Yalnız Mesajı Göster

Farkındalığın Farkındalığı - Oğuzhan Korkmaz (2007-2012)

Eski 08-21-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farkındalığın Farkındalığı - Oğuzhan Korkmaz (2007-2012)




b)Düşünceleri İzlemek

“ Düşüncelerin ne ise hayatın da odur Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir” (Shakespeare)

Düşüncenin kaynağı nedir?

Düşünceler tıpkı bir filmdeki görüntüler gibi canlanabilmek isterler Bu sebeple de bilince ihtiyaç duyarlar Bilinç zihnin sahnesidir Yani düşünebilmenin şartı “bilinçli olmak”tır

Bir düşünceyi ele alalım ve onu izleyelim Örneğin aklımızdan “Çok sıkıldım” düşüncesi geçiyor Eğer bu düşüncenin geldiği esnada tetikte beklersek bu düşüncenin hiçbir etki yaratmadan bizden yansıyıp gitmesini sağlarsak o zaman saf bilince ulaşmış oluruz

Bazı düşünceler bize zarar verirken bazıları da bizi besler Eğer ağzımızdan çıkan zararlı ve faydalı düşünceleri iyi analiz edersek işte o zaman “Düşüncelerimizin Hâkimi” olma yolunda bir adım atmış oluruz

Size sorulmadan içinizdeki virüs tarafından oluşturulan düşünceleri izlemelisiniz

Düşünceleri izlemenin iki yöntemi vardır;

- Düşünceler geldiğinde tetikte olmak ve beklemek
- Düşünceleri gelsinler diye çağırmak

Hepiniz durup dururken aklınıza bir şeylerin geldiğine şahit olmuşsunuzdur Özellikle yalnız kaldığınızda birden zihin düşünce üretmeye başlar Bu düşünceler geçmişteki anılar, günün özeti ve yorumu, birileri hakkında yorumlar, geleceğe dair hayaller gibi şeyler olabilir
Bunların hiçbirini düşünmeyi istemiyorsunuz Ama bir de bakmışsınız ki düşünüyorsunuz İşte izlemeniz ve tetikte olmanız gereken düşünceler bunlardır

Düşünce Nasıl Oluşur?

Etrafınıza bakın ve gördüğünüz ilk nesneyi inceleyin Şu an önünüzde kahve fincanının durduğunu varsayalım Kahveyi içerken bir süre sonra virüs, kahve ile ilgili bir anıyı aklınıza getirecektir Kahve içtiğiniz eski bir sevgilinizi hatırlattı bile size Daha sonra onunla kahve içtiğiniz günü anımsadınız Artık kahve fincanı görevini tamamladı ve o güne geçti film karesi Ardından o gün yaşadığınız anılar gözünüzün önüne geldi Sonrasında birden üzgün bir hale geliverdiniz Bu durum dakikalarca böyle devam etti ve birde bakmışsınız ki kendinizi kaybedip gözünüzü içki sofrasında açmışsınız

Meyhanelerdeki insanlarla sohbet ettiğinizde hepsinin bu şekilde sofraya oturduğundan emin olabilirsiniz Hatta şarkısı bile vardır değilmi? Gelin o şarkıyı analiz edelim


Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor

Hatıralar sarmış dört bir yanımı
Baktığım her yerde izin duruyor
Ben seni düşünmek istemesem de
Bana her şey seni hatırlatıyor

İzlemediği için virüs ona her seferinde eski sevgilisini hatırlatıyor Hatıralar sarıyor önce etrafını Hatıraları izlemeyince virüs etkisini artırıyor ve etrafındaki her şeye bulaşıyor Bakın burada itiraf bile ediyor şair durumu “ben seni düşünmek istemesem de” Bu nasıl bir durum ki istemediğiniz bir şeyi yaptırıyor virüs size

Siz hiçbir zaman bir bilgisayarın durup dururken aklına hatıraları-nın geldiğini göremezsiniz Ancak komut verilirse işlem yapacak-tır Peki bizim hafızamızdaki bilgiler için neden aynı durum geçerli değil?

Bilgisayar ne zaman kendi kendine içindeki bilgileri açar? Ancak virüs girdiği zaman kontrolsüz bir şekilde davranır İşte aynı du-rum bizim içinde geçerli Hatırlama virüsü sarmış dört bir yanımızı


Nasıl izleriz?

Sessizce, dik bir şekilde oturun ya da uzanın Gözlerinizi kapatın ve nefesinize odaklanın Burnunuzdan mavi hava giriyor bir ışık huzmesi gibi bedeninize doluyor sonra çıkıyor Bunu bir dakika kadar yaptığınızda virüs hemen devreye girecektir Birden saçma sapan bir düşünce gelecektir etrafınıza O düşünce inanamayacağınız kadar alakasız bir düşünce olacaktır Nefesinizi izlemeye devam edin O düşünceyi size yolladığında görecektir ki siz acı çekmediniz tepkisiz kaldınız, hemen bir sonrakini yollayacaktır Bir anda düşünce değişecektir Bir sonraki gelecek ve böyle devam edecektir

Düşünceler geldiğinde gülümsemeye ve bu oyunu fark ettiğinizi hissetmeye başlayın Neden şimdi bu alakasız düşünce geliyor, deyip gülümsemek aklınıza gelen o düşünceye gülümseme komutunu yüklemenize sebep olacak ve o düşünce tekrar gönderilirse, aklınıza daha önceden geldiğinde güldüğünüz için tekrar güleceksiniz Böylece bilinçaltınıza yavaş yavaş hükmetmeye başlayacaksınız

O anda aklınızdan geçenleri sildiniz Bir daha aklınıza siz istemediğiniz sürece gelmeyecek Gelse de izlemeniz ve yakalamanız otomatikleşmiş olacaktır Çünkü artık kontrol sizde Oradaki çukura daha önce düştünüz Orada çukur olduğunu biliyorsunuz Herhalde aynı çukura ikinci kez düşmeyeceksiniz

İzliyorum ama düşünceler gelmiyor mu diyorsunuz? İşte zaten amacımız düşüncelerin siz istemeden gelmemesiydi Ama biz istediğimizde gelmesi Kontrol bizde ise bedenimizde ve zihnimizde bizden habersiz hiçbir aktivite gerçekleşemez Burada siz tetikte olduğunuz için virüs bunu fark eder ve tuzağa düşmek istemez Siz onu fark edemeyin diye düşünceleri göndermez

