08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşıklar Defterinden Silindin!”
Semnun Muhib rahmetullahi aleyh, yaşı ilerlemiş, ömür merdiveninin son basamağına yaklaşmıştı Bu yaşına kadar başından evlilik geçmemişti Ömrünün bu son anlarında, sadece sünnete tâbi olmak ve efendimizin sünnetini yerine getirmek için evlenmek istedi Bu talep üzerine yakınları ona evleneceği bir kız bulurlar
Evlendikten sonra aradan geçen zaman içinde Semnun Muhib Hazretleri’nin, hanımı olan kıza karşı bir ilgisi meydana geldi İlginin meydana geldiği günün gecesinde bir rüya gördü Rüyasında kıyamet kopmuştu Mahşer toplanıyor, her bir kavme ait olmak üzere sancaklar dikiliyordu Bir sancak gördü ki, büyüklüğü, güzelliği, nuru anlatılamayacak kadar muhteşemdi Sordu:
–Bu sancak hangi kavim için dikildi?
–Allah onları sever, onlar da Allah’ı sever…” (Maide, 54) âyet–i kerimesine muhatap olanlar için dikildi Semnun Muhib bu kavmin arasına girdi Orada bulunan görevlilerden biri Semnun Muhib’in yanına gelerek, bu topluluğun arasından çıkmasını söyledi ve Semnun Muhib’i oradan çıkardı
Semnun feryadı bastı:
–Beni bu topluluğun dışına niçin çıkardın?
–Bu sancak âşıkların sancağıdır, sen onlardan olmadığın için çıkarıldın
–Ben Mevlâ’ya olan aşkımdan dolayı dünya hayatında Muhib diye çağrılırdım Hak Teâlâ Hazretleri benim kalbimi biliyor
Bu konuşmanın ardından gaipten bir nida işitilir:
“Ey Semnun! Sen muhiblerden idin; ancak gönlün o küçük kıza meyledince, ismini muhibler defterinden sildik Semnun Muhib, büyük sıkıntıya duçar olmuştu, kan ter içinde uyandı Uyanır uyanmaz:
–Ya Rabbi! Bu kız beni sana ulaştıracak yolun önünde bir engel ise, onu yolumun üzerinden kaldır
Bir zaman sonra dışarıda bir bağırtı, bir gürültü duyuldu Gürültünün geldiği yere vardıklarında, Semnun Muhib Hazretleri’nin hanımı genç kız, damdan düşmüş ve vefat etmişti
|
|
|