08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Kör Kuyudan Çıkabilmektir...
Günlerden bir gün, köylerden birinde
Adamın birinin eşeği, kuyuya düşmüş
Niye düşer, nasıl düşer sormayın
Eşek bu Düşmüş işte
Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı
belkide, üzerine toprak dökülmüştü
Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı,
toprakta biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını çekemedi ve güm
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı,
bağırdı kendi dilinde Ayıptır söylemesi, anırdı yani
Sesini duyan sahibi gelip baktı ki zavallı eşeği kuyunun dibinde
melul mahzun bakınıyor
Üstelik yaralanmış
Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız
köylüleri yardıma çağırdı
Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı
Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez
Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek
Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar
Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları
her seferinde silkinerek dibe döktü
Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde
her an biraz daha yükseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu
Köylüler ağzı açık bakakaldı
* * *
Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır (Ne bazeni, çoğu zaman )
Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur
Bunlarla başetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil,
Düşünüp silkinmek ve kurtulmak,aydınlığa adım atmaktır
Kör kuyuda olsak bile 
|
|
|