08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Askların Yetım Rengı
Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım;
Sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın…
I
Kapattım ucu kıvrılı yerinden bir defteri
Bir defter adınla hükümlü şimdi 
Sen kendinin pası, kilidi
Gençliğin kendine savurur seni,
Esmersin, cehennemin dibinde doğmuşsun,
baban iki karılı; evlerde, erkenlerde bekler seni
Sen feodalizmin kara dilberi,
gündüzlerin gölgesindeydi sevgi
Gölgesinden gündüzlerin iklimler geçti…
Sesin şimdi kanayan bir gül gibi:
Kangren 
II
Sen orda
kendi manastırının huysuz müridi
Sen orda
bir korkuda,
bir şarkıda,
ölüm susan uğultuda…
Sen orda
düşlerine leş kargası tüneyen!
Elleri ayazlarda
sen orda,
esmerliğine rehin feodal şatolarda
Uyurken sen hasretin avlusunda,
gündüzlerin gölgesinde oturuyordum
Sonra boşuna çizdim karanlığa resmini
Boşuna  Ezberleyip hasreti…
Oysa nasıl istersen öyle gebertebilirdin beni
Nasıl istersen!
Artık sulara k(atalım) aşkların yetim rengini 
Yılmaz Odabaşı
|
|
|