08-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Seyyid Harun Veli Hazretleri
Beyşehir bölgesinde de o sırada Eşrefoğlu hüküm sürüyordu Ona gidip: "Efendim! Velvelid şehri harabelerinin bulunduğu yerde Horasan'dan gelmiş birisi şehir kuruyor Taşlar, ağaçlar o zatın emrinde hareket ediyorlar*mış" dediklerinde Eşrefoğlu, iki adamını gönderip dervişi yanına getirmelerini emretti Gelen iki kişi Harun Veli Hazretleri'ni görünce âşık olup yanında kal*dılar Sonra on kişi gönderdi Onlar da öncekiler gibi Harun Veli Hazretle*ri'nden ayrılmadılar Eşrefoğlu öfkelenip üzerine asker göndermek istedi Veziri buna engel olup, bizzat durumu görmek istediğini söyledi Kendisine izin verildi Harun Veli Hazretleri'ne geldi Gördüğü kerametler üzerine o da âşık olup hazretin talebeleri arasına karıştı Ancak Harun Veli Hazretleri vezire: "Ey vezir! Beyine git Benden selam söyle Bizim için keder çekmesin Onun düşündüğü işlerle işimiz yok Biz bütün işlerimizi Allah rızası için yapı*yoruz" dedi Vezir özür beyan edip yanında kalmak istediğini söyledi Kabul olundu Kendisi ile gelenler elleri boş döndüler Eşrefoğlu öfkeden çılgına döndü Anlatılanlara da inanmadı Hazretin olsa olsa bir sihirbaz olacağını söyleyip durdu Sonunda o da gerçeği gördü ve hazretin yanında yer aldı Edeple elini öpüp Beyşehir'e döndü Bir vakfiye ya*zıp Harun Veli Hazretleri'nin istediği yerlerin vakfiyesini yapıp yüce veliye gönderdi İnşaat bütün hızıyla devam ediyordu Bu sırada Ilgın'da ikamet eden "Dediği Sultan" adında, Horasan'dan gelmiş veli bir zat vardı Talebeleri ona: "Efendimiz! Velvelid yöresine büyük bir veli gelmiş Çok kerametleri görülmüş, herkes ondan bahsediyor" dediler Dediği Sultan Hazretleri: "Öyleyse o mübarek zatı ziyaret etmek bize borçtur" buyurarak, yanına iki talebesini alıp yola çıktı Hizmetine gelen bir ayıya binerek Çivril dağlarına doğru hareket etti Bu ziyaret Harun Veli Hazretleri'ne malum oldu O da tale*belerinden birkaçını alarak bir taşın üzerine bindi Dediği Sultan'ı karşılamak üzere hareket etti Ilıca köyünün doğusunda iki veli karşılaştılar Biri ayı, diğeri taş üzerinde hareket eden velileri gören bölge Hıristiyanları toptan Müslüman oldular Öğle namazına abdest almak için Harun Veli Hazretleri asasını yere vur*du ve istenilen su çıktı Namaz kılındıktan sonra birlikte Seydişehir'e inşaat ye*rine geldiler Bir müddet misafirlikten sonra Dediği Sultan Ilgın'a döndü İnşaat belli bir aşamaya gelince, kendisi bir çilehaneye kapandı Bir müddet sonra çıkıp yakınlarını topladı ve onlara yeğeni küçük Musa'ya iyi bakmalarını tembih etti Oğlu Zekeriyya'yı irşad için Manavgat'a gönderdi Ali Baba, Gök Seyyid Kilimpuş siyah Dervişi Antalya'ya gönderdi Akça Baba'yı Germiyan iline, Nasipli Baba'yı Aydın iline uğurladı Bundan sonra Seyyid Harun Veli Hazretleri hastalandı ve hastalığı gide*rek ilerledi Talebelerine ve yakınlarına: "Ey yarenlerim! Artık biz ahirete gidiyoruz Öldüğümde beni ibadet ye*rim olan buraya defnediniz Üzerime de bir türbe yapınız Hepiniz hakkınızı helal edin" deyince herkes ağlayarak gözyaşlarına boğuldular Harun Veli Hazretleri, Kelime-i Şahadet getirerek hicrî 720 (m 1320) yı*lında ruhunu teslim etti Vefatını kimse fark edemedi Onu hâlâ yaşıyor sandı*lar Sonra Haydar Baba ile Göktimur Baba gelip, sabaha kadar naaşının yanın*da kaldılar Sabahleyin de gerekenler yapıldıktan sonra vasiyet ettiği yere defnettiler Yerine kızı Halife Sultan postnişin oldu Daha sonra da kardeşinin oğlu Musa yetişip, amcası Seyyid Harun Veli Hazretleri'nin yerine postnişin olarak kaldı
Yüce Allah cümlesinin sırlarını mukaddes ve mübarek kılsın
|
|
|