Prof. Dr. Sinsi
|
Gündüzleri Ve Başka Zamanları Düşünmek
Evzaî'ye (R A ) «Bu âyetler hakkinda düsünmekten gaye nedir?» diye sorarlar O da «Onlari okuyup iyice anlamaktir » diye cevap verir
Muhammed Ibni Vasi (R A ) der ki; «Basrali bir kisi Ebû Zerr'in (R A ) ölümünden sonra onun dul esi olan Ümmü Zerr'e (R Anha) vararak kocasniin nasil ibadet ettigini sordu Ümmü Zerr de ona «Bütün gününü evin bir kösesinde düsünceye dalmis olarak geçirirdi» dedi
Hosan-ül Basrî (R A ) der ki; «Bir saatlik düsünce, bir gecelik nafile namazdan daha hayirlidir »
Fudayl (R A ) der ki; «Düsünmek, sana iyiligini ve kötülügünü gösteren bir aynadir »
Ibrahim Ibni Edhem'e: «Cok düsünüyorsun» derler
O da: «düsünmek aklin iligidir » diye cevap verir
Süfyan ibni Uyeyne (R A ) bu konuda sik sik su beyti misal verirdi:
Adamin düsüncesi olunca
Her seyde onun için ibret vardir »
Tavus'un (R A ) bildirdigine göre havariler Hz Isa (A S)'ya sorarlar «Yâ Ruhullah yeryüzünde su zamanda senin gibisi var mi?» Hz Isâ (A S) da onlara:
«Evet var Konusmasi zikir, susmasi fikir ve bakisinin amaci ibret olanlar benim gibidirler» diye cevap verir
Hasan-ül Basri (R A ) der ki «Hikmet tasimayan söz, bos bogazliktir Susmasi düsünce olmayar, yanilmistir Bakisinin amaci ibret olmayan kimse, bosubosuna oyalanmistir »
Allah (C C ) buyuruyor ki:
«— Yeryüzünde bosu bosuna kibirlenenlerin idrâklerini âyetlerimi kavramaktan alakoyacagim Bunlar bütün âyetlerimi görseler bile, yine iman etmezler, eger dogruluk yolunu görseler onu yol edinmezler, buna karsilik azginlik yolunu görünce o yola koyulurlar Çünki onlar, bizim âyetlerimizi yakan saymislar, onlarin farkina varamamislardir »
(A´raf Sûre-i Celilesi; 146)
Âyette gecen «kibirlenen idrâklerini âyetlerimi kavramaktan alakoyacagim » cümlesini, "Benim tebligim hakkinda düsünmekten kalblerini alakoyoarim" seklinde yorumlanmaktadir "
Ebû Said-ü Hudri'nin (R A ) rivayet ettigine göre Peygamber (S A V)'imiz:
«Gözlerinize ibadetten paylarim veriniz» buyurdu Sahâbiler: «Yâ Rasûlalllah (S A V) onlarin ibadetten payi nedir ki?» diye sordular Peygamber (S A V)'imiz onlara söyle buyurdu: «Kur'an´a bakmak, onun âyetleri üzerinde düsünmek ve onun sasirtici yönlerinden ibret almaktir »
Mekke yakinlarmda çölde yasayan ehli halden bir kadin der ki:
«Eger Allah (C C ) korkusu tasiyanlarin kalbleri, kendileri için bu âlemin ötesinde hazirlanan Âhiret nimetleri üzerinde durarak düsünceye dalsalardi, dünyadaki hic bir mes'ut yasama tarzi onlari kandirmaz ve hiç bir basari karsisinda gözleri gülmezdi »
Lokman-ül Hekim, yalniz basina oturmayi huy edinmisti, kölesi onun yanina girince ona «Yâ Lokman, devamli yalniz basina oturuyorsun, oysa eger insanlar ile düsüp kalksan senin için daha eglendirici olurdu» dedi
Lokman (A S) da kölesinin bu sözlerine «uzun yalnizlik devamli düsünmeyi saglar, uzun süreli düsünce de cennet yolunun kilavuzudur » diye karsilik verdi
Veheb Ibni Münebbih (R A ) der ki; "Uzun düsünce mutlaka bilgiyi gelistirir, bilgi de insani mutlaka amel islemeye götürür "
Ömer ibni Abdüiâziz (R A ) der ki; «Allah (C C )'in nimetler: hakkinda düsünmek, en üstün ibadetlerdendir »
