08-20-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ozon Tabakasının Yırtılması Ve Dünya İçin Önemi
Ozon Tabakasının Yırtılmasının Dünya
Üstündeki Etkileri:
Ozon tabakasının çok önemli 2 görevi vardır
Öncelikle bir kalkan vazifesi görür ve insan
sağlığına zararlı mor ötesi ışınları filtre ederek
yeryüzüne ulaşmalarını engeller Eğer koruyucu
ozon tabakası etkisini azaltırsa, çok tehlikeli
ışımaların dünyaya doğrudan ulaşması tehlikesi
belirecektir Bunun sonucunda cilt kanserinin
yaygınlaşacağı saptanmıştır
ABD Çevre Koruma Kurulu, sistemli biçimde
her yıl ozon tabakasında oluşan incelmenin
etkilerini şimdiden gösterdiğini ve cilt kanserine
yakalanma oranının arttığını açıklamıştır
Ozon tabakasının bir başka önemli görevi
de dünyanın ısı dengesine yardımcı olmasıdır
Işınımların bir kısmının soğurulması, dünya atmosferinin
gereğinden
fazla ısınmasını
engeller Ozon
tabakasının etkisini
kaybetmesi halinde
atmosfer ısınacak,
kutuplardaki buzullar
eriyecek ve pek
çok kara parçası sular
altında kalacaktır
Bunlar düşünüldüğünde
ozon tabakasındaki
yırtığın
yaşamı ne boyutta
tehdit ettiği daha iyi
anlaşılmaktadır
Yırtılmaya Karşı Yapılan Çalışmalar ve
Alınan Önlemler
Araştırmaya Yönelik Çalışmalar:
Yerden ve yukarıdan yapılacak ölçüm çalışmaları
için dört araştırma grubu kurulmuştur
Yerdeki veriler Halley Bay istasyonundan
gelmektedir Yukarıda ise McMurdo ve Amundsen-
Scott istasyonlarından atılan meteorolojik
balonların altına yerleştirilmiş ozon sondaları
kullanılmaktadır Yeni Zelanda'lı araştırmacılar
ise, toplam azotoksit miktarını ölçmekle görevlendirilmişlerdir
Ozon Tabakasının Korunması
Sözleşmeleri:
Önemi bu kadar açık olan ozon tabakasının
korunması ve bu tabakayı etkileyen faaliyetlerin
kontrolü, sınırlandırılması, azaltılması ya da engellenmesini
sağlamak amacıyla bazı ülkeler işbirliği
yapma kararı almışlardır
ilk olarak 1976 yılında Avrupa Topluluğu
ülkeleri, CFC'li gazların kullanımını % 30 oranında
azaltmayı hedef alan bir kampanya baş-
OCAK-ŞUBAT-MART 1994 SAYI: 10
U
Ekoloji
lattılar Daha sonra 1980 yılında Amerika'daki
Çevre Koruma Teşkilatı da benzer bir karar aldı
Bu konuda, "Birleşmiş Milletler Çevre
Programı"
(UNEP) bünyesinde kurulan çalışma
grupları, ilk uluslararası "Ozon Tabakasının
Korunması Sözleşmesi" ni
hazırladı 1985
Mart'ında Viyana'da yapılan bir konferansta bu
sözleşme uluslararası düzeyde imzaya açıldı
Sözleşmede ülkelerden, insan sağlığı ve
çevreyi korumak amacıyla, çeşitli insan faaliyetlerinden
kaynaklanan ve ozon tabakasının
delinmesiyle ortaya çıkabilecek problemleri incelemek
üzere işbirliği yapmaları istendi Sözleşmeye
ayrıca, ozona zarar veren bileşiklerin
bir listesi de eklendi
1985 yılının Ekim ayında Avusturya'da bir
toplantı daha yapıldı, bundan 2 yıl sonra Montreal'de
30 ülkenin katıldığı büyük bir konferansta
uluslararası bir protokol imzalandı
Son olarak, 40 ülke tarafından imzalanan
ve 1990'a kadar CFC'nin % 50 azaltılmasını
öngören Montreal Antlaşması yeterli görülmediğinden,
4-8 Mart 1989 tarihleri arasında
Londra'da "Uluslararası Ozon Konferansı" düzenlendi
Konferansa 121 ülkeden önemli temsilciler
katıldı
Bu konferansta yetkililere Güney Yarımkürede
deri kanserine yakalanma oranında büyük
bir artış olduğu ve Batı Rusya'da % 25'e varan
ozon azalması olduğu bildirildi Ayrıca, Güney
Kutbu 'ndaki deliğin büyüklüğünün ABD yüzeyi
kadar olduğu ve derinliğinin 8800 metreye ulaştığı
belirtildi
Konferansta CFC içeren bileşiklerin üretiminin
en kısa sürede durdurulması ve sanayide
CFC yerine "daha az zararlı" bileşiklerin kullanılması
tavsiye edilmiştir Buna karşın, kimyasal
maddelerin bugün yasaklanması durumunda
bile hemen sonuç alınmayacağı ve
atmosferdeki mevcut konsantrasyonların etkilerini
yıllarca sürdüreceği vurgulanmıştır Bu konuda
Avrupa Topluluğu ve Amerikan Yönetimi
bu gazların en geç 2000 yılına kadar kullanımının
durdurulmasını öngörürken Çin ve Hindistan
ise uluslararası bir fon oluşturulmasını istemişlerdir
CFC'lere alternatif bulmak amacıyla, dünyanın
büyük kimya araştırma grupları, "Zararlı
Flourokarbonlara Alternatif Bulma Programı"
(Program For Alternative Floucarbon Toxicity
Testing) adlı bir çalışma başlatmışlardır Ancak
bulunan bu yeni ürünler (HFC) şimdi kullanılmakta
olan CFC'lerden 5-7 kat pahalıdır
Aradaki bu önemli fiyat farkı özellikle üçüncü
dünya ülkelerini endişelendirmektedir
40 ülke temsilcisi CFC kullanımına son veremeyeceklerini,
ancak 2000 yılına kadar kullanımı
%50 oranında azaltabileceklerini bildirmişlerdir
Bu konuda gelişmiş ülkeler, CFC
üzerine teknoloji kurmuş üçüncü dünya ülkelerine
yardımcı olacaklardır
Londra'daki konferansta 20 ülke daha
Montreal Anlaşmasını imzalayacağını söylemiştir
Bu konferanstan sonra Lahey'de yüzlerce
bilim adamı ve çevreci, ozon tabakasında oluşan
deliği kapatmak, ya da en kötü olasılıkla
büyümesini önlemek için çalışmalar başlatmışlardır
Türkiye'nin Bu Konudaki Tutumu:
Türkiye'de konu gündemde olmasına karşın
henüz somut bir adım atılmamıştır Yalnızca
Londra'daki konferansa elçilik düzeyinde katılmmıştır
Konferansın son gününde Türkiye
de Montreal Protokolünü imzalayacağını bildirmiş,
ancak bunun teknoloji transferi gerektireceğini
de belirtmiştir
Montreal Protokolüne göre gelişmekte olan
ülkeler yani CFC tüketiminin 3 kg/kişinin altında
olan ülkeler 10 yıl boyunca her hangi bir sınırlandırmaya
tabi tutulmamaktadır Türkiye'de
kişi başına CFC tüketimi 0 1 kg olduğundan,
bu olanaktan yararlanma hakkına sahiptir Böylece
protokolün imzalanması Türkiye aleyhine
bir durum yaratmayacak, zor yükümlülükler getirmeyecektir
Tarih boyunca insanoğlu hep kendinden
kaynaklanan problemleri çözmekle uğraşmıştır
Ozon tabakasındaki delinme bunun en güncel
örneğidir İnsanoğlu, kendi geliştirdiği teknolojiyi
tam anlamıyla kontrol altında tutamamakta
ve bunun sonuçlarını tam olarak kestirememektedir
Bir Afrika Atasözü "Bu dünya bize atalarımızdan
miras kalmadı, biz onu torunlarımızdan
ödünç aldık"
der Gerçekten de teknolojinin son
20-30 yıldaki gelişimine paralel olarak tüm çevrenin
kalitesinde önemli bir azalma olmuştur
Ancak insanoğlunun gelecek nesillere böyle bir
dünya teslim etme hakkı yoktur Çünkü bütün
teknolojik gelişime rağmen yaşanabilecek tek
yer dünyamızdır
KAYNAKLAR
1 Oxygen Elementary Forms and Hydrogen Peroxide, Michael
Ardon, AMSTERDAM 1965
2 Bilim ve Teknik Dergisi, Şubat 1987, Mart 1988, Temmuz
1988
3 Çevre Kirlenmesi Kontrolü, Mehmet Karpuzcu
4 The Changing Athmosphere, John Firar, Newyork, 1990
|
|
|