08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İman Ve Sevgi
Hindistan evliyâsından “Fethullah Evdehî” hazretlerinin huzuruna, bir gün sevdiklerinden biri geldi Ancak neşesizdi adam Mübarek onu böyle görünce sordu:
- Hayrola kardeşim, neşesizsin bugün
- Evet efendim Hiç neşem yok
- Niçin? Bir derdin mi var yoksa?
- Öyle sayılır
- Söyle kardeşim, nedir derdin?
- Dünya sıkıntısı hocam Biri bitip öteki başlıyor işte
Ona sevgiyle baktı ve;
- Sıkıntın dünyalıksa, dert etme, buyurdu
Ve izah etti:
- Çünkü Allahü teâlâ bize öyle bir nîmet vermiş ki, dünyanın bütün sıkıntıları toplanıp bize gelse, hiç kalır bu nîmet yanında
Adam şaşırdı
- Hiç mi kalır? Nasıl yâni?
- Hani insanın alnına bir sinek konar ya, elini kaldırsan uçup gidecek
- Evet efendim ,
- İşte dünyanın bütün sıkıntıları, kavuştuğumuz nîmet yanında o sinek gibidir aynen
İyice merak etti
- O hangi nîmet ki hocam?
- “Îman” nîmetidir, buyurdu Dünyada Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi inanmaktan daha kıymetli bir nîmet yoktur ve olamaz
Adamcağız memnun olmuştu
Merak ediyorum
Bir gün bu kimse yine bu zâta gelerek;
- Efendim, ben bir şeyi daha merak ediyorum, diye arz etti
Mübarek sordu:
- Hayrola, nedir merak ettiğin kardeşim?
- Acaba Allah beni seviyor mu? Bunu çok merak ediyorum
- Pekii sen Allahı seviyor musun? buyurdu
- Vallahi seviyorum hocam
- Öyleyse merak etme
- Neden?
- Sen Allahı seviyorsan, mutlaka Allah da seni seviyordur
Adam çok sevindi
- Sahi mi, seviyor mudur?
- Elbette Allah seni sevmese, sen Onu sevemezsin ki
- Öyle mi, buna çok sevindim hocam
- Tabii ya Sevgi yukardan gelir çünkü
Ve izah etti:
- Baba evladını sevmezse, evlat onu sevemez Hoca talebesini sevmezse, talebe hocasını sevemez Bu, hep böyledir
|
|
|