Prof. Dr. Sinsi
|
Sakat Çocuk
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine
yerleştirirken, sokaktaki bir
çocuk onu seyretmekteydi Okullar kapanmak üzere
olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı Gerçi mallar lüks
sayılmazdı ama, küçük bir
dükkân için yeterliydi Onların en güzelini ön tarafa
koyunca, çocuk vitrine
doğru biraz daha yaklaştı Fakat bir koltuk değneği
kullanmaktaydı Hem
de güçlükle 
Adam ona bir kez daha göz attı Üstündeki pantolonun
sol kısmı, dizinin
alt kısmından sonra boştu Bu yüzden de sağa sola
uçuşuyordu Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu
kendinden geçirmişti Bir müddet
öyle durdu Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam
dükkândan dışarı fırlayıp:
- "Küçüüük!" diye seslendi " Ayakkabı almayı düşündün
mü? Bu seneki modeller
bir hârika!"
Çocuk, ona dönerek:
- "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama
benim bir bacağım doğuştan eksik"
- "Bence önemli değil!" diye atıldı adam "Bu dünyada
her şeyiyle tam insan
yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı Kiminin
de aklı veya vicdanı "
Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu Adam ise konuşmayı
sürdürdü:
- "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik
olsa idi "
Çocuğun kafası iyice karışmıştı Bu sefer adama doğru
yaklaşıp:
- "Anlayamadım! dedi Neden öyle olsun ki?"
- "Çok basit!" dedi, adam "Eğer yoksa, cennete
giremeyiz Ama ayaklar yoksa, problem değil Zaten orda tüm eksikler
tamamlanacak Hâttâ sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat
görecekler  "
Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti O güne kadar
çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi Adam, vitrine işâret ederek:
- "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi "Denemek
ister misin?"
Çocuk, başını yanlara sallayıp:
- "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil
ki!"
- "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi
adam, "Bu durumda 20
liraya düşer Zâten sen bir tekini alacaksın, o da 10
lira eder "
Çocuk biraz düşünüp:
- "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!" dedi, "Onu kim
alacak ki?"
- "Amma yaptın ha!" diye güldü adam "Onu da, sağ
ayağı eksik olan bir çocuğa satarım "
Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı Adam, devam
ederek:
- "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu
- "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim
sayılır "
- "Tamam işte!" dedi adam "5 Lira da öğrenci indirimi
yapsak, geri kalır 5
lira O da zâten pazarlık payı olur Bu durumda
ayakkabı senindir, sattım
gitti!"
Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna
girdi İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu Ama adam,
vitrinde olanı
çıkarttı Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu
oturtup yeni ayakkabısını
giydirdi Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
- "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana,
bunu satsan memnun olurum "
- "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun
tabanı delinmek üzere
Eski bir ayakkabı, para eder mi?"
- "Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş  " dedi adam,
"Antika eşyalardan haberin yok her hâlde Bir antika ne kadar eski ise, o
kadar para tutar Bu
yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder "
Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden
atabilmiş değildi Mutlaka bir rûyada olmalıydı Hem de hayatındaki en
güzel rûya Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt
paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:
- "Bana göre 20 lira yeterli " dedi "İndirim
mevsimini başlattınız ya!"
Adam onu kıramayıp parayı aldı Ve bu arada yanağına
bir öpücük kondurdu
Her nedense içi içine sığmıyordu Eğer bütün mallarını
bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı Çocuk, yavaşça yerinden
doğruldu Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu Sımsıcak bir
tebessümle teşekkür edip:
- "Babam haklıymış!" dedi "Sakat olduğum için
üzülmeme hiç gerek yok! demişti "
* Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur, * Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
* Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur * Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir  
|