Prof. Dr. Sinsi
|
İstiklal Marşının Şifreleri Çözüldü / İstiklal Marşının Şifreleri Hakkında
İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli
Bu ezanlar- ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecd ile bin secde eder- varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!
İSTİKLAL MARŞINDA KULLANILAN KELİMELER VE ANLAMLARI
(Alfabetik sıralamaya göre)
AFAK:1 Ufuklar, dört bir taraf 2 Gök kenarları, gökle yerin birleşir gibi göründüğü yerler Mecazi: Görüş ve dönüş sınırları
AKIN:1 Düşman ülkesine daha çok kaynakları vurmak, halka psikolojik tesirde bulunmak, düşman silahlı birlikleri şaşırtmak gibi maksatlarla yapılan ani ve geçici hücum 2 Motorlu birlikler ya da bindirilmiş piyadelerin düşman arazisine veya düşman ordusu gerilerine yaptığı taarruzi hareket 3 Akarcasına hızlı hareket 4 Arkası kesilmemecesine kalabalık: Turist akını 5 Saldırı
AL: Kırmızı
ARŞ:1 Taht, çatı, çadır 2 Yüksekliği sebebiyle bütün cisimleri içine alan ve Allah’ın istiva ettiği şey 3 Allah’ın kudret ve azametinin göründüğü dokuzuncu kat, gök, göğün en yüksek katı 4 İslam dini inanışına göre göğün en yüksek katı
ATA:1 Baba 2 Dedelerden ve büyük babalardan her biri 3 (kurtarıcı, lider, önder: M Kemal Atatürk )
BENT: 1 Bağlam 2 Gazete yazısı 3 Bağ, rabıt 4 Kanun maddesi; kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm 5 Suyu biriktirmek için önüne yapılan set, büğet
CANAN:1 Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kadın, sevgili 2 (tasavvufta) Tanrı
CELAL:1 Ululuk, büyüklük, azamet 2 Allah’ın (kahhar, cebbar, mütekebbir) gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları 3 Hışım, kızgınlık 4 Erkek adı
CERİHAMCerih: yaralanmış, yaralı Ceriha: Yara )
CÜDA: Ayrı kalmış, ayrılmış, uzak düşmüş
ÇEHRE: Yüz, sima
EBED:1 Sonsuz zaman 2 Çok uzun bir süre (kıyamete kadar )
EMEL: Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek
ENGİN:1 Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, 2 Denizin kıyıdan çok uzakta bulunan geniş bölümü, açık deniz
EZEL: 1 Başlangıcı olmayan geçmiş zaman,öncesizlik2 Ruhların yaratıldıkları zaman
GARP:1 Güneşin battığı taraf, günbatısı 2 Memleketimizin yönüne göre Avrupa
HAK: Tanrının adlarından biri (Tanrı’nın 99 isminden biri )
HAYÂ:1 Utanma, sıkılma 2 Ar, namus, edep 3 Allah korkusu ile günahtan kaçınma 4 Erbezi
HİLAL:1 Ara aralık 2 Yeni ay, birkaç günlük ay, ayça, Gencay 3 İslamiyet’in sembolü olmuştur 4 Tırnağın dibindeki beyaz kısım 5 Eskiden yeni okumaya başlayan çocukların harfleri göstermek için kullandıkları küçük ve sivri uçlu değnek 6 Kürdan 7 Kaş 8 Bir lüle suyun almış dörtte biri 8 Sevgili
HÜDA:1 Allah 2 Sahip, efendi
IRK:1 Soy, ced 2 İnsan ırk çeşitleri (Siyah, beyaz, sarı ırklar ) 3 Millet, halk, ulus
İSTİKLAL:1 Kimseye bağlı olmama, kendi başına olma, müstakil olma, bağımsızlık 2 Az bulma
İZMİHLAL: Yıkılma, mahvolma, çökme, yok olma, alçalma
MABET:1 Toplu olarak ibadet edilmek için yapılmış yer, ibadethane, tapınak 2 Putperestlerin bir ilah adına yaptıkları tapınak
MEDENİYET:1 Uygarlık 2 Gelişmişlik seviyesi
MİLLET:1 Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan; aralarında dil, tarih, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus 2 Benzer özellikleri olan herhangi bir topluluk 3 Bir yerde bulunan kimselerin bütünü herkes
MÜCERRED:1 Cisim halinde bulunmayan 2 Yalnız, tek, tecrit edilmiş3 Saf, halis 4 Çıplak, yalın 5 Evlenmemiş, Bekâr 6 Yalın hal 7 Yalnız, ancak
NAAŞ:1 İçinde ceset bulunan tabut 2 Gömülmeye hazır cenaze, ceset 3 Ceset
NAMAHREM: 1 Şeri bakımdan mahrem olmayan, evlenmeleri şeran mümkün olan, bir kadının yakını bulunmayan erkek 2 Yabancı
NAZLI:1 Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, işveli, edalı 2 Üstüne titrenilen, değer verilen, sevgili 3 Özen isteyen, nazik
OCAK:1 Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma gibi amaçlarla kullanılan yer 2 Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla veya taştan yapılmış, bacası olan yer, şömine 3 Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet 4 Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vBulletin yapıldığı yer 5 Yer üstünde veya yeraltında cevher çıkarılan yer 6 Bahçelerde ve bostanlarda her tür meyve ve sebze ekimine ayrılmış, çevresinden biraz yükseltilmiş toprak 7 Bir şeyin en çok yapıldığı veya bulunduğu yer 8 Aynı amaç veya düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer 9 (bazı deyimlerde) Ev, aile soy
SANCAK: 1 Alay bayrağı2 Bayrak,liva3 Çoğunlukla askeri birliklere verilen yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak 4 Osmanlı yönetim teşkilatında illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü, mutasarrıflık 5 Gemilerin sağ yanı
SECDE: Namaz kılarken alnı, el ayaklarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere getirerek alınan durum
SERHAD: Hudut, sınır, sınırbaş; iki devlet arasındaki sınır boyu (Serhatli: Osmanlı devletinde sınır boylarında vazifeli bir sınıf asker
ŞAFAK:1 Gurubdan sonraki alacakaranlık 2 Güneş doğmadan önceki alacalık (Gurub: Bir gök cisminin batıda görünmez olması, batması ) 3 Güneşin batışından sonra ufukta beliren kızıllık 4 Güneşin doğuşundan önceki alacakaranlık, fecir
ŞAHADET:1 Şahitlik etme, şahitlik, tanıklık 2 Açık belirti 3 Şehit olma, şehitlik 4 İslam’ın şartlarından olan kelime-i şahadet
ŞAN:1 Ün, şöhret 2 Hal, durum 3 Debdebe, gösteriş, haşmet 4 Yüksek makam, rütbe
ŞÜHEDA: Şehitler
TAPMAK:1 Tanrı diye tanımak, kulluk etmek 2 Mecazi: Tutku ile sevmek, bağlanmak
ULUMAK: 1 (köpek, çakal, kurt vBulletin ) Uzun iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak 2 (insan) İniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak
VAAT:1 Söz verme, üstüne alma 2 Yapılmasına söz verilen şey
VATAN: Yurt
VECD:1 Şiddetli dini duygu ve heyecan hali; coşma, kendinden geçme, istiğrak 2 İlahi aşkın doğurduğu heyecan Hali 3 Kendini kaybedecek şekilde hislenme
YURT:1 Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası; vatan 2 İnsanın doğup büyüdüğü, yaşadığı yer, memleket 3 Mecazi: Bazı nitelik veya değerleri taşıyanların çok bulunduğu yer, diyar 4 Bir gurup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı yer 5 Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan 6 Kalacak, barınacak yer 7 Toplu olarak iş öğretilen yer 8 Hastaların tedavi edildiği yer 9 Sahip olunan arazi, emlak 10 Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer 11 Göçebe Türklerin oturduğu çadır
İSTİKLAL MARŞINDA KULLANILAN NOKTALAMA İŞARETLERİ
1)NOKTA ( ):
a)Tamamlanmış cümle sonlarında kullanılır:
*Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ,ağlardım
*Beni sevmiyordun,bilirdim
b)Kısaltmalardan sonra kullanılır:
* vBulletin *Prof *Dr *Cad *Alm *Ar İng
c)Sıra gösteren rakamlardan sonra “-inci” eki yerine kullanılır
*Senin çocuk 1 sınıfta mı okuyor
*Dün 25 yaşıma bastım
d)Tarihlerin yazılışında gün,ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
*21 03 1978 *29 X 1925
e)Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
*Yarın 08 45’te gideceğim
2)VİRGÜL (,):
a)Yazıda sıralanan eş görevli sözcükler ya da söz gruplarını ayırmada kullanılır:
*O kitabı aradım , buldum
*Fırat,Dicle önemli nehirlerimizdendir
*Çalıkuşu’nu ,Huzur’u ,İntibah’ı okudun mu?
*Kitabı açtı ,birkaç sayfa çevirdi , yüksek sesle okumaya başladı
*Yakında yine bahar gelecek, ağaçlar çiçek açacak ,kediler damlara çıkacak
b)Anlama güç katmak için tekrarlanan sözler arasına konur:
*Oğlunu , kadersiz oğlunu bir daha göğsüne bastı
*Akşam,yine akşam ,yine akşam
c)Hitaplardan sonra kullanılır:
*Sevgili Kızım, *Değerli Öğretmenim, * Saygıdeğer Müdürüm,
d)Yüklemden uzak kalmış özneden sonra konur:
*Ahmet Haşim, şiirde anlamın kapalı olmasına ve musikiye önem vermiş bir şairimizdir
*İşte bu adam, Türkiye’yi pislikten kurtaracak tek adamdır
*Tatlılar,kalorisi fazla ;fakat vitamini az besinlerdir
e)Cümlede vurgulanmak istenen ögelerden sonra konur
*Yarın,buraya geleceksin ve bu işi çabucak bitireceksin
f)Anlam karışıklığına meydan vermemek için adlaşmış sıfatlardan sonra kullanılır:
*Genç, adama ters ters baktı
*Hırsız, çocuğu kovaladı
*Yaralı, kadının yüzüne bakıyordu
*İhtiyar, adamın suratına tükürdü
g)Bazı cümlelerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
*Oku; adam ol baban gibi ,eşek olma
*Siz de kazançlı çıkmak istiyorsanız benim gibi, hanımları alışverişe gönderin
ğ)Bir addan önce gelen zamirlerden sonra kullanılır:
*O, şiiri niçin ezberlememiş?
*O ,güzel günlerine yeniden dönebilse
*Bu, kadını bir daha görmemiş
*Şu ,bahçeye dikilecekmiş
h)Arasözlerin başında ve sonunda kullanılır
*Bu büyük komutanı, Atatürk’ü ,saygıyla anıyoruz
*Bu yöre, Sibirya ve çevresi,alabildiğine soğuktur
*Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum
*Bir kuş, bir çiçek, bir böcek ,ne bileyim ben, her şey onun ilgisini çekiyordu
*Ben de Ankara’da, o güzelim başkentte, beş yıl kaldım
I)Yazıda tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerin sonunda tırnak işareti yerine kullanılır:
*Minareyi çalan kılıfını hazırlar, diyordu
*Artık sevmeyeceğim,dedi
i)Cümle başında kullanılan “evet,hayır,yok,yoo,peki,tamam,hayhay,olur,
haydi,elbette…” gibi sözcüklerden sonra kullanılır:
*Hayır, bu işi sevmedim *Evet, yarın sınavsınız *Yoo,işte bunu yapamam, dedi
3 NOKTALI VİRGÜL( ; ):
a)Birbirine bağlı olmakla birlikte her biri kendi içinde bağımsız cümlelerin arasında kullanılır Bu tip cümleler birbirini açıklayan,güçlendiren ,biri diğerine örnek olan cümlelerdir Bu kullanım özellikle atasözlerinde görülür
*Yer üst üste iki kez sarsıldı; halk korkuyla sokaklara fırladı
*Kısa bir konuşma yaptı; dinleyiciler onu uzun uzun alkışladı
*Horoz ölür; gözü çöplükte kalır
*Yalancının evi yanmış;kimse inanmamış
b)Virgülle ayrılmış sözleri ya da söz gruplarını farklı sözlerden ya da söz gruplarından ayırmak için konur
*Sayısal derslerden matematiği,fiziği; sözel derslerden Türkçeyi, coğrafyayı çok seviyorum
*Ahmet Haşim,Cenap Şehabettin sembolist; Tevfik Fikret ,Yahya Kemal parnasyen şairlerdendir
*Erkek çocuklara Ali,Murat,Serhat; kız çocuklarına ise Yeşim,Senem,Serpil adları verilir
c)Ögeleri arasına virgül konmuş sıralı cümleleri ayırmada kullanılır:
*Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak,kahkahalar atmak,ağlamak istiyorum
*At ölür, meydan kalır;yiğit ölür , şan kalır
*Kel ölür , sırma saçlı olur ; kör ölür , badem gözlü olur
d)Önceki cümleye “fakat,oysa ,lakin,ancak,çünkü…” gibi bağlaçlarla bağlanan cümlelerde bağlaçlardan önce kullanılır:
*Bu romanı inceledim ;fakat pek beğendiğimi söyleyemem
*Köye sen git;ancak orada çok fazla kalma
*Kazanacağım ;çünkü çok çalışıyorum
NOT: Noktalı virgül, yukarıda sayılan bağlaçlardan önce kullanıldığı gibi bunların yerine de kullanılabilir
*Bugün erken yatmalıyım;yarın sınav var
*İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki tek dayanağın odur
*Sıkı giyinin ;dışarısı çok soğuk
e)Öğeler arasında anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
*Murat;Hasan ,Ali ve Osman’dan daha çalışkanmış
*Elma;armut,muz ve üzümden yararlıdır
f)Özneden sonra virgüllerle ayrılan eş görevli sözcükler varsa ,özne noktalı virgülle ayrılır
*1 yeni grubunun en ünlü temsilcilerinden olan Orhan Veli ; dili çok iyi kullanan ,okuyucuyu değişik bir romantizme sürükleyen , güçlü bir şairdir
Not: Noktalı virgülden ve virgülden sonra gelen sözcükler – özel isim değil iseler- küçük harfle başlar Diğer noktalama işaretlerinden sonra gelen sözcükler büyük harfle başlar
4 İKİ NOKTA( : ) :
a)Bir cümle veya sözcükten sonra yapılacak açıklamalardan önce kullanılır
*Şimdi herkes ona şöyle sesleniyordu:Atmaca Kamil
*Bence bu cinayetin iki nedeni olabilir:Birincisi namus meselesi,ikincisi çıkar kavgasıdır
*Demokrasinin tek dayanağı vardır: O da özgürlüktür
b)Alıntı cümlelerden önce kullanılır
*Bu sanatçının romanla ilgili şu sözünü anmadan geçemeyeceğim:“Roman yol boyunca gezdirilen bir aynadır ”
*Hacı Bektaş-ı Veli:“Eline,beline,diline sahip ol ” demiş
b)Öykü ve romanlarda konuşma çizgisinden önce kullanılır:
*Süleyman Çavuş:
---- Bırak açma o bahsi ,dedi 
Kooperatif katibi kaşlarını çattı:
---- Yoo, böyle deme Süleyman Çavuş
Not:İki noktadan sonra yapılacak açıklama bir cümle niteliğinde değilse küçük harfle başlar
*En çok sevdiğim meyvelerden bazıları şunlardır:muz,elma,portakal…
5 KESME İŞARETİ( ’):
a)Özel adlardan sonra gelen çekim eklerini ayırmada kullanılır:
*Yakup Kadri’nin Yaban’ı Kurtuluş Savaşı dönemini anlatır
b)Kısaltmalardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır
*KKTC’yi her alanda destekliyoruz
*Yarın ABD’ye gidecek
NOT:Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu;büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır
*kg’dan *PTT’ye
NOT:Sonunda nokta bulunan kısaltmalar, kesme işaretiyle ayrılmaz
* vBulletin leri *mad si *Alm dan *İng yi
c)Her türlü rakamdan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır
*36’nın ortak bölenleri nelerdir?
*Sen 9’uncu sınıfta mı okuyorsun?
UYARI: Özel isimler yapım eki aldıklarında kesme işaretiyle ayrılmaz Yapım ekinden sonra gelen çekim ekleri de ayrılmaz
*Ankaralıdan *Konyalım *Amerikalılar *İslamcı *Aligil
NOT:-ler eki –gil yapım ekinin yerini tutarsa kesme işaretiyle ayrılmaz
*Dün Alilere gittim *Sınıftaki Ali’ler ayağa kalksın
NOT:Özel adlar yerine kullanılan ‘o’ zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz
*Ben onun ne kadar kibirli biri olduğunu bilmez miyim?
d)Bazı sözcüklerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
*Osmanlılarda kadı’nın önemli bir yeri vardır
*Pencereden kar’ı seyrediyorum
e)Seslerin konuşma sırasında ya da şiirde vezin gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:
*N’apalım *N’eylersin *N’etsin *Vardı m’ola sevdiğim yurduna
6 SORU İŞARETİ(?):
a)Soru bildiren cümle veya sözcüklerin sonunda kullanılır, cümle sözde soru cümlesi de olsa yani karşıdan bir cevap beklenmese de cümlenin sonuna soru işareti konur
*Türk edebiyatının ilk yazılı belgesi nedir? (cevap bekliyor:gerçek soru cümlesi)
*Bu havada dışarı mı çıkılır? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)
*Böyle bir adama nasıl güvenirsin? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)
*Seni hiç sevmez olur muyum? (cevap beklemiyor:sözde soru cümlesi)
*Bu kitapları ona mı vereceğim? (cevap bekliyor:gerçek soru cümlesi)
b)Kuşku duyulan bilgilerin yanına ya da bilinmeyen bilgiler yerine parantez içinde konulur
*Kayıkçı Kul Mustafa (?-1658?) halk edebiyatımızın destan şairlerinden biridir
*Karacaoğlan’ın Güneydoğu Anadolu’da (?) yaşadığını söylüyor
UYARI: İçinde soru sözcüğü olsa bile , bir cümle soru anlamı taşımıyorsa sonuna soru işareti konulmaz
*Neden gittiğini bilmiyoruz *Bana nasıl çalışacağımı söylemedin
7 ÜNLEM(!):
a)Şaşma , korku, kızma ,heyecan,sevinme… gibi duyguları dile getiren cümlelerin sonunda kullanılır:
*Dur,bir yanlışlık yapmayalım!
*Git başımdan seni görmek istemiyorum!
*Eh, hayırlısı neyse o olsun!
*Lanet olsun böylesi işe!
*Böyle maç olmaz olsun!
*Yaşasın ,sınavı kazanmışım!
b)Küçümseme , yerme,alay etme amacıyla parantez içinde kullanılır:
*Akla durgunluk verecek reklam kampanyalarıyla büyük(!) sanatçılar yaratılıyor
*Bu kasabada onun ne kadar akıllı(!) olduğunu bilmeyen mi var?
8 ÜÇ NOKTA(…):
a)Herhangi bir nedenle bitmemiş ya da okuyucunun anlayışına bırakmak için bitirilmemiş cümlelerin sonuna konur
*Şu bahar yağmurları bir gelse…
*Birdenbire karşımıza çıkıveren yeşillik denizi…
*Karşı sahilde mor,fark olunmaz sisler altındaki dağlar,korular, beyaz yalılar…Bunları seyretmek bana huzur veriyor
b)Birtakım örnekler sayıldıktan sonra “vBulletin” anlamında kullanılır:
*Binanın tepesinden neler görünmüyordu ki:caddeler,sokaklar,evler,insanlar…
*Bu köyün insanları konukseverdir,alçakgönüllüdür,iyidir…
c)Söz arasında söylenmek istenmeyen sözler yerine kullanılır:
*Şu … adamı gözüm görmese iyi olacak
*Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz
9 TIRNAK İŞARETİ( “… ”):
a)Aktarma söz ya da cümleler tırnak içinde gösterilebilir
*Sanatçının şu sözünü unutmamak gerekir:“Gerçek uygarlık insanın yüreğinde değilse hiçbir yerde yoktur ”
b)Önemi belirtilmek istenen sözcükler , terimler tırnak içinde gösterilir
* “Bayrak” bir ulusun bağımsızlığını simgeler
*Günümüzün en önemli sorunlarından biri de “çevre kirliliği”dir
c)Yazıda geçen eser adları tırnak içine alınabilir:
* “Çalıkuşu” Anadolu gerçeğinin tüm çıplaklığıyla anlatıldığı bir romandır
NOT:Tırnak içindeki söze ek gelirse tırnaktan sonra gelir, kesme işareti kullanılmaz
*R N Güntekin’in “Acımak”ını okumanızı tavsiye ediyorum
NOT:Tırnak içindeki cümlenin içinde bir tırnak daha kullanmak gerekirse ikinci tırnak tekli olur
* “Ahmet Mithat Efendi halkı eğitmek istediğinden:‘Sanat toplum içindir ’der ”
11 KISA ÇİZGİ(-):
a)Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasına konur
*Bu savaş 1859-1870 yılları arasında olmuştur
b)Birbiriyle ilgili ülke,şehir ya da kavramlar arasına konur
*Adana-Ceyhan arası kaç kilometre?
*Türkiye-İran ilişkileri gelişiyor
c)Cümle içindeki arasözlerin ve aracümlelerin başında ve sonunda virgül,parantez kullanılabileceği gibi kısa çizgi de kullanılabilir
*Şiir ve romanla ilgili düşüncelerimi –sen de bilirsin ki- ona uzun uzun anlatmıştım
d)Cümle sonunda satıra sığmayan sözcüklerin bölünmesinde kullanılır
…………………………………………söyledik-
lerimi unutma
e)Dilbilgisinde eklerden önce ve mastar halindeki fiillerden sonra kullanılır
* “Kulaklık” sözcüğündeki –lık yapım eki bir alet ismi yapmıştır
*Işık sözcüğü, ışı- fiilinden türemiştir
f)Osmanlıca tamlamalarda kullanılır
*Aslında Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati dönemi ,edebiyatımızda yeni bir soluktur
ÖNSÖZ
Elbette tahlil boyunca kesinlik değil yorumlarda, tahminlerde bulunacağım Zaten ismi üzerinde tahlil yapmaya çalışacağım En doğrusunu şairimiz bilirdi ama M Akif Ersoy şiirin tevilini,açıklamasını yapmamıştır Bu şiir şairin bir kerameti, gaybden, gelecekten kerametle söz edişi olabilir Şiir müteşabbihtir, asıl anlamı gizlenmiştir Şiirde sözü edilen şahsın kimliğini tahlilin sonunda ayrıntılı bir şekilde belirteceğim Sizden ricam tüm yazıyı okumadan tahlil hakkında baştan kötü bir ön yargıya kapılmayın Şiirde anlatılan olaylar dizisi tahminimce 2004 yılına ilişkindir İslam kaynaklarına göre genel kabul o kişinin doğum tarihi hicri 1400 yani miladi 1980 ise ve şiir o kişi etrafında şekillenen olayları anlatıyorsa, şiirde anlatılan olaylar bana göre o kişinin doğumundan sonraki bir tarihe denk düşmelidir 2004 Kasım sonları ve aralık ayı başları gazete arşivleri ve televizyon haber arşivleri incelenirse o aylarda sıra dışı olayların yaşandığını görürsünüz 2004 yılına ilişkin bir hadis-i şerif şöyledir :
‘1425’de (yani hicri 1425,miladi 2004) sesi her yerde duyulacaktır ’
Bu hadis-i şerif de şiirde anlatacağımız manevi şahsiyetin sesinin bu tarihte her yerde duyulacağı, o şahsın her yerde görüleceği belirtilmektedir Konuyla ilgili Bediüzaman said nursi’nin ebcet hesabıyla verdiği tarih şöyledir :
‘Bediüzaman said nursi’nin risaleyi nur külliyatında, Hz Mehdi’nin mücadele ve hakimiyet devreleri ile ilgili olarak verdiği tarihlerden bir diğeri ise 2004 yılına ilişkindir Bediüzaman Kuran’nın ‘Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar Oysa kafirler istemesede Allah kendi nurunu tamamlamakta başkasını istemiyor ’ (Tevbe Suresi,32) ayetindeki ‘…Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor ’ Cümlesi hakkında, geleceğe yönelik şöyle bir bilgi vermektedir
‘ Şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli ‘lamlar’ ve ‘mimler’ ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zülümatı dağıtacak zatlar ise, Hazret-i Mehdi’nin şakirtleri (talebeleri) olabilir ’ (Şualar, sf 605)
Bediüzaman bu ayetin ebcet değerinin hicri 1425 yani miladi ‘2004 yılına ‘ denk geldiğini ve bu tarihin, Hz Mehdi önderliğinde Kuran ahlakının dünya hakimiyeti devrelerinden birine işaret edildiğini bildirmektedir ’
Şiirin tahlilini yapmadan önce, belirttiğim hadis-i şerif ve Bediüzaman’ın ebcet hesabıyla verdiği tarihi böylece dikkate almış oldum, şiirin anlaşılması ve şifresinin kırılması açısından bu bana göre çok önemlidir
Sekizinci kıtaya kadar olan bölümde şiirde sözü edilen kişi şiirde anlatılan birçok olayı televizyon yayını aracılığıyla yaşamıştır Sekizinci kıtaya kadar olan bölümde yaşanılan olaylar şiirde sözü edilen kişi hasta vaziyette yatağında yatarken gerçekleşmiştir
Şiiri anlayabilmek için şiir boyunca kullanılan noktalama işaretlerinden de faydalanmak gerekir
ŞİİRİN TAHLİLİ
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Şair bu mısrada kimliği istiklal marşında açıkça belirtilmeyen bir kişiye sesleniyor Bu mısrada sözü edilen kişi aniden Türkiye’nin bağımsızlığının tehlikeye girebileceğinden endişeleneceği,bazı nedenlerden ötürü bundan korkacağı,ürkeceği anlaşılıyor Mısradaki anlamıyla sancak yani bayrak bağımsızlığın semboludur Oysaki marşın yazıldığı 17 Şubat 1921 günü vatan halen işgal altındadır ve bağımsızlık mücadelesi verilmektedir Devlet henüz kurulmamış, bağımsızlık kazanılmamıştır Bayrağımız bağımsızlığımızın sembolüdür oysaki bağımsızlık henüz gerçekleşmemiştir Bu şafaklarda al sancağın sönmesi bağımsızlığın kaybedilmesi anl***** gelir, oysaki mısrada dalgalanan bir bayraktan söz ediliyor, yani bağımsız bir devlet, millet söz konusudur Mısradaki korkan tek kişi, şahıs,bağımsızlık kazanılmamışsa kazanılmayan bağımısızlığın kaybedilmesinden neden korksun ki Bu çelişkili,anlamsız bir durum olur Anlaşılacağı gibi Bağımsızlık varsa bayrak var olabilir Bu mısrayı anlamak için şiirin ikinci kıtası ilk mısrasının tahlilini anlamak bize yardımcı olacaktır Bu mısrada gösterilen davranışın, duygunun bir sebebini de ikinci kıta birinci mısrada bulabiliriz İlk mısraya göre şiirde sözü edilen şahıs gösterebileceği olumsuz bir davranışın bağımsızlığı tehlikeye düşerebileceğinden, çekinmekte,korkmaktadır Şair bu nedenle o şahsa 'Korkma' diyerek seslenmektedir
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
Bu mısrada bu esrarengiz, gizemli şahsın yaşadığı ev ve ailesinden söz edilmektedir tahminime göre Bu yurdun üzerinde tüten, var olan bir evden, aileden söz ediliyor M Akif Ersoy ‘Yurdunum’ dediğine göre Bu yurdun üzerinde tutan,var olan bir evden, aileden söz ediliyor M Akif Ersoy ‘Yurdumun’ dediğine göre kendi yurdundan vatanından söz ediyor Yani Türkiye’den söz ediyor ‘Sönmeden’ denilerek eğer o ev dağılmazsa, bir saldırıya uğramazsa anlamı çıkartılabilir Mısradan anlaşılıyor ki o kişinin ailesi ve kendisi büyük sarsıntılar geçirecekler Ailenin ve o kişinin dışlanan, bazı çevrelerce istenmeyen özneler oldukları anlamı çıkarılabilir bu mısraya göre Bu mısradan o kişinin ve ailesinin Türkiye sınırları içerisinde yaşadıkları, Türkiye’ye mensub oldukları, TC vatandaşı oldukları anlaşılabilir bu sonuca varılabilir Yani sözü edilen özneler Türk’türler ‘en son’ ifadesinden kasıt Türkiye’nin bir ucunda en batı yada en doğu ucu kastedilmiş olabilir ya da ‘En yüce’ anlamı verilmiş olabilir Şair bu mısrada bu öznelerden yani o kjşi ve ailesinden, evinden söz ediyor bana göre İlk iki mısraya göre Türkiye’nin bağımsızlığı, şiirde sözü edilen kişi ve ailesinin varlığını ülke sınırları içerisinde devam ettirmesine bağlıdır
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
Bu mısrada ‘Yıldız’ kelimesi geçmektedir Ama mısradaki yıldız bayrağımızdaki yıldız değildir bana göre Bu kelime farklı bir anlamda kullanılmış o kişi yıldıza benzetilmiş, yüceltilmiştir Günlük hayatta mesela pop yıldızı, sinema yıldızı gibi bu kelimeyi farklı anlamlarda kullanabiliriz Şiiri duyan, okuyan herkes ilk bakışta bayraktan söz edildiğini sanıyor Bu mısra da, tam da bu nedenle şiirin gerçek anlamı anlaşılamıyor Çünkü bayrağımızda bilindiği gibi beş uçlu yıldız işareti mevcuttur Şiir sanki anlamını gizlemeye çalışıyor Şiiri tahlil etmeye devam edelim Şair o kişiden bahsediyor O kişinin Türk milletinin değerli bir evladı, hazinesi olduğu anlatılıyor ‘Parlayacak’ denilerek henüz o kişinin tanınmadığı, Türk halkının ve dünya halklarının onun varlığından geneli itibariyle habersiz olduğu fakat yürüteceği faaliyetlerle ve kimliğiyle ün kazanacağı belirtiliyor Demek ki o kişi Türk ve Dünya halkları tarafından çok sevilecek kabul görecek Bu sayede Türk milleti de dünya halkları nezninde daha çok tanınacak kabul görecek Kısacası Türk milletinin yıldızı olan ve parlayacak olan maalesef bayraktaki yıldız değil söz edilen kişidir, sözü edilen kişi henüz parlamamıştır parlayacaktır yani ün kazanacaktır Türk milletinin yıldızı olan ve parlayacak olan bayraktaki yıldız değil şiirde sözü edilen kişidir
|