08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gitme İsteği...
bugünlerde herkes gitmek istiyor
küçük bir sahil kasabasına,
bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara 
hayatından memnun olan yok
kiminle konuşsam aynı şey 
herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği
öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok
bir kendisi
bu yeter zaten
herşeyi, herkesi götürdün demektir
keşke kendini bırakıp gidebilse insan
ama olmuyor
hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor
yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor
böyle gidiyoruz işte
bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor
"otur" diyen kazanıyor
o yan kalabalık zira 
iş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
güvende olma duygusu 
en kötüsü alışkanlık
alışkanlığın verdiği rahatlık,
monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor
kalıyoruz 
kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz
evlenmeler 
bir çocuk daha doğurmalar 
borçlara girmeler 
işi büyütmeler 
bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor
misal ben 
kapıdaki rex'i bırakıp gidemiyorum
değil bu şehirden gitmek,
iki sokak öteye taşınamıyorum
alıp götürsem gelmez ki 
bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
herkes onu, o herkesi seviyor
hangi birimizle gitsin?
"sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
kendi imalatımız küfeler
ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada
ölüm var zira
ölüme inat tutunmak lazım,
inadına kök salmak lazım
bari ufak kaçışlar yapabilsek
var tabii yapanlar, ama az
sadece kaymak tabakası
hepimiz kaçabilsek 
bütçe, zaman, keyif  denk olsa
gün içinde mesela 
küçücük gitmeler yapabilsek
ne mümkün
sabah 9, akşam 18
sonra başka mecburiyetler
sıkışıp kaldık
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
bu kadar ağır olmamalı
hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz
bir ömür karşılığı, bir ömür yani
ne saçma 
bahar mıdır bizi bu hale getiren?
galiba
ben her bahar aşık olmam ama
her bahar gitmek isterim
gittiğim olmadı hiç,
ama olsun  istemek de güzel
|
|
|