltifatları kesilir
Şarkta ise evlilik
kadını yüceltir; zira evin tek hâkimi kadındır
”
Mareşal Moltke’nin sözlerini yüksek sesle tekrarlayalım:
“Evin tek hâkimi kadındır
”
Evin hâkimi olan topluma da hükmeder!
Demek oluyor ki
bize öğretilenin aksine
Osmanlı kadını ezilen
horlanan
aşağılanan bir tip değil
saygı gören bir figürdür
Geleceğin padişahları (şehzadeler) bile onların elinde yetişir
(Yavuz Bahadıroğlu
Yeni Akit
2010-10-18)
***
Osmanlı’da en yüksek maaş kime veriliyordu?
yanılıyorsunuz
Benjamin Franklin Ödüllü yazar Aslı Sancar
Osmanlı Devleti’nde en yüksek maaşı padişahların değil Valide Sultanlar’ın aldığını söyledi
Sancar
“Valide Sultan’a
padişahın maaşının 3 katı veriliyordu” dedi
”Osmanlı’da Kadının Yeri” üzerine araştırmalar yapan ünlü yazar Aslı Sancar
batının Osmanlı Kadını hakkındaki peşin hükümlerini “Osmanlı Kadını: Efsane ve Gerçekler” isimli kitabıyla silmeyi başardı
Sancar’ın İngilizce olarak kaleme aldığı eser
Avrupa’nın en prestijli ödülü olan Benjamin Franklin’e layık görüldü
2008 yılı Tarih/Politika ve kapak tasarımı kategorilerinde ödülleri kucaklayan kitap
batının Osmanlı kadını hakkında doğru bildiği yanlışları
tarihi belgelerle düzeltiyor
KAYITLAR İNCELENDİ
Sancar şöyle konuştu; “
Avrupalılar
Osmanlı kadını hakkında bilgi edinebileceği kaynak konusunda sıkıntı yaşıyor
Batı
yıllarca Osmanlı Devleti’nin kadına 2
sınıf vatandaş muamelesi yaptığını düşündü
Kadının hapsedildiğine inandırıldılar
Kitabı okuyunca da Osmanlı’nın gözlerindeki imajının değiştiğini belirttiler
Bu beni çok mutlu etti
”
Osmanlı Devleti’nde kadına olağanüstü hakların verildiğini anlatan Sancar
mahkeme kayıtlarını incelediğini belirtti
Sancar sözlerini şöyle sürdürdü; “
İngiltere’de yüz yıl öncesine kadar kadının dava açma ve mal sahibi olma hakkı yoktu
Ancak eşi üzerinde mahkemeye gidebilirdi
Kendi malı varsa bile evlendiği zaman bütün hakkı eşine geçiyordu
Osmanlı’da ise kadın dava açabilir
evlilik kontratı imzalayabilir
eşinin mirasından yararlanabilirdi
Kadın
eşine verdiği parayı bile geri isteyebilirdi
”
ADALETLİ DAĞILIM
Sancar
Osmanlı’da kadının hapsedildiğinin doğru olmadığının da altını çizdi
Dönemde kadınların çeşitli işlerde çalıştığını belirten ünlü yazar
her birinin de hakkının verildiğini kaydetti
Sancar
sarayda çalışan işçiden padişaha kadar herkesin maaş aldığını söyleyerek
“Ben en yüksek maaşı sultanın aldığını düşünüyordum
Araştırmalarım sonucunda Valide Sultan’ın maaşının oğlunun maaşından yüksek olduğunu gördüm
Hatta Valide Sultan’a
padişahın maaşının 3 katının verildiği öğrendim” dedi
GEÇMiŞE GÖNÜL VERDİ
Aslı Sancar
Aslı Sancar 1944”tte Amerika’da doğdu
Ohio State Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümü’nü bitirip
aynı bölümde master yaptı
2 yıl öğretim görevlisi olarak çalıştı
Eşiyle üniversite okurken tanıştı
1969′da Müslüman oldu
1976′da Türkiye’ye yerleşti
1980′de Osmanlı’da Kadın ve Aile Dergisi’nde yazılar yazdı
Türkiye’de Osmanlı Kadını’nın hayatını
hakkında karşılaştığı yorumların doğru olmadığını düşünerek araştırmaya başladı
Alıntı
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul