Yalnız Mesajı Göster

Ankara Gelenek Ve Görenekleri

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ankara Gelenek Ve Görenekleri




GELENEKSELLEŞMİŞ YÖRESEL HALK GİYSİ TÜRLERİ - 2 (Kadın Giysi Türleri)

Genellikle Türk kadın giyimi entariler, şalvar ve bluzlar olarak ele alınabilir Kadın giyiminin en eski örneklerini oluşturan şalvarla giyilen üç-etek ya da iki etek entariler Ankara yöresinde karşılaştığımız en yoğun yöre giysilerindendir Genellikle bu entarilerin altında şalvar, üstünde salta veya fermana bulunur
Ankara yöresinde düğün ve gelin giysileri birbiriyle küçük ayrıntılar dışında benzerlikler gösterir Yöre ağzıyla "ağır elbise" olarak adlandırılan bu giysiler sadece düğün ve düğünlerle ilgili törenlerde (nişanlarda, kına gecelerinde) giyilir



Kadın Giysileri

Üç Etek Entariler: Bunlar, Ankara'da düğünlerde giyilen ağır elbiselerin en eski örneklerini oluştururlar Üç etekler bilindiği gibi eteklerinin yanları yırtmaçlı önü açık, belden bir kaç adet düğmeli veya bir karış yeri kapalı etekleri yere değecek derecede uzun etekli entarilerdir Bunların altına yine kendi kumaşından işlemeli hol talar giyilir Kadife veya atlastan yapılan üç eteklerin en tanınmışı TEPE-BAŞLI denilen üç etektir

İki Etek Entariler: Üç eteklerden sonra giyilmeye başlanılan bu elbiselerin 19 yüzyıl başlarından IIAbdülhamit devrine kadar giyildiği anlaşılmaktadır
Bu elbiseler genellikle kadife veya telli hare denilen kalın ipeklerden yapılır İki metre, uzun, baştan geçme boy entariler olup omuzları dikişsiz, korsal kısmı vücuda göre, belinin iki yanı hafif pastalı (çantalı), etekleri iki yandan diz boyunca yırtmaçlıdır Bu yırtmaçlar nedeniyle önde ayrı, arkada ayrı bir etek oluşturmaktadır Bu eteklerin belirgin bir özelliği de ön ve arka eteklerin bele kadar yatay tarzda sırma işli (harbeli) yakası düz ve yuvarlak olup kısmen bele kadar açık olan önü, yakadan tek düğme ile kapanmaktadır Beden kısmı omuzlardan itibaren sivrice ve geniş üçgen şeklinde veya sadece yaka bölgesi genişçe madalyonvari harbelidir Kolları hafifçe bol ve uzun olup kol yenleri yine sivri tarzda aynı motiflere işli ve yukarı kısımları ise sarpime dal ve çiçek motifidir Yırtmaç kenarları ve etekler ince sırma bordürlüdür
Bu entarilerin üzerine elmas inci kaşlı telkari gümüş kemerler takılır Telkari kemerler genellikle Yozgat işidir Ankara'nın kemerleri hasır örgüsü biçiminde altın suyuna batmış gümüş kemerlidir
İki etek altında aynı renk ve kumaştan yanı tarzda işlemeli bir holta giyilir ve öndeki etek gümüş kemerin bir yanına, arkadaki etekte diğer yanına sokulmak suretiyle bu işlemeli holta gösterilmiş olur
Holta ve entariden oluşan bu takım üzerine yine aynı takımın bir parçası olan aynı renk ve aynı tarzda işlemeli kısa bir salta yahut da dize kadar uzayan, etek kısımları hafifçe kloş uzun, sarı sim işli sırmalı kap (uzun salta) giyilir

Holtalar: Bir tür şalvar olup üste giyilen elbise ile takım oluşturacak şekilde elbisenin aynı renk ve kumaşından yapılır Uçkurluğu ile paçalarının bir karışlık yeri beyaz bezdendir Paçaları büzmeli beli uçkurludur Dizden bağlamak biçimiyle topuklara kadar bol bir dökümlülük oluşur Yanları işli olduğundan iki etek bele kaldırılınca yanlardan bu sırmalar görülür

Yanları Çantalı Entariler: Bunlar genellikle kadifeden baştan geçme, uzun boy entarilerdir Beden kısmı vücuda göredir Belinin her iki yanından birkaç pasta kırılarak eteğe oldukça bolluk sağlar Bu yan pastalardan dolayı (çantalı entari) denilmiştir Yakası yuvarlak düz ve önü bele kadar açıktır Yakanın açığından içe giyilen helaki gömlek görünür Bunların da etekleri tıpkı iki etekler gibi genellikle bele kadar yatay tarzda harbeli, beden kısmı ise omuzlardan itibaren bütün göğsü kaplayacak tarzda üçgen şekilde işli veya sırmalıdır Kollar hafifçe bol ve uzun olup yenleri de aynı tarzda sivri şekilde harbeli, etek ince bordürlüdür Bazılarının arka eteği hafif kuyrukludur Bu bol etekli büzgülü tip elbiselerin iç kısmına da genellikle pek dikkat edilmiş elbisenin içerisine ayrıca elbisenin genişliğinde ve elbiseye merbut, ince beyaz bezden bir eteklik dikilmiştir Bazılarının etek ve kol kenarları iki parmak genişliğinde dantelle çevrilidir Bu entari ile de başa yine krep veya yemeni örtülür, bele gümüş kemer bağlanır

Kutu-içi Entariler: Bu elbiselerin aşağı yukarı yüzyıla yakın bir geçmişi vardır Genellikle kadife, nadiren de atlastan yapılır Baştan başa bin dal tarzında sırma işli, düz, boy, entarisi şeklinde olan bu elbiseler hazır olarak satıldıkları için Ankaralılar tarafından (kutu-içi entari) olarak adlandırılır
Topuklara kadar tamamıyla düz olarak inen bu entariler de eteğe bolluk vermek amacıyla koltuk altından itibaren yanlara birer veya ikişer peş konulmuştur Yuvarlak olanlar önden bele kadar, dört köşe olanlar ise yandan göğse kadar açık ve kopçalıdır Kolları hafifçe bol ve uzundur Kol yenleri bazılarında dilimli bazılarında ise yaka kol ve etek kenarları iki parmak genişliğinde beyaz dantellidir: Bunlarla da başa yemeni veya krep örtülüp bele gümüş kemer bağlanır

Ayakkabılar: l9yüzyıldan II Abdülhamit devrine kadar ayağa "Sarı pabuç" denilen lastik mestlerden biraz daha boylu sarı çizme ve sarı çizmenin dışına da aralıklı terlik biçiminde pabuç giyilirdi Sonraları bu sarı pabuçlar ihtiyarlara özgü kalarak üzeri kopçalı mest-pabuçlar giyilmeye başlanmıştır Mestlerden sonra da "Kal loş Potin" giyilmiştir Kal loş potinler uzunca konçlu, önden boylu boyunca kaytan bağlı ve bir buçuk parmak yüksekliğinde topukludur Bunun dışına arkalık terlik biçiminde topuğu yuvalı ayrıca bir pabuç giyilir

Bilgi Kaynağı : Ankara Rehberi

Alıntı Yaparak Cevapla