Prof. Dr. Sinsi
|
Mektup...
MEKTUP
O zamanlar daha ilkögretim 6 sinif ögrencisi idim Ayni yil, bebekligimden beri kendisine asik oldugum tek insani, yani babami kaybetmistim O’nu bir is kazasi bizden ilelebet alip götürmüstü Ve bir gece aylar önce kaybettigim sevgili babami rüyamda gördüm
‘’Özlem, neden bana mektup yazmiyorsun’’ diye sitem ediyordu
Sabahleyin, dert ortagim babaanneme, bu rüyanin ne anlama geldigini sordugum da babaannem;
‘’Yavrum, baban senden dua istiyor, babana dua et’’ karsiligini vermisti
Aksam oldugunda, yatmadan önce bildigim bütün dualari okuyup uyudum Gece rüyamda yine O’nu gördüm Yine benden kendisine mektup yazmami istiyor, hatta mektubu da kendisine kalemle yazmam gerektigi konusunda beni uyariyordu
Yine sabahleyin babaanneme rüyami anlattigim da sadece ‘’hayirdir insallah’’ dedi, rüyama baska bir yorumda bulunmadi
Aksam, yatmadan önce yine dualarimi okudum ve uyumustum Sevgili babam bu defada mektup konusunda israr ettiginde;
‘’ Iyi ama sen öldün, ben mektubu nereye gönderecegim’’ dedim
‘’Sen yaz, sen yaz, ben okurum’’ dedi
Sabah uyanir uyanmaz, ilk is olarak kâgidi kalemi elime aldim ve babama olan bütün özlemimi, sevgimi tek tek kagida döktüm, yalnizligimi tek dostumun, O’nun hatirasi olan kedimiz, sekerpare oldugunu, O’na olan hasretimi, beni oksayip öpmesini, hatta bana kizmasini bile özledigimi yazdim Mektubu zarfa koyup üzerine gönderici bölümüne kendi adimi ve adresimi yazdim Sevgili babacigimin adini ve yine kendi ev adresimizi yazarak mektubu babamin mezarinin üzerine koydum
Evimiz babamin defnedildigi mezarliga yakin oldugu için mektubu birakip gelmem çok kolay olmustu
Sonra aradan bir ay kadar bir zaman geçmisti ki, postaci elinde bir mektupla çikageldi,
‘’Bir mektubunuz var’’ dedi
‘’Ya öylemi, tesekkür ederim’’ diyerek mektubu elinden alip odama çiktigimda mektubun bana ait oldugunu gördüm Mektubu tam açiyordum ki gözüm mektubu gönderen kismina ilisti Orada babamin adi ve soyadi yaziliydi O an gözlerim fal tasi gibi açildi, gözlerime inanamadim ve sanki zarf elimi yakiyormusçasina masaya attim Tam bir gün boyunca zarfi açamadim Aksama tüm cesaretimi topladim, ellerim titreyerek, mektubu yavas yavas açtim Yinede kalbim yerinden firlayacak gibi çarpiyordu Mektubu elime aldigimda odama çok güzel bir koku yayildigini hissettim Pembe mektup kâgidinin yüzeyinde inci gibi bir yazi vardi Ilk bakista çok güzel bir mektuptu Sonra mektubu okumaya basladim
‘’Sevgili yavrum’’ diyerek basliyordu ve devam ediyordu, ‘’senden ayrildigim için ne kadar üzgünüm bilemezsin Lâkin buna mecburdum, Allah bazi seyleri biz istemesek de bize yasatiyor ’’ Ve ekliyordu; ‘’sen hiçbir zaman yalniz degilsin, çünkü ben sendeyim, senin genlerinde, hücrelerindeyim Yani ben senin içinde yasiyorum Sen beni devam ettiriyorsun Bunu sakin unutma, çünkü ben senle yasiyorum’’ diyordu
Bütün bunlari okudugum da sanki babamin sesini duyar gibiydim O gülümseyen gözleriyle cismen degilse bile ruhen yanimdaydi Uzunca bir süre öylece kaldiktan sonra birden gözyaslarina boguldum Saatlerce agladim Sanki bir hayal aleminde gibiydim Babamla olan anilarimi yeniden yasadigimdan olacak ki, içimde çok büyük cosku, mutluluk, sevinç meydana gelirken, ayni zamanda hüzünleniyor, duygu karmasasi yasiyordum
Daha sonra yavas yavas kendimi toparladim ve hemen bir mektup daha yazmaya karar verdim
‘’Sevgili babacigim’’ diyerek basladigim mektup da, O’nun mektubunu aldigimda bana hiç beklemedigim anda umut isigi ve çok büyük destek oldugunu, O’na olan özlemimi, azda olsa giderdigini ve O’nu merak ettigimi, su an nasil oldugunu, oralarin nasil yerler oldugunu sordum
Yine güzel süslü bir zarfla ve ayni yolu kullanarak mektubu yerine ilettim
Bir ay sonra cevap geldi Bu defa hemen zarfi açarak okumaya basladim
‘’Gül kokuslu kizim’’ diyerek basliyordu mektup ‘’Seninle, mektupla da olsa görüsebilmek beni de
En az senin kadar mutlu ediyor Buralar çok güzel Etraf yemyesil ve her mevsim yazi yasiyoruz, iyi vakit geçiriyoruz Her sey güzel ama seni öyle özledim ki ! Sen beni merak etme Için rahat olsun ben iyiyim Ama sen de kendine dikkat et Önce Allah’in sana bahsettigi sagligina, sonrada o güzel ruhunadikkat et Çünkü siyahi temiz tutmak kadar zordur insanin kendi ruhunu temiz tutmasi Ona sahip çik ve onu koru Bunlari su nedenle yaziyorum Burada ruhunu seytana satmis insanlari görüyorum ve hallerine çok üzülüyorum Onlari gördükçe hep seni hatirliyorum Benim melegim bu hallere düsmez insallah diye dua ediyorum ’’ Diye mektubunu bitiriyordu
Bunlari okudugum da babamin da benim için endise duydugunu ve kaygilandigini ögrendim Babamin beni kucagina alip bana kendi çocuklugundan bahsettigi o güzel günleri tekrar yasadim
Sonra aradan aylar geçti O’ndan artik hiçbir haber gelmiyordu Iyice merak etmeye baslamistim ki, bir gün kapinin zili çaldi Annem, ‘’Özlem kapiya bak’’ diye seslendi
‘’Tamam bakiyorum’’ dedim ve gidip kapiyi açtigim da karsimda esmer, uzun boylu, sakaklarina ak düsmüs bir adam duruyordu ve puslu bakislariyla sanki çok eskiden beni taniyor gibiydi
‘’Buyurun’’ dedim,
‘’Anneni çagirir misin kizim’’ dedi
‘’Bir dakika lütfen’’ dedim ve hemen gidip anneme,
‘’Anne, bir amca kapida, seni görmek istiyor’’ dedim
‘’Allah Allah, kim acaba’’ diye söylenerek kapiya dogru yöneldi
‘’Bu amca seni görmek istiyormus anne’’ dedim ve tam odam tekrar dönüyordum ki, kapiya gelen amca bana dönerek,
‘’Sen Özlem’sin galiba’’ dedi
‘’Evet, peki ama siz kim siniz?’’ dedim
‘’Ben senin babanin’’ dedi, yutkundu, ‘’babanin çok yakin arkadasiyim’’ diyebildi
‘’Ya, öyle mi?’’ dedim Annem saskin saskin adama bakarken, adam;
‘’Afedersiniz, size benden hiç söz etmedi mi, biz Remzi ile askerlik arkadasi idik Yillar önce Sivas’ta tanismistik Sonra ben Bartin’a gittim ve bir daha görüsemedik Buraya döndügümde bende kizimi lösemiden kaybettim Zaten Remzi’nin vefatini, kizimin ölümünden sonra ögrendim ’’
‘’Nasil yani?’’ dedi annem,
‘’Benim kizim da Karsiyaka’da yatiyor O gün kizimi ziyaretten eve dönüyordum, gözüm birden üzerinde zarf olan bir mezara takildi Mezar tasina baktigim da o mezarin Remzi’ye ait oldugunu ögrendim Mezarin basucunda bulunan zarfi elime aldim Biraz inceledim, sonra tekrar yerine koydum Birkaç adim ilerledikten sonra merakima yenik düserek tekrar döndüm ve o mektubu açip okudum Bu mektup sanki kendi kizimdan bana geliyordu, çok içten ve çok güzeldi ’’ Dediginde;
‘’Yoksa, yoksa mektuplarima cevap veren siz miydiniz’’ dedim Adam mahçup bir sekilde,
‘’Evet’’ dedi
‘’Bunu yapmamaliydiniz, tüm hayallerimi yiktiniz’’ dedim ve aglayarak odama çikarken,
‘’Ama bende kendi kizimla…’’ Diye mirildandigini duydum
Bir müddet odamda agladim, babamla mektuplasmanin ne kadar olanaksiz oldugunu, ayrica bu adamin benim için mükemmel bir mektup arkadasi olabilecegini düsününce hemen geri döndüm Adam hala kapida annemle konusuyordu
‘’Affedin beni ne olur, bir an, babamla gerçekten mektuplasiyor saniyordum’’ dedigimde,
‘’Bende kendi kizimla mektuplasiyormusum gibi hissediyordum’’ dedi
‘’Bana yine yazar misiniz?’’ dedim
‘’Tabi ki yazarim ama sende yaz’’ dedi
‘’Yazacagim’’ dedim, ve o günden beri aramizda çok iyi bir dostluk olustu
Halen mektuplasiriz…
Yazan: Hande DAG
|