Yalnız Mesajı Göster

Hz Peygamber (S.A.V)’İn Alemlere Rahmet Oluşu

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz Peygamber (S.A.V)’İn Alemlere Rahmet Oluşu




MÜ’MİN-MÜNAFIK VE KAFİREDE RAHMET OLAN PEYGAMBER

Hz Peygamber mü’minler gibi kafir ve münafıklara dahi rahmet olmuştur Onun muhatabı olan icabet ve davet ümmetinden umumi azap kaldırılmıştır tövbe kapısı mü’min-kafir herkese açık tutulmuştur



Alemlerin Rabbi (cc), onu kendisine ve bize şöyle tanıtmıştır: “Resulüm! Biz seni ancak alemlere bir rahmet olarak gönderdik” [582]

Allah’u Teala’nın, Hz Rasulullah (sav)’i peygamber göndermesi, insanlara en büyük ihsanıdır Bir ayet-i kerimede bu nimet ve iyilik şöyle anlatılmıştır:

“Hiç şüphesiz Allah, içlerinden kendilerine ayetlerini okuyan, onları (inkar ve isyan kirlerinden)temizleyen,onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle ne büyük bir lütufta bulunmuştur Halbuki onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler” [583]

Şüphesiz ki Allah, müminlere iütufta bulundu Zira daha önce onlar açık bir sapıklık içinde bulunuyorken onlara, içlerinden, kendilerine Allanın âyetlerini okuyan, kendilerini temizleyen ve kitap ve hikmeti öğre*ten bir Peygamber gönderdi

Allah, müminlere lütuf ve ihsanda bulunmuştur Çünkü Allah onlara ken*di içlerinden bir Peygamber göndermiştir O Peygamber müminlere, Allah’ın âyetleri olan Kur'anı okur, onları mânevi kirler olan günahlardan temizler Onla*ra AH ahin kitabını ve Resulullah’ın, hikmet kaynağı olan sünnetini öğretir Hal*buki onlar, Peygamber gönderilmeden önce apaçık bir sapıklık ve koyu bir ce*halet içindeydiler

Allah Teala’nın, kullarına en büyük lütuf ve nimeti, aydınlatıcı bir nur olan Peygamber efendimiz (sav)i göndermesidir Allah Teala bütün bu kainatı ve kainatın içinde bulunan gökleri ve yeri, ayı ve güneşi, yıldızlan ve diğer ge*zegenleri, denizleri ve ırmakları, dağları ve bitkileri yaratmış, bunların bizim içim bir lütuf olduğunu söylememiş fakat Peygamber olan Hz Muhammed (sav)’i göndermekle nimetinin büyük bir lütuf olduğunu beyan etmiştir Bu da bu nimetin büyüklüğünü göstermektedir[584]

Bu ayet-i kerime Hz Peygamberin (sav) en temel görevlerini anlatıyor Bu görevler şunlardır:

1- Allah’tan aldığı vahyi, ayetleri, emir, hüküm ve haberleri insanlara okumak ve ulaştırmak

2- İnsanların kalplerini en büyük karanlık ve en tehlikeli hastalık olan inkardan temizlemek, gaflet ve isyandan arındırmak ve böylece kulu Yüce Allah ile tanıştırmak, barıştırmak ve rızasına ulaştırmak

3- İnsanlara Kur’an ve kainat ayetlerini okumak, onlardaki sonsuz hikmetleri öğretmek; Allah’tan aldığı edeb ile insanları eğitmek, onlara sünneti ve sünnetullahı öğreterek kendilerini kemale erdirmek Bütün bunların sonucu dünyada marifetullah cennetine girmektir ve muhabbetullah şerbetinden içmektir Devamı ise, ölüm kapısından selametle geçip ebedi saadet yurdu Cennet’e girmektir ve Cemalullah’ı seyirle şereflenmektir

Ayet-i kerimeden çıkan önemli bir sonuç da şudur: Şayet Allahu Teala insanlara bir peygamber göndermeseydi, hiç şüphesiz bütün insanlar tam bir gaflet, koyu bir cehalet ve şaşkınlık içinde kalırdı Gönderilen peygamberin davetine kalblerini açmayan, kulaklarını tıkayan kimseler, kendi başlarına kalmanın karanlık, perişanlık, zillet ve felaketini yaşayacaklardır

Büyük ariflerden Cüneyd el-Bağdâdî (ks), Hz Rasulullah’ın (sav) yerini ve değerini ne güzel ifade etmiş:

“Hz Muhammed’in (sav) başında bulunduğu yoldan başka Allah’a giden bütün yollar mahlukata kapalıdır Onsuz kimse Allah’a gidemez, rızasına eremez

