08-13-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İsteksizliklerimiz Ve Bahanelerimiz..!
Sırf alıştığımız için kendimiz bunalımlı, çaresiz veya değersiz hissediyorsak, yavaş yavaş yoğun bir uyuşukluğa gömülmeye başlarız Sanki bir umutsuzluk batağına saplanmışızdır Orada öylece kalmak, ayağa kalkıp bataktan çıkmaktan daha kolay gelir bize
Bahaneler tembelliğimiz için bulduğumuz gerekçelerdir İnsanların bize fırlattıkları hayat iplerini kesmemizi kolaylaştırırlar Bahaneler arkasında saklandığımız maske, yaslandığımız koltuk değnekleri gibidirler
Riskten kaçınmak, başarısızlığımızı açıklayabilmek, değişmeye yanaşmamak ve egolarımızı korumak için bahanelerden yararlanırız Aslında şunu demek isteriz: “Aslında bu benim hatam değil ”
Yüksek zeka düzeyinin bile bu bahaneleri azaltmakta değil, güçlendirilmesinde kullanılması da ilginçtir
Rahatımız kaçmasın diye mazeret bulmakta hepimiz ustayızdır Sabah erkenden yataktan çıkmak istemediğimizde niye o gün iş aramaya ya da ev bulmaya gidemeyeceğimize dair bir sürü bahane bulabiliriz İsteksizlik bizi hissizliğe sürükler Duygularımız bizi orada öylece yatırmaktadır
Halbuki o anda hissettiğimiz şeyin tam üstüne giderek isteksizliğimizi yenebiliriz - Kendinizi reddedilmiş hissediyorsanız, tekrar oraya gidip reddedilme riskini göze almalısınız

- Aşırı utangaçsanız, olduğunuzdab daha girgin görünmeye çalışmalısınız
Çaresizlik duyduğunuzda, sanki kontrol sizdeymiş gibi davranmalısınız
Tabi bu kolay bir şey değildir
Bir işi yüklenme, meşguliyet gibi şeyler isteksizliklere karşı en iyi ilaçtır Doğa bizi yaratıcı, meraklı, araştıran yaratıklar yapmış Hareketsizlik bizim için doğal değil Bahaneler ise bizi iyice kıpırtısız hale getirir Bunu durdurmanın tek yolu vardır
Artık bahane bulmaya son vereceksiniz
"Altı aydır şu işi erteleyip duruyorum, artık yeter, hadi iş başına "
"Üç gündür şu konuşmayı yapamadım, şimdi arıyorum diyeceksiniz "
“Yapamıyorum” dediğinizde, bu sözleriniz ağzınızdan çıkıp kulaklarınıza, oradan da yapıştıkları beyninize gider
“Söylemek İnanmaktır”
“Ben başarısızım, aptalın tekiyim, hiç yeteneğim yok, değişemiyorum ”
Ağzınızdan çıkan söz, kararı kesinleştirir Halbuki hem kulaklarımız, hem de her şeyi kaydeden beynimiz için şu sözleri duymak daha iyi olmaz mıydı?:
“Evet, değişebilirim, en azından değişmek için elimden gelenin en iyisini yapabilirim Deneyebilirim ”
Eğer günümüzü çaresizlik, endişe duyguları ile geçiriyorsak, tabi ki çaresiz ve endişeliyiz Eğer oyunumuzu değiştirmeye karar verirsek, bu sürekli kaybedilen oyunlara bir son vermeye ilk adımı atmışızdır demektir Bizim için değişmeye açılan kapı her zaman açıktır Tek yapmamız gereken bu kapıdan geçmeyi ietmektir
Yaşımız, mesleğimiz, cinsiyetimiz ne olursa olsun, değişme gücü bizim içimizdedir
|
|
|