Konu
:
İstiklal Marşının Sekizinci Kıtasının Anlamı Nedir?
Yalnız Mesajı Göster
İstiklal Marşının Sekizinci Kıtasının Anlamı Nedir?
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İstiklal Marşının Sekizinci Kıtasının Anlamı Nedir?
İstiklal Marşının 8
Kıtasının Anlamı Nedir?
Ruhumun senden
ilahi
şudur ancak emeli:
Şair bu mısrada yine o kişiye seslenmektedir
Şair o kişiye kabrinden seslenmektedir
şiirde anlatılan olaylar sırasında hayatta değildir vefat etmiştir
şairin vefatının çok sonrasında gerçekleşen olaylar şiir boyunca anlatılmaktadır
Şiir boyunca ve bu mısrada dikkat edilirse görülecektir ki 2
tekil şâhısa seslenilmekte 1
tekil şahıs adına konuşulmaktadır
Bu da gösteriyor ki şiir tek bir kişi etrafında dönmekte
bende bu kanaati güçlendirmekte bana bu ipucunu vermektedir
Şair ‘ruhumun’ derken kabrinden seslenmektedir öyle olmasaydı ‘Ruhumun senden
ilahi
şudur ancak emeli:’ demez
‘Benim senden
ilahi
şudur ancak emeli:’ derdi
Neden ‘Benim’ ifadesi kullanmıyor da
‘Ruhumun’ ifadesini kullanıyor bu beni düşündürüyor
‘ruhumun’ kelimesi amaçlı olarak bu mısraya konulmuştur
Şiir
TBMM
tarafından milli marş olarak kabul edildiğinde şair halen hayattaydı hatta şairimiz 1936 yılında vefat etmiştir
Öyleyse hayatta olan birinin ‘Ruhumun’ diyerek seslenmesinin bir nedeni olmalıdır
Zaten tahlilin başında ve şiir boyunca bu nedeni belirtmiş
şiirde anlatılan olayların ve şiir boyunca konu edilen kişinin şiirin yazılışından çok sonra
on yıllar sonrasına ait bir durumu anlattığını ifade etmeye çalışmıştık
Şair bu mısrada o kişiye seslenmektedir
o kişiden bir isteği vardır
Bu istek mısrada ‘ilahi’ nitelemesiyle nitelenmekte isteğin
arzunun önemi
niteliği vurgulanmaktadır
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli
Bu mısrada kıtanın ilk mısrasında ki isteğin ne olduğu o kişiye açıklanmaktadır
Bu mısrada ‘mabet’ mezar
kabir anlamında kullanılmıştır
‘mabedimin göğsü’ ifadesiyle gerçek anlamıyla mezar taşı
şiirdeki anlamıyla vatanın ve milletin bağımsızlığı
bütünlüğü kastedilmiştir
Şimdiye kadar
şiir boyunca yapılan tahlilden bu sonuca gidebiliriz
Şair
kabrine namahrem eli değmemesini isteyerek aslında Türk yurduna namahrem elinin değmemesini istemekte dolaylı bir ifadeyle anlatımı güçlendirmektedir
Şiir boyunca belirtilen Türk vatanının işgal edilmesi
bağımsızlığın kaybedilmesi tehlikesi bu mısrada yine belirtilmektedir
Muhtemel işgal askerleri ve işgal yönetimi mısrada namahrem eller şeklinde anlatılmaktadır
Eğer Türk vatanı işgal edilirse namahrem eller şairin kabrine değmiş olur yani bağımsızlık kaybedilmiş olur ki şair bunun engellenmesini o kişiden istemektedir
Demek ki o kişinin ülkesinin bağımsızlığı ve Türk yurdunun işgale uğrama tehlikesinin bertaraf edilmesi için yapabileceği bir şeyler vardır
Şair o kişiden elinden geleni yapmasını istemekte o kişiden ülkesi hakkında beslediği olumsuz duygu ve düşüncelerinden vazgeçmesini istemektedir
Öyle anlaşılıyor ki bu kıtanın başından itibaren o kişi istiklal marşımızın şairin o kişiye yazmış olduğu anlamı gizli tutulmuş bir mektup olduğunu anlamış
bu kıtanın başından itibaren o kişi şiire kulak vermekte şairi dinlemektedir
Bu mektup ulusal bir marş olabilecek kadar güzel
kalitelidir
Şiirde yaşanılan olaylar ve şiirin gerçek anlamı şiirde anlatılan kişi tarafından önceden bilinseydi bu olaylar yaşanmazdı
Çünkü şiirin anlamı önceden o kişi tarafından bilinseydi yapay bir şekilde şiirde anlatılan olaylar o kişi tarafından planlanamazdı
Çünkü şiirde anlatılan olay ve durumlar o kişinin kontrolünde değildir
doğal seyir içinde olaylar olmuş
bitmiştir
şiirde yaşanılacak olan olaylardan o kişinin önceden bir haberi yoktur
Şiirde anlatılan kişi
kendisinin manevi bir şahsiyet olduğunu
bazı ipuçları ve bu marş sayesinde sonradan anlamış fark etmiştir
Zaten o kişi hakkında yaptığım araştırmalarım bu düşüncemi doğrular niteliktedir
Kendisi bile uzun bir süre kendisinin manevi bir şahsiyet olduğunu şiirde konu edilen kişi bilmeyecek sonra fark edecektir
Marşta anlatılan olayları şiirde konu edilen kişi yaşamıştır
bu şiir o kişinin yaşamından sıra dışı bir kesiti anlatmaktadır
Bu mısra
kıta ve şiir hakkında yapmış olduğum tahlil sadece bir yorumdur
şiiri bağlamaz
yorumuma katılmayabilirsiniz
Ama beni anlamaya çalışmanızı da isterim
Bu ezanlar- ki şahadetleri dinin temeli-
Şair bu mısrada ‘Bu ezanlar’ diyerek dinsel bir mesaj vermekte ibadete
namaza
İslam dininin sembolleşmiş geleneklerine vurgu yapılmaktadır
Bağımsızlık mücadelemiz öncesinde
Osmanlı devleti 1
cihan harbinde yenik düşmüş
ağır şartlar içeren Mondros ve Sevr anlaşmaları Osmanlı hükümeti tarafından kabul edilmiş
Misak-ı milli sınırları Avrupalı devletlerce işgale başlanmıştı
15 Mayıs 1919’da da İzmir yunanlılar tarafından işgale başlanmıştı
Bunun üzerine M
Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da samsuna çıkarak kurtuluş harbini başlatmış
Sevr ve Mondros anlaşmaları yırtıp atılmış
düşman anayurttan sökülüp atılmış
ülkemiz Hıristiyan ülkelerin işgalinden kurtulmuş bu sayede ezanlar ülkemizin her yanında okunabilmiş yani dinimiz özgürce yaşanabilmiştir
Eğer bağımsızlık kaybedilirse bu özgürlük ortadan kalkar ve ezanlar camilerden özgürce okunamaz dini özgürlüğümüzü kısmen de olsa böyle bir durumda yitiririz
Bu tehlike günümüzde de mevcuttur
şair bu tehlikeye dikkat çekmektedir
Yanı başımızdaki
2003’te ABD’nin Irak işgali bu duruma güzel bir örnektir
Mısra bu gerçeğe değinmiştir
Gerçektende günümüzde ve geçmişte
Müslümanlar dünyanın değişik yerlerinde zulme maruz kalmıştır
Batı Trakya Türkleri buna güzel bir örnektir
Mısrayı özetlersek: Din bağımsızlık sayesinde yaşanabilmektedir
Bağımsızlığımız
dinin temelidir
Ülkemiz için bu gerçek söz konusudur
Şair o kişiye bu gerçeği anlatmakta
hatırlatmaktadır
Mısranın derin manaları vardır
İstiklal Marşına yapılan bir eleştiri de marşta ‘ İslam’ kelimesinin geçmediğidir oysaki bu mısradaki ‘Din’ kelimesi
ifadesi ‘İslam’ kelimesinin anlamını fazlasıyla karşılamaktadır
Öyleyse ‘Din=İslam’ diyebiliriz
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
Bu mısrayı düzden okursak: ‘Benim ebedi yurdumun üstünde inlemeli
’ Şeklinde çevirebiliriz
Yani mısrada ‘benim’ kelimesiyle şaire ait olan yurt yani Türkiye ifade edilmiş
nitelenmiş
fakat şiire bir estetik kazandırmak için ‘benim’ kelimesinin yeri değiştirilmiş yüklemden önceye konulmuştur
Türk yurdu yani Türkiye ebedi yurt olarak sıfatlandırılmış Türkiye cumhuriyetinin ebediyete
kıyamete kadar yaşayacağı
bağımsız kalacağı şifreli bir şekilde mısrada belirtilmiştir
Fakat bu durum vatanın müdafaası
o kişinin gayreti şartına bağlanmıştır
Eğer o kişi elinden geleni yaparsa ve vatanına ihanet etmezse şairin isteği gerçekleşmiş olacaktır yani bağımsızlık korunacak
Türkiye cumhuriyeti ebediyen
kıyamete kadar bağımsız ve Müslüman olarak yaşayacaktır
Şair bu gerçeği mısrada müjdelemiştir
Eğer bu müjde doğruysa
şairimiz velilik derecesine yükselmiş manevi bir şahsiyettir ve bu verilen haber bir keramettir
çünkü şair gelecekten haber vermektedir
Aksi halde yani bağımsızlığın kaybedilmesi halinde şair yalanlanmış olur
Mısrada Türk yurdu
ebedi yurt olarak nitelenmiştir
Atatürk’ün konuyla ilgili veciz bir sözü de bildiğiniz gibi şöyledir:
‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır
’
Bu vecize
mısrada verilen haberi ve yaptığım tahlili destekler niteliktedir
Atatürk’ de aynı fikri beslemekte
Türkiye cumhuriyetinin sonsuza kadar yaşayacağından emindir
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul