Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-A-

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-A-



Ağzına girmek: Dinlenirken konuşana doğru oldukça fazla yaklaşmak"Çocuklar masal anlatan dedenin neredeyse ağzına gireceklerdi"
Ağzına lâyık: Bir yiyeceğin tadı anlatılırken kullanılır çok lezzetli yiyecek anlamında"Haydi durma uzan tam ağzına lâyık bir tatlı!"
Ağzında bakla ıslanmamak: Sır saklamayı becerememek sırrı hemen açığa vurmak"Ağzında bakla ıslanmayan bu adama nasıl oluyor da açılıyorsun?"
Ağzında gevelemek: Açık olarak söylememek belirli konuşmamak"Lütfen lafı ağzında geveleme de ne söyleyeceksen söyle çok işim var"
Ağzından bal akmak: Çok tatlı hoşa gider biçimde konuşmak"Konuş konuş hele; ağzından bal akıyor"
Ağzından çıkanı kulağı işitmemek: Sözlerini tartmadan düşünmeden öfke içinde nere varacağını hesaplamadan konuşmak"İyice çıldırmış olmalısın Çünkü ağzından çıkanı kulağın duymuyor"
Ağzından düşürmemek: Bir kimseden veya bir şeyden her zaman söz etmek"Ölünceye kadar torunu Esma`nın adını ağzından düşürmedi"
Ağzından girip burnundan çıkmak: Çeşitli yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek; veya kandırmak"Ağzından girip burnundan çıktı ve ondan para koparmayı başardı"
Ağzından kaçırmak: Söylemek istemediği bir şeyi boş bulunup söyleyivermek"Dikkatli ol lafı ağzından kaçırıp da gideceğimiz yeri söyleme"
Ağzından laf almak (çekmek): Bir kimseyi değişik yollarla ve ustalıkla konuşturup birtakım gizli şeyleri öğrenmek"Boşuna uğraşma ağzımdan laf alamazsın"
Ağzından yel alsın: Olumsuz kötü şeylerden bahsedenlere karşı "ağzını hayra aç" anlamında söylenir"Bugün kötü şeyler mi bekliyorsun? Ağzından yel alsın o ne biçim beklenti?"
Ağzını açıp gözünü yummak:Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek karşısındakine hakaret etmek"Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu"
Ağzını aramak: Karşısındakini kurnazca konuşturarak ağzından söz almak istediğini öğrenmek"Şunun ağzını ara da bahçeyi satıp satmayacağını öğren"
Ağzını bıçak açmamak: Kırgınlıktan üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak"Boşuna uğraşma evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor"
Ağzını havaya (poyraza) açmak: Umduğunu elde edememek fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek"Evi o zaman alacaktın artık geçti bundan sonra ağzını havaya aç"
Ağzını kapamak: 1 Susmak 2 Çıkarının elden gideceğini düşünerek birinin konuşmasını önlemek"Ağzını kapatamazsak konuşup bizi elâleme rezil edecek"
Ağzının içine bakmak: Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek"Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı"
Ağzının kokusunu çekmek: Bir kimsenin dayanılmaz çekilmez tutum ve davranışlarına katlanmak"Yeter artık daha fazla senin ağız kokunu çekemem"
Ağzını öpeyim (seveyim): Sevindirici bir söz söyleyene "ne güzel hoş söyledin" anlamında kullanılır
Ağzının payını vermek: Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek"Demek öyle ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
Ağzının suyu akmak: Çok beğenip isteyecek duruma gelmek imrenmek"Vitrindeki kızarmış tavuğu görünce ağzımın suyu aktı"
Ağzının tadı kaçmak: Rahatı kaçmak huzurunu kaybetmek bir kimsenin kurulu dirliği düzenliği bozulmak"Şu vızır vızır işleyen yol burdan geçince ağzımızın tadı kaçtı"
Ağzının tadını bilmek: 1 Güzel yemeklerden anlamak 2 Bir şeyin güzelini iyisini bilmekanlamak"Şunlardaki güzelliğe bak ağzının tadını da biliyorsun hani"
Ağzı sulanmak: İmrenmek"Karpuzları ağzını şapırdatarak yemeye başlayınca benim de ağzım sulandı"
Ağzı süt kokmak: Çok genç toy ve tecrübesiz olmak"Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle"

Ağzı var dili yok: 1 Oldukça sessiz sakin kendi hâlinde 2 Konuşmayıp susan derdini anlatmayan"Telâşlanma sakın ağzı var dili yok o çocuğun seni hiç üzmez"
Ağzıyla kuş tutsa:"Ne kadar çaba gösterse ne yapsa da" anlamında kullanılır"Ağzıyla kuş da tutsa artık bu eve adım atamaz"

Alıntı Yaparak Cevapla