Konu
:
Boğumlama Nedir?-Boğumlama Hakkında
Yalnız Mesajı Göster
Boğumlama Nedir?-Boğumlama Hakkında
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Boğumlama Nedir?-Boğumlama Hakkında
Boğumlama Nedir?-Boğumlama Hakkında
Boğumlama konuşma örgenlerinin akciğerden gelen soluğa biçim vermesidir
Bu
sesi anlaşılır kılar
Boğumlama konuşmanın temel ögesidir
İnsanların başlangıçta
boğumlamayıöğrenmeden önce
hayvanlar gibi sesler çıkardıklarıvarsayılır
Süreç içinde boğumlamayı öğrendikleri zaman konuşmaya başlamışlardır
Topluluk karşısında konuşan bir kişinin söylediği bütün sözcüklerin anlaşılması gerekir
Bunun için bağırmak gerekmez
seslerin doğru boğumlandırılmasıgerekir
Bazı insanlar konuşurken dudaklarını
dilerini
çenelerini iyice hareket ettirmezler
Böyle tembellikleri olan kişilerin söylediklerini dinleyicilerin bir çoğu anlamaz
Bu-
nun için de sözlerini birkaç kez tekrarlamak zorunda kalırlar
Bu nedenle seslerin nasıl doğru boğumlandırılacağıöğrenilmelidir; çünkü ses şiddeti yetersiz birçok kişi
sesleri iyi boğumlandırabildiği için sözlerini rahatlıkla karşısındakilere iletebilmektedir
Diyaframın
göğüs kaslarının
kaburgaların yardımıyla akciğerden gelen basınçlı
hava
sestellerindeki titreşimle sesyarığında
yani gırtlak içinde sesi oluşturur (ancak kimi seslerin oluşumunda sestelleri hareketsizdir)
Bu durumda titreşimin üretimi gırtlakta gerçekleşir denilebilir
Tınlama ise sesyarığından yukarıda yutak
ağız
ve burun boşluklarında sağlanır (Aksan
1995)
Bu örgenlerle birlikte daha önce belirtilen soluğun dışarı çıkarken çarptığı örgenler çeşitli kapanma
engelleme ve hareketlerle sesin değişik biçimlerde oluşmasını sağlar
İşte bu süreç boğumlama olarak adlandırılmaktadır
Herhangi bir sözcüğün söylenmesi için genel olarak o sözcüğü oluşturan sesbirimlerin her biri için belirli ve kimi
zaman
birbirinden çok değişik hareketlerin yapılması gerekir (Aksan
1995)
Türkiye Türkçesinde bulunan seslerin nasıl oluştuğunu hep birlikte inceleyelim
2
1
1
Türkiye Türkçesi Seslerinin Boğumlanması
1928 yılında kabul edilen
Yeni
Türk Alfabesi
Latin Alfabesinden alınan 29 Latin harfiyle düzenlenmiştir
Türk Abecesi her ses için ayrıbir harf ve her harf için yalnız bir ses esasıüzerine düzenlenmiştir
Oysa Türkçede 36 ses vardır
Ortak kullanılan
söylenen sesler temel olarak alındığı için abece 29 harften oluşturulmuştur
Türkçe
sesçil bir dil olduğu için de yazıda gösterilmeyen sesler kültür dilinde söylenmemektedir
Türkiye Türkçesinde kültür dili İstanbul ağzı olarak kabul edilmektedir
1911 yılında Selanik'te Ömer Seyfettin
Ziya Gökalp'in de içinde bulunduğu bir grup Genç Kalemler adlıbir dergi çıkartır
Bu dergiyle dilin sadeleştirilmesi gerektiği düşüncesini yaymaya çalışırlar
Dilin nasıl sadeleştirileceği ile ilgili yazılar yayımlarlar
Bu düşüncenin savunucularından olan Ziya Gökalp bunlara ek olarak Türkçülüğün Esaslarıadlıkitabında İstanbul Türkçesinin en güzel Türkçe olduğunu belirtir
İstanbul'un o dönemde başkent olması
aydınların
okur-yazar çoğunluğunun
