Prof. Dr. Sinsi
|
Müslümanlarin Olmasi Gereken Halleri- M.S.E
Müslümanların Kültür, Ahlak, Güzellik Bakımından Üstün Olması
Bir açılışa gittim Bakanlarımızdan biri de geldi Yüz elli kişi kadar davetli gelmişti Bunların çoğu seçkin kişilerdi Başörtülü genç kızlar ve hanımlar da görülüyordu Kıyafetlere baktım, ne açıkları, ne kapalıları beğendim Bendeniz dindar bir Müslüman olarak tesettürlü hanımların, açık hanımlardan daha zarif, daha estetik, daha değerli bir kıyafete bürünmelerini arzu ederim
Osmanlı atalarımız kılık kıyafet konusunda bizden daha medenî, ileri, yüksek imişler Bundan 60 yıl öncede şehirlilerimizin kıyafetleri çok düzgündü 1945 ile 1952 yılları arasında Beyoğlu’nda Galatasaray lisesinde okudum O zamanlar İstiklal caddesinde saçları taranmış, gömleklerinin yakaları kolalı, kravatları düzgün bağlanmış, pantolonları ütülü, ayakkabıları boyalı ve cilalı beyler, rabıtalı giyimli şık hanımlar görülürdü Şimdi Beyoğlu insan kaynıyor Taksim’den Tünel’e kadar “Cadde-i Kebir” onbinlerce adam ve kadın dolu Bazen oraya gittiğim vakit düzgün kıyafetli bir adam, bir genç arıyorum ve binlerce kişi içinde bir tane rabıtalısını bulamıyorum
Lisanımız gibi kıyafetimiz, mimarimiz, görgümüz de bozuldu
Otomobillendik, telefonlandık, lüks ve konfora kavuştuk ama medenî seviyemiz o nisbette yükselmedi
Ahlak ve karakter konusunda da durumumuz parlak değil
Para kazandık, zengin olduk, refah seviyemiz arttı Lakin aynı derecede medeni, görgülü, şehirli olamadık
Geçinmek için elbette bir miktar para ve gelir gereklidir ama insanı insan yapan şey para değildir Parayı ana değer olarak kabul eden kişi insanlıktan çıkmış olur
Doğru ve sağlıklı bir medeniyette en geniş manâsıyla yiğitlik/fütüvvet vardır Gönül yiğitliği  Fütüvvetin olmadığı yerde insan insanın kurdudur
Serveti var, iyi bir geliri var, mutlu olmak için her şeyi var, lakin adam kazanç hırsı içinde haram yiyor, çalıyor, dolandırıyor, saçı bitmedik yetimlerin hakkını yiyor Böyle bir adam vatandaş değildir, insan değildir, hele hiç Müslüman değildir O bir canavardır
Adam büyük zengin olmuş ama giyinmesini bilmiyor  Yemesini bilmiyor  Yaşamasını bilmiyor  Parası çok ama merhameti yok  50 milyon dolarlık malı ve işi var, gözü hâlâ haramda Böyle adamlar bir ülke ve toplum için felâkettir, baş belâsıdır
Zengin bir toplum, zenginliği kadar ahlaka, fazilete, hikmete sahip değilse rezilliğe mahkumdur
Müslümanım diyor, dindarlık taslıyor ama hanımefendi Müslüman kadın kıyafetine bir türlü bürünemiyor Parası çok, gidiyor, en yüksek fiyatlara kılık kıyafet, başörtüsü alıyor Bunları üstüne başına geçiriyor ve bayan Rüküş ve Gökkuşağı olarak arz-ı endam ediyor Ne anladım ben bu zenginlikten! 
Öylesine cahil ve gururlular ki, danışmayı, ehil olanlara sormayı bile akıl edemiyorlar
Bundan yirmi yıl kadar önce bir üniversite öğrencisiyle tanışmıştım Emsaline göre çok kibardı, çok efendiydi, çok terbiyeliydi, çok nazikti Merak ettim, ondaki bu üstünlüğü araştırdım İsmini vermeyeceğim bir tarikata mensupmuş  
Bütün tarikat mensupları onun gibi değil  Keşke olsalar  
Gerçek tarikat olgun, terbiyeli, görgülü insan yetiştirme ocağıdır
Tarikatlar seksen küsur yıldan beri kapalı Tarikat olmadan İslamî hayatı yaşamak ne kadar zor
Bin zahmet ve sıkıntı ile tasavvuf ve tarikat hizmetleri verenlere minnet ve şükranlarımı arz ediyorum
Kimseyi isim vererek itham etmek suçlamak istemem ama tasavvufun, tarikatın sahicisi ve sahtesi vardır Dervişleri ve muhibleri edepli, terbiyeli, gönül yiğidi, görgülü, büyüklere saygılı, küçüklere şefkatli ise ne ala Değilse o tasavvuf kuru laftan, gösterişten ibarettir
Müslümanım demekle iş bitmiyor Asıl mesele gerçek, vasıflı ve olgun Müslüman olmak  
Mehmet Sevket Eygi
23 6 07 Milli Gazete
|