Yalnız Mesajı Göster

Günün Sohbeti; Gönüllere Damlalar

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Günün Sohbeti; Gönüllere Damlalar






Gönül Eğitimi


Mehmed Ali Hoca söyleyemedi Öteki okuldan öğretmen gelmiş buraya:
"--Yâhu, siz bu çocuklara ne eğitimi yaptınız ki, bu çocuk burda söz dinlemiyordu, illallah diyorduk biz, çok haşarıydı Şimdi sizin okula gittikten sonra çok iyi oldu, şimdi ben mükâfaat vermek istiyorum Ne yaptınız?" demiş
O eğitimle o çocuğa sahib olamaz Neden? Çünkü, gönülden geçmeyen bir eğitim insana te'sir etmez!
Akşam baktım ben, bizim çocuklar haşarı Ellerinde sopalarla çayırların, çimenlerin üzerinde oynuyorlar, zıplıyorlar
"--Ne yapıyorsunuz?" dedim
"--Harb oyunu oynuyoruz" dediler
Çocuğun haşarılığı aklındandır Enerjisi var, akıllı, haşarılık yapacak Ama akşam baktım, hepsi masanın etrafına oturdular, sorulara doğru düzgün cevap verdiler Küçücük, bacaksız çocuklar Severek alkışladık, memnun olduk Haa, gönülden geçen bir eğitim, kalbe hitab eden bir eğitim güzel oluyor
Ne dedim ben: Adam atölyesinde levhaya yazmış:
"--Sırf bilek gücüyle çalışan, işçidir"
Bilek gücü var sadece, işçi bu, ham işçi, vasıfsız işçi; tamam
"--Hem bilek gücüyle, hem kafasıyla çalışan, ustadır"
Neden? Kafasını kullanıyor, bu işi nasıl yaparım diye düşünüyor, tekniğini biliyor; tamam, güzel
Bak, şimdi ben burda oturuyorum Otururken sandalyeleri inceledim Sandalyeler nasıl yapılmış? Çok rahat Bizim sandalyelere oturursun, bir oturursun, "Cızzzt" diye aşağı doğru kayarsın; oturma yerinin meyli ters yapılmıştır Arkana yaslanırsın, alt tarafın kayar, "Cızzzt" Olmadı, yeniden toplanırsın, biraz yaslanmak istersin; yine kayar Bu öyle yapılmamış, şöyle oluklu yapmış, yerleşme yapmış İşte bak, bu bir tekniktir bu, sandalye tekniği Bizim Türk Hava Yolları'nın terminalinde sandalyemiz var, burda da sandalye var Suud'da da sandalye var, Avrupa'da da sandalyeler var Bakıyorsun, iştehepsisandalye ama, farklı Senin otomobilin var, Mercedes var, Rolly Royce var; hepsi otomobil ama teknik farklı
"Hem bileğini, hem aklını kullanan ustadır" diyor Sırf bileğini kullanan ameledir; sabahtan akşama çalışır, günde şu kadar dolar alır Hem bileğini, hem kafasını kullanan ustadır; kaç tane işçinin alacağı parayı alır Üçüncüsü: "
"--Hem bileğini, hem aklını, hem gönlünü kullanan sanatkârdır" diyor
Haa, akıldan ayrı bir de ne var? Gönül var Gönülden geçmeyen bir eğitim sanatkârâne bir eğitim olmaz, sonunda iyi bir insan ortaya çıkmaz Yunus Emre nasıl bir eğitimden geçmiştir? Gönülden geçen bir eğitimden, o mektepten yetişmiştir Eşrefoğlu Rûmî nasıl bir eğitim görmüştür? Gönül eğitimi görmüştür Mevlânâ nasıl bir eğitim gördü?
Bakın, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî derviş olmadan önce profesördü, müderristi, makbul bir müderristi; Konya'da herkes dersine gidiyordu Yâni, hem bilek gücü vardı, hem kafa gücü vardı Müderrislik bilgisi vardı, aklı vardı; ama kalbi istenilen vasıfta değildi Nihayet tasavvufa girince, sıradan yüzlerce, binlerce müderris olmaktan çıktı, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî oldu Onun eserlerini inceleyip Avrupalılar müslüman oluyor Almanlardan, İngilizlerden, Amerikalılardan bugün Mevlevî dervişi var Mevlânâ'nın te'sirine bak, asırların ötesine uzanıyor


Tüm değerli kardeşlerime bu sabahın hediyesidir ,okuduğum sohbetbetten özetlerdir

Saygı ve hürmetlerimle


Alıntı Yaparak Cevapla