Bir süre bir şey yokmuş gibi davranıp normal faaliyetlerinize devam ederken tetikte olmaya geçin ve düşünceler geldiğinde ilk başta yakalayamasanız da gelmeye başladıktan birkaç dakika sonra onu fark edin ve bir tuzağın içine çekildiğinizi anlayın Sonra gülümseyin ve “Farkındayım” deyin

Düşünceler biz istiyoruz ve aklımıza gelmiyor ise düşüncelerimize emredeceğiz Örneğin “Eski sevgilimle yaşadığım sorunları kasıtlı olarak düşünmek istiyorum Şimdi aklıma gelsin Geldiğinde de o düşünceleri tarafsız ve yorumsuz olarak izliyorum Evet, beni nasıl üzmeye çalıştığını görüyorum Bunları düşünmeyi ben istedim Bunlar geçmişte olan olaylar ve bunların yaşanması benim için çok iyi Bunları yaşamasaydım daha iyi bir ilişkinin kontrolünü öğrenemeyecektim Şimdi bu yaşanmışlıkların bana ait faydalı anılar olduğunu biliyorum ve bunları aklıma her getirdiğinde virüse gülüyorum İyi ki getiriyorsun aklıma Devam et Bunlar aklıma geldikçe daha da güçleniyorum Çünkü bu yaşanmışlıklarım bana destek oldu ve çok şey öğretti O esnada üzüldüm belki ama bugün görüyorum ki bu acılar ve üzüntüler beni olgunlaştırdı ve artık başarılı bir ilişki kurabilecek seviyeye getirdi

Geçmişi düşünmeyi sadece siz istediğinizde başaracaksınız Sili-nen düşünceler değil, onların size hissettirdiği duygular olacaktır Mesela o anda eski sevgilinizle ayrılmanız geliyorsa aklınıza ilk etapta virüs sizi haklı çıkarmaya çalışan şeyler gösterir Bakar, siz tepki vermiyorsunuz onunla yaşadığınız güzel günleri gösterir ki canınız yansın gözleriniz dolsun Hala tepki vermezseniz konuyu değiştirir

Bir boks maçı düşünün Bir taraf diğerine sürekli vuruyor Rakibi ise heykel gibi duruyor Vuran taraf ne yapar? Vurmayı keser ve durur “Hey kardeşim vursana bana” der Baktı hala vurmuyor sinirlenir, saçma sapan hareketler yapar ve maç biter İşte size virüs her vurduğunda tepkisizce durmalısınız Unutmayın siz boks maçına çıkmak istemiyorsunuz ama bir bakmışsınız ki ringdesiniz Bu oyuna kanmayın

Eve geldiniz Dışarıda bir sürü şey oldu moraliniz bozuk diyelim Ya da yorgunsunuz, sinirlisiniz Evdeki birisi o esnada size boks maçında gibi yumruk atmaya başladı

- Nerdesin sen?
- Neden geç kaldın?
- Yemek yok evde
- Sen yokken böyle böyle oldu
- Aradım seni neden açmadın?

Bakın sonra ne olacak?

Siz tepki vereceksiniz ve ateşe odun atmış olacaksınız Sonra on-larda tepkinize karşılık verecek ve boks maçı başlayacak Bu kişi eşiniz olabilir, çocuğunuz olabilir, anneniz veya babanız olabilir, arkadaşınız olabilir Kim olduğu fark eder mi? Nasıl da ringe çıktınız bir anda? Siz mi istediniz?

Hemen gülümseyin ve tepkisizlik moduna geçin Farkında bir boksör gibi durun Tepkisizce Bekleyin ateşin sönmesini O es-nada ağzınızda bir bant varmışçasına susun

“Onlar bilmiyorlar Bilseler yaparlar mıydı?” Onlar farkındalığı bilmiyorlar Bu onların suçu değil Sizin de değil Ama siz artık biliyorsunuz Boş verin karşınızdan anlayış beklemeyin İlk adımı her zaman siz atın Unutmayın enerji ilk adımı atana verilir Hep siz, susan taraf olun karşınızdakiler haklı olsun Maçı tepkisiz kalabilen kazanır

Siz farkında olun yeter Onlar bilmiyorlar Hata yaptıklarının farkında değiller Bu bir esaret, onlar virüsün esiri olmuşlar Onları bu esaretten kurtarmaya çalışmayın, bulundukları durumdan dolayı küçümsemeyin ve sakın akıl vermeye kalkmayın Bunun bireysel bir ibadet gibi olduğunu unutmayın

Düşünceler bize ya geçmişten anılar olarak ya da geleceğe dair hayaller olarak gelirler Bunun dışındaki düşünceler ya yargıdır ya da yorumdur Anda kalınca düşünmenin imkânsız olduğunu artık biliyorsunuz

Öyleyse bizim izlememiz gereken şeyler;

- Geçmişe ait anılar
- Geleceğe ait hayaller
- Yorumlar
- Yargılar (önyargılar)

Düşünceleri izlemede dört büyük tuzak vardır Eğer bu olguları gerçekten izleyebilirseniz çok kısa bir sürede bu tekâmül tamamlanmış olur Bu olgulara iyi yoğunlaşmak gerekir

Unutmayın, sorun düşünmek değildir Düşünmek hastalık da değildir Düşünmenin hastalık olduğuna dair inançlar görecelidir Çünkü hastalık ifadesi düşünme eylemine olumsuz bir anlam yüklüyor Hastalanmak iyi veya kötü olmadığı gibi düşünmek de değildir Sorun “aklına gelmesi” eylemidir Düşünmek sorun olamaz çünkü düşünmek insan olmanın üstün özelliğidir Biz bir projeye odaklanırız ve düşünürüz Bunda bir sorun olamaz Düşünmeyi isteyen biziz, düşünen biziz Buradaki düşünme bizim onayımızla gerçekleşmiştir “Aklına gelme” eylemi ise bir de bakmışız ki biz istemeden durup da “Aklıma gelmesini istiyorum” demeden gelmesidir İşte tuzak olan bunlardır Aslında sorun düşünce ile özdeşleşme hatasıdır Kendinizi düşüncelerinizle tanımlamaktan vazgeçmelisiniz Siz düşünceler veya düşünen değilsiniz Siz izleyen ve tanık olansınız