yazılı basının orada bulunması gibi nedenler de İstanbul ağzının kültür dili olarak kabul edilmesini sağlamıştır
Yazıda gösterilmeyen
kültür dilinde kullanıl-
mayan yedi ses
Türkiye Türkçesinin yerel ağızlarında görülmektedir
Türkçedeki ünlü ve ünsüzler boğumlanma açısından zorlayıcı hiçbir nitelik taşımaz
Bunlar oldukça
kolay
ve rahat çıkışlı seslerdir
Abecede 8 ünlü vardır
Ünlüler ses yolunda engellenmeden çıkarlar
Ünlüler dilin
çenenin ve dudağın aldığıbiçimlere göre üç bölüme ayrılabilir
Bir ünlünün üç özelliği vardır
Dile görekalın - ince
dudağa göre düz - yuvarlak
çeneye göre geniş- dardır
Dilin ön ve arkada bulunmasına göre ünlüler kalın - incediye ikiye ayrılır
Buna önarka ünlüler de denebilir
Dil önde iken oluşan seslere ince (ön)
arkada iken oluşan seslere kalın (arka) ünlü denir
Kalın : a
ı
o
u
İnce : e
i
ö
ü
Dudağın aldığışekle göre ünlüleredüzveyayuvarlak ünlüadıverilir
Dudak birbirine paralel bir durumda iken oluşan seslere düz
yuvarlak veya öne doğru büzülerek oluşan seslere yuvarlak ünlüler denir
Düz
: a
e
ı
i
Yuvarlak : o
ö
u
ü
Çenenin aldığıbiçime göre ise ünlüleregenişveya dar ünlüadıverilir
Sesler oluşurken alt çene ile üst çene arasındaki uzaklık fazla ise geniş
daha az ise dar ünlüler oluşur
Geniş
: a
e
o
ö
Dar
: ı
i
u
ü
Ünsüzler ses yolunda çeşitli engellere uğrarlar
Ünsüzler bu engellere çarparak
onlarıaşarak biçimlenir
Bazen ses yolu kapanır; bazen de az ya da çok darlaşarak sesi sızdırır
Bu durumda ünsüzler şöyle bölümlenebilir: Çıkışyerlerine göre
sürekli söylenip söylenmediğine göre
ötümlü - ötümsüz olmalarına göre
Çıkışlarına göre
Dudak ünsüzleri:
İki dudağın birbirine değmesi sonucunda çıkar
: b
m
p
Alt dudağın üst dişlere değmesi sonucunda çıkar : f
v
Diş ünsüzleri:
Dilin diş veya dişetlerine değmesi sonucu çıkar
: d
l
n
r
s
t
z
Dilin damak ve dişetine değmesi sonucunda çıkar : c
ç
j
l
ş
Damak ünsüzleri:
Dilin kubbemsi bir biçim alarak damağa değmesi sonucunda çıkar : g
ğ
k
y
Gırtlak ünsüzü: h
Sürekli söylenip söylenmediğine göre
Sürekli ünsüzlerde ses yolu daralır; sesler ses yolundan sızarak çıkarlar
Süreksizlerde ise ses yolu büsbütün kapanır; sesler patlayarak çıkar
Bir ünsüzün sürekli mi
süreksiz mi olduğunu anlamak için ünsüzün başına bir ünlü getirilerek söylenmeye çalışılır
Eğer ses uzuyorsa sürekli
uzamıyor
kesiliyorsa süreksizdir
Örneğin "f" sesinin başına bir ünlü getirildiğinde "efffff" gibi
sesin uzayıp gittiği; "b" sesinde ise "eb" gibi sesin uzamadığı görülür
Sürekli ünsüzler : f
ğ
h
j
l
m
n
r
s
ş
v
y
z
Süreksiz ünsüzler : b
c
ç
d
g
k
p
t
Ötümlü (yumuşak)- ötümsüz (sert) olmalarına göre
Kimi ünsüzler oluşurken ses kirişlerini titretirler
Burada titremeden dolayı bir ses oluşur
Bu ses boğumlanma yerinde çıkan sesle birlikte işitilirse böyle oluşan ünsüzlere ötümlü ünsüzler denir
Ses kirişlerini titretmeden yalnız boğumlanma yerinde çıkan ses işitilirse böyle oluşan ünsüzlere de ötümsüz ünsüz denir
Ötümsüz (sert) ünsüzler
: ç
f
h
k
p
s
ş
t
Ötümlü (yumuşak) ünsüzler : b
c
d
g
ğ
j
l
m
n
r
v
y
z
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul