Prof. Dr. Sinsi
|
Dua Belayi Giderir
Dua Belayi Giderir
“Ziyâeddîn Nahşebî”, büyük âlimlerdendi
Bir gün, şu hadîseyi dersinde nakleyledi:
(Resûlullah, eshâbla otururken bir ara,
Şu ibretli vak'ayı naklettiler onlara:
Vaktiyle bir kavimde, yaşıyordu “Üç adam”
Bir yere giderlerken, bir dağda oldu akşam
Hemen yer aradılar, gecelemek üzere
Bir "Mağara" görerek, sığındılar o yere
Lâkin koca bir “Kaya", dağdan yuvarlanarak,
Mağara kapısını kapadı tam olarak
Dediler ki: (Bu yerden, bizleri kim kurtarır?
Bize yardım edecek, ancak Hak teâlâdır
İyi işlerimizle, edelim Ona niyâz
Ola ki, O da bizi bu yerden eder halâs )
İçlerinden birisi, dedi ki: (Yâ ilâhî!
Benim "Annem” ve “Babam" vardı ki pîr-i fâni,
Onların yemeğini bizzât yedirmeyince,
Ben, hanım ve çocuklar, yemezdik daha önce
"Rızân için" yaptımsa onlara bu hizmeti,
Kaldır üzerimizden bu büyük musîbeti )
O böyle dediğinde, aralandı az kaya
Lâkin çıkamadılar yine de dışarıya
Bu sefer ikincisi, dedi ki: (Yâ ilâhî!
Komşumuzun, çok güzel bir “Kız”ı var idi ki,
Onunla buluşmayı isterdim harâretle
Lâkin o, teklîfimi reddederdi şiddetle
Sonra bir "Kıtlık" oldu, günlerce kaldılar aç
Nihâyet erzak için, oldular bize muhtâç
Ben bunu fırsat bilip, o kıza erzak verdim
Sonra da, (Teklîfime, "Evet" de haydi!) dedim
Dedi ki: (Sen Allah'tan korkmaz mısın ey kişi!
Nasıl teklîf edersin, bana günâh bir işi?)
Ben bunu işitince, kendime geldim hemen
Vazgeçtim o günâhı irtikâb eylemekten
Bu işten, "Rızân için" ictinâb ettim ise,
Buradan çıkmak için, yardım et yâ Rab bize )
O kaya, biraz daha aralandı o vakit
Lâkin henüz çıkmaya, olmadı tam müsâit
Bu sefer üçüncüsü, dedi ki: (Yâ ilâhî!
Amele tutmuş idim ücret ile ben dahî
Lâkin gitti birisi, ücretini almadan
Ben, onun ücretini çalıştırdım çok zaman
Birikti hesâbına, bir hayli mal ve davar
Bir gün gelip istedi ücretini o tekrar
Dedim ki: (Şu gördüğün öküz, koyun ve deve,
Senindir her birisi, sür götür senin eve )
Yâ Rabbî, "Rızân için" yaptımsa bu işi ben,
Kaldır bu musîbeti, bizim üzerimizden )
O da Hak teâlâya, edince böyle niyâz,
Taş kaydı biraz daha, oldular bundan halâs
|