Hz Peygamber’e (sav) iman edip getirdiklerine tabi olmadan Allah’’u Teala’yı tanımak ve ahiret gününe hazırlanmak mümkün değildir Hz Peygamber dinin merkezindedir Hz Peygambersiz din olmaz, din yaşanmaz Peygamberin rehberliği olmadan akıl Yüce Yaratıcıyı tanıyamaz O’nun sıfatlarını bilemez O’nun rızasını bulamaz, O’na kulluk yapamaz Peygamberle gelen vahye ve ilme tabi olmadan, insan, kendisini bile tanıyamaz Ruhunu keşfedemez, kalbini farkedemez Güzel ahlaka ulaşıp kemale eremez Niçin var olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bilemez Karanlıkta kalır, gayb aleminden haberi olmaz Yaşadığı hayatın hakikatını çözemez; dünyaya bir mana veremez Evet, Allahu Teala’nın bütün beşeriyeti karanlıklardan nura ve aydınlığa çıkarmak için gönderdiği ve insanların ıslahı için görevlendirdiği Hz Peygamber’e (sav) tabi olmayan insan sadece nefsine esir, şehvetine kurban, dünyanın zahir süsüne hayran olur Böyle birisinin ölümü pişmanlık, kabri karanlık, ahireti perişanlık olur

Peygamberimiz (sav), bütün âlemlere hattâ kâfirlere bile rahmet olarak gönderilmiş ve gerçekten rahmet olmuştur Nitekim Peygambe*rimiz gönderildikten sonra, kâfirlerin bu dünyâdaki azapları da tehîre uğratılmıştır Daha önceleri peygamberlerini yalanlayan kavîmlerin azaplarının acele verildiği gibi, azapları verilmez olmuştur

Ebû Nuaym'in Ebû Umâre'den rivayetine göre, Peygamber (sav), bir hadîslerinde şöyle buyurmuştur:

"Allah Teala beni, gerçekten bütün âlemlere rahmet ve muttakî kulları için de bir vesile-i hidâyet olarak göndermiştir!"

(Bu husustaki hadislerin biri de şöyledir: "Ben ancak, bir rahmet ve hidayetim!" Diğer bir rivayet ise şu şekilde gelmiştir: "Allah beni, gerçekten bir rahmet ve hidayet olarak göndermiştir! Bazı insanlar be*nim sayemde en yüksek derecelere yükselir, bazıları da yine benim se*bebimle en aşağı derekelere yuvarlanır"

Müslim'in Ebû Hüreyre'den rivayeti ise şöyledir: "Ben ancak bir rahmet olarak gönderildim, yoksa azap olarak gönderilmedim!" [585]

Bu hususta yüce Rabbimiz, Kerîm Kitâbı'nda şöyle buyurmaktadır: "Ey Muhammed, biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik!" [586]Bu âyet-i kerîme ile ilgili olarak İbni Abbas hazretleri şöyle de*miştir: "Her kim Muhammed (as)'a îmân ederse, Muhammed (as)'ın onun hakkındaki rahmet oluşu, dünyâda ve âhirette tamamlanmış olur Eğer îmân etmeyecek olursa, daha önceki ümmetlerin derhal uğradık*ları azaptan afiyet bulmuş, dünyâdaki azabı âhirete tehîr edilmiş olur"

Yüce Allah, bir âyet-i celîlesinde de şöyle buyurmaktadır: "Sen on*ların içinde bulunduğun müddetçe, Allah onlara azap edecek değildir" [587]

Sanki ayet şöyle demektedir:Ey Muhammedi -Onlardan önce geçen ümmetlerde olduğu gibi- Allah'ın sana bir ikramı olarak onları kökten yok etme şeklinde helak etmeyecektir İşte bu, Yüce Allah'ın bu ümmet sebebiyle yeryüzü halkına bahşettiği rahmet eserleri ile Resulullah (sav)'in ümmetine olan şefkat ve rahmet görüntülerindendir Nitekim bu husus; Müslim'in, "Sahîh" adlı hadis kitabında Abdullah b Amr b As'tan şöyle rivayet edilmiştir:

"Hz Peygamber (sav), "Rabbim! Çünkü onlar (putlar) insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular Şimdi kim bana uyarsa, o bendendir; kim bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan ve çok merhamet edensin[588] sözünü okudu Ardından da Hz İsa (as)'ın: "Eğer sen insanlara azap edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır Eğer onları bağışlarsan muhakkak ki sen aziz ve hakim olansın" [589] sözünü okudu Daha sonrada ellerini kal*dırıp:

“Allah’ım! Ümmetim, ümmetim” buyurdu ve ağladı Bu*nun üzerine Şanı Yüce Allah:

