Konu
:
Öğretici Metinler Nelerdir?
Yalnız Mesajı Göster
Öğretici Metinler Nelerdir?
08-25-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Öğretici Metinler Nelerdir?
Öğretici Metinler Nelerdir? - Öğretici Metinlerin Özellikleri
Öğretici metinler
bilgi ve haber vermek
ikna etmek
kanıları değiştirmek
uyarmak
düşündürmek
yönlendirmek
tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlerdir
Öğretici metinler ele aldığı konuya göre çeşitli türlere ayrılır
Bu türlerin hepsinin konuyu ele alış biçimi ve üslubu farklılık gösterir
Öğretici metinler şu şekilde gruplandırılmaktadır:
Tarihî metinler: Tarih olaylarının ele alındığı
anlatıldığı metinlerdir
Felsefî metinler:Felsefî konuları ve felsefenin varlık
bilgi
değer gibi konularını ele alan metinlerdir
Bilimsel metinler: Bilimsel araştırmaları açık ve kesin bir dille
****llere dayanarak anlatan metinlerdir
Gazete çevresinde gelişen metin türleri:
Makale
deneme
sohbet
fıkra
eleştiri
röportaj gibi gazete çevresinde oluşan metinlerdir
Kişisel hayatı konu alan metin türleri:
Hatıra (anı)
gezi yazısı
biyografi
mektup
günlük gibi kişisel hayatla ilgili olan metinlerdir
Öğretici metinlerin incelenmesinde hangi özellikler göz önünde bulundurulur?
Öğretici metinlerin incelenmesinde aşağıdaki özellikler göz önünde bulundurulur:
a) Metin ve zihniyet: Her metin
yazıldığı dönemin sosyal
ekonomik
siyasî
yapısını
sanat anlayışını yansıtır
Dönemin bu özelliklerine zihniyet diyebiliriz
Metin
yukarıda sayılan unsurların hiç birine indirgenemez
çünkü metin bunların hepsinden yararlanılarak oluşturulan bir bütündür
Bir metinde
metnin yazıldığı dönemin özellikleri metne sindirilmiş bir şekilde yer alır
Bu özellikler metinle bütünleşir
Bir metni incelerken metinden dönemin zihniyetine ait ipuçları tespit edilir
Öğretici metinler; toplum
kültür ve sanat hayatıyla ilgili düşüncelerin dile getirildiği
okuyucunun bu konularda bilgilendirilmeye çalışıldığı metinlerdir
Bu nedenle bu metinler aynı zamanda yazıldığı dönemin bu konulara bakış açısını da yansıtan belgelerdir
Metinlerde ele alınan konular
kullanılan dilin özellikleri
seçilen sözcükler
tutum
ve davranışlar da dönemin zihniyetini yansıtan öğelerdir
B)Yapı (plan)
Metnin yapısı
kendi içinde anlam bütünlüğü olan birimlerin bir düzene bağlı olarak birleşmesi sonucu oluşur
Bu birimler paragraflardır
Ayrıca paragraflarda kendi içinde anlam birliğine sahip cümle kümelerinden oluşur
Bu kümeler yeri
zamanı
mekânı
kişiyi ve durumu ifade ederler
Paragraftaki birlik ve bütünlüğü sağlamak için giriş
gelişme ve sonuç bölümlerindeki cümlelerin dil ve fikir yönünden birbiriyle bağlantı kurmasını sağlayan bağlayıcı öğeler vardır
Köprü kelimeler diye de nitelendirebileceğimiz bu öğeler cümle başı edatları
zamirler
sözcük ve sözcük gruplarıdır
Cümle başı edatları: Cümleleri birbirine bağlayan
boşluklar arasında geçiş köprüleri kuran hatta
oysa
şöyle ki
meğer
nitekim
bunun gibi
bununla beraber… gibi cümle başı edatları yerli yerinde kullanılmalıdır
Zamirler:Bağlantıyı kuran zamirler
bir önceki cümlede geçen bir ad veya kavramın bir sonraki cümlede yerini tutarak cümleler arasında birliğin sağlanmasına katkıda bulunur
Sözcük ve sözcük gruplarının tekrarı: Bir önceki cümlede geçen sözcük ve sözcük grubu
bir sonraki cümlede tekrarlanarak cümleler arasında bağlantı kurar
Aşağıdaki örnekte
bağlayıcı öğeler
italik olarak gösterilmiştir:
“İnsanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur
Bir dost
bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır
Ama her şey
bir dosta söylenmez ki? Onun için
hele bir insan bir yazarsa
içinin gizli kıvrımlarını görmesini biliyorsa
masanın başına geçip kalemi eline almadan edemez
İşte günlük dediğimiz
yazarın kendi kendisi ile alçak sesle konuşmasından başka bir şey olmayan
o günü gününe tutulmuş hatıralar
bu iç dökme ihtiyacından doğmuştur
Böyle bir yazar
kendisi için günlüğünü tutar
Bu bakımdan
sessiz bir konuşma olan bu çeşit günlükleri bir edebiyat türü saymaya imkân yoktur
”
