08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Babanın Vasiyeti
BİR BABANIN VASİYETİ
Ticaret amacı ile deniz aşırı uzak ve tehlikeli bir yolculuğa çıkma zorunluluğunda olan
Basralı bir işadamı, ayrılırken eşine, “Ben kendim okuyamadım Ama yavrumu ehli
Kur’an olarak yetiştirmek istiyordum Eğer bu tehlikeli yolculuktan geri dönemez ve
gurbet ellerde ölüp kalırsam, yavrum Yusuf’umu ehli Kur’an olarak yetiştirmeni
istiyorum ve sana güveniyorum” demiş
Birbirlerini çok seven ve çok mutlu olan bu eşleri ölüm ayırmış ve küçük Yusuf yetim
kalmış
Aradan yıllar geçmiş ve yetim Yusuf 7 yaşına gelince, annesi onu kucağına almış ve
ağlayarak, “Bak yavrum! demiş: Rahmetli babanın vasiyeti var
Seni ehli Kur’an olarakyetiştirmemi istemişti ve ben de ona söz vermiştim
nasip ederse, yarın seni Kur’an kursuna götürmek istiyorum Ne dersin?”
Çocuk: “Anneciğim babamın vasiyetini yerine getir ve beni Kur’an kursuna yazdır
İnşâ ehli Kur’an olarak yetişirim” demiş
Sabah namazından sonra, yavrusunu güzelce tertemiz yıkamış, en güzel çamaşırlarını giydirmiş, kahvaltısını hazırlayıp karnını doyurmuş ve sonra tekbîr getirerek yetim
Yusuf’unu kucağına almış, “ ’ın Kitab’ı olan Kur’an’ı okumaya gidecek olan yavrumu yolda yürütemem” diye Kur’an kursuna kadar kucağında taşımış
O gün çok duygulanan kadın, yatsı namazından sonra kocasını hatırlayarak, “Ahh! Bu günleri görmedi” diye çok ağlamış
Ağlayarak yatan kadın, gece rüyâsında kocasını neş’eli görmüş Kocası, “ senden razı olsun” diye önce hanımına dua etmiş ve sonra…
“Ah! Kabrim çok dar, çok sıkıcı ve çok karanlıktı” demiş “Ama bu sabah birden bire
kabrim genişledi ve nurlandı Meleklere bunun nedenini sordum”
Dediler ki:
“Arkandan kalan yavrunu annesi bugün Kur’an kursuna götürdü Senin
yavrun hocanın
önünde diz çökerek Bismillahirrahmanirrahim deyince, ’ın çok hoşuna gitti
Yavrusu benim adımı anıp, benim Kitabımı okurken, mezarda yatan babasına azap etmekten haya ederim dedi ve hemen kabrin genişleyip nurlandı”
Ağlayarak uyanan kadın, kocasının ruhuna bir Fatiha okuyup yatmış ve uyumuş Bu defa da kendisini Sırat Köprüsü’nün başında görmüş
Cehennem’den yükselen alevlerin arasından, yana yana, düşe kalka ve korkunç çığlıklar atarak Sırat Köprüsü’nü geçmeye çalışanları görünce çok korkmuş Ah!
Ben nasıl geçerim diye düşünürken, yanına iki melek gelivermiş ve ona;
“Sen ’ın Kitabını okumaya giden yavrunu yolda yaya yürütmedin, kucağında
taşıdın
Biz de bugün seni Sırat Köprüsü’nde yaya yürütmeyeceğiz” demişler ve bir anda kuş
gibi uçurup Cennet’e götürmüşler
|
|
|