Hepimizin bazen sesli düşündüğü olmuştur İşte o esnada bunu fark edip gülümseyin Düşünmenin ne kadar kontrolünüz dışında olduğunu net bir şekilde görün “Farkındayım” deyin ve gülümsemeye devam edin


Geleceğe dair hayalleri izlemek

Hayal kurmak da diğer tüm olgular için gibi “iyi veya kötü” değildir Hayaller elde edemeyeceğimize inandığımız şeyleri düşünmeye zorlar bizi Hayalinde herkes zengin olur, güçlü olur ya da ünlü olur Fakat sonrasında bunun hayal olduğuna inanır İşte bu inanmak sizi o düşüncelerden uzaklaştıracaktır Hayal kurmak bir yanılgıdır Yapmamız gereken ise sadece istemektir İkinci bölümde “Kuantum Mekanizmasını” anlatırken bu konuya detaylıca değineceğiz

Hayalleri izlemenin en kolay yolu onları yazmaktır Hayallerinizi yazdıktan sonra bunların neden imkansız göründüğünü düşünün Hayalinizde bir süper kahraman olmak istemiyorsanız ve hayallerinizin gerçeğe dönüşebilme ihtimali var ise işte o zaman o cümlelerin yanına bunları elde edebileceğime inanıyorum yazabilirsiniz Hayal mekanizması aslında inandırmaya dayalıdır Siz rekabetten dolayı hayal kurmaya alışırsınız Bazı şeyler bize zor veya kolay olarak öğretildiği için ve ufak yaştan itibaren sınıfın birincisi olmaya programlandığımız için virüsün eline birçok koz vermiş oluruz Sınavdan düşük not aldığınızda aileniz size kızdıysa artık bir hayaliniz var demektir “Sınavdan yüksek not almak”


c) Duyguları izlemek

- Öfkeyi İzlemek
- Kıskançlığı İzlemek

Düşüncelerin pozitif olsun, çünkü düşüncelerin sözlerin olur
Sözlerin pozitif olsun, çünkü sözlerin davranışların olur
Davranışların pozitif olsun, çünkü davranışların alışkanlıkların olur
Alışkanlıkların pozitif olsun, çünkü alışkanlıkların değerlerin olur
Değerlerin pozitif olsun, çünkü değerlerin kaderin olur
(Gandhi)

Nefes -> hareketlere -> düşüncelere -> duygulara -> kişiliğe dönüşüyor

Nefesi izlemeyi kaçırınca hareketler oluşuyor, hareketleri de izli-yoruz Hareketleri izlemeyi kaçırınca düşünceler oluşuyor Düşünceleri de izliyoruz Düşünceleri kaçırınca onlar birikip duygular oluyor Duyguları da izliyoruz Duyguları izlemeyi kaçırınca onlar artık telafisi neredeyse imkânsız bir şekilde kişiliğimiz ve karakterimiz oluyor

Herkes tam da bu sebepten delirmiş durumda ama farkında değil çünkü bu izlenmeyenler herkesin karakteri olmuş ve onlar bu çılgınlıkları kendileri sanıyorlar Sorduğumuz zaman kendisinin özelliklerinde yı seven biri olduğunu söylüyor Aslında hiçbirini izlemeden karakteri yapmış ve kendini o yavaş yavaş oluşan izlemeyi kaçıra kaçıra biriktirip karakterine dönüştüğü yaratık sanıyor Ve buna o kadar çok inanıyor ki izlemesi oldukça zorlaşmış artık ve çok güçlü enerji ile birleşmiş Kopması çok zor Önce alttan sahiplendiğimiz bu kişiliği aşındırmak lazım Kişiliğimiz buz dağları gibi olduğundan parçalanması, değiştirilmesi çok zordur ama imkânsız değildir Nefesi, hareketleri, düşünceleri ve duyguları izleyerek kişiliğimizi parçalara ayırmış ve aşındırmayı sağlamış oluruz

Bu zincirdeki tüm aşamaları izleyip en son karakterinizde oluşmuş bir açığı görünce, örneğin önyargılı olduğunuzu o an suç üzerindeyken yakalarsanız ve itiraf ederseniz büyük bir enerji akışı yaşarsınız

Yukarıdaki sıralamada yol aldıkça izleme zorlaşır Nefesi izlemek çok kolaydır ama duyguları izlemek çok zordur Zor olanın enerjisi de daha fazladır

İşte en üst seviye olan kişiliği izlemeyi başarırsanız - ki kişiliği izlemenin yöntemi tamamen suçüstü baskınlarladır- en büyük enerjiyi alıyoruz

“Ben önyargılıyım Ben düşüncesizim Ben hatalıyım” Bunlara inanmak yetmez Söylemek de yetmez Suçüstü baskın yapmanız lazım Tam o esnada Biri hakkında konuşurken birden baskın yapın, dedikodu yaparken baskın yapın ve “Ben yım ama bu benim kabahatim değil bunu virüs yaptırıyor Yakaladım işte Artık farkındayım” diyebilmelisiniz ve kesinlikle pişman olmamalısınız Buzdağları gibi düşünün Yavaş yavaş eriyor Büyük bir parça kopması ise yoğun enerjilerin açığa çıkmasına sebep oluyor Tabi ki ilk izlemeleri düzenli yaparsanız onlar alttan aşındırarak büyük kopmayı gerçekleştirecektir

En başından bir insan kendi karakterini izleyemez Bu sebeple sabırlı olmak önemlidir


Öfkeyi İzlemek:


Öfke nedir? Hiç öfkeli birini seyrettiniz mi? Öfkesini gösteren birinin kendinde olduğunu söylemek ne kadar da zor… Dünyaya geldiğimizde henüz oluşmamış olan bu duygu aslında üzüntüler ve mutsuzluklar bastırıldığı yani izlenip virüsleri silinemediği için ortaya çıkmıştır

En basit, en kolay izlenen duygu öfkedir Öncelikle bilmemiz gereken öfkenin çok iyi ve güzel bir şey olduğudur Ama izleyemediğimizde öfke, bütün kontrolü eline alır Öncelikle bilmemiz gereken öfkenin tek başına gerçekleşemeyeceğidir En azından öfkelendiğimizi fark ettiğimizde birinin daha olduğunu fark edebiliriz Her zaman başka birisinin varlığı vardır Yani öfke işteştir En az iki kişi gereklidir Öfke aslında o kadar güzeldir ki biz ona “kötü” yorumunu yüklediğimiz için öfkenin güzelliğini görememekteyiz Gerçekte öfkelenmek bizim doğal halimizdir Tıpkı yemek yemek ve uyumak gibi O kadar iyidir ki öfke, o olmasa içimizdeki pislikleri dışarı atamayıp bastıracağız ve ileride bu içimizde kalanlar bize hastalık ve sıkıntı olarak geri dönecek

Öfkelenmek aslında bizim iyiliğimiz için bize verilmiş bir özellik ama biz buna böyle bakamıyoruz Aslında içimizde birikenlerin dışarı atılması içindir Öfkelenmek ruhani bir temizlenme faaliyetidir Ama nasıl fiziksel boşaltım faaliyetlerinde tuvalete gidiyorsak öfke gelmeye başlar başlamaz da gitmeliyiz Yani o ortamdan kaçmalıyız ve öfkenin enerjisini fiziksel bir enerjiye çevirmeliyiz Amaç içindekilerin içinde kalmaması, dışarı atılmasıdır ama dışarı atarken bunu öfkelendiğimiz kişinin yüzüne veya başka birine karşı yapmamalıyız İçimizde birikenleri bir şekilde dışarı atmalıyız Sorun insanların bunu hayatlarının bir parçası haline getirememiş olmasında

Neden öfkelendiğiniz anda kendimize gelemiyoruz? Çünkü başkalarıyla bir aradayken tetikte değiliz Zaten yalnızken öfkelenmemize imkân yoktur Başkalarıyla bir aradayken öfkelenme ihtimaliniz olduğunu hatırlamalısınız Tartışmanın içinde olmasanız bile o ortamdan kaçmalısınız çünkü size de sıçrayabilir

Sevdiğiniz insanların size değil de başka birine karşı öfkelendiğini izleyin Bir süre sonra gülümseyeceksiniz ve sevdiğiniz insanın ne kadar tatlı bir hal aldığını göreceksiniz

Önemli olan nokta birinin size öfkelenmesi esnasında kontrolü kaybetmemektir Şunu unutmayın ki birisi size öfkeleniyorsa bunu sizden veya sizin yapacağınız bir şeyden korktuğu için yapar Ama korku öfke gibi dışa vurulabilen bir duygu değildir

Korkunun geldiğini fark edemezsiniz ama “Öfkem hala geçmedi” denilebilir Korku o kadar derindedir ki kendini hep gizler Korku, zekâdan beslenir ve zekânızı kontrol eder Bunu görmek zordur Sebebi de bunu görmenizi engelleyen virüs sizin en son bakacağınız yerdedir; gözlerinizde Gözleriniz sürekli olarak dışarıya baktığı için dışarıdaki insanları görür ve onları değerlendirir Onlar hakkında yorumlar yapar Gözlerinizi çıkarıp ters çevirebilseniz ve içinize bakmasını sağlayabilseniz aslında korkunun size neler yaptığını göreceksiniz

Bir portakal düşünün Portakalın kabuğu öfkedir Kabuğu soyarsak içinden çıkan tatlı meyveler sevgi ve kıskançlıktır Çekirdekler ise korkudur Aslında hepsi korkudan türemiştir Ama sevgi, korkudan üstün gelmeye çalışır Bu adeta bir çatışmadır Korku sevgiyle kavga eder ve sizin kıskanmanıza sebep olur

Öfke Nasıl İzlenir?

Öfkeyi oluşturan düşünceleri izlemek önceliklidir Düşünceleri izleyen birisi zaten öfkenin önceden geleceğini hisseder Bu sebeple de öfke geldiğinde gülümseyebilir ve onu içinde tutmak yerine oradan uzaklaşarak başka bir yerde kusarak içinden atar Sonra geri gelir Burada önemli bir konuya daha değinmek gerekiyor Dönüşüm…

Çeşitli düşünceler izlenemeyip içimizde birikir ve güçlenerek duygu olurlar İşte öfke de bu şekilde oluşan en temel ve en güzel duygudur Öfkeye ne kadar teşekkür etsek azdır Onun sayesinde içimizdeki kokuşmuş düşünceler ve izleyemediğimiz saçmalıklar dışarı atılmaktadır Burada dikkat etmemiz gereken tek şey öfkelenmeye başladığımızı fark ettiğimizde oradan gizli bir mekâna kaçmaktır

Öfkenin önceden geldiğini göreceğinizden eminim Çünkü önceki kısımdaki düşünceleri izleme uygulamalarını yaptığınızı varsayı-yorum Unutmayın ki farkındalık eğitimi aşamalar halinde ve sırasıyla yapılıyor Birini tamamlamazsanız diğerinde zorlanabilir-siniz

Nefesten başlayıp karaktere doğru dönüşüm sıralamasını verdiği-miz olguların mantığına göre, sadece her nefesini izleyen birisi farkındalığı sağlamış ve anda kalmış olur Fakat bu imkânsıza yakındır Her nefesimizi izlememiz için hayattan kopmamız gerekir adeta Bu sebepledir ki nefesimizi izleme uygulamasını her boş kaldığımız anda yapıyoruz Fırsat buldukça, otobüste giderken yalnız başına yolda yürürken… Yalnız kaldığımızda en etkili uygulama nefesimizi izlemek olacaktır Çünkü bu olayı kökünden engeller Nefesimizi izlemeyi kaçırmamız hareketlerimize yansır Hareketleri izleyerek durumu telafi ederiz Hareketlerimizi izleyemezsek düşünceler oluşur Düşünceleri izleyemezsek duygularla başbaşayızdır Duygular izlenmesi en zor olgulardan biridir Duyguları izlemek için onları oluşturan düşünceler haline parçalamak işimizi daha da kolaylaştırır

Tepkiler

Bir an içinde öfkelenip sinirlenip tepki veririz ve her şey çok hızlı gelişir 1-2 dakika içinde kavgayı etmiş ve tartışmayı alevlendirmiş, ateşe odun atmış oluruz

Herhangi bir şeyden dolayı pişman olmak çok fazla enerjinizi alır İzlemeyi kaçırmak olumsuz bir şey değildir Bu yüzden herhangi bir izleme çalışmasını kaçırdığınız için sakın pişman olmayın Asıl güzellik buradadır Kasıtlı olarak kaçırmamalısınız ama yine de kaçırırsanız buna daha çok sevinin Olan olmuştur ve size düşen sadece olana teslim olmaktır Size daha yüksek enerji verileceği anlamına gelir bu Nasıl mı?

İş işten geçti tartışma başladı Artık yumruklar havada uçuyor Eğer siz bu durumu kavga esnasında fark ettiyseniz ama GURUR yapıyor ve karşı taraftan sakinleşmesini bekliyorsanız işte virüsü yakaladınız Hemen geri gidin ve olayın nasıl başladığına odakla-nın Tartışmanın sebebi muhtemelen çok basit bir şeydir Bunu anımsayın ve tartışmanın sebebini tek kelimeye indirmeye çalışın Aslında tartışmanın tüm sebebi para diyelim Buradan daha geri gidin ve “para”nın karşınızdaki kişinin bilinçaltında yer etmiş bir olgu olduğunu düşünün Bir zamanlar izlemeyi kaçırdığı için aklına gelen “para ile ilgili düşünce” bilinçaltında birikmiş ve öfke olarak kusuyor Aynı durum sizin içinde geçerli İşte telafi şimdi başlıyor

Bu virüsü ters köşeye sıkıştırın;

Kabul edin, bir anda kabul edin Birden durun ve susun Ama bu susmanız imalı olmasın Karşınızdakine odaklanın sadece Siz sanki orada değilsiniz odada gizli bir kamera var ve o duvara bağırıyor Sizde o kameradan odayı izliyorsunuz İşte bu kadar tep-kisiz olun Yok olun Sizin orada olmadığınıza inansın artık karı-şınızdaki Bu esnada içinizdeki fırtınayı izleyin Sizi zorlayan şey nedir? Sizi tepki vermeye davet eden nedir? Siz tepki vermeyi istemiyorsunuz ki İstemediğiniz bir şeyi niçin yapasınız? İçimizde bir virüs var Bizi kontrol eden bir şeyler var, görmüyor musunuz? Kontrolü geri alın ve onun size düşündürdüklerinin tersini söyleyin

Yüzde yüz haklı olsanız bile virüs “ama sen haklısın” diyorsa “haklı veya haksız yok sadece gereksiz bir tartışma var” diyebilin Unutmayın, amacımız iyi - kötüye, güzele - çirkine, doğruya - yanlışa odaklanmak değil Sadece olayı sorgulamak Öfkelenme anını yaşıyoruz Bu iyi veya kötü değildir Objektif bir gözle bakıldığında öfke bize, bilinçaltımızda gizlenmiş, zamanında izleyemediğimiz herhangi bir şeyden kurtulmamız için yardım etmeye çalışıyordur Bu yardımı alabilmenin tek yolu, öfkeden yardım alarak, tepkisizleşerek o ortamdan uzaklaşmaktır

Lavaboya gidin ve kapıyı kapatıp aynaya bakın 2-3 dakika hatta 5 dakika çıkmayın Yüzünüzü yıkayın Ve aynaya gülümseyin “Farkındayım” deyin

Sadece 5 dakika!

Odaya geri gelin Öfke nereye gitti? Öfkeden eser yok! İşte oyun bu Gözlerinizle görün Biraz önce ortalık yıkılıyordu kavgadan Ama şu anda yok Fırtına nasıl da duruldu Siz haklı olduğuna inanmıştınız ama “haklı veya haksız olmak” zorunda değil hiç kimse bu sadece öfkelenme anıydı ve bunu karşımızdakine yansıtmak gereksiz bir aktiviteydi, o kadar Buyrun size kanıtı

Şimdi baktınız ve ne görüyorsunuz? Öfkelendiğiniz kişi, tartıştığınız insan gönlünüzü almaya çalışıyor İşte karnınıza dikkat edin tüyleriniz diken diken oluyor değil mi? Acaba bu enerji değil de nedir? Bu enerji bir düşünceyi izleyip yakaladığınızda alacağınız enerjiden binlerce kat fazladır ve 2-3 saat boyunca sizi huzurlu tutacaktır

Unutmayın, bu virüs her zaman sizi haklı çıkarmaya çalışır Aynı şey karşınızdaki içinde geçerlidir O da hep haklı çıkmaya çalışır İki tarafta “Ben haklıyım” der ve virüs eline patlamış mısır alır ve sizi sanki bir film gibi izlemeye başlar Ne yazık ki haklı çıkmaya çalışan her iki tarafta öfkenin iyiliğinden yararlanamamış, hatta zarar görmüştür Kanmayın Sadece gülümseyin

Öfkeden kurtulmak diye bir şey yoktur Öfke, kurtulmak zorunda olduğumuz bir şey değildir Öfke bize yardım eden bir mekanizmadır Görevi ise içimizde kalmış olan pislikleri biz hastalanmayalım, zarar görmeyelim diye dışarı atmamızı sağlamaktır Bir temizlenme sistemi gibidir

Böbreğimizden kurtulalım diyor muyuz? Böbreğimizi seviyoruz ve zarar görmesi durumunda ne kadar büyük sorunlar doğacağını biliyoruz İşte ruhani böbreğimiz olan “Öfke”yi sevin ve ona teşekkür edin

*

Eve geldik ve evde bir tartışmanın başlayacağını sezinliyoruz Size partneriniz ters bir cümle kurdu Yumruklar başlıyor

- Evde yemek yok yiyecek bir şey de yok
- Siz ona; ben napayım canım çıktı işte yoruldum derseniz
- Sanki ben yorulmuyorum ne demek bu ne yiyeceğiz der
- Sende haklı çıkacaksın ya ego kendini her zaman haklı çı-kartır ya “Hizmetçin mi var? Bana ne, ne yersen ye!” dersin (Kendince haklısındır, kimsenin hizmetçisi değilsindir)
- Oda sana der ki “Evin parasını kim veriyor, parayı kazanı-yorum veriyorum, sen de bunu yapacaksın…”
- “Bende kazanıyorum, beğenmiyorsan kapı orda” dersin
Evet, şimdi geliyor…
- Zaten geçende de sen böyle böyle yapmıştın!

İşte olay buradan sonra kopar Öfke ve tartışma o anın içinde gizlidir En azından bu yönüyle öfke çok rahat izlenebilir Ama temizlenme faaliyetinizi birinin yüzüne yaparsanız işte bu tehlike büyür ve “GEÇMİŞ” teki anılar ortaya çıkar Burada daha önce anlattığımız düşünceleri izleme uygulamalarından geçmişi izleme uygulamasını düzenli yaptığınızda bu olayı atlatmak zaten daha kolay olacaktır

Öfke artık parçalara ayrılıyor ve onu oluşturan düşünceler ortaya çıkıyor Zincir tersine de işliyor Artık saldırı çift taraflı oldu Hem düşünceler saldırıyor hem öfke Birazdan bu savaş büyüyecek ve düşünceler tekrar birleşecek ve yanlarına öfkeyi de alacaklar ve “Nefret” e dönüşecekler

Baştan alalım;

- Evde yemek yok, yiyecek bir şey de yok

Zilin sesini duydunuz Evet, boğazınızda doldu kusacaksınız sakın kusmayın hemen kaçın oradan Tuvalete kaçın ve duş alın Oradan uzaklaşın Tuvalette kusarken öfkeyle birlikte bu yazdıklarımızı düşünün ve izleyin Banyodan çıktığınızda, 10 dakika kadar sonra, savaş başlamamış olacaktır Ve gülümseyin Gidip sarılın eşinize O ne derse desin, artık öfke size yapacağı iyiliği yapmıştır Tartışma başlamayacaktır Sizde tartışmanın sonunu biliyorsunuz, bu seferlik siz yemek olayını halledin Bu sefer siz bir adım attığınızda eşiniz size bunu on adım olarak geri verecektir Emin olun bundan

Eğer kaçamıyorsanız da ne yapın ne edin sakın cevap vermeyin Bırakın karşınızdaki bağırsın Unutmayın, o şu an kendinde değil Ne yaptığının farkında değil Ona bakınca sinirli bir insan görmek yerine onunla yaşadığınız en güzel anları zihninizde canlandırın İlk tanıştığınız günleri hatırlayın Sizi ne kadar sevdiğini hatırlayın Bir anda gülümseyeceksiniz Onun en tatlı hallerini anımsayın O sizi çok seviyor bunu hatırlayın Şu an kendinde değil sadece Virüs size bunun tam tersini yaptırıyor Onun öfkeli halini gösteriyor Aslında öfkelenmesi kötü değil ki İçindekileri dışarı atıyor Sevdiğiniz insan içindekileri dışarı atmasa ilerde hastalanacak Siz de cevap vermeden tepki vermeden onun iyiliği için olan bu faaliyeti tepkisizce izlemelisiniz

Kıskançlığı İzlemek:

Duygular daha öncede açıkladığımız gibi çeşitli düşüncelerin be-lirli oranlarda birleşmesi ve birikmesi ile oluşurlar Kıskançlık da onu meydana getiren düşüncelerin izlenememesi sonucunda yani düşünceleri izlemek kısmındaki kaçırdıklarımızın birikmesi ile oluşur

Biz eğer kıskançlığı, onu oluşturan düşünceler halinde parçalayıp her bir düşünceyi izlersek kıskançlığı da izlemiş oluruz Düşünceleri izlemeyi artık uyguluyoruz hayatımızda ve yeni duyguların bizim isteğimiz dışında oluşmasını engelleyebiliyoruz Fakat bu uygulamalara başlamadan önce geçmişimizden gelen düşünce birikintileri ile oluşan duygularımızı da izleyip bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmesini engellememiz gerekmektedir En başından beri anlatıldığı üzere amacımız duygulanmamak veya kıs-kanmamak değil aksine bunları yaparken sadece bunları yaptığı-mızın farkında olmak ve bizim onayımız olmadan bunların gerçekleşmemesi gerektiğini görebilmektir

Kıskançlığın da tıpkı öfke gibi gerçekleşmesi için başka bir kişinin varlığına ihtiyaç vardır Bu da demek oluyor ki yine tepkiler olacak yine tartışmalar olacak ve iki taraftan birinin durması gerekecek Birini kıskanmak iyi veya kötü değildir Farkındalık zaten bir şeyin iyi veya kötü olmadığını idrak edebilmektir Burada asıl sorulması gereken soru her zamanki sorunun aynısıdır;

- Kıskanmayı ben mi istedim yoksa birde bakmışım ki kıskanıyor muyum?

Bu soruya gerçekten evet cevabı verebilecek insan sayısının fazla olmadığı kanaatindeyim Genelde kimse birini kıskanmayı istemez ve bu duygu kendiliğinden yani bize sorulmadan gerçekleşir Bu durum bizi kontrol eden virüsün yine devrede olduğu ve bizim yerimize bizi kontrol ettiği gerçeğini tekrar bize göstermektedir

Kıskanma eylemimizin gerçekleştiğini gördüğümüzde birini kıs-kandığımızın artık farkındayızdır Tabi burada farkında olamayacak kadar duyguların esiri olmuş durumda da olabiliriz Burada uygulamaları verdiğimiz sıralamada gidersek muhtemelen birini kıskandığımızı görebilecek duruma geliriz Herhangi bir düşünceyi izlerken bunu birden görebiliriz

Kıskandığımızı fark ettikten sonra bu duyguyu oluşturan düşünceleri bulmamız gerekir Bulduktan sonra ise düşünceleri izleme yönteminde olduğu gibi izleyerek yorumsuz ve tarafsızca hatta gülümseyerek bu düşüncelere yenildiğimizi izleyip “Farkındayım” demeliyiz

Kıskançlık eyleminin nasıl izlendiğini bir ilişkiden yola çıkarak açıklayalım

Gerçekleşen Durumlar

1) Partnerinizi aradınız ve birkaç saat boyunca ona ulaşama-dınız
2) Partnerinizle yolda yürürken sizden fiziksel olarak çok da-ha üstün birileri ona selam verdi
3) Partnerinizin sürekli telefonu çalıyor ve mesaj geliyor

Virüsün gönderdiği düşünceler

1) Yanında kim var acaba? Yoksa tahmin ettiğim kişi mi?
2) Bunlar da kim? Pis pis gülümsüyorlar bana benden önce onlarla beraber olmuş herhalde…
3) Başka biri var kesin

Tartışmalar
1) Telefonu neden açmadın?
- Uyuyakalmışım, görünce aradım seni
Boş versene kiminleydin? Doğruyu söyle
- Doğruyu söylüyorum Uyuyakalmışım
(Siz buna peki öyle olsun deyip kafa salladınız fakat bu duygunun bir kısmı kıskançlık olarak paketlendi)

2) Numaradan bir gülümseme ile selam verdiniz Daha sonra baş başa kalınca;
Kim bunlar? Neden sana selam verdiler?
- Okuldan arkadaşlar İyilerdir öyle muhabbetimiz var biraz
Boş versene şu uzun boylu olan senden hoşlanıyor çok belli
- Nereden çıkardın şimdi bunu? Bana güvenmiyor musun?
Bunun güven ile alakası yok

(Konu tartışma ve kavga bitince kapandı İkinci düşüncede buradan gelerek paketlendi)

3) Kim arıyor sürekli kim mesaj atıyor? Yoksa yolda gördüğümüz çocuklar mı diyorsunuz gülümseyerek ve alaycı bir tavırla
- Yeter artık ama kapattık o konuyu sanıyordum Arkadaşımla mesajlaşıyoruz morali bozukmuş
Eminim öyledir Neyse tamam

(Konunun kapandığını sanıyorsunuz ama üçüncü düşünce de bu-radan geldi ve önceki düşünceler arasında bağ da kuruldu)


Bu düşünceleri siz istemeden virüs size gönderdi Muhtemelen siz de bunları izleyemediniz Bu düşünceler paketlenip birleştirildi ve güçlenmiş halde “kıskançlık” olarak karşınıza çıktı Burada önemli olan bu paketlenen düşünceleri dürüstçe görüp kabul etmek Duyguyu oluşturan düşünceleri bu şekilde analiz edebilirseniz onları izlemeniz çok kolay olacaktır



Nasıl İzleyeceğiz?

1) Bunu düşündüğümü hatırladım Ona ulaşamadığım için kafamda kurmuştum bir şeyler Bunu zihnimde ben üret-tim Daha sonra zihnimde ürettiğim şeyin gerçek olduğuna inandım Şimdi farkındayım bunun ve buna gülümsüyorum Virüs orada beni kontrol altına almış
2) Yolda selam veren kişileri kontrolümü ele geçiren virüs bana farklı gösterdi Burada onlarında partnerimin de bir suçu yok Önyargılı davrandım Şimdi farkındayım Gülümsüyorum O esnada virüs beni kontrolü altına almış
3) Telefon çaldığında arayan kişinin niçin ailesinden biri olduğunu düşünmek yerine kafamda onu başka biri olarak kuruyorum? Sebebini biliyorum çünkü beni esareti altına alan ve izlemem gereken virüs böyle yaparak canımı yakmak istiyor Çünkü onun görevi bu Benim görevimde tetikte durarak onun bunu bana yapmasını engellemek İzliyorum ve gülümsüyorum Ben temiz düşünürüm Önyargılı davranmama sebep olan virüsü yakaladım Şimdi farkındayım ve ona gülümsüyorum

Kıskançlık sebebi olan tüm durumlarda bu tür bir analiz yapılması olayı kolaylaştıracaktır ve duyguyu düşüncelerine parçalayarak analizimizi tamamlayacağız Elbette düşüncelerimizi düzenli şekilde izlersek zaten bu olaylar olduğu esnada kontrolü kaybettiğimizi göreceğimiz için yukarıdaki örnekte anlattığımız olaylar daha oluşmadan farkındalığı sağlayacağız Düşünce halindeyken izlediğimiz bu olaylar ilerde bize kıskançlık duygusu olarak zaten gelemeyecek Örneğimizde düşünceleri izlemeyi kaçırdığımızı ve artık düşüncelerin birleşerek duygulara dönüştüğünü varsaydık

Kıskanmak İyi Veya Kötü Değildir

Kıskanan insanlar hep aynı bahanenin arkasına sığınacaklardır Virüs bu şekilde onları haklı çıkarmayı her zaman başarmıştır “Ben bunları seni çok sevdiğim için yapıyorum”

Burada dikkat edilmesi gereken nokta kıskanmanın bizim kontro-lümüzle olup olmadığıdır Eğer sen şurada oturup yarım saat boyunca partnerimi kıskanayım sonrada moralimi bozayım demediysen ve kıskançlık tartışmaya dönüştüyse hemen kafanı az birşey yukarıya kaldırıp gizli kameranın seni kaydettiğini gör Sonrada kameraya el salla İşte onu suçüstü yakaladın Nasılda seni haklı çıkarmaya çalışıyordu

Birini seviyorsan ona güvenmek zorundasın Burada güvenmek elbette lafta olmamalı İnsan zihninde daha önce yaşadığı bir aldatılma geçmişinden dolayı güven problemi yaşar İlk ilişkilerini yaşayan gençlerde iki tarafın birbirine güvenmesi daha fazladır İlişki deneyimleri arttıkça güvensizlik problemi de artacak ve daha önceki tecrübeleri -eğer geçmişi izleme uygulamaları düzenli yapılmadıysa- virüs aklımıza getirecektir

Kıskanmak yanlış veya doğru iyi veya kötü değildir Sadece kıskanmak bizim kontrolümüzde olmalıdır Kıskançlığın hastalık boyutunda olan durumu geçmişte bir tecrübe olmamasına rağmen yaşananıdır Siz geçmişte benzer bir durumda aldatıldıysanız benzer bir olay yaşandığında tekrardan bunu anımsamanız normaldir Fakat ortada hiçbir şey yok iken sadece basit bir olaydan dolayı kıskanma sonucuna ulaştıysanız psikiyatrik yardım almanız gerekebilir


Eğer kıskanma faaliyetine geçmişte yaşadığımız tecrübelerden yola çıkarak ulaştığımızı fark ettiysek bu problemin nasıl üstesinden geleceğimize bakalım

Unutulamayan İlişkiler

Geçmişi izleme ve geçmişe dair anılardaki virüsleri silme uygu-lamalarında daha öncede açıkladığımız gibi daha önce yaşadığımız olumlu ya da olumsuz deneyimlerimizi virüs bize hatırlatmadan önce biz kasıtlı olarak hatırlayıp o olayları tekrar yaşamalı ve yüzleşmeliyiz O olayları kafamızda tekrar canlandırdığımızda işte ancak o zaman o olayların hatırlanması üzerine zihnimizin hangi komutu vereceğine karar verebilir bunu hafızamıza kaydedebiliriz

Bilgisayar programları da komutlar ile çalışır Siz bilgisayara bir ön koşul yüklersiniz ve o koşul gerçekleştiğinde bilgisayar sizin daha önceden belirlediğiniz şeyi yapacaktır Bilgisayar yazılımları bu şekilde oluşturulur

Benzer bir durum bizim için de söz konusu Daha önce yaşadığı-mız ilişkiler durup dururken virüs tarafından aklımıza getirilir Aklımıza getirildiğinde biz o olaylar hakkında tekrardan detaylı yorum yapmaya başlarız ve üzülme moduna geçeriz Üzülmemiz için virüs, sürekli olarak kendimizi haklı çıkaracağımız durumları hatırlatır Virüs bizim enerjimizi emerek beslenir ve büyür Enerjimizi emmesinin tek yolu da bizi üzmektir Biz üzüldüğümüz de virüs güçlenecek ve daha şiddetli olarak saldıracaktır Bu saldırılar ise hatırlatmaları ve yorumları arttırması ile gerçekleşir

Şimdi virüse fırsat vermeden eski ilişkimizi hatırlayalım ve onu analiz edelim Yaşadığınız güzel günleri hatırlamak ile işe başlayın Daha sonra dikkatlice izleyin Güzel günlerin ardından mekanizma size o güzel günleri şimdiki ilişkinizde yaşayamayacağınıza sizi programlamaya çalışacaktır Bir süre sonrada geçmişte yaptığınız hataları ve tartışmaları gözünüzün önüne getirir Size keşke yapmasaydım dedirtmeyi hedefler Aslında geçmişte o olayları yaşarken o olayların hepsini siz virüsün kontrolünde yaptınız Onun kontrolünde yapmasaydınız zaten size bunları hatırlatamazdı Hiçbirimiz virüsün bize hakim olmadığı çocukluk dö-nemlerimizi hatırlayamayız Virüs hiçbir zaman bize çocukluğu-muzda eğlendiğimiz güzel günleri hatırlatmaz 50 yaşında biriyle konuştuğunuzda size hep gençlik dönemini anlatacaktır Sonrada muhtemelen keşke ile başlayan cümleler kuracak ve derin bir ahh çekecektir

Komutları değiştirin

Eski ilişkinizi düşünmeye devam ederken acı hatıraların gelmesini beklediniz ve onlar geldi Şimdi uygulama başlıyor Kafanızı hafif yukarı kaldırın ve gizli kameraya el sallayın Artık farkındasınız ve gülümsediniz Şimdi o hatırların teker teker anlamlarını değiştirme zamanı

- Eski sevgilinizle güzel bir gün geçirdiniz Unutamayaca-ğınız kadar çok eğlendiniz Sonrasında onunla tartışmaya başladınız Birkaç ay sonra ise onun başkasıyla görüştü-ğünü düşündünüz ve kıskançlık arttı Sonra ise size karşı soğuk davranmaya başladı Siz bunların hepsini onu çok sevdiğiniz için yaptığınızı söylediniz ve barışmak istediniz Ama o sizden ayrıldı

Verilen örnekteki olguyu iyi analiz edersek bu duruma iki farklı şekilde yaklaşabiliriz Bardağın boş ve dolu tarafı olarak

Bardağın boş tarafından bakmak ; “Onu çok özledim, kimse onun gibi sevmeyecek beni Onun gibi birisini bulamıyorum Onu tekrar arasam da bir şey değişmeyecek Ne yaptım ben çok pişmanım…”

Bir de bardağın dolu tarafına bakalım;

“ Evet bu olayı bana virüs hatırlatıyor Madem eski defterleri açtık düşüncelerin komutlarını değiştirip virüslerini sileyim Eski sevgilimle çok güzel günler yaşadık Ondan çok şey öğrendim Hatalarımı şimdi daha iyi görüyorum Ondan ayrıldım çünkü beni bekleyen daha güzel bir ilişkim oluyor Artık daha donanımlı ve farkındayım Eski ilişkime teşekkür ediyorum Bana çok şey kattı Onun sayesinde artık iyi bir ilişkinin nasıl olacağını daha iyi biliyorum Hayat karşıma dört dörtlük birini her zaman çıkaracaktır Eski ilişkimle karşılaşmadan önce de birilerini bulamayacağımı düşünmüştüm Şimdide beni aynı tuzağa düşürmeye çalışıyor Fakat farkındalığım arttıkça beni bekleyen güzel sürprizlere hazırlık yapıyorum Artık eski sevgilim her aklıma geldiğimde “Ona teşekkür ettiğimi” hatırlamak istiyorum”

Bu cümleleri tekrar ettiğinizde gülümseyin ve kameraya tekrar el sallayın Virüs bir süre sizden uzaklaşmak zorunda kalacaktır Bu cümleleri söyledikten sonra birkaç saat boyunca huzurlu ve rahat olacaksınız Fakat birkaç gün sonra pusudan tekrar düşünceler çıkacaktır

Eski sevgiliniz aklınıza tekrar geldiğinde ise tekrar kameraya bakarak el sallamalısınız Şimdi ise ona şu cümleleri söyleyin;

“Ben bu filmi daha önce izledim Sonrasında ise eski sevgilime teşekkür ettim ve onun bana çok şey kattığına karar verdim Bu durum daha güzel bir ilişkimin olacağının habercisidir

Alıntı Yaparak Cevapla