Yalnız Mesajı Göster

Kendini Bilmek, Allahü Teâlâ'yı Bilmenin Anahtarıd

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kendini Bilmek, Allahü Teâlâ'yı Bilmenin Anahtarıd




Çünkü, bütün akıllıların aklı bir araya gelse, onlara uzun ömür verilse, bu azalardan birini, yaratılışında olduğu şekilden çıkarıp daha iyi yapmayı düşünseler, yapamazlar!
Meselâ, yenilen şeyleri kesmek için keskin olan ön dişlerini, ezmek ve öğütmek için uçları düz olan azı dişlerini, değirmene ezebileceği, öğütebileceği şeyleri atan dil küreğini, dilin altında bulunup, icabettiği vakitte yemekleri ıslatacak, hamur hâline getirecek kadar salgı yapan kuvvetini, sonra boğaza gidip, orada da kalmamasını, bütün dünyanın akıllıları, bundan daha mütekâmil ve bundan daha iyi bir başka şekilde yapamazlar
Elin beş parmağı da bunun gibidir Dördü bir tarafta, baş parmak ise onlardan biraz daha uzakta ve kısadır Şöyle ki: Hepsiyle birleşebilir ve hepsinin üzerine gelebilir Hepsinde üç boğum, bunda ise iki boğum vardır Öyle yapılmıştır ki, isterse tutar, isterse avuç yapar, İsterse kürek gibi yapar, isterse sıkar yumruk yapar, isterse tekrar açar, kevgir veya tabak gibi yapar Birçok şekillerle nice işler yapar
Eğer cihanın âlimleri bu parmakların yaratılışında bir başka şekil düşünseler, meselâ hepsi aynı hizada, yahut üçü bir tarafta, ikisi bir tarafta, yahut beş yerine altı veya dört olması icabederdi, yahut boğumlar üç veya dört olması lâzım gelirdi deseler veya düşünseler, böyle düşünce ve sözleri eksik olup, Allahü Teâlâ'nm bu yarattığı en mütekâmilidir Bununla anlaşılıyor ki, "Yaratanın ilmi bu şahsı muhittir ve her şeye muttalidir"
İnsanın, her bir parçasında bunun gibi hikmetler, faydalar vardır Bir kimse bu hikmetleri ne kadar çok bilirse, Allahü Tealâ'nın ilminin azametine hayranlığı o kadar çok olur
İnsan kendi ihtiyaçlarına, önce yemeye, giymeye ve meskene bakınca ve yenecek şeylerin yağmura, rüzgâra, buluta, sıcağa ve soğuğa muhtaç olduğuna dikkat edince, onu salâha kavuşturacak san'atlara ve san'at için lâzım olan demir, tahta, bakır, pirinç ve diğer âletlere ve bu aletlerin nasıl yapıldığına dair bilgilere bakar
Sonra bütün bu yaratılan ve yapılanlardaki şeklin tamamlığına ve güzelliğinin mükemmeliyetine bakar Her birinden o kadar çeşitler bulunur ki, eğer yaratılmış olmasalardı, kimsenin hatırına gelmeyeceklerine, istenemeyeceklerine dikkat ederse, istenmeyen ve bilinmeyen bu şeylerin Allah'ın lütuf ve merhametiyle olduğunu görür
Buradan bir husus daha bilinir: Velilerin [Allah dostlarının] hayatı Allahü Tealâ' iledir Bu da, bütün mahlûklara, lütuf, rahmet ve inayettir Hususan, «Rahmetim, gazabımı aşmıştır» (2), buyuruldu
Bunun gibi, Peygamber Efendimiz buyurdu ki: «Allahü Teâlâ'nın kullarına, şefkati, bir annenin süt emzirdiği çocuğuna şefkatinden daha çoktur» (3)
O hâlde, kendi zâtının zuhurundan, Allahü Teâlâ'nm zâtını görür Kendi inceliği, parçalı ve âzalarının çokluğundan; Hakkın kudretini, kemâlini görür Etrafındaki şaşılacak hikmetler ve faydalarda, Hakkın ilminin kemâlini görür
Zaruri olarak, yahut ihtiyaç olarak, yahut, iyilik ve güzellik için olanların hepsinin kendinde yaratıldığını ve bir arada bulunduğunu anlayınca, Allahü Teâlâ'nm lütuf ve rahmetini görür, işte bunun için kendini tanımak, Allahü Teâlâ'yı bilmenin anahtarı olur

(1) 76 - Dehr: l - 2
(2) 7 – A’raf: l 56
(3) H Edep, 13; M Tevbe, 22

İmam Gazali

Alıntı Yaparak Cevapla