Suut Kemal Yetkin
Öğretici metinler giriş
gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan bir bütünlük gösterir
Bir eseri yapı bakımından incelerken
metnin yazılış amacı
amaca uygun anlatım biçimi
hedeflenen okuyucu kitlesi
yapıyı meydana getiren birimlerin bağlanışı ve sıralanışı gibi özellikler üzerinde durulur
İçerik ve yapı
birbirini bütünleyen öğeler olarak ana düşüncenin oluşumunu sağlar
Yukarıda Suut Kemal Yetkin’e ait olan paragrafta
metni oluşturan birimler bir ana düşünceyi ortaya koymak için bir araya gelmişlerdir
Metnin ana düşüncesi
son cümlede vurgulanmıştır: “Sessiz bir konuşma olan bu çeşit günlükleri bir edebiyat türü saymaya imkân yoktur
”
c
Ana Düşünce
Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek
öğretmektir
Ama ne öğretilmek isteniyor? Metinde ele alınan
bize verilmek istenen düşünce nedir? Yazı ne amaçla yazılmıştır? Yazıdan çıkaracağımız sonuç nedir? İşte bu soruların cevabı ana düşüncedir
Metnin tamamının iletmek istediği düşüncenin en kısa
yoğun ifadesine ana düşünce denir
Öğretici metinlerin incelenmesinde metnin ana düşüncesini tespit etmek gerekir
Eğer biz bu düşünceye ulaşamamışsak
metni yeterince anlamamışız demektir
Ana düşünceyle metnin kaleme alındığı dönem arasında ilişki kurulabilir
Zira metnin kaleme alındığı dönemin sosyal ve siyasî yapısı
tartışılan sanat anlayışları ana düşüncenin oluşmasında etkili olur
Öğretici metin türlerine göre ana düşüncenin oluşumu farklılık gösterir
Ana düşünce olarak;
felsefî metinlerde soyut bir kavram
bilimsel metinlerde teknik bir gelişme
tarihî metinlerde ve makalede siyasî bir düşünce
deneme
sohbet
gezi
anı gibi metinlerde sosyal yeni bir buluş ifade edilir
D
Dil ve Anlatım
Öğretici metinlerde dil bir nesneyi
bir kavramı
bir olayı anlatmak
açıklamak ve bildirmek ve okuyucuyu uyarmak
harekete geçirmek üzere kullanılır
Metnin dili; ifade edilmek istenen düşünceye
seçilen anlatım türüne ve hitap edilen okuyucuya
kullanılan iletişim aracına göre değişir
Hitabetin diliyle sohbet türünün
deneme türüyle makale türünün anlatımı aynı değildir
Aynı manzaraya farklı açılardan bakıldığında aynı şey görülmez
Bu farklılık bakış açısından kaynaklanır
Bir konuya farklı bakış açılarından yaklaşılabilir
Bilgi
inanç
düşünce farklılığı
kültürel çevre
psikolojik özellikler bakış açısını belirler
Bütün bunlaryazarın anlatımını etkiler
Aynı konu farklı yazarlar tarafından ifade edilebilir
Ancak sonuçta hiçbir yazarın anlatımının birbirine benzemediği görülür
İşte bu farklılık üsluptan kaynaklanmaktadır
Üsluba
yazarın anlatım tarzı diyebiliriz
Yazarın kurduğu cümleler
kelime seçimi
cümle yapısı
kelimelere kazandırdığı anlam
anlatımının açık
tutarlı
anlaşılır olup olmadığı o yazarın üslubunu ortaya koyar
Uslubu
Seyit Kemal Karaalioğlu bakın ne güzel tanımlıyor:
“Uslûp; sanatçının özel yapış yolu; yazarın duyuş
düşünüş ayrılığı; cümlelerin uzunluğu
kısalığı; kelimeleri seçişi
yazısının ahengindeki ayrılıklardır
Üslûp için; ifade tarzı
usul
yol da denilebilir
Üslûp
insanın özünden doğar
Edebî eserler
ancak üslûplarının kuvvetiyle ölümsüzlüğe erişirler
Sanat eserlerinde
kompozisyonlarda
insanın düşünüşlerine
duygularına
hayâllerine
heyecanlarına verdiği biçim üslûp’tur
Güzel yazı yazmanın en önemli niteliği üslûpta kendini gösterir
yazı yazmak sanatı; kusursuz yazmak hüneri
istenilen üslûp
eksersizle elde edilebilir
Tıpkı yüzmenin yüzerek öğrenildiği gibi
”
Metinlerin türleri ile kullanılan kelimeler arasında sıkı bir ilişki vardır
Bilimsel metinlerde çok sık bir şekilde terimlere yer verilir
Makale türündeki metinlerde doğal dil kullanılır
Dil
değişik yorumlara kapalıdır
Sözcükler genellikle ilk anlamlarında kullanılır
Felsefî metinlerde dil kavram boyutuyla
sözcükler günlük hayattaki anlamlarından soyutlanmış bir görev yüklenerek karşımıza çıkar
Deneme
sohbet
anı gibi türlerde dil
öznel bir şekilde kullanılır
Sözcüklere yeni anlamlar yüklenir
Hitap edilen kitle de öğretici metinlerin dilinin oluşumunda etkili olur
Antik dönemde düzey bakımından üslup yüksek
orta ve alçak üslup olmak üzere üç gruba ayrılmıştır:
Örnek:
Yüksek üslup düzeyi son uykusuna dalmak
Orta üslup düzeyi ölmek
Alçak üslup düzeyi *****mek
e) Metin ve Gelenek:
Öğretici metinler incelenirken metnin hangi geleneğe bağlı kalınarak yazıldığı
sanatçının gelenekle ilişkisi tespit edilir
Felsefe
bilim
gazete çevresinde gelişen ve kişisel hayatı konu alan metinler
yapı
tema
dil ve anlatım gibi konularda tarihî akış içinde kendi geleneklerini oluşturur
Ancak her dönem
bunlara yeni öğeler ve değerler katarak zenginleştirir
Her metin yapı
tema
dil ve anlatım bakımlarından aynı türde daha önce yazılmış metinlerden yararlanılarak oluşturulur
Türk edebiyatında nesir türü
Tanzimat Dönemi edebiyatından sonra gelişmeye başlar
Daha öncesinde Türk edebiyatında Batılı anlamda bir nesir geleneği yoktur
Makale
deneme
gazete… türündeki yazılar
Batı edebiyatı örnek alınarak kaleme alınmış ve günümüze kadar kendi geleneğini oluşturarak sürmüştür
F ) Öğretici Metinlerde Anlam
Öğretici metinlerde söz ve söz öbekleri (grupları) daha çok ilk anlamlarıyla kullanılır
Bundan dolayı öğretici metinlerde anlam okuyucuya
mekâna ve zamana göre değişmez
Yani okuyucu
zaman ve mekân faktörleri öğretici metinlerin anlamını etkilemez
Bu bakımdan öğretici metinler edebî metinlerden farklılık gösterir
İyi bir edebî metin birden çok anlama ve yorumlamaya açık olan metindir
İyi bir öğretici metin ise yazarın anlatmak istediği anlamı yorumlamaya meydan vermeden ileten metindir
Öğretici metinlerin amacı
bilgi vermek
aydınlatmak
açıklamaktır
Örnek 1
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için
sevmekten korkuyor
Sevilmekten korkuyor
kendisini sevilmeye lâyık görmediği için
Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için
Konuşmaktan korkuyor
eleştirilmekten korktuğu için
Duygularını ifade etmekten korkuyor
reddedilmekten korktuğu için
Yaşlanmaktan korkuyor
gençliğin kıymetini bilmediği için
Unutulmaktan korkuyor
dünyaya iyi bir şey vermediği için
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için
W
SHAKESPEARE
Yukarıdaki metinde insanların korkma nedenleri açıklanmıştır
Dolayısıyla bu metinin yazılış amacı açıklamaktır
Metinde kelimeler ilk anlamlarıyla kullanıldığı için her okuyucu bu metinden aynı anlamı çıkarmaktadır
Örnek 2
Tabiat ile hayat
insanoğlunun şekil vererek güzel ve faydalı eserler vücuda getirebileceği muazzam bir malzeme deposudur
Resim mi yapmak istiyorsunuz? Dünyada renkten ve boyadan çok ne var? Hakiki bir ressam konu bakımından da bir sıkıntı çekmez
Bütün tabiat ve hayat işlenecek konu ile doludur
Mühim olan
herhangi bir konu etrafında bir renk kompozisyonu vücuda getirmektir
Mehmet KAPLAN
Mehmet Kaplan’a ait olan ikinci metin okuyucuyu aydınlatmak amacıyla yazılmıştır
Örnek3
Yalınlık:
Yalınlık; sa****k
gösterişsizlik
bir düşünceyi herkesin anlayabileceği bir açıklıkla anlatma; süssüz ve kısa
anlamı kuvvetli ve kesin sözdür
Hiçbir özentiye yer vermeyen cümle; gereksiz süslerden
eskimiş
anlamı iyi bilinmeyen kelimeleri kullanmaktan çekinme yalınlık için gereklidir
Yukarıdaki metin
yalınlık hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır
Yine bu metinde kelimeler öz anlamlarında kullanıldığı için her okuyucu metinden aynı anlamı çıkaracaktır
g
Metin ve Yazar
Edebî metinlerde metnin yazarıyla metin arasında sıkı bir ilişki olduğunu belirtmiştik
Bu ilişki öğretici metinlerin bir kısmı için de geçerlidir
Deneme
sohbet
fıkra
anı
gezi gibi metinlerde yazarın hayatında yer etmiş olaylar
beklentiler
özlemlerin izleri de yansır
Fakat ansiklopedi
makale
tarih gibi bilimsel metinlerde yazarın kişiliği metne yansımaz
Çünkü bu metinler nesnel bir anlatımla kaleme alınır
h)Yorum
Okuyucu
öğretici metni inceledikten sonra metnin yapısı
düşüncesi
anlatımı
yazılış amacıyla sezdirdiği anlamı
metnin anlamının zaman içinde değişip değişmediğini
metnin okuyucuda uyandırdığı duyguları yorumlar
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul