Prof. Dr. Sinsi
|
Güzel Ahlaklar
KANAAT
Allahu Teâlâ buyurmuştur ki:
"Erkek ve kadınlardan kim, mümin olarak güzel amel işlerse, biz onu temiz ve hoş bir hayat içinde yaşatırız ™
Müfessirlerin çoğu, dünyada yaşanacak hoş hayatın kanaat olduğunu belirtmişlerdir Kanaat, Allahu Te-âlâ'dan kuluna bir hediyedir Hz Resûlullah Efendimiz (s a v) buyurmuştur ki:
"Kanaat, tükenmeyen bir hazinedir >88
Diğer bir haberde şöyle buyurulmuştur:
"Kim yakın arkadaş isterse, Allah yeter Kim muhabbet edecek dost isterse Kur'an yeter Kim zenginlik isterse kanaat yeter Kim vaiz isterse, ölüm yeter Bunların yetmediği kimseye de cehennem yeter "89
87 en-Nahl 16/97
88 Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, nr 6918 Biraz farklı lafızlarla bkz: Kudâî, Müsnedü'ş-Şihab, I, 63; ibn Adî, el-Kâmil, IV, 191; Süyû-tî, el-Câmiu's-Sagîr, nr 6193
89 Benzer bir hadis için bkz: Beyhaki, Şuabü'l-îmân, nr 10556; ibn Ebü'd-Dünyâ, el-Yakîn, No 31
Ebû Hüreyre'nin (r a) rivayet ettiği bir hadiste, Hz Resûlullah Efendimiz (s a v) şöyle buyurmuştur:
"Şüpheli şeylerden sakın ki, insanların en güzel ibadet edeni olasın Kanaat sahibi ol ki, insanların en çok şükredeni olasın Kendin için sevdiğin şeyleri, mümin kardeşlerin için de sev ki, gerçek mümin olasın Yakın komşuna iyilik et ki, gerçek mümin olasın Gülmeyi azalt, şüphesiz çok gülmek kalbi öldürür ™
"Allah onları güzel bir rızık ile rızıklandırı^ âyetinin tefsirinde, güzel rızkın kanaat olduğu söylenmiştir
Vehb (rah) demiştir ki: "İzzet ve zenginlik çıkıp kâinatı dolaşırlar; nerede kanaatle karışlaşırlarsa, orada yerleşirler "
Zebur'da şöyle geçmiştir: "Kanaat sahibi karnı aç da olsa zengindir "
Tevrat'ta şöyle geçmiştir: "Ey ademoğlu! Kanaat et ki zengin olasın İnsanlardan uzak kal ki, tehlikelerinden selâmet bulasın Hasedi terkedersen şerefini gösterirsin; az yorulur, çok istirahat edersin "
Şöyle denilmiştir; "Allahu Teâlâ, beş şeyi, şu beş şeyin içine koydu: İzzet ve şerefi, kendisine taatte Zilleti, günahta Heybeti, gece ibadetinde Hikmeti, aç karında Zenginliği kanaatte "
90 Ebû Nuaym, Hilye, X, 365; Beyaki, Şuabu'l-lmân, nr 11127; Kudâî, Müsnedü'ş-Şihâb, I, 639; Süyûtî, el-Câmiu's-Sagir, nr 6422
91 el-Hac 22/58
Bir âlim der ki: "Düşmanından kısas yoluyla intikam aldığın gibi nefsinin mal hırsından da kanaat ile intikam al!"
Denilmiştir ki: "Kimin gözü insanların elindeki mala takılırsa, onun üzüntüsü çok olur "
Anlatıldığına göre, Bâyezîd-i Bistâmî (rah), çölde bir arkadaşıyla birlikte elbisesini yıkadı Arkadaşı, "Elbiseyi üzüm bağının duvarına asalım" dedi Bâyezîd-i Bistâmî, "Çamaşır kazığını insanların duvarına çakma" dedi Arkadaşı, "Öyleyse ağaçlara asalım" dedi, Bâyezîd-i Bistâmî: "Olmaz, çünkü çamaşır ağacın dallarını kırabilir"' dedi Arkadaşı, "O halda otların üzerine serelim" dedi, Bâyezîd-i Bistâmî, "Olmaz, otlar hayvanların yiyeceğidir; onlara zarar verebilir" dedi
Sonra arkasını güneşe döndü; gömleğini sırtına aldı, bir tarafını kuruttu; ardından öbür tarafını çevirdi, orayı da kuruttu; böylece işini gördü
|