Yalnız Mesajı Göster

Kur'an Dualarından Bir Demet

Eski 08-06-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an Dualarından Bir Demet



orjinal boyut

“Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaşkılmamışız” (Meryem Suresi, 7)

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: “Allah, sana Yahya’yı müjdeler O, Allah’tan olan bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir” (Al-i İmran Suresi, 39)
Ayetlerin devamında bildirildiğine göre, Hz Zekeriya Allah'ın duasına karşılık ileri yaşına rağmen kendisine bir erkek evlat bağışlamasına şaşırır Kendisine müjdeyi ileten melek ise O'na Allah'ın kudretini hatırlatır:
Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım" (Ona gelen melek orjinal boyut

"İşte böyle" dedi "Rabbin dedi ki: - Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım" (Meryem Suresi, 8-9)
Önceki bölümlerde Allah'ın samimi kullarının dualarına onlar için en hayırlı olacak şekilde icabet ettiğini belirtmiştik Ve Allah'ın içten çağrıda bulunan inananların tek dostu ve yardımcısı olduğunu da bildirmiştik Allah, çocuk sahibi olması imkansız gibi görünen Hz Zekeriya'ya da, samimi duasına icabet ederek salih bir oğul armağan etmiştir



HZ YUNUS'UN DUALARI

Kuran'da, Hz Yunus'tan şöyle söz edilir:
Şüphesiz Yunus da gönderilmiş(elçi)lerdendi Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı Böylece kur'aya katılmıştı da, kaybedenlerden olmuştu Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı (Saffat Suresi, 139-142)
Hz Yunus peygamber olarak gönderildiği kavmini terk etmişti Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi, binmiş olduğu gemide yolcular arasında kura çekilmiş ve kura sonucunda onun denize atılmasına karar verilmişti Yine Kuran’da bildirildiğine göre, denize atılan Hz Yunus, dev bir balık tarafından yutulmuştur
Balığın karnında iken pişmanlık duyan Hz Yunus, Allah’a şöyle dua etmiştir:
Senden başka ilah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben zulmedenlerden oldum (Enbiya Suresi, 87)
Allah ise Hz Yunus'un samimi duasına karşılık onu mucizevi bir biçimde kurtarmıştır:
Bunun üzerine duasına icabet ettik ve onu üzüntüden kurtardık İşte Biz, iman edenleri böyle kurtarırız (Enbiya Suresi, 88)
Hz Yunus'u Allah daha sonra da itaatli bir kavmin başına geçirmiştir:
"Onu yüzbin veya (sayısı) daha da artan (bir topluluk)a (Peygamber olarak) gönderdik Sonunda ona iman ettiler, Biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık" (Saffat Suresi, 147-148)
Daha önceki bölümlerde Allah'ın bir duayı kabul ederken bunu belli sebeplere bağladığını, ancak dilerse sebepsiz de istenilen şeyi gerçekleştirebileceğini ve bunun göklerin ve yerin Rabbi olan Allah için son derece kolay olduğunu söylemiştik Allah Hz Yunus'un duasını kabul ederken de her türlü zor görünen şartı ortadan kaldırmışve Hz Yunus'u balığın karnından kurtarmıştır Bu, insanın hiçbir zaman Allah'ın rahmetinden umut kesmemesi ve hep O'na dua etmesi gerektiğinin çarpıcı delillerinden biridir İnsan Rabbimize içten yöneldiği müddetçe, kesin bir karşılık görecektir

<!-- message --> orjinal boyut

"Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkça saptırıcı bir düşmandır" dedi (Kasas Suresi, 15)
Ayette anlatılan olay sonucunda Hz Musa Allah'tan bağışlanma diledi ve bir daha suçlu ve günahkarlara destek olmayacağına dair Allah'a söz verdi:
Dedi ki: "Rabbim, gerçekten, ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla" Böylece (Allah) onu bağışladı Şüphesiz O, bağışlayandır, esirgeyendir Dedi ki: "Rabbim, bana verdiğin nimetler adına, artık suçlu günahkarlara destekçi olmayacağım" (Kasas Suresi, 16-17)
Söz konusu olayın duyulması üzerine, bulunduğu şehrin önde gelenleri Hz Musa'yı yakalayarak öldürmeyi planladılar Bunu öğrenince Hz Musa yine Allah'a dua etti:
Böylece oradan korku içinde (çevreyi) gözetleyerek çıkıp gitti: "Rabbim, zalimler topluluğundan beni kurtar" dedi (Kasas Suresi, 21)
Hz Musa’nın duası kabul edildi ve Allah’ın yönlendirmesiyle Firavun’un şehrinden ayrılarak daha güvenli bir yere gitmek üzere yola koyuldu Bu sırada da sürekli Allah’a yönelmiş, hep O’na dua etmişti:
Medyen'e doğru yöneldiğinde de: "Umarım Rabbim, beni doğru bir yola yöneltip iletir" dedi Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemişbir ihtiyardır" dediler Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım" Çok geçmeden, o iki (kadın)dan biri, (utana utana) yürüyerek ona geldi "Babam, bizim için sürüleri sulamana karşılık sana mükafaat vermek üzere seni davet etmektedir" dedi Bunun üzerine ona gelip de olup bitenleri anlatınca o: "Korkma" dedi "Zalimler topluluğundan kurtulmuşoldun" (Kasas Suresi, 22-25)
Bu olayların ardından Hz Musa Medyen’de yerleşti Ardından geçen 8-10 yıldan sonra ailesiyle birlikte Medyen’den ayrıldı Yolda Tuva Vadisi denilen yere geldiğinde ilk vahyi alacaktı Allah ona Firavun’a gitmesini ve kendisine dini tebliğ etmesini emretti Hz Musa’nın Kasas Suresi’nde Allah’a bu konuda şöyle dua ettiği bildirilir:
Dedi ki: "Rabbim, gerçekten onlardan bir kişi öldürdüm, beni öldürmelerinden korkuyorum Ve kardeşim Harun; dil bakımından o benden daha düzgün konuşmaktadır, onu da benimle birlikte bir yardımcı olarak gönder, beni doğrulasın Çünkü onların beni yalanlamalarından korkuyorum" (Kasas Suresi, 33-34)
Kuran’da bildirildiğine göre Hz Musa içinde duyduğu heyecanın tebliğ görevini yerine getirmesine engel olmasından çekinmişti Bunun için de Allah’a dua etti:
Dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç Bana işimi kolaylaştır Dilimden düğümü çöz; ki söyleyeceklerimi kavrasınlar Ailemden bana bir yardımcı kıl, kardeşim Harun'u Onunla arkamı kuvvetlendir Onu işimde ortak kıl, Böylece Seni çok tesbih edelim Ve Seni çok zikredelim Şüphesiz Sen bizi görüyorsun" (Taha Suresi, 25-35)
Hz Musa'nın bu samimi duasına karşılık Allah onu ve kardeşini özel bir koruma altına aldığını şöyle bildirmiştir:
(Allah) Dedi ki: "Pazunu kardeşinle pekiştirip güçlendireceğiz; sizin ikinize de öyle bir 'güç ve yetki' vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde size erişemeyecekler Siz ve size uyanlar galip olanlarsınız" (Kasas Suresi, 35)

orjinal boyut

"Beni asla göremezsin, ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de Beni göreceksin" Rabbi dağa tecelli edince, onu paramparça etti Musa bayılarak yere düştü Kendine geldiğinde: "Sen ne Yücesin (Rabbim) Sana tevbe ettim ve ben iman edenlerin ilkiyim" dedi "Ey Musa" dedi "Sana verdiğim risaletimle ve seninle konuşmamla seni insanlar üzerinde seçkin kıldım Sana verdiklerimi al ve şükredenlerden ol" (Araf Suresi, 143-144)
Hz Musa Tur Dağı'na giderken kavminden sorumlu olarak kardeşi Hz Harun'u bırakmıştı Ancak kavmi Hz Musa'nın gidişi ile birlikte gevşeklik göstererek Mısır'daki putperest inanışlara dönüş yaptılar Kendilerine bir buzağı heykeli yaptılar ve ona tapındılar Hz Musa kavminin buzağıya tapması üzerine aralarından müminleri ayırarak Allah'ın daha önceden vahyettiği buluşma yerine doğru yola çıktı Ancak buluşma yerine gelmeden bunları da ayetin ifadesiyle "dayanılmaz bir sarsıntı" tutunca, Allah'tan kendisi ve yanındaki müminler için bağışlanma diledi:
Dedi ki: "Rabbim, eğer dileseydin, onları ve beni daha önceden helâk ederdin (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir Onunla Sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirirsin Bizim velimiz Sensin Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın" Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik Dedi ki: "Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkup-sakınanlara, zekatı verenlere ve Bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım" (A'raf Suresi, 155-156)
Kuran'da Hz Musa ile ilgili olarak anlatılanlara baktığımızda, Hz Musa'nın dualarında en çok dikkat çeken noktalardan birinin, onun içten samimiyeti ve açıksözlülüğü olduğunu görürüz Allah'a samimi bir biçimde dua etmişve O'ndan yardım dilemiştir Allah, Hz Musa'yı zamanla ve olaylarla eğiterek büyük güç sahibi bir peygamber haline getirmiştir



Yani, önceden de vurguladığımız gibi, duanın en önemli şartlarından biri samimiyetle ve içtenlikle yapılmasıdır İnsanı bu noktada yanıltabilecek engellerden biri, Allah'a karşı utanarak O'na bazı günah ya da kusurları itiraf etmeme eğilimidir Bazı insanlar bu eğilimin etkisiyle Allah'a dua ederken çok "resmi" bir ruh hali içinde olurlar ve belki utanma duygusundan belki de kibirlerinden dolayı Allah'a herşeylerini açmazlar Oysa Allah bizim her türlü kusurumuzu, yaptığımız, hatta aklımızdan geçen her türlü yanlışve anormal fiil ya da düşünceyi zaten bilmektir
O halde yapılması gereken şey, açıksözlülükle ve samimiyetle Allah'a yönelip her sırrımızı O'na açmaktır Allah'a karşı duyulması gereken içli korku, Allah ile kulu arasına "resmiyet" sokacak bir engel değil, kulunu Allah'a teslimiyetli ve samimi bir biçimde yakınlaştıracak bir teşviktir




HZMUHAMMED (SAV)'İN DUALARI
Kuran'da "Şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin" (Kalem Suresi, 4) ayetiyle tanıtılan son peygamber Hz Muhammed (sav), gecenin bir bölümünü dua, zikir ve ibadetle geçiriyordu Bir ayette bundan şöyle söz edilir:
Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden biraz eksiğinde, yarısında ve üçte birinde kalktığını bilir; seninle birlikte olanlardan bir topluluğun da Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder Sizin bunu sayamayacağınızı bildi, böylece tevbenizi kabul etti (Müzemmil Suresi, 20)
Kuran’da Peygamber Efendimiz Hz Muhammed’in müminlere karşı ne kadar düşkün ve şefkatli olduğu anlatılır ve onlar için bağışlanma dilemesi emredilir:
Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve işkonusunda onlarla müşavere et Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever (Al-i İmran Suresi, 159)
Kuran’da daha birçok ayette kutlu Peygamberimiz (sav)’in dualarından bahsedilmektedir Dualarda Allah’ı sıfatları ile birlikte anmanın en güzel örneklerini Peygamberimiz Hz Muhammed’in dualarında görebiliriz Bunlardan bir tanesi şöyledir:
De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir Gerçekten Sen, herşeye güç yetirensin" (Al-i İmran Suresi, 26)
Tüm peygamberler gibi Hz Muhammed (sav) de gönderildiği kavmin ileri gelenleri tarafından tehdit edilmişve zaman zaman şeytanın olumsuz telkinleri ile karşı karşıya kalmıştır Böyle durumlarda Peygamberimiz (sav) Allah'a üzerindeki sıkıntıyı kaldırması için şöyle yalvarmıştır:
Ve de ki: "Rabbim şeytanın kışkırtmalarından sana sığınırım Ve onların benim yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım Rabbim" (Müminun Suresi, 97-98)
Müminun Suresi'nin son ayetinde ise Peygamberimiz (sav)'in bir duası şöyle aktarılır:
Ve de ki: "Rabbim bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" (Müminun Suresi, 118)











Alıntı Yaparak Cevapla