08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Arkadaşını Al, Beraberce Cennete Girin
ARKADAŞINI AL, BERABERCE CENNETE GİRİN
Hz Enes (r a ) anlatıyor:
'Resûlüllah (s a v ) ile beraber bulunuyorduk Bir ara azı dişleri görülecek şekilde gülümsedi Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:
'Ümmetimden iki kişi Allâh'ın huzuruna gelirler Birisi,
-Yâ Rab, benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al, bana ver, der Teâlâ da ötekine,
-Hakkını ver, buyurur Adam,
-Yâ Rab, bende sevap nâmına bir şey kalmadı, der Cenâb-ı Hakk,
-Baksana, bu adamın sevabı kalmadı, ne dersin? buyurur Adamcağız,
- O halde benim günahlarımdan alsın, der Resûlüllah (s a v ) Efendimiz bunu anlatırken gözleri yaşardı ve, 'O gün büyük bir gündür İnsan; günâhının alınmasını ister' dedi Bunun üzerine Teâlâ hak sahibine,
-Başını kaldır ve cennete bak, buyurur Adamcağız,
- Yâ Rab, inci ile işlenmiş, gümüşten apartmanlar ve altından köşkler görüyorum Bunlar hangi peygamber, hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der Teâlâ,
-Bunlar, bana ücretini verenler içindir, buyurur Adamcağız,
-Bunların hakkını kim ödeyebilir? der Hz ,
-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin, buyurur Adam,
-Nasıl olur, yâ Rab? deyince, Cenâb-ı Hakk,
-Hakkını bu adama bağışlamakla, buyurur Adam,
-O halde ben bunu affettim, der ü zû'l-Celâl hazretleri de,
-Arkadaşını al, beraberce cennete girin, buyurur
Sonra Resûlüllah (s a v ) Efendimiz,
' 'tan korkun, 'tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin Bakınız, bizzat Hazret-i mü'minlerin arasını buluyor' buyurmuşlardır
|
|
|