08-02-2012
|
#12
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Asr-İ Saadette Kur'an Ve Sünnet 'İn Anlaşılması
4- Rivayetlerin Tahkiki
oer ( s a vj henüz hayatta iken başlamıştır Tahkik isteği, sahabe-nin biribirlerinden şüphe etmelerinden çok hadisi nakleden kişinin yanlış anlamış olması ya da unutmuş olması endişesinden kaynaklanıyordu Çünkü sahabe genelde birbirlerinin adaletine güveniyorlardı Maamafîh kimi tahkik isteğinin şüpheden kay-nak-1 anmadığını da söyleyemeyiz Ne de olsa nakledilen rivayet dini ilgilendirmektedir ve müslümanlar için dinleri, can ve mallarından önde geliyordu
Ayrıca Kur'an-ı Kerimin birçok âyetinin düşünmeyi, haberleri tahkik ettikten sonra kabul etmeyi tavsiye etmesi müslüman-larda "ilmî şüphe" dediğimiz melekenin gelişmesine neden olmuştu
Mesela Abdullah b Amr, Peygamber (s a v )'in oturarak namaz kılmanın yarım namaz olduğuna dair bir hadisim duyuyor Bir ara Peygamber'in yanına gittiğinde onun oturarak namaz kıldığım görüyor Bunun üzerine duyduğu hadisi tahkik etme ihtiyacı duyuyor ve: Ya Resûlallah, bana anlatıldığına göre oturarak namaz kılmanın yarım namaz olduğunu buyurmuşsunuz Siz ise oturarak namaz kılıyorsunuz, demiştir Peygamber (s a v ): "Evet öyledir Ama ben sizden biriniz değilim" buyurmuştur [132]
Bazen çok yakından tanıdıklarının yaptıkları nakiller için de tahkik ihtiyacı duyuyorlardı Hz Ömer'le ilgili şu rivayet bunu göstermektedir:
Hz Ömer, Ensar'dan olan komşusuyla münavebeli olarak Peygamber'in yanında bulunurlardı; bir gün biri işle meşgul olur diğeri ise Peygamber'in yanında bulunur ve gelen vahyi diğerine haber verirdi Hz Ömer diyor ki: Yatsı vakti arkadaşım döndü, kapımı sertçe çaldı: O, burada mı diye bağırıyordu Endişe ile kapıya koştum Arkadaşım: Çok önemli bir olay oldu, dedi Ne oldu, Gassan'lılar mı saldırdı? dedim Hayır, daha büyük bir şey oldu; Peygamber hanımlarım boşadı, dedi
Bunun üzerine Hz Ömer gidiyor, Peygamber (s a v )'in kapısını çalarak girme izni istiyor, izin verildiğinde içeri giriyor ve Peygamber'e hanımlarım boşadm mı, diye soruyor Hz Ömer diyor ki: Peygamber (s a v ) bana şöyle bir baktı ve sonra: Hayır, dedi [133] Kişi bazen kendisine çok yakın birinin verdiği haberi bile tahkik etme ihtiyacı duyuyordu
Bir defasında Hz Ali Yemen'den geliyor Hz Fatıma'nm boyanmış bir elbise giydiğini ve gözlerine sürme çektiğini görüyor
Hz Fatıma, Peygamber (s a v )'in kendisine böyle davranmasın-tavsiye ettiğini söylediyse de Hz Ali durumu tahkik etmek istiyor Peygamber'e giderek Fatıma şöyle şöyle dedi, diyor Peygamber (s a v ): "Doğru söylüyor, doğru söylüyor, ona böyle yapmasını ben söyledim", buyuruyor [134]
Hz Peygamber hayatta iken durumu tahkik etmek istediklerinde ona gidip nakledilen haberi tahkik ediyorlardı Onun vefatından sonra ise tahkik ihtiyacı duyduklarında hadisi rivayet eden kişiden ya şahit getirmesini istiyorlardı veya ona yemin ettiriyorlardı
îlmî faaliyetler alanında olsun, diğer alanlarda olsun idarecilerin tavırları daha etkin ve daha belirleyicidir Özellikle idarecilerle toplum aynı ortak değerleri paylaşıyorlarsa bu etkinlik ve belirleyicilik daha da kuvvet kazanır Bu nedenle biz burada ilk iki Raşid halifenin takındıkları tavrı incelemekle yetineceğiz [135]
|
|
|