Yalnız Mesajı Göster

..Eğitim Dair ...

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

..Eğitim Dair ...




Muallimin Yeri
İnsanın, doğumundan ölümüne kadarki bütün hayatının her anında izleri bulunan, muallimdir Muallimin değer verildiği, hürmet duyulduğu milletler yükselmiş, hor görüldüğü milletler mahvolup gitmişlerdir

Yokluk âleminden varlığa çıkarılan insan, nihayetsiz ihtiyaçlar, sınırsız istek ve arzularla doludur Namütenahi keyfiyetler, vücudunda mündemiçtir Bir o kadar da zayıf, aciz ve iktidarsızdır Bir mikroba mağlup olan insanın matlubuna ulaşması, hayatı öğrenmesi, muallimsiz olamaz, mümkün de değildir Dünyaya gözlerini açan çocuk, rüzgârın önündeki yaprağa benzer Uçacağı istikamette en büyük tesir de muallime düşer İyi ve kötü kabiliyetleri yapısında taşıyan çocuk, hangileri beslenirse o istikamette gelişir Bazısına ab-ı hayat dökülürken, bazılarına kibrit suyu dökülüp durdurulmazsa; gelişme istidadında olan filizler dikenlerle boğulmaya mahkûm bırakılmış olur İnsan da hilkatinin gayesine uygun hareket edemez Hele muallim, insandaki şer çekirdeklerin yeşermesine yardımcı olur, o istikamette gayret gösterirse insanın karakteri mahvolur, fıtratı tefessüh eder Belki de başka bir (canlı) varlık şekline dönüşür

İşte nasıl insanların şahsi hayatlarında muallimin tesiri büyükse, devletlerin kurulmasında ve yıkılmasında da tesiri azimdir

Medeniyetler muallimle kuruldu Yunan’dan Osmanlıya; Çin’den, Selçuklu’ya kadar medeniyet kuran her kavmin tarih sahifeleri muallimin imzasını taşır

İlk insan, ilk peygamber, dolayısıyla ilk muallimdi Evet, muallimsiz mektep olamayacağı gibi, muallimsiz insanlık da olamazdı Yaratılışın neden ve niçinlerine cevap verebilecek, geliş ve gidiş sırlarını çözecek insan, en büyük muallimler olan peygambere muhatap oldu Halin vaziyet alışlarını ondan öğrendi Aldı, talip olanlara verdi Hazmederek, sindirerek

Büyük devlet adamları, büyük muallimlerin dizleri önünde büyümüştür Zamanın devletini idare eden devlet büyüğü muallimlerdi Muallim değilse, muallimin talebesiydi Ve hocasını kendinden büyük tanımış, ona hürmet etmiş, saygıda kusur etmemiştir

Anadolu’ya yerleşen Oğuzlar, Nizam-ül Mülk gibi muallimler sayesinde ümranlar kurdular, sahibi oldular Nizam-ül Mülk, açtığı medreseleriyle askere çoğalmanın ve büyümenin ruh ve manasını anlatacak muallimler yetiştirdi Osmanlı, Avrupa’yı ordusunun kılıcından önce, muallimlerinin kafa ve kalemleriyle fethettiler Askere muallimlik ruhu aşıladılar Dünyaya söz geçiren hükümdarlar, ellerinde kılıcı, gözlerindeki yaşla beraber taşıdılar Cesaret ve şecaat, rahmet ve merhametle beraber oldu

Bayezid’i Yıldırım, Mehmed’i Fatih, Selim’i Sultan yapan ruh, muallimleriyle onlara verildi

Âlimin atının ayağından sıçrayan çamuru mukaddes tanıyan şuur, o âlim sayesinde kazanıldı Tarihimiz muallimle altınlaşmış, muallimsiz kaldığında bakırlaşmıştır Muallim ne zaman yerinden indirildi, mesuliyeti unutturuldu devlet adamlarının bendesi olma durumuna düştü, o zaman millet olarak biz de düştük 18 asra kadar hükümdara hâkim olan, bu asırda istiklalini kaybedince, tahakküme boyun eğince, yanlışta olsa devlet siyasetinin kulu-kölesi olunca, çöküşümüz de çatır çatır başlamış oldu Gördüğümüz, işte o enkaz Bu enkazdan kurtuluşumuz, İbn-i Kemallerin, Zembillilerin, Ebu-us-Suudların işe tekrar vaziyet etmesiyle alacaktır Onları intizar ediyoruz

Şu zamanda birbirine düşman, hisleri dumura uğramış, merhametsiz bir cem’iyyet halinde isek, bunda en büyük pay muallime düşer Evet, muallime değer vermedikçe, değerli bir millet olamayız Daha öte mevcut değerlerimizi de kaybederiz Millete hizmet edecek bütün meslek erbabının yetiştiricisi muallim, muallim makamında olursa, hepsi olur Olmazsa, olmaz Rüşvetçi memurun, hırsız mühendisin, kasap doktorun eline düşmek istemiyorsak, muallime saygı duyalım ve gerçek mevkiine oturtalım

Muallim, ilmiyle amel eden olmalıdır, dedik Evet, öyle olmalıdır 0 bir aktör gibi hayatı yaşasın, doğru hayatı, dürüst olan yaşayışı göstersin, bizler de uymaya gayret edelim Balarısının yaptığını yemeyip bize bırakmasını şuurlandırıp, bir ideal çerçevelersek, orada muallimi buluruz

O, lafların ötesinde, teorilerin verasında, hipotezci ve kalıpçı anlayışlardan beri, çilesi çekilmiş, ızdırabı sindirilmiş, canlı, semereli hayatın sahibi olarak arz-ı endam edip, bütün insanlığa numune-i misal olsun

İnsanın yükselmesi için yanındakinin alçalması şartı yoktur Öylesi, gerçekten varlığı olmayan kâfi büyüklüktür İnsan kendi benliğiyle, sahip olduğu varlığıyla gerçek doğruya yaklaşması mümkündür ve matlub olan da böylesidir Kaybedilen değerlerin, yitirilen ölçülerin tekrar kazanılması, hakiki terakkimizin teminatıdır Bundan sonra en büyük vazife gelen neslin muallimlerine düşmektedir ve onlardan beklenmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla