Yalnız Mesajı Göster

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namaz Ve Kılmayanın Hükmü




Hafız İbni Hacer “ed-Dürer el-Kamine”: 3/400 adlı eserde şöyle demiştir: “ibni Kayyim (rha) içi sızlayan, ilmi geniş, selefin mezhebini ihtilaflarıyla bilen bir kişi idi Kendisi İbni Teymiyye’nin (rha) aşığı olup, O’nun sözlerinden dışarı çıkmamış bilakis bütün hayatı boyunca O’na destek çıkmış, kitaplarını da tehzib etmiştir” Devamla şöyle demiştir: “sabah namazını kıldığı vakit (belirli) yerine oturur gündüz vakti yükselene kadar Allah’ı zikrederdi ve:
“Bu benim sabah yürüyüşüm (antremanım)’dır şayet böyle oturup da bunu yapmayacak olsam kuvvetim azalır” derdi Kendisi aynı zamanda şöylede derdi: “Sabır ve fakirlikle dinde imam olan yükselir” Kendisi bir defasında ise: “Dinde süluk eden kişinin kendisine kolaylık sağlıyacağı ve terakki kılacağı bir himmet (melekesi), aynı zamanda yol gösterip, basiret verecek bir de ilmi olması lazım” demiştir
İbni Kesir şöyle demiştir: “İbni Kayyim’in (rha) güzel kıraâtı ve ahlakı bulunmaktaydı Çokça huşusu olup hiçkimseye hased etmezdi Kimseye de eziyet etmez, kimseyi ayıplamaz, kimseyle de dalga geçmezdi Ben de O’nunla birlikte arkadaşlık edenlerden birisiydim Onu da çok sevenlerdenim
İbni Kayyim’de bütün bu işlerin hepsinde belirli bir prensibe uyduğu söz konusudur Nitekim kendisinin bunda yüce bir metodu vardır Aynı zamanda O mücahid olan İbni Teymiyye’nin (rha) talebesidir Öyleki kendisi onunla beraber uzun bir müddet devamlıca kalmış, hapiste yanında bulunmuş, O’na terbiyeyi ahdetmede, nasihatlar biçmede önemli rol oynamıştır Kendisine hep hak ve doğru olan şeyleri vermede tevcihatlı bulunmuştur Öyleki kendisi de İbni Teymiyye’nin ilminin taşıyıcısı olmuş ve -Hafız İbni Hacer’den naklettiğimiz gibi- kitaplarını da tehzib etmiştir
İbni Kayyim bizlere, hocası olan İbni Teymiyye’nin (rha) kendisine yöneltmiş olduğu birçok konuyu anlatmış ve nakletmiştir “Miftahu Daris-Seade” adlı eserinde: (148) şöyle demiştir: “şeyhu’l-İslam (rha) bana şöyle demiştir: -ki ben ona her istekten sonra bir başka istek üzere virdde kıldım- “Kalbini boş şeylerle ve şüphelerle doldurmak satın aldığın bir sünger gibidir bu Bu da ancak kendisini (sıkmak suretiyle) su verir Ona çocukların eğlendirildikleri bir balon gibi kıl şüpheler zahirleriyle geçer gider ve kalpte bulunmaz artık o zaman şekliyle görülür, yanlışından da korunulur Aksi takdirde kalbinde bütün şüpheleri içerecek (bulunduracak) olursan sana geliverir O zaman da şüpheleri takrir eden oluverirsin
İbni Kayyim şöyle demiştir: “Ben bu vasiyyet gibi bana şüpheleri defedip bana fayda verecek başka bir vasiyyet görmedim2
(2) Konu hakkında geniş bilgi için İbni Teymiyye’nin hayat hikayesine bakınız (şeyh Baytar)
Aynı zamanda; “E’lâm el-İliyye” adlı Bezzâr’ın eserine “Reddu’l-Vâfir” adlı İbni Nâsıriddin’in eserine bakınız Her iki eserde Zübeyr eş-şâviş hocanın tahkik ettiği eserlerdir Hepsi de Mektebi İslamiyye Matbaısında tabedilmiştir
Her ikisinin de hedefi; Allah’ın (cc) kitabı ve Nebi’nin sünnetine davet etmek, hayatın her safhasında bunlarla hükmolunmayı, fikir hürriyetine götürmek, kişiyi, Rasulullah’dan (sav) varid olan (hadislere vs) ye muhalifliğe götüren taklidi yıkma yoluna davet etmektir
şüphesiz İbni Kayyim (rha) “İ’lâmu’l-Muvakki’in an Rabbil Alemin” adlı kitabında bu konu etrafında şükran borcu olunan bu gayret sarfetme yoluna ayak basmıştır Bu konu ile ilgili olarak sahabenin, sonra tabiinin sonra da tabi et-tabiin’in ve daha sonra da imamların mahreçleri hakkında delillerini öne sürmüş, kendilerine arzedilen bu soruların konumlarını belirtmiştir şöyle demiştir: “Sahabeye gelince: Onlar Nebi (sav)’in sünnetinden sorarlardı Tıpkı İbni Abbas ve başkalarının yaptığı gibi Öyleki onlar müminlerin annelerine Peygamberin evde yaptığı işlerinden soru sormuşlardır
Tabiine gelince; onlar da sahabeden sünneti soruyorlardı Sonra da tabiine tabi olan geldi ve kendileri de tabiinin yaptıkları yolu izlemişlerdir İmamlar da işte böylecedir Onlar asla nassların önüne birşeyi geçirmezlerdi
İmam şaâfi (rha) şöyle demiştir: “Delilsiz olarak ilim taleb eden kimse Hâtibu’l-Leyle3 benzer Odun parçalarını (toplayıp) bağlar ve kendisi de (doldurmuş olduğu) yılanın kendisini ısıracağını da bilmez
(3) Hatibu’l-leyl gece vakti odun toplayan kişi demektir
İmam şaâfi Ahmet b Hanbel’e (rha) şöyle demiştir:
“Ey Eba Abdillah! Sen hadisi benden daha iyi bilirsin Dolayısıyla hadis sahih olunca bana haber ver ki ben de onu alayım şam’lı olsun Kufe’li olsun Basra’lı olsun


Alıntı Yaparak Cevapla