Abdullah Ibni Mübarek bir gün suskun ve düsünceye dalmis gördügü Seni Ibni Ali'ye (R A ) «Nereye ulastin» diye sorar O da «sirata» diye karsilik verir
Bisr (R A ) der ki: «insanlar Allah (C C )'in ululugu hakkinda akil yürütseler, O'na asla karsi gelmezlerdi »
Ibni Abbas (R Anhuma) der ki «Düsüne tasina kilinan iki rek'atlik namaz, havaî bir kalb ile yapilan bir gecelik namazdan üstündür »
Ebu Süreye (R A ) bir gün yolda yürürken ansizin yere çöker, obasina bürünür ve aglameya baslar Görenler ona «Niye agliyorsun?» diye sorarlar O da söyle cevap verir, «ömrümün gitmesi, amelimin azligi ve ölümümün yaklasmasi üzerine düsünceye daldim da ondan agliyorum »
Ebu Süleyman (R A ) der ki «Gözlerinizi aglamaya ve kalblerinizi düsünmeye alistiriniz »
Dünya hakkinda düsünmek Âhiret ile araya giren bir perde ve Allâh (C C) dostlarina verilmis agir bir cezadir Âhiret hakkinda düsünmek ise hikmet kazandirir ve kalbi diri tutar »
Hatem-ül Esâm (R A ) der ki «ibret bilgiyi, zikir muhabbeti ve düsünce de Allah (C C ) korkusunu çogaltir »
Ibni Abbas (R A ) der ki; «Iyilik hakkinda düsünmek, onu islemeye yol açar, kötülükten pisman olmak, ondan vazgeçmeye sevkeder »
Söylendigine göre Allah (C C ) kitablanndan birinde buyurur:
«— Ben her hikmet sahibinin sözünü kabul etmem Onun hedefine ve arzusuna bakarim Hedefi ve arzusu ben olunca sususunu düsünce ve hiç konusmasa bile sözünü hamd yaparim »
Hasan-ül Basrî (R A ) der ki; «Akli basinda kimseler zikirden düsünceye ve düsünceden zikre geçerek kalblerini dile gelmeye sevkederler O da sonunda hikmet konusur »
isak Ibni Halef (R A ) der ki «Dâvûd-üd Taî bir gece ay isigi altinda evinin damina çikar ve bakislarini semaya dikerek göklerin ve yerin azameti hakkinda düsünceye dalar Bir yandan da göz yasi döker Bu halde iken kendisini kaybederek damdan yuvarlanir ve komsunun evinin içine düser Komsusu da eve hirsiz girdigini sanarak yatagindan çirilçiplak siçrar ve kilicina sarilir Fakat Davud ile karsilasinca kendini geri çekerek kilicini indirir ve komsusuna «seni damdan kim düsürdü» diye sorar
Dâvûd da ona «farkinda degilim» diye cevap verir
Cüneyd-ül Bagdadî (R A ) der ki «Meclislerin en sereflisi, en üstünü Tevhid meydaninda düsünceye dalarak oturmak, ma'rifet yeli ile serinlenmek, muhabbet kâsesi ile dostluk deryasindan içmek ve hüsn-ü zan ile Allah (C C )'a bakmaktir
Böyle bir oturum, ne muhtesem ve böyle bir sarap ne tatlidir, nasip olanlara müjdeler olsun!»
Imam-i Safii (R A ) der ki; "Konusmayi susmak devresi iie ve ilmî arastirmayi düsünce ile destekleyiniz "
Meselelere saglikli acidan bakmak, aldanmaktan kurtarir Kanaat edinmede titizlik göstermek, asiriliktan ve pismanliga düsmekten kurtarir, görüs keskinligi ve düsünce anlayisi ve zekâyi meydana ckarir Bilginlere danismak, vicdana istikrar ve basirete güc kazandirir Buna göre ise girismeden düsün, tesebbüs etmeden önce tedbirini al, adim atmadan önce danis
Faziletler dörttür:
Birincisi hikmettir ki, dayanagi düsüncedir
Ikincisi iffettir ki, dayanagi sehvete hâkim olmaktir
Üçüncüsü kuvvettir ki, dayanagi öfkeyi yenmektir
Dördüncüsü adalettir ki, dayanagi psikolojik güçler orasinda denge saglamaktir »
|