08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fasih Ahmed Dede
Fasih Ahmed Dede On yedinci asır divan şairlerinden İstanbulda doğdu Doğum tarihi belli değildir Dukakinzade ismiyle Ünlü oldu Hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur Köprülüzade Fazıl Ahmed Paşanın hazine katipliğini yaptı Mevlevi tarikatına girerek Galata Dergahı Şeyhi Gavsi Efendiye bağlandı 1699 senesinde vefat etti Mezarı Galata Mevlevihanesindedir Nihadi Muhammed Efendi:
Cilve-gah ola Fasihe gülşen-i Darun-Naim
mısraıyle vefatına tarih düşürmüştür Ayrıca Şahin Girayın:
Göçdi beka mülküne Derviş-i Fasih-i Mevlevi
tarihi yazılı mezar taşı da, diğer taşın yanına dikilmiştir Bu yüzden Ahmed Dedenin iki mezar taşı vardır
Ahmed Dede, aynı zamanda devrinin tanınmış hattatlarından olup, talik yazı türünde ustaydı Minyatür yapmakta da oldukça başarılıydı Duygu bakımından ince, üslup yönünden ise tutarlı olan şiirlerinde hattatlığının ve minyatür ustalığının büyük tesirleri görülür
Ahmed Dedenin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır:
1) Divan: Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere üç dilde yazılmıştır Topkapı Sarayı Kütüphanesi Yazmalar Kısmı, numara 141de kayıtlıdır 2) Münazara-i Gül ü Mül, 3) Münazara-i Şeb u Ruz, 4) Hüsrev ü Şirin, 5) Mahmud u Ayaz, 6) Behişt-abad, 7) Tümbeküname, 8) Fasih Dede Mecmuası
Divanından bir örnek:
Gazel
Gülşenün sensüz gülü suzende ahkerdür bana
Lalenün her berki hun-alud hançerdür bana
Rişte-i dil oldı çün biguste-ı dest-i sitem
Dideden rizan olanlar dürr ü gevherdür bana
Lale-zar-ı ışk eden sahn-ı feza-yı sinemi
Gülistan-ara-yı behçet bir gül-i terdür bana
Açıklaması: Gül bahçesinin gülü, sensiz olunca bana ateş parçası gelir; lalenin her yaprağı kanlı bir hançer gibi görünür Gönül ipliği, sitem elinin avucunda hep bükülüp durduğu için, bu ipliğe takılmak üzere gözlerden akıp giden inci ve mercandır Sinemi bir lale bahçesi haline getirip onu güllerle süsleyen, bu yeni yetişmiş güzel bir güldür
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
|
|
|