“Ey Cebrail! Muhammed'e git (Rabbin en iyi bilen ol*makla birlikte) niçin ağladığını ona sor?” buyurdu Cebrail'de ona gelip (ağlamasının sebebini) sordu Cebrail'de, Resulullah (sav)'den aldığı bilgiyi (bunu en iyi bilen Allah olduğu hal*de) Ona bildirdi Yüce Allah:

“Ey Cebrail! Muhammed'e git ve ona:”Ümmetin konu*sunda muhakkak Biz seni razı edeceğiz, seni üzmeyeceğiz” de [590]

Nitekim Yüce Allah, Resulullah(sav)'in bu durumu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

"Rabbin sana yakında (nimetlerini)verecek ve sende(bunlara)hoşnut olacaksın" [591]

Ey Allah'ım! Bizi dünya ve ahirette Resulullah (sav)'e uyan ve seven ümmetinden kıl [592]







[556]-Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı,46-51

[557]-Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı,51-52

[558]-Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı,53-55

[559]-Malik,Muvatta,II,1004,İbn Sa'd,Tabakât,I,105,Buhârî,Sahih,IV,162,Müslim, Sahi h,IV,1828,Tirmizî,Sünen, IV,135,Dârimî, Sünen,II,225

[560]-İbn Sa'd,TabakâtI,105,Ahmed b Hanbel, Müsned,V,405,Müslim,Sahih,IV,18211822

[561]-İbn Sa'd,Tabakât,I,105,Ahmed b Hanbel, Müsned,V,405

[562]-İbn İshak,İbn Hişam,Sîre,I,167,İbn Sa'd,Tabakât,I,101,Ahmed b Hanbel,Müsned,IV,215,Tirmizî,Sünen, V,589,Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf,I,92,Taberî,Târih,II,125,Hâkim,Müstedr ekII, 603,İbn Abdilberr,İstiâb, I,30,Ebu'l-Ferecİbn Cevzî,el-Vefâ,I,90,İbn Seyyid,Uyûnu'l-eser,I,26,Zehebî,Târîhu'l-İslâm,23,Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye,II,261,İbn Haldun, Târîh,II,4

[563]-Zehebî,Târîhu'l-İslâm,25-26,Kastalânî,Mevâhibu'l-ledünniye,I,34

[564]-Taberî,Târîh,II,125,Süheyli, Ravdu'l-ünüf,II,90

[565]-Süheyli,Ravdu'l-ünüf,II,159,Zehebî,Târîhu'l-İslâm,27,Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye,II,261,Kastalânî, Mevâhibu'l-ledünniye,I,34

[566]-Mahmud Feleki Paşa'dan naklen Şiblî, Sîretü'n-Nebî,I,189-1 90

[567]-M Asım Köksal, İslam Tarihi,I,25

[568]-Ahmed, Müsned, V, 59; Hakim, Müstedrek, II, 609

[569]-Tırmİzî,Sünen,3609;Ahmed,Musned,V,59;Beyhakî, Delaı lu'n-Nubuvve,I,85, H/129,Hakim, Müstedrek, H/608,609 Hakim şöyle demiştir:"Bu, Buharı ile Müslim'in rivayet etmedikleri, isnadı sahih bir hadistir" Zehebi de aynı şeyi söylemiştir Yine Ebu Nuaym,Hılyetu'l-Evlıya,X,53;Heysemî,Mecmau'z-Zevaıd,VIII, 223;Suyutî,Durru'l-Mensur,V,184;Aclunî, Keşful-Hafa,II,187; Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı,18

[570]-Ahzab suresi ayet- 40

[571]-A'râf suresi ayet-22

[572]-Hâkim, Müstedrek, II, 319

[573]- Hakim,Müstedrek,II,261

[574]- İbn Kesîr,El Bıdaye Ve'n-Nıhaye,I,108

[575]-Al-i İmran suresi ayet-19

[576]-Ebu Cafer Muhammed b Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri,II,233

[577]-Al-i İmran suresi ayet-81

[578]-Mevâhib-i Ledüniye Şerhi Zerkânî,I,36;Bkz:Suyuti,Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri,I,14

[579]-Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir,I,402

[580]-Geniş bilgi için bkz: Acurrî, eş-Şeriatu, 450-456; Fethullah Gülen, Sonsuz Nur, I, 40-47

[581]-Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri,I,16

[582]-Enbiya suresi ayet-107

[583]-Al-i İmran suresi ayet-164

[584]-Ebu Cafer Muhammed b Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri,II,398

[585]-Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri,II,367-368

[586]-Enbiya suresi ayet-107

[587]-Enfal suresi ayet-33

[588]-İbrâhîm suresi ayet-36

[589]-Maide suresi ayet-118

[590]-Müslim,İman (202)

[591]-Duha suresi ayet-5

[592]-Muhammed Ali Sabuni, Peygamberler Tarihî,531

Alıntı Yaparak Cevapla