Konu
:
Deyimler Sözlüğü-K-
Yalnız Mesajı Göster
Deyimler Sözlüğü-K-
08-02-2012
#
8
Prof. Dr. Sinsi
Deyimler Sözlüğü-K-
Kıvamına gelmek (bulmak): En uygun zamanında olmak
gerekli ve istenilen şartlar yerine gelmek
istenilen duruma gelmek
Kıyamet kopmak: 1
Kıyamet günü gelmek
2
Bir yerde çok gürültü ve patırtı kavga
telâş olmak
"Kıyamet günü gelecek ve insanlar sonunda hesaba çekilecekler
"
Kızarıp bozarmak: Utanarak renkten renge girmek
kimi duyguların etkisiyle yüzünün rengi değişmek
"Pot kırdığını anlayınca ne yapacağını şaşırdı
kızarıp bozaran yüzünü kapatmaya çalıştı
"
Kızıl (kızılca) kıyamet kopmak: Bir meselede büyük
aşırı
gürültülü bir kavgaya yol açmak; yüksek sesli tartışma başlatmak
"Sizin bostanlara su vermeyeceğim deyince kızılca kıyamet koptu
"
Kilit noktası: Bütün işlerin çözümlenmesi ona bağlı olan önemli unsur
üzerinde durulması gereken en önemli nokta
makam veya yer
Kimseye eyvallah etmemek: Kimseden yardım ve iyilik beklememek
kimsenin minneti altına girmemek
"Bu yaşa kadar kimseye eyvallah etmedim
bundan sonra da edecek değilim
"
Kim vurduya gitmek: Bir kargaşa anında ve kalabalık arasında kimin tarafından vurulduğu veya dövüldüğü belli olmamak
Kirişi kırmak: Kaçıp gitmek
bulunduğu yerden gizlice ve çabucak ayrılmak
"Kavga başlayınca kirişi kırarım diye düşündü
"
Kirli çamaşırlarını ortaya dökmek: Ayıp
suç ve kusurlarını
gizli kalmış yolsuzluklarını açığa çıkarmak; açıklamak
söylemek
"Kirli çamaşırları ortaya dökülünce ne yapacağını şaşırdı
"
Kitaba el basmak: Elini kutsal kitap olan Kur`ân-ı Kerim üzerine koyarak yemin etmek
Kitabına uydurmak: Kanunî olmayan bir işi kimi boşluklardan yararlanarak kanunî imiş gibi göstermek
"İşi kitabına uydurmuşlar
çok zengin olmuşlardı
"
Kof çıkmak: İşe yaramadığı
sanıldığı gibi olmadığı
boş ve değersiz bir kişi olduğu anlaşılmak
Kokusu çıkmak: Gizli yapılmış bir iş
daha sonra herkes tarafından bilinir olmaya başlamak
"Bu işin kokusu çıkar diye korkuyorum
"
Kolaçan etmek: Çevresini ya da kendisinden istenilen yeri dolaşıp ne var ne yok diye bakmak
olup biteni anlamak amacıyla dolaşmak
"Bir kişi etrafı şöyle bir kolaçan etsin de gelsin
"
Kol kanat olmak: Yardım etmek
gözetmek
bir kimseyi koruyuculuğu altına almak
Koltukları kabarmak: Kendisine ya da yakınlarına yapılan övgüden ötürü kıvanç duyup büyüklenmek
böbürlenmek
"Oğlun oldukça becerikli dedikleri zaman koltuklarım kabardı doğrusu
"
Kolu kanadı kırılmak: Çaresiz duruma düşmek
bir şey yapamaz hâle gelmek
"Kolu kanadı kırılmış bir vaziyette dolaşıyordu
"
Korktuğu başına gelmek: Endişe duyduğu
kaygılandığı
olmasını istemediği şeyle karşı karşıya gelmek
"Korktuğum başıma geldi
ne yapacağım şimdi ben!"
Koyun kaval dinler gibi: Düşünmeden
hiçbir şeyi anlamadan
ne denildiğini kavramadan dinlemek
"Beni koyun dinler gibi dinleyip çekip gittiler
"
Kozunu paylaşmak: Aradaki anlaşmazlığı zora başvurarak
üstün olan güce dayandırarak çözümlemek
sona erdirmek
"Onunla kozunu paylaşmaya can atıyordu
"
Kök salmak: 1
Bir yere iyice
ayrılmamacasına yerleşmek
2
İyice tutunmak
köklenmek
sağlamlaşmak
yayılmak
"Onun sevgisi
içine iyice kök salmıştı
"
Kök söktürmek: Uğraştırmak
güçlük çıkarmak
engel olmak
"O takıma kök söktürmeye yemin ettik
"
Köküne kibrit suyu dökmek: Bir daha belirmeyecek
ortaya çıkmayacak biçimde yok etmek
ortadan kaldırmak
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul