08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dört Lastik
Bir varmış, bir yokmuş
Bu dünyada gerçekleri, çocuklar kadar iyi anlayan hiç kimse yokmuş Masallar
gerçekleri, gerçekler de masalları anlatınca; büyüklerin işi sayılmayacak kadar
çokmuş
Evvel zaman içinde, kendi hâlinde yaşayan yaşlı bir adamla karısı varmış Kimi
kimsesi olmayan ihtiyarların, zor da olsa geçimlerini sağladıkları külüstür bir
kamyonetleri varmış
Yük taşırmış yaşlı adam Kamyoneti de kendi gibi yaşlı olduğundan sık sık arıza
yaparmış Yenilemek bir tarafa, doğru düzgün bakımını bile yaptıramazlarmış "En
azından lastikleri yenilesek" dedikleri bir zamanda yaşlı adamın karısına bir miktar
miras kalmış Masal bu ya, kalan miras dört lastik alacak kadarmış
Birgün öğle vakti; yaşlı adam yine kamyoneti yüklemiş, yola düşmüş ki  O da
ne? Yola âniden bir kedi yavrusu fırlamış Bir anda ne yapacağını şaşıran adam,
kediyi ezmemek için direksiyonu yolun kenarındaki tarlaya doğru kırmış Ortalık toz
duman içinde kalmış Az sonra adamcağız toparlanıp kamyonetten inince ne
görsün? Yükün tamamı ziyan olmuş Daha da kötüsü, tarlanın kenarındaki çalılar
kamyonetin bütün tekerleklerini patlatmış
Zavallı adamcağız kamyoneti olduğu yerde bırakıp, doğru yükün sahibine gitmiş
Olanı biteni anlatıp cebindeki parayı uzatmış:
"-Hakkınızı helâl edin Malınız benim yüzümden ziyan oldu Bu para zararı
karşılamaz biliyorum Geri kalanını çalışır öderim " demiş
Demiş, ama artık dört lastiği de patlamış kamyonetiyle nasıl çalışır da, nasıl
ödermiş?
Elleri cebinde, başı önünde, yorgun ve çaresiz eve gelmiş Bahçe kapısından içeri
girmiş ki ne görsün? Dört tane gıcır gıcır kamyonet lastiği
Avazı çıktığı kadar bağırmış:
"-Hanım! Hanım! Bu ne? Hanım! Sana diyorum!"
Yaşlı kadın koşmuş :
"-Ne oluyorsun bey? Deprem mi oldu? Yangın mı çıktı? Niye bağırıyorsun?"
"-Bu ne diyorum hanım! Bu ne?"
"-Lastik"
"-Lastik olduğunu görüyorum yahu Nereden geldi? Kim getirdi desene?"
"-Demeye fırsat mı bıraktın? Elimi ayağımı birbirine dolaştırdın adam Az önce
lastikçi geldi "Bunlar sizin teyzeciğim!" dedi "
Yaşlı adam telaşla :
"-Ben lastik falan almadım ki hanım! Yolda kaza yaptım Kaza da değil Onun
gibi bir şey işte Yahu hanım, lastiklerin parasını birine vermek zorunda kaldım
Lastik almadım "
Kadın gülmüş:
"- Sen aldın dedim mi bey? Lastikler hediye "
"-Deli olacağım şimdi Kim, bize yok yere hediye etsin, koca lastikleri?"
"-Yok yere deme hemen Bir şey var ki hediye geldi "
Yaşlı kadın derin bir nefes almış önce Sonra anlatmış:
"-Bu gün öğle vakti lastikçi, dükkânında oturuyormuş Uyuyor muymuş, uyanık
mıymış ikisinin arası bir şey Kendi de hatırlamıyor Dükkâna bir adam gelmiş Şöyle
derin bakışlı, rüya gibi bir adam "
"-Sonra?"
"-Sonra cebinden bir deste para çıkartmış Masanın üstüne koymuş Dört tane
kamyonet lastiği istemiş Bizim evi işaret edip hediye olduğunu söylemiş "
"-Ya sonra hanım? Sonra?"
"-Sonrası, geldiği gibi gitmiş Bey! Lastikçi bize gelirken para hâlâ masadaymış "
"-Allah, Allah  Kimmiş? Neymiş? Adını söylememiş mi? Niye bunu yapmış,
dememiş mi?"
"-Dur hele Ne demişti lastikçi? Hün mu  Hüs mu  Buldum bey, buldum
Hüreyre'ymiş adı Ebû Hüreyre "
Yaşlı adam zıpkın yemiş gibi ayağa fırlayınca karısı şaşırmış:
"-Ne oldu bey? Tanıdın mı yoksa?"
Gözyaşlarını tutamamış adam Karmakarışık duygularının arasına karışmış sesi:
"-Hüreyre  Ebu Hüreyre  Kedilerin babası yani  "
Rahmetullahi aley